yanlışlanabilirliğe (burada ise veriler teoriyi yadsır)
yaslanmalıydı. Hep kullanılan bir örnek siyah ve beyaz
kargalar örneğidir. Teori bütün kargalar siyahtır, der. Veriler
bunu teyit eder. Ama bu, teoriyi doğrulamaz. Bunun
yerine teorinin yanlışlanmamış olduğunu söyleyebiliriz.
Bu çözüm Popper’a göre verilerin bilimsel olarak incelenmesi
ve kontrol edilmesi metodolojisine uyuyordu. Aynı zamanda,
sözde bilimsel teorilerin sorgulanması için de kullanışlı bir
yöntem sağlamaktaydı. Popper’ın hedefinde Marksizm ve
Freud’un psikanalizi vardı. Her iki teori de var olan veriler
temelinde doğ-rulanamıyordu: Bu, sözde bilimin genel bir
sorunudur. Ama daha önemlisi, bunlar yanlışlanamıyordu da.
Bunun anlamı, bunların bilimsel birer teori
sayılamayacağıydı.
Popper buradan düşüncesini siyaset felsefesi alanına taşıyarak
Platon, Hegel ve Marc’ın felsefi sistemlerinin toplumun
kapanmasına yol açacak bir nitelik taşıdığını, dolayısıyla
“açık toplumda düşman olduklarını ileri sürüyordu. Bunların
geleceğe şimdiden haritası çizilmiş bir şey olarak yaklaşan
tarihselciliklerini reddediyordu: Tarih açık uçlu bir şey olmak
zorundaydı. Denemeler yapabilmemiz için de geniş bir
özgürlükler silsilesinden yararlanmamız gerekliydi. Benzer
biçimde, bilimciler bilgi ve teoriler konusunda her zaman ileri
derecede eleştirel bir tutum takınmah, kabul edilmiş olan
şeyleri devamlı sorgulayarak bilgiyi hakikatlere
yaklaştırmalıdır.
Dostları ilə paylaş: