electrical activities
OBJECTIVES: The aim of this study was to investigate the effects of insulin and rosiglitazone on the
electrophysiological properties of left ventricular papillary muscle cells in a diabetic rat model.
MATERIALS & METHODS: Male, albino Wistar rats, weighing 270-300 g were used. The animals were divided
into 5 groups, one control and 4 diabetic groups. Diabetic groups included diabetes (D), diabetes+rosiglitazone
(D+RZG), diabetes+insulin (D+INS) and diabetes+rosiglitazone+insulin (D+RZG+INS). Rosiglitazone (4
mg/kg/day) was given orally once a day, and NPH insulin (1U) was given twice a day subcutaneously for 8
weeks. Using classical microelectrode technique, resting membrane potential and amplitude and duration of
action potentials were recorded from papillary muscle cells.
RESULTS: Resting membrane potential in the diabetic group was significantly depolarized compared to those in
the control group (p<0.05). It was also more depolarized in the D+RZG group compared to the group D
(p<0.05). The amplitude of the action potential was significantly bigger in group D compared the control group
(p<0.05). The amplitude of the action potential was significantly bigger in groups D+RZG, D+INS and
D+RZG+INS compared to group D (p<0.05). The duration of depolarization and repolarization of the action
potential were increased in all diabetes groups compared to the control group (p<0.05).
CONCLUSION: Rosiglitazone improved some of the parameters (e.g. body weight, blood glucose) related to
the health status of the rats. Both insulin and rosiglitazone increased the action potential duration in the
papillary muscle cells and a decrease in potassium current density might be responsible for this effect.
Keywords: Diabetes, Rat papillary muscle, Rosiglitazone, Action potential, Resting membrane potential
Poster Bildiriler / Poster Presentations
99
P06
Tıbbi ozonun diyabetik sıçanlarda sinir ileti hızına etkisi
Haydar Ali Erken
1
, Osman Genç
2
, Gülten Erken
3
, Ceylan Ayada
2
, Gülşah Demirkaya
2
, Hasan Doğan
4
1
Balıkesir Devlet Hastanesi, Balıkesir
2
Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fizyoloji Ana Bilim Dalı, Denizli
3
Balıkesir Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fizyoloji Ana Bilim Dalı, Balıkesir
4
Ozon Tedavi Merkezi, Denizli
1
Balikesir State Hospital, Balikesir
2
Pamukkale University, Faculty of Medicine, Department of Physiology, Denizli, Turkey
3
Balikesir University, Faculty of Medicine, Department of Physiology, Balikesir, Turkey
4
Ozone Treatment Center, Denizli
AMAÇ: Diyabetin periferik sinir fonksiyonlarında bozukluğa yol açtığı bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı
diyabetin sinir ileti hızında meydana getireceği değişikliğe karşı insülin ve tıbbi ozon tedavisinin oluşturacağı
etkilerini karşılaştırmaktır.
GEREÇ ve YÖNTEM: Çalışma için, Hayvan Deneyleri Etik Kurulu onayı alındıktan sonra 4 aylık, 30 adet,
Sprague Dawley cinsi dişi sıçan, her biri eşit sayıda olmak üzere 5 gruba ayrıldı: Kontrol grubu (K), diyabet
grubu (D), ozon grubu (O), diyabet+ozon grubu (DO), diyabet+insülin grubu (Dİ). Ozon gazı, DO ve O
grubundaki sıçanlara günde bir kez 1,1 mg/kg olmak üzere 15 gün boyunca intraperitonal olarak uygulandı.
Diyabet oluşturmak için 60 mg/kg Streptozosin, D ve DO grubuna 0,5 ml fosfat tampon solüsyonunda (PBS)
çözünerek intraperitonal olarak tek seferde uygulandı. Dİ grubuna 15 gün boyunca 3 IU/kg/gün kristalize
insülin intraperitonal olarak yapıldı. Deneysel periyodun sonunda, anesteziye edilen (ketamin HCL
75mg/kg+Xylazin HCL 10mg/kg) sıçanların, siyatik sinirleri çıkarılarak, in vitro sinir ileti hızı kayıtları alındı.
Gruplar arası farklılık one Way ANOVA ve Post Hoc Tukey testi ile saptanarak, p<0.05 olan değerler istatistiksel
açıdan anlamlı kabul edildi.
BULGULAR: D grubunun sinir ileti hızı kontrole göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azaldı. Dİ ve DO
grubunun sinir ileti hızı ise D grubuna göre artmış bulundu. Fakat bu artış sadece Dİ grubunda istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde idi.
SONUÇ: Tıbbi ozonun, diyabetik sıçanların periferik sinir fonksiyonları üzerindeki etkisi, insülin tedavisi kadar
etkili değildir. Fakat tıbbi ozonun farklı doz ve sürelerle uygulanması etkinliğini arttırabilir. Bunu ortaya koymak
için ilave deneysel çalışmalara gereksinim vardır.
Anahtar Kelimeler: Ozon, Diyabet, Sinir ileti hızı, İnsülin, Sıçan
The effects of medical ozone on nerve conduction velocity in diabetic rats
OBJECTIVES: It has been known that diabetes causes impairment in nervous system function. The aim of this
study to compare the effects of insulin and medical ozon therapy on nerve conduction velocity in diabetic rats.
MATERIALS & METHODS: This study was approved by the Pamukkale University Ethics Committee of Animal
Care and Usage. A total of 30 Sprague Dawley male rats, were divided into 5 groups, each consisting 6 rats:
Control (K), diabetes (D), ozone (O), diabetes + insulin (DI), diabetes + ozone (DO). Diabetes was induced by
a single ip injection of Streptozosin at a dose of 60 mg/kg body weight dissolved in 0,5 ml phosphate buffer
solution. Ozone were applied by ip injection (1,1 mg/kg/d) to O and DO groups for 15 days. Insulin was
administered ip injection at a dose of 3 IU/kg per day for 15 days. At the end of the experimental period, the
rats were anesthetized (ketamine HCL Xylazin HCL 75mg/kg+10mg/kg) and than were removed the sciatic
nerves. Nerve conduction velocity was measured in sciatic nerve. One Way ANOVA and Post Hoc Tukey tests
were used for the differences between groups, p values <0.05 accepted as statistically significant.
RESULTS: Nerve conduction velocity of D group was found to be statistically decreased compared to group K.
Nerve conduction velocity of DI and DO groups were found to be increased compared to D group (p<0.05). But
this alteration in DO group was not statistically significant.
CONCLUSION: The effects of medical ozone therapy on the nerve conduction velocity in diabetic rats was not
as effective as insulin treatment. But application of different doses and duration of medical ozone can increase
the effectiveness of treatment. Therefore, additional experimental studies are needed.
Keywords: Ozone, Diabetes, Nerve conduction velocity, Insulin, Rat
Poster Bildiriler / Poster Presentations
100
P07
Yeni doğan fare motor ve duyusal sinir hücresi ko-kültüründe sinaps oluşumu
modellemesi üzerine bir pilot çalışma
Ender Erdoğan
1
, Fikri Erdemci
2
, Nureddin Cengiz
2
, Gürkan Öztürk
3
1
Selçuk Üniversitesi, Selçuklu Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Konya
2
Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Van
3
Medipol Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
1
Selçuk University, Selçuklu Faculty of Medicine, Department of Histology and Embryology, Konya, Turkey
2
Yüzüncü Yıl University, Faculty of Medicine, Department of Histology and Embriology, Van, Turkey
3
Medipol University, Faculty of Medicine, Physiology Department, Istanbul, Turkey
AMAÇ: Primer duyusal ve spinal motor sinir hücreleri arasındaki sinaptik ilişkinin bir invitro modelde ortaya
konulması hem histofizyolojinin daha iyi açıklanabilmesi hem de fizyopatolojik ve farmakolojik çalışmalara
olanak sağlayacaktır. Literatürde duyusal sinir hücrelerin başka sinir hücreleri (kortikal motor) ve hücrelerle
(duyu epiteli, epidermis vs.) yapılmış ko-kültürleri bulunmakla birlikte, bu çalışmada öngörülen modele (primer
duyusal – spinal motor sinir hücresi ko-kültürü) rastlanılmamıştır. Ayrıca çalışmanın yeni doğan farelerden izole
edilen hücrelerde gerçekleştirilecek olması sinaps gelişimine (plastisite) ait önemli bulguları da vereceği
umudunu taşımaktadır.
GEREÇ ve YÖNTEM: Çalışmada, Balb-C türü yeni doğan farelerden izole edilen arka kök gangliyonu primer
duyusal sinir hücreleri ile medulla spinalis ön boynuz motor sinir hücreleri birlikte ko-kültürü yapıldı. Gelişen
sinaptik ilişki motor sinir hücresi için özgün anti-ChAT ve sinapslar için özgün anti-sinaptofizin
immünhistokimyasal işaretlemeleri ile ortaya konuldu. Konfokal mikroskobik görüntüler dijital olarak
kaydedilerek morfolojik olarak analiz edildi.
BULGULAR: Bir metot çalışması olarak uygulamada karşılaşılan sorunlar değişik modifikasyonlarla giderilmeye
ve optimize edilmeye çalışıldı.
SONUÇ: Ko kültürlerde modelleme yapmanın klasik primer kültürlere göre zorlukları söz konusudur. En büyük
problem farklı özelliklerde iki hücrenin eş zamanlı ve uyumlu kültürlerinin hazırlanabilmesidir. Bu pilot çalışma,
duyu ve motor sinir hücreleri arasında yapılan sinaptik modelleme daha sonraki uygulamalar için yol gösterici
olabilir.
Anahtar Kelimeler: İmmunhistokimya, Ko-kültür, Motor sinir hücresi, Primer duyusal sinir hücresi
A synapse modelling in newborn mouse motor and sensory neuron co-culture: A
pilot study
OBJECTIVES: An in vitro model, revealed synaptic relation between sensorial and motor neuron, can express
histophysiology of itself and psychopathological and pathological research better. In the literature, sensorial
neurons were cultured with other neurons (cortical) and cells (sensorial epithelia and epidermis etc.). But there
were not any co-culture of primary sensory neuron with spinal motor neuron like in this study. In the other
hand, in this study, by using newborn mouse cells will enlight synaptic development and plasticity.
MATERIALS & METHODS: In this study, we used primary sensory neurons were isolated from dorsal root
ganglia and primary motor neurons were isolated from ventral horn of medulla spinalis of new born Balb-C
mice. Developing synaptic relations were revealed with motor neurons specific anti-ChAT and synapses specific
anti-synapthophysine marking, immunohistochemically. Confocal microscopic images were saved digitally and
analyzed morphologically.
RESULTS: As a pilot study, various modifications and optimizations were applied to resolve the problems in
practice.
CONCLUSION: There were some difficulties of a co-culture modelling according to the classic primary cultures.
The biggest problem was to set a simultaneously co-culture with the cells having different characteristics. With
this pilot study, the synaptic modelling of sensory and motor nerve cells may lead the way for subsequent
applications.
Keywords: Immunohistochemistry, Co-culture, Motor neuron, Primary sensory neuron
Poster Bildiriler / Poster Presentations
101
P08
Somatik ve viseral ağrı modellerinde kanabinoidler ve parasetamol arasında
sinerjistik bir analjezik etkileşim görülmektedir
Ahmet Doğrul
1
, Ali Harlak
2
, Öner Menteş
2
, Fatih İlkaya
3
, Orhan Kozak
2
1
GATA, T. Farmakoloji Anabilim Dalı, Ankara
2
GATA, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara
3
KKK Lojistik K.lığı (Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı), Ankara
1
GATA, Department of Pharmacology, Ankara, Turkey
2
GATA, Department of Surgery, Ankara, Turkey
3
Lojistik K.lığı, Ankara, Turkey (University of Ondokuz Mayis, Faculty of Medicine, Deparment of Pharmacology, Samsun)
AMAÇ: Kanabinoidler etkili analjezikler olmakla birlikte psikotropik yan etkileri kullanımlarını kısıtlamaktadır.
Kanabinoidlerin diğer analjezik ilaçlarla kombinasyonu doz düşürülmesine bağlı olarak yan etkileri azaltabilir.
Son çalışmalar parasetamolün beyinde endojen kanabinoidlerin geri alınımını inhibe eden AM404 adlı maddeye
dönüştüğünü göstermiştir. Bu nedenle çalışmamızda parasetamol ile kanabinoidler arasında antinosiseptif bir
etkileşim olup olmadığı değerlendirilmiştir.
GEREÇ ve YÖNTEM: Antinosisepsiyon radyan kuyruk çekme, hot plate ve asetik asit kıvranma testi
kullanılarak Balb-C farelerde değerlendirilmiştir. Her bir grup 6 denekten oluşmaktadır. Kıvranma cevapları
%0.6 asetik asit kullanılarak ölçülmüştür. CB1 ve CB2 agonisti CP 55,940 ile parasetamolün tek başına ya da
birlikte kombinasyonlarının intraperitoneal enjekte edilmesi sonrası analjezik etki değerlendirilmiştir.
İsobolografik analizler için, CP 55, 940 ve parasetamolün sabit dozlarda kombinasyonları deneklere verildi ve
ilaç uygulamasından 60 dk sonraki doz yanıt eğrilerinden regresyon analizi ile ED50 değerleri ve % 95 güvenlik
aralığı hesaplandı.
BULGULAR: CP 55 940 (0.0625 - 1 mg/kg, s.k.) ve parasetamol (50-300 mg/kg, i.p.) kuyruk çekme, hot plate
ve kıvranma testlerinde doza bağımlı antinosiseptif etki gösterdi. ED50 değerleri sırasıyla CP 55, 940 için 0.21
(0.10 to 0.42), 0.20 (0.17 to 0.23), 0.0264 (0.01 to 0.04) ve parasetamol için 400.6 (302.1 to 531.3), 302.2
(261.2 to 349.8), 55.25 (42.2 to 72.2) mg/kg olarak bulundu. Isobolografik analizler CP 55,90 ve parasetamol
arasında kuyruk çekme, hot plate ve kıvranma testlerinde sinerjistik bir analjezik etkileşim olduğunu gösterdi.
SONUÇ: Kanabinoidlerin parasetamol ile kombine uygulanması ağrı farmakoterapisinde yeni bir yaklaşım olarak
değerlendirilebilir.
Anahtar Kelimeler: Kanabinoidler, Parasetamol, Kombinasyon, Analjezi, İsobolografik analiz
GATA Deney Hayvanları Etik Kurulu tarafından onaylanmıştır. GATA Ar.Ge Mrk.Bşk.lığı (AR-2006/28) tarafından
desteklenmiştir.
Synergistic interaction between cannabinoids and paracetamol in somatic and
visceral pain model in mice
OBJECTIVES: Cannabinoids are effective analgesics, but the psychotropic side effects associated with
cannabinoids puts a brake on their use. Combinations of cannabinoids with other analgesic drugs have been a
valid approach in which decreasing the dose of cannabinoids could reduce side effects. Recent findings showed
that paracetamol could be metabolized in the brain into AM404, a compound able to inhibit the re-uptake of
endogenous cannabinoids. Thus, the present study was designed to evaluate the antinociceptive interaction
between cannabinoids and paracetamol.
MATERIALS & METHODS: Antinociception was assessed by using the radiant tail-flick, hot plate and acetic
acid writhing test in Balb-C mice. Writhing responses was elicited by intraperitoneal (i.p.) injection of 0.6%
acetic acid. The antinociceptive effects produced by i.p injection of CP 55 940, a CB1 and CB2 receptor agonist
and paracetamol either alone or in combination were studied (N=6 for each group). To perform isobolographic
analysis, the fixed combination of CP 55 940 and paracetamol were given and ED50 values and 95 %
confidence interval were calculated from regression analysis of the dose response curves at 60 min after drug
administration.
RESULTS: CP 55 940 (0.0625 to 1 mg/kg, s.c.) and paracetamol (50 to 300 mg/kg, i.p.) produced dose-
dependent antinociception in tail flick, hot plate and writhing test with ED50 values of 0.21(0.10 to 0.42),
0.20(0.17 to 0.23), 0.0264(0.01 to 0.04) and 400.6(302.1 to 531.3), 302.2(261.2 to 349.8), 55.25(42.2 to
72.2) mg/kg for CP 55, 940 and paracetamol, respectively. Isobolographic analysis showed synergistic
interactions between CP 55,90 and paracetamol in tail flick, hot plate and writhing test.
CONCLUSION: The co-administration of cannabinoids with paracetamol may have utility in the
pharmacotherapy of pain.
Keywords: Cannabinoids, Paracetamol, Combination, Analgesics, Isobolographic analysis
Approved by Animal Care Ethical comittee of GATA. Supported by GATA Ar.Ge Mrk.Bşk.lığı (AR-2006/28).
Poster Bildiriler / Poster Presentations
102
P09
Apelin-13’ün periferal nosiseptif sinyalleşme üzerine etkilerinin izole sıçan
duysal sinir hücrelerinde incelenmesi
Mete Özcan
1
, Damlagül Aydın
2
, Ömer Faruk Kalkan
2
, Selim Kutlu
3
,
Ahmet Ayar
2
1
Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyofizik Anabilim Dalı, Elazığ
2
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı, Trabzon
3
Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı, Elazığ
1
Fırat University, Faculty of Medicine, Department of Biophysics, Elazığ, Turkey
2
Karadeniz Technical University, Faculty of Medicine, Department of Physiology, Trabzon, Turkey
1
Fırat University, Faculty of Medicine, Department of Physiology, Elazığ, Turkey
AMAÇ: Güncel kanıtlar orfan APJ (apelin reseptörü olarak da bilinen) reseptörü için bir nöropeptit ligand olan
Apelin-13’ün sadece APJ reseptörü aktivasyonu yoluyla değil aynı zamanda endojen opioid sistemi supraspinal
düzeyde modüle ederek anlamlı düzeyde analjezik etki gösterdiğini belirtmekte, ancak apelin-13’ün akut
periferal nosisepsiyon üzerindeki potansiyel rolü bilinmemektedir. Periferal nosiseptif transmisyonda apelin/APJ
sisteminin olası rolünü incelemeyi amaçlayan bu çalışmada apelin-13ün dorsal kök gangliyon (DKG) sinir hücre
kültüründe hücre içi kalsiyum ([Ca
2+
]
i
), sinyalleşmesi üzerine olan etkisi araştırıldı.
GEREÇ ve YÖNTEM: DKG’ları 1-2 günlük yenidoğan sıçanlardan çıkarılarak enzimatik ve mekanik yöntemlerle
hücrelere ayrıştırıldı. Apelin-13 ve KCl (30 mM) uygulamalarına yanıtlar fura-2 ile yüklenmiş seçilmiş görüntü
alanlarındaki münferit DKG hücrelerinde [Ca
2+
]
i
değişimleri dijital mikroskobik görüntü analiz sistemiyle
monitörize edilerek incelendi. Veriler Student t testi ile analiz edildi, p<0.05 istatistiksel anlamlılık düzeyi olarak
kabul edildi.
BULGULAR: DKG nöronlarına apelin-13’ün farklı konsantrasyonlarının banyo yoluyla kısa süreli uygulanması
hücre içi bazal kalsiyum düzeyinde anlamlı bir değişime neden olmadı
[
(sırasıyla; bazal=100.0±0.0 %, 0.1µM
Apelin = 99.7±0.3 % (n=30), 1µM Apelin= 99.8±0.4 % (n=32)]. Yine, apelin-13’ün KCl (30 mM) ile birlikte
uygulanması da KCl-ile indüklenen [Ca
2+
]
i
cevaplarında anlamlı bir değişiklik meydana getirmedi.
SONUÇ: Apelin-13ün bazal hücre içi kalsiyum seviyeleri üzerinde etkili olmadığını belirten bu in vitro çalışmanın
bulguları, supraspinal düzeyde rapor edilmiş rolüne rağmen periferal apelin reseptörlerinin aktivasyonunun akut
periferal nosiseptif cevaplarda direkt bir rolünün olmadığını göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Apelin-13, Periferal nosisepsiyon, Dorsal kök gangliyonu, Kalsiyum sinyalleşmesi, Duyusal
sinir
Investigation of effects of apelin-13 on peripheral nociceptive signalling in
isolated rat sensory neurons
OBJECTIVES: Recent evidence indicates that apelin-13, a neuropeptide ligand of the orphan receptor APJ (also
known as apelin receptor), has a significant analgesic effect not only mediated by the activation of the APJ
receptors but also through modulation of endogenous opioid system at the supraspinal level but its potential
role at acute peripheral nociception is not known. This study investigate the effects of Apelin-13 on intracellular
calcium, ([Ca
2+
]
i
), signaling in cultured rat dorsal root ganglion (DRG) neurons, with the aim of detecting
possible involvement of apelin/APJ system in peripheral nociceptive transmission.
MATERIALS & METHODS: DRGs were removed from 1-2 day old neonatal rats and DRG neurons were
isolated by enzymatic and mechanical procedures. Responses to Apelin-13 and KCl (30 mM) exposure were
studied by monitoring changes in [Ca
2+
]
i
with a microscopic digital image analysis system in fura-2 loaded
individual DRG neurons in selected microscopic fields. Data were analyzed by using unpaired t test, P level of
<0.05 defining statistical significance.
RESULTS: Brief exposure of DRG neurons to different concentrations of bath applied apelin-13 failed to cause
any significant change in basal intracellular
Ca
2+
response
[
basal 100.0±0.0 %, 0.1µM Apelin = 99.7±0.3
(n=30), 1 µM Apelin= 99.8±0.4 % (n=32)
]
. Yet, co-application of apelin-13 with KCl (30 mM)
did not alter the
KCl-induced change in [Ca
2+
]
i
.
CONCLUSION: Results of this in vitro study, showing lack of effect of apelin-13 on basal intracellular calcium
levels indicates that, despite reported supraspinal involvement, activation of peripheral apelin receptors does
not seem to be directly involved in the acute peripheral nociceptive response.
Dostları ilə paylaş: |