01 tutunamayanlar



Yüklə 1,87 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə29/43
tarix02.01.2022
ölçüsü1,87 Mb.
#37691
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   43
oc49fuz-atay-tutunamayanlar

16 Şubat

Daha yataktan kalkamadım. Güner yüzünden hastalandığı-

mı  düşünüyordum  bu  sabah.  Bana  hasta  olduğumu  söyle-

meseydi yatmayacaktım belki de. Büyük bir yorgunluk du-

yuyorum: yılların yorgunluğu. Okuyamıyorum, düşünemi-

yorum.


Dün Burhan uğradı; onunla bir mektup gönderdim Gün-

seli’ye.  Merak  etmemesi  için.  Burhan’la  bir  soğukluk  var

aramızda;  ya  da  ben  öyle  sanıyorum.  Gene  bir  gazeteden

ayrılmış,  başka  bir  gazeteye  girmek  üzere.  Ona,  duygusal,

saçma sapan sözler söyledim. Hasta olduğum için hoşgördü

beni herhalde. Sonumun yaklaştığını anladı galiba.

Ben de sonumun yaklaştığını düşünüyorum. Yıllarca bek-

ledikten sonra, günlük tutmak gibi sevimsiz bir işe bir önse-

ziyle girişmiş olmalıyım. Her zaman kendimi kendime açık-

lamaktan korkmuşumdur. Artık korkacak bir Selim kalmadı

geriye. Tükendi. Yalnız kaldığım zaman kendimi kötüleme-

den edemezdim. Yeteri kadar yapamadım bu işi. Daha cesa-

retli olmalıydım. Şimdi kötülesem de neye yarayacak?

Bugün annem dayanamadı; ne yazdığımı sordu. Ona na-

sıl  anlatsam?  Bütün  hayatımı  birlikte  geçirdiğim  ve  beni

gerçekten seven bu insana hiçbir şey anlatamamak ne kötü.

Ondan farklı gelişmeye ne zaman başladım? Bu ayrılık nasıl

doğdu? Hiç anlamıyorum. Bir gün baktım, iki yabancı ola-

rak  yaşıyoruz  aynı  evde.  Aslında  kimseye  bahsetmedim

kendimden. İstemiyorum da.

Yatağımın  karşısında  bir  pencere  var.  Odanın  duvarları

bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir

resim  asmak  gelmedi  mi  içimden?  Ben  ne  yaptım?  Kimse

de  uyarmadı  beni.  İşte  sonunda  anlamsız  biri  oldum.  İşte

sonum  geldi.  Kötü  bir  resim  asarım  korkusuyla  hiç  resim

asmadım;  kötü  yaşarım  korkusuyla  hiç  yaşamadım.  Bana



594


acımayın. Ben kötüyüm; sizlere karşı kötü duygular besle-

dim içimden. Beceriksizliğimden uygulayamadım kötü dü-

şüncelerimi. Sizleri kıskandım, küçük gördüm, bayağı bul-

dum: bana yapılmasını istemediğim kötülükleri sizlere yap-

mak istedim. Fırsat bulunca da yaptım. Dün gece rüyamda

biri  beni  öldürdü.  İçimin  boşaldığını  hissettim.  Ben  de  ne

işkenceler düşünmüşümdür bana kötülük edenler için. Be-

ni de öldürmelerini istiyorum artık. Çünkü, artık olduğum

gibi  kalmaya  dayanamıyorum.  Yalnız,  beni  öldürürseniz

kötülüklerim gene gizli kalacak. Onları bir sır gibi mezara

götüreceğim:  gene  aldatacağım  sizleri.  Gelin,  hep  birlikte,

önce  yaşarken  öldürelim  beni.  Aklıma  geldiği  zaman  bile

ürperdiğim  yaşantılarımı  ortaya  koyalım:  didik  didik  ede-

lim. Ondan sonra ölümün bir anlamı olur benim için. Sizin

de işinize yarar: benim gibilerden sakınırsınız bundan son-

ra. Hayır işinize yaramaz. Ortalıkta dolaşmanızdan, pek za-

rar  görmüş  bir  durumunuz  sezilmiyor.  Belki  de  gizli  gizli

zehirlemişimdir  sizleri.  Gelin,  hep  birlikte  yapalım  şu  işi:

acımasız, soğukkanlı. Bu arada ben de bu kuru analize bir

renk getirmek için, son günlerimi, “Selim Işık’ın İnhitatı”nı

sahneye  koyayım.  Yalnız,  bu  işi  yaparken  “sense  of  humo-

ur”u gözden kaybetmeyelim. Durmadan sızlanıp durursam,

beni yemenin tadı kalmaz. Çiğ çiğ yenen bir şeyin, ne bile-

yim mesela bir deniz böceğinin, tam ağzınıza attığınız sıra-

da bağırdığını düşünün: insanda iştah kalır mı? Bu nedenle,

becerebildiğim kadar tatlı davranmaya çalışacağım. Bu, be-

nim  de  işime  geliyor.  Neden  mi?  Zamanla  anlarsınız,  bir

başlayalım da.

Bu sabah uyandığım zaman, gecenin sıkıntısı göğsümden

kalkmamıştı. Demek ölüm bu, diye düşünüyordum. Sabah-

ları  uyandığıma  sevinemiyorum.  Gecenin  sıkıntısı,  öğleye

kadar sürdüğü için, sabahın verdiği diriliği yaşayamıyorum.

Öğleden sonra da akşamın hüznü çöküyor.



595


Bugün  Kafka’yı  okumaya  çalıştım.  Olmadı.  Birden  göğ-

sümde bir tıkanma hissettim. Nefes alamadım. Elimden ki-

tabı attım. Sırtüstü kımıldamadan yattım bir süre. Kulakla-

rım da uğulduyordu.




Yüklə 1,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin