Aklını En Doğru
Şekilde
Kullan
İKİ FARKLI DÜŞÜNCE TARZIYLA AKLiNi
KU LLANMAYA
BAKIŞ
Bu iki düşünce tarzının nasıl çalıştığını daha iyi anlamanız için
şimdi genç bir yetişkin olduğunuzu ve
kötü bir gün geçirdiğinizi
-olabildiğince gerçekçi şekilde- hayal edin:
Bir gün çok sevdiğiniz ve sizin için oldukça önemli bir derse gi
diyorsunuz. Hocanız değerlendirilmiş vize kağıtlarını sizlere dağıtı
yor. Siz C+ almışsınız. Hayal kırıklığına uğradınız.
O
akşam evinize
dönerken park cezası yediğinizi görüyorsunuz.
Gerçekten sinirli bir
halde olanları paylaşmak için en yakın arkadaşınızı arıyorsunuz. Ar
kadaşınız ise sizi bir nevi başından savıyor.
Ne düşünürdünüz? Ne hissederdiniz? Ne yapardınız?
Sabitlenmiş düşünce tarzına
sahip insanlara sorduğumda, söy
ledikleri şeyler şunlardı: "Reddedilmiş gibi hissederim." "Tam bir
fıyaskoyum." ''Aptalım." "Eziğin tekiyim." "Değersiz ve aptal hisse
derdim, herkes benden daha iyi." "Pisliğin tekiyim." Başka bir deyiş
le, onlar olanları kendi yeteneklerinin ve değerlerinin doğrudan bir
ölçüsü olarak görüyorlardı.
Hayatları üzerine düşünecekleri şey şudur: "Hayatım acınacak
halde." "Doğru düzgün bir hayatım yok." "Yukarılarda birileri beni
sevmiyor." "Dışarıda beni alt etmek isteyen bir dünya var." "Kimse
beni sevmiyor, herkes benden nefret ediyor" "Hayat adil değil ve bü
tün çabalar faydasız." "Hayat rezalet. Ben aptalım. Başıma iyi hiçbir
şey gelmiyor." "Bu dünyadaki en şanssız insan benim."
Affedersiniz, bir ölüm mü oldu veya bir yıkım mı gerçekleşti ya
da problem bir sınav notu, park cezası ve kötü bir telefon konuş
ması mı?
Bu kişiler sadece düşük özsaygıya sahip insanlar mı? Yoksa kö
tümserlik kartı taşıyan insanlar mı? Hayır. Başarısızlıkla uğraşma
dıkları zaman, tıpkı gelişme düşüncesi tarzına
sahip insanlar gibi
kendilerini değerli -parlak ve çekici- hissediyorlar ve iyimserler.
2 1
Dostları ilə paylaş: