Olası doku hasarını gösteren zararlı bir uyarıcıdır;
Organizmayı zarardan korumaya çalışan bir yanıt örüntüsüdür.
Sternbach (1968)
Ağrı, vücudun belli bir bölgesinden kaynaklanan, doku harabiyetine bağlı olan veya olmayan, kişinin geçmişteki deneyimleriyle de ilgili, hoş olmayan emosyonel bir duyumdur, davranış şeklidir.
Uluslar arası Ağrı Araştırmaları Derneği
Taksonomi komitesi
Ağrının tipleri
Ağrının iki ana tipi vardır.
Akut ağrı: Keskin,batıcı,lokalize,hızlı ve acı olarak nitelendirilebilir.
Kronik ağrı: Yanıcı,zonklayıcı,künt,mide bulandırıcı ve tam lokalize olmayan ağrıdır.
Ağrı, anksiyete ve duygusal sıkıntı oluşturur; iyilik haline zarar verir; fonksiyonel kapasiteyi etkiler ve ailesel, sosyal ve mesleki rolleri yerine getirme yeteneğini engeller.
AĞRININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Ağrı algılama, tanılama ve ağrıya karşı verilen reaksiyonlar kişiden kişiye değişiklik gösterir.
Ağrı değerlendirmenin en kolay yolu hastaya ağrısı olup olmadığını sormaktır.
Ancak cevabın evet veya hayır olması ağrıyı değerlendirmek için yeterli değildir.
AĞRININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Bu nedenle hastadan çok detaylı anamnez almak, hastayı devamlı gözlemek, uygun ölçüm yöntemlerinden yararlanmak hastanın başlangıçtaki değerlendirilmesi için yardımcı olacağı gibi
sonraki değerlendirmeler için de yol gösterici bir kaynak olacaktır
Hastayı değerlendirirken her basamakta; fiziksel, psikolojik,
sosyal ve çevresel faktörler göz önüne alınmalı, bu faktörlerin
karşılıklı etkileşime neden olarak ağrının düzeyine etkili olabilecekleri unutulmamalıdır
Ağrılı hastanın değerlendirilmesi önce gözlemle başlar.
Ağrıyı azaltıcı davranışlar,
kullanılan ilaçlar,
Hastanın aktivitesindeki artış ve azalma,
Uyuyup uyumadığı,
bunun yanı sıra yüz ifadesi,
sinirlilik,
inleme,
iç çekme gibi sesle verilen bilgiler;
duruşu,
topallama ya da yürüyüş bozukluğu,
etkilenen bölgeyi ovuşturma ya da destekleme,
sık sık sekil değiştirme ya da aynı pozisyonda sürekli kalma gibi özelliklerine bakılması gerekir
Ağrı değerlendirilmesi hastadan alınan bilgilere göre yapılmalıdır.
Genel öykü;
burada hastanın sosyo-demografik bilgileri,
mevcut olan hastalığın öyküsü,
kullandığı ilaçlar, ilaç alerjisinin
olup olmadığı,
geçmiş tıbbi öyküsü alınır.
Hastanın geçmiş ağrı öyküsü, tedavileri ve etkileri de değerlendirilmelidir
Ağrı öyküsü;
ağrının başlangıcı,
süresi, şiddeti,
özellikleri,
ağrıyı rahatlatan ve arttıran faktörler değerlendirilir
Klinik muayene;
ağrıýa verilen yanıt gözlemlenir.
Ağrının nabız, solunum, kan basıncına olan etkisi değerlendirilebilir.
İdeal bir akut ağrı değerlendirilmesi bu basamakları içerir:
1. Hasta ağrısını değerlendirmeye aktif olarak katılmalıdır.
2. Hastanın ağrısı düzenli olarak sorgulanmalıdır.
3. Hastanın ağrısı, hem dinlenme hem de hareket halinde değerlendirilmelidir.
4. Ağrı şiddetinde beklenmedik bir artış yeni bir ağrı nedeni veya postoperatif bir komplikasyon nedeni olarak ele alınmalı dikkatlice bir anamnez alınmalıdır.
5. Kötü ya da yüksek ağrı skorlarında ağrı tedavisi tekrar gözden geçirilmelidir.
Yazılı kayıtlar, ağrının “görünür” olmasını sağlar ve tedavi yöntemlerinin değerlendirilip, geliştirilmesine, belirli protokollerin oluşturulmasına yardım eder.
Bu nedenle maksimum kabul edilebilir ağrı skorunun tanımlanması ve rutin olarak tedavi öncesi ve sonrasında ölçülerek kaydedilmesi gerekir.
Ağrı şiddeti tek boyutlu ve çok boyutlu skalalar kullanılarak Değerlendirilebilir
1. Tek Boyutlu Ağrı Skalaları
Görsel Analog Skala (Visual Analog Scale–VAS): Ağrı şiddetini ölçmede ve takibinde kullanılır. Bir ucunda ağrısızlık diğer ucunda olabilecek en şiddetli ağrı yazan 10 cm. bir cetveldir.
b) Sözel Tanımlayıcı Skala (Verbal Descriptor Scale–VDS):
Ağrı değerlendirilmesinde hastanın ağrısını tanımlayan “ağrım yok, hafif, rahatsýz edici, kötü, korkunç, dayanılmaz” ifadelerinden ağrısına uygun olanı seçmesi istenir.
c) Sayısal Değerlendirme Skalaları (Numerical RatingScale– NRS):
Skala ağrının yokluğu (0) ile başlayıp dayanılmaz ağrı (10 ya da 100) düzeyine varır.
d) Yüz İfadesi Skalası (Face Scale–FS): Hastanın yüz ifadesine yakın görüntü belirlenir
2. Çok Boyutlu Ağrı Skalaları
Geniş kapsamlı hazırlanıp ağrıyı tanımlayıcı ifadelerin yer aldığı skalalardır. Hastanın sorulara cevap vermesi istenerek ağrı değerlendirilir
AĞRI TANIMLAMA SKALALARI
İletişim kurulan hastalarda;
Sayısal Oranlama Skalası
O 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Ağrı Yok Orta Olabilecek En Şiddetli Ağrı
Sözel Tanımlayıcı Skala
Ağrı Yok Hafif Orta Şiddetli Çok Şiddetli Dayanılmaz
AĞRI TANIMLAMA SKALALARI
Yüz İfadelerini Derecelendirme (Wong-Baker)Skalası
Ağrı Yok Biraz Ağrı Biraz Daha Daha Fazla Oldukça En Şiddetli
Fazla Fazla
İletişim kurulamayan hastalarda;
İletişim kurulamayan hastalarda;
Ağrıya bağlı davranışsal değişiklikler ve fizyolojik göstergeler (kalp hızı, kan basıncı, solunum hızı) değerlendirilmeli.
Sözsüz ağrı belirtileri değerlendirilmeli;
Yüz ifadesi: Kaşları çatık, gergin vb.
Kendini koruma pozisyonu ya da koruyucu davranışlar
Huzursuzluk ya da motor aktivite de artma
İçe dönüklük ya da motor aktivite de azalma
İskelet kaslarında gerginlik
Dikkat süresinde kısalma
İrritabilite, anksiyete
Uyku bozuklukları
Akut ağrı belirtileri değerlendirilmeli;
Akut ağrı belirtileri değerlendirilmeli;
Terleme
Vazokonstriksiyon
Kan basıncında artma
Nabız sayısında artma (100>)
Pupiller dilatasyon
Solunum hızında değişiklik
Kas gerginliği ya da spazm
Bulantı, kusma, abdominal distansiyon ve olası ileusa yol açabilen intestinal motilitede azalma
Ağrı İle İlgili Hemşirelik Tanıları:
Ağrı İle İlgili Hemşirelik Tanıları:
Ağrı tedavisinde hemşirenin yapması gereken;
tedaviye etkin olarak katılması,
tedavi sonucunu izlemesi,
farmakolojik olmayan ağrı yöntemlerini kullanarak ağrıyı yaşanabilir sınırlar içinde tutarak gelişebilecek sorunları önleyebilmesidir.
Hemşire ağrı kontrolünde vazgeçilmez bir role sahiptir.
DEĞERLENDİRME
Ağrı giderme yöntemlerinin etkinliği değerlendirilmelidir.
Bunun için ağrı tedavisinden önce ve sonra hastanın ağrısı ile ilgili bilgiler alınıp kayıt edilmelidir.
Duyusal, davranışsal ve bilişsel yanıtları tedavi öncesi ve sonrasında kıyaslanmalı ve ağrının tedaviye cevabı konusunda son sözün hastaya ait olduğu unutulmamalıdır.
Eğer ağrı tedaviye cevap vermediyse, hastadan alınan veriler tekrar gözden geçirilmeli ve yeniden planlama yapılmalıdır.