BULGULAR: GAERS ve epileptik olmayan Wistar grubundaki deney hayvanlarının sonuçları karşılaştırıldığında
GAERS grubunda hipokampüs ve korteks bölgelerindeki
α
1
G ve
α
1
I ekspresyonu Wistar grubuna göre artış
göstermiştir.
SONUÇ: Bu sonuçlar T tipi kalsiyum kanal alt ünitelerinin absans epilepsisinin altında yatan mekanizmaların
aydınlatılmasına katkıda bulunabileceğini göstermektedir. Çalışmanın farklı kalsiyum kanal alt ünitelerinin
değerlendirilmesi amacıyla genişletilmesi hedeflenmektedir.
Anahtar Kelimeler: GAERS, T-tipi kalsiyum kanalları, Absans epilepsisi
Marmara Üniversitesi Etik Kurul Komitesi tarafından onaylanmıştır.
Investigation of calcium channel subunits expression in genetic absence
epilepsy rats from Strasbourg
OBJECTIVES: Genetic Absence Epilepsy Rats from Strasbourg (GAERS) is one of the well validated genetic
models of typical absence epilepsy. Voltage-activated calcium channels are thought to play a key role in the
generation of spike and waves discharges characteristic of absence epilepsy and regulating neuronal
excitability. Voltage activated calcium channels are composed of
α
1
,
α
2
, β and γ subunits. There are three
members of
α
1
subunit (
α
1
G,
α
1
H,
α
1
I) and their important role in the absence epilepsy has been shown in
several studies. In this study we aim to look at the expression of calcium channel subunits in GAERS and non
epileptic control Wistar rats.
MATERIALS & METHODS: To analyze the protein levels of calcium channel subunits we performed Western
blot using polyclonal antibodies specific for the
α
1
G and
α
1
I calcium channel subunits. The cortex and
hippocampus were dissected from brains of GAERS (n=4) and non-epileptic control Wistar rats (n=4).
RESULTS: We found increased calcium channnel
α
1
G subunit protein levels in the cortex and hippocampus from
GAERS compared with control Wistar rats. The other calcium channel subunit
α
1
I protein levels were also
increased in the cortex and hippocampus from GAERS.
CONCLUSION: These results have shown that enhanced expression of T-type calcium channel subunits may
contributes to epileptic phenotype in this strain. Further experiments will be performed to investigate the
implication of other calcium channel subunits.
Keywords: GAERS, T-type calcium channels, Absence epilepsy
Approved by Marmara University Ethics Committee for animal experimentation.
Poster Bildiriler / Poster Presentations
208
P115
Genetik absans epilepsili sıçanlarda intraserebroventriküler U-92032
uygulamasının diken dalga deşarjları üzerindeki etkisi
Mahluga Jafarova, Hasan Raci Yananlı, Halil Eren Sakallı, Filiz Onat
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, İstanbul
Marmara University, Faculty of Medicine, Department of Medical Pharmacology, Istanbul
AMAÇ: Absans epilepsi EEG’de diken dalga deşarjlarının (DDD) eşlik ettiği, kısa süreli bilinç kaybıyla seyreden
nonkonvulsif jeneralize nöbetlerle karakterizedir. Absans epilepsi nöbetlerinin tipik EEG bulgusu olan diken-
dalga aktivitesinde, eksitatör uyarı kortekste başlar ve talamus bu uyarıyı organize eder. DDD’lerin oluşmasında
düşük eşikli kalsiyum akımlarının talamokortikal nöronların ateşlemesini etkilemesinin rol oynadığı
düşünülmektedir. Strazburg Kaynaklı Genetik Absans Epilepsili Sıçanlar (GAERS) insan absans epilepsisinin
klinik ve farmakolojik özelliklerini paylaşan, iyi tanımlanmış bir hayvan absans epilepsi modelidir. Bu çalışmanın
amacı yeni bir Ca
2+
kanal blokeri olan U-92032’nin intraserebroventriküler (İSV) uygulamasının GAERS’lerdeki
etkilerini araştırmaktır.
GEREÇ ve YÖNTEM: Deneylerde 5-12 aylık GAERS’ler kullanılmıştır. Deneklerin kafataslarında bilateral frontal
ve parietal korteksin üzerindeki ekstradural yüzeye kayıt ve toprak elektrodu olarak paslanmaz çelik vidalar
yerleştirildi. Sıçan beyin atlasından (Paxinos ve Watson) bregma referans kabul edilerek alınan koordinatlara
göre lateral ventriküle kılavuz kanül, stereotaksik cerrahi ile yerleştirildi. Elektrodlar izole edilmiş kablolarla EEG
kaydının yapılacağı mikrokonnektöre bağlandı. Cerrahiden bir hafta sonra deneklere İSV olarak U92032 (100 ve
250 nM; dimetilsülfoksit içinde çözüldü ve salinle seyreltildi) uygulandı. Sistemik uygulamadan bir saat önce
başlayarak 7 saat süreyle kesintisiz EEG kaydı alındı ve DDD’ler toplam süre, sayı ve ortalama sürelerine göre
20 dakikalık zaman dilimleri içinde değerlendirildi.
BULGULAR: U-92032’nin 100 ve 250 nM enjeksiyonlarını takiben toplam DDD süresi, sayısı ve ortalama DDD
süresinde anlamlı bir azalma gözlendi.
SONUÇ: GAERS’lere ISV U-92032 uygulamasını takiben DDD sayısı ve süresinin doza bağımlı olarak azalması,
U-92032’nin antiabsans bir ajan olma potansiyelini gösterir.
Anahtar Kelimeler: Absans epilepsisi, Diken dalga deşarjları, GAERS, Kalsiyum kanal blokeri
U-92032, Pfizer Inc. tarafından sağlanmıştır.
The effect of intracerebroventricular U-92032 injections on spike-and-wave
discharges in genetic absence epilepsy rats from Strasbourg
OBJECTIVES: Absence epilepsy is characterized by generalized non-convulsive seizures with loss of
consciousness and spike-and-wave discharges (SWDs) in the EEG. Low-threshold Ca
2+
currents have been
suggested to underlie the firing of thalamocortical neurons during SWDs in absence epilepsy. Genetic absence
epilepsy rats from Strasbourg (GAERS) is a well defined animal model of absence epilepsy sharing
pharmacologic and many clinical characteristics of absence epilepsy in human. The aim of this study was to
investigate the antiabsence effect of intracerebroventricular (ICV) U-92032, a novel Ca
2+
channel blocker, and
the possible mechanisms of its action.
MATERIALS & METHODS: Experiments were carried out with male GAERS animals, aged 5-12 months. U-
92032 (100 and 250 nM; dissolved in dimethylsulfoxide and diluted with saline) was given to the lateral
ventricle through the implanted guide cannulas. Electrical activity of cortex was recorded 1 hour before and 6
hours after each injection. The total duration of SWDs, the number and the mean durations of SWD complexes,
were analyzed over 20-min periods.
RESULTS: A significant dose dependent decrease in cumulative duration, number and mean durations of SWD
complexes were observed after ICV administration of 100 and 250 nM U-92032.
CONCLUSION: The suppression of SWDs in GAERS by ICV injection of U-92032 shows that U-92032 is value
as an antiabsence agent.
Keywords: GAERS, Absence epilepsy, T- type calcium channels
U-92032 was provided by Pfizer Inc.
Poster Bildiriler / Poster Presentations
209
P116
Wistar sıçanlarda kronik gama-butirolakton uygulanmasının uzun süreli etkisi
Tuğba Karamahmutoğlu
1
, Nihan Çarçak
2
, Filiz Onat
1
1
Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, İstanbul
2
İstanbul Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, İstanbul
1
Marmara University, Faculty of Medicine, Department of Medical Pharmacology, Istanbul, Turkey
2
Istanbul University, Faculty of Pharmacy, Department of Pharmacology, Istanbul, Turkey
AMAÇ: Absans epilepsi, elektroensefalogram (EEG)’da 3-4 Hz’lik diken-ve-dalga deşarjları (DDD) ile karakterize
ve bilinç değişikliklerinin eşlik ettiği, idiyopatik, nonkonvülsif bir epilepsi türüdür. Bu çalışmanın amacı, gama-
butirolakton (GBL) uygulanması ile Wistar sıçanlarda oluşturulan kimyasal absans epilepsi modelinde, GBL’nin
kronik uygulanmasıyla oluşan EEG değişikliklerini ortaya koymaktır.
GEREÇ ve YÖNTEM: Yetişkin erkek Wistar sıçanlara (n=12), stereotaksik cerrahi ile bilateral kortikal kayıt
elektrotu implante edildi. Bir haftalık iyileşme süresinin ardından, günde iki kez olmak üzere 30 kez, 100mg/kg
GBL intraperitoneal (i.p) enjeksiyonu uygulandı. Kronik GBL enjeksiyonlarını takiben, EEG kayıtları (PowerLab
8S System / Chart v.7) alındı. Spontan DDD’leri görüntülemek amacıyla, enjeksiyon yapılmadan geçen
haftasonlarını takiben Pazartesi sabahları 90 dakika boyunca EEG kaydı alındı. Veriler, ortalama±standart
sapma olarak ifade edildi ve istatistiksel olarak tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile değerlendirildi.
BULGULAR: Cuma akşam seansından sonra, pazartesi sabahı alınan 90 dakikalık bazal EEG kaydında, spontan
bilateral senkronize DDD’ları görüntülendi. Üç haftalık deney süresi boyunca spontan DDD’ların kümülatif
süreleri artış gösterdi. Birinci haftasonunu takiben alınan 90 dakikalık kayıtta, toplam spontan DDD süresi 2.8
± 1.6 saniye ve üçüncü haftasonu 7.2 ± 3.6 saniye olarak saptandı. Yapılan istatistiksel analiz, üçüncü
haftasonundan sonra görüntülenen spontan DDD’ların kümülatif sürelerinde anlamlı bir artış olduğunu ortaya
koydu.
SONUÇ: Bu çalışmada, tekrarlanan enjeksiyonlar sonucu zaman içerisinde, spontan SWD sayı ve sürelerinde
görülen artış, sistemik uygulamada GBL etkisinin uzun süreli olduğunu göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: Gama-butirolakton, Spontan DDD, EEG
Long term effect of chronic gamma-butyrolactone administration in wistar rats
OBJECTIVES: Absence epilepsy is an idiopathic, non-colvulsive form of epilepsy characterized by 3-4 Hz spike-
and-wave discharges (SWDs) in electroencephalography (EEG). Each SWD is accompanied by immobility and
interrupted consciousness. The aim of this study was to determine EEG changes with systemic administration of
GBL in Wistar rats which is a model of the chemical absence seizures.
MATERIALS & METHODS: Adult male Wistar rats (n=12) were implanted with bilateral cortical recording
electrodes under stereotaxic surgery. After recovery period for one week, rats were given 100mg/kg GBL
intraperitoneal (i.p.) twice daily over the course of 30 injections. In order to monitor spontaneous SWDs, EEGs
were recorded for 90 minutes on subsequent Monday mornings after the injection free weekends. Results are
expressed as mean ± S.E.M. Statistical analysis of the data was done by analysis of one way variance (ANOVA).
RESULTS: After the last injection of the week on Friday, SWDs were monitored for 90 min in basal EEG
recording on subsequent Monday morning. Over the course of three weeks, cumulative durations of
spontaneous SWDs were increased. The cumulative duration of spontaneous SWD was 2.8 ± 1.6 after the first
weekend and 7.2 ± 3.6 after the third weekend. There was a significant increase in the cumulative duration of
spontaneous SWDs monitored after the third weekend.
CONCLUSION: In this study, there was a time-dependent increase in the duration of spontenous SWDs due to
repeated injections of GBL.
Keywords: Gamma-butyrolactone, Spontaneous SWD, EEG
Poster Bildiriler / Poster Presentations
210
P117
Wistar sıçanlarda intraserebroventriküler nimodipin uygulamasının “kindling”in
sebep olduğu lokomotor aktivite değişikliği üzerine etkisi
Halil Eren Sakallı, Betilay Topkara, Mahluga Jafarova, Rezzan Gülhan-Aker, Demet Akın, Hasan Raci
Yananlı, Kemal Berkman
Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, İstanbul
Marmara University, Faculty of Medicine, Department of Medical Pharmacology, Istanbul, Turkey
AMAÇ: Temporal lobdan köken alan nöbetler de dahil olmak üzere, epileptik nöbetler sonrasında davranış
değişikliklerinin görüldüğü bilinmektedir. “Kindling”, hayvan çalışmalarında geçerliliği onaylanmış bir temporal
lob epilepsisi modelidir. Çalışmanın amacı “kindling” geliştirilmiş hayvanlarda, elektriksel uyarı ile tetiklenen
nöbetler sonrasında oluşan davranış değişikliklerinin lokomotor aktivite ölçümü ile değerlendirilmesi ve bir
kalsiyum kanal blokeri olan nimodipinin intraserebroventriküler (İSV) uygulamasının bu sürece olan etkisinin
araştırılmasıdır.
GEREÇ ve YÖNTEM: Deneyler 4-6 aylık, erkek ve dişi wistar sıçanlar üzerinde gerçekleştirildi. Sıçan beyin
atlasından (Paxinos, Watson) bregma referans kabul edilerek alınan koordinatlara göre sıçanların sağ
bazolateral amigdalasına ( AP: -2,6, L: -4,8, V: 8.5 mm) bipolar uyarı elektrodu ve lateral ventriküllerine (AP: -
1, L: +1,5, V: 3,5 mm) kılavuz kanül, stereotaksik cerrahi ile yerleştirildi. Elektriksel uyarı seansları
başlamadan önce tüm sıçanların bazal lokomotor aktiviteleri ölçüldü. Sıçanlara birbirini tekrarlayan üç evre-5
nöbet geçirinceye kadar uyarı verildi. Üç kez evre-5 nöbet geçiren sıçanlar “kindled” kabul edildi. Uyarılar
sırasında sıçanların kortikal elektriksel aktiviteleri gözlendi. “Kindled” olmuş hayvanlara yeni bir uyarı
verilmesinden 20 dakika önce 2 µl nimodipin ISV olarak uygulandı (150 µg). Uyarı verilmesinin hemen ardından
sıçanlar lokomotor aktivite kafesine konuldu ve 15 dakika süreyle lokomotor aktivite ölçümü yapıldı.
BULGULAR: Kindled sıçanlarda elektriksel uyarıyla tetiklenen nöbetler sonrasında, uyarı öncesinde İSV
nimodipin uygulanan sıçanların lokomotor aktivite ve art deşarj sürelerinde azalma gözlenirken nöbet
derecelerinde bir gerileme gözlenmedi.
SONUÇ: “Kindled” geliştirilmiş sıçanlarda ISV nimodipin uygulamasının elektriksel uyarıyla tetiklenen nöbetler
sonrasında gelişen lokomotor aktivite değişiklikleri üzerine olan etkisi, nimodipinin epilepsi hastalarında nöbetler
sonrasında gözlenen davranış değişikliklerini etkileyebileceğini düşündürmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kindling, Lokomotor aktivite, Nimodipin
The effect of intracerebroventricular nimodipine injections on kindling induced
locomotor activity changes in wistar rats
OBJECTIVES: It is known that following different types of seizures, including those seen in temporal lobe
epilepsy, postictal behavioral changes occur. Amygdaloid kindling is a validated animal model of temporal lobe
epilepsy. The aim of this study was to evaluate postictal behavioral changes induced by amygdaloid kindling,
and the effect of intracerebroventricular (ICV) nimodipine, a Ca
2+
channel blocker, on this processes, by
measuring locomotor activity.
MATERIALS & METHODS: Experiments were carried out with male and female wistar rats, aged 3-6 months.
All experimental procedures were approved by the local ethical committee. A bipolar electrode stereotactically
implanted in the right basolateral amygdala and a guide cannula implanted into the lateral ventricle of each rat,
according to the coordinates taken from the rat brain atlas (Paxinos, Watson). All rats were tested for baseline
locomotor activity before the stimulation sessions began. Rats were electrically stimulated until they had 4
successive grade 5 seizures. During stimulus sessions, cortical electrical activity was assessed by EEG. 20
minutes before the last stimulation, nimodipine (150µg/2µl; dissolved in dimethylsulfoxide) were given to the
lateral ventricle through the implanted guide cannulas. Rats were then tested for locomotor activity after the
stimulus.
RESULTS: In the kindled rats, locomotor activity measurements showed a decrease in the activity following the
stimulation induced seizures. Following ICV nimodipine administration before the electrical stimulus, this
decrease in locomotor activity was higher. A decrease in the after discharge duration, but not in seizure grade,
has also been observed during the stimulus induced seizures following nimodipine administration.
CONCLUSION: The effect of ICV nimodipine on the kindling induced locomotor activity changes suggests that
nimodipine might influence postictal behavioral changes in epilepsy patients.
Keywords: Kindling, Locomotor activity, Nimodipine
Poster Bildiriler / Poster Presentations
211
P118
Wistar ve genetik absans epilepsili sıçanlarda kainik asit ile indüklenen status
epileptikus sonucu oluşan nörodejenerasyon
Ümit S. Şehirli
1
, Özlem Sarıöz
1
,
Kutluhan Tezcan
2
, H. Eren Sakallı
2
, Yusuf Özgür Çakmak
1
, Filiz
Onat
2
, Rezzan Gülhan-Aker
2
1
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anatomi Anabilim Dalı, İstanbul
2
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, İstanbul
1
Marmara University, School of Medicine, Department of Anatomy, Istanbul, Turkey
2
Marmara University, School of Medicine, Department of Pharmacology, Istanbul, Turkey
AMAÇ: Bu çalışmanın amacı amigdala bölgesine yapılan kainik asit enjeksiyonunun tetiklediği status
epileptikusu takiben Genetik Absans Epileptik Sıçanlar-Strazbourg (GAERS) ve kontrol Wistar sıçanlar arasındaki
nörodejeneneratif değişikliklerin, fluorojade-B boyama yöntemi kullanılarak karşılaştırılmasıdır.
GEREÇ ve YÖNTEM: Yetişkin erkek GAERS (n=10) ve Wistar (n=10) sıçanlarında status epileptikusu
indüklemek için EEG kaydı altında intraamigdaloid kainik asit enjeksiyonu yapılmış ve oluşan davranış
değişiklikleri deney süresince kaydedilmiştir. İlk motor nöbetten iki saat sonra intramusküler diazepam verilerek
motor nöbetler durdurulmuştur. Kainik asit enjeksiyonundan bir hafta sonra hayvanlar sakrifiye edilip beyinleri
çıkarılmıştır. 20µ kalınlığında seri kesitler alınıp fluorojade-B ve Nissl boyamaları yapılmıştır. Kesitler kalitatif
olarak değerlendirilmiştir.
BULGULAR: Kainik asit enjeksiyonunu takiben tüm hayvanlarda status epileptikus gelişmiştir. Limbik nöbetlerin
başlangıç süresi her iki grupta benzer olmakla birlikte motor nöbetlerin başlangıcı GAERS grubunda anlamlı
olarak gecikmiştir (GAERS, 65.1±9 dk; Wistar, 34.8±4.4dk; p<0.05). Gruplar arasında motor nöbet sayısı
bakımından anlamlı fark bulunmamıştır (GAERS, 15.1±3.6; Wistar, 24,5±5.3). Wistar sıçanlarda
somatosensoryel ve piriform korteksler, hipokampusun CA1, CA3 bölgeleri ile GAERS sıçanlarda
somatosensorial ve piriform korteksler, hipokampusun CA3 bölgesi, putamen, klastrum bölgelerindeki
fluorojade-B boyanmada ipsilateral ve kontralateral hemisferler arasında anlamlı fark saptanmıştır. GAERS
sıçanlarında klastrum bölgesi haricinde, her iki grubun bütün kesitlerinde ipsilateral tarafta boyanma daha
belirgindir. GAERS ve Wistar grupları içerisinde istatistiksel olarak farklılık sadece kontralateral hipokampusun
CA1 bölgesinde gözlenmiştir. Burada GAERS grubundaki boyanmalar daha belirgindir. Her iki grupta da motor
korteks korunmuştur.
SONUÇ: Gruplar arasında nörojeneratif değişiklikler ile nöbet şiddetleri arasında korelasyon bulunmamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Epilepsi, GAERS, Fluorojade B, Anatomik bağlantılar, Kainik asit
Neuronal degeneration following kainic acid induced status epilepticus in wistar
and genetic absence epileptic rats
OBJECTIVES: The aim of this study was to compare neurodegenerative changes following intraamygdaloid
kainic acid induced status epilepticus in Genetic Absence Epileptic Rats from Strasbourg (GAERS) and
nonepileptic control Wistar animals, using fluorojade-B staining.
MATERIALS & METHODS: Adult male GAERS (n=10) and Wistar rats (n=10) received intraamygdaloid kainic
acid injections to induce status epilepticus. EEG and behavioral changes were recorded through the
experiments. Intramuscular diazepam was used to stop the seizures two hours after the first motor seizure.
One week after the kainic acid injection animals were sacrificed and the brains were removed. 20µ sections
were taken and processed for fluorojade-B and Nissl staining. Staining was evaluated qualitatively.
RESULTS: Status epilepticus developed in all animals following kainic acid injections. Onset of limbic seizures
were similar in both groups. However, motor seizures were significantly delayed in GAERS (GAERS, 65.1±9
min; Wistar, 34.8±4.4min; p<0.05). The number of motor seizures did not show statistically significant
difference (GAERS, 15.1±3.6; Wistar, 24,5±5.3). Statistically significant differences were observed between
contralateral and ipsilateral sides of somatosensory and piriform cortices, CA1 and CA3 regions of hippocampus
in Wistar rats; somatosensory and priform cortices, CA3 region of hippocampus, putamen and claustrum in
GAERS. The staining was prominent ipsilaterally in both groups except claustrum in the GAERS. The only
statistically significant difference between two groups was in the contralateral CA1 region of hippocampus
where GAERS had dense staining. Motor cortex was not affected in both groups.
Dostları ilə paylaş: |