ÇÜTAD
Çukurova Üniversitesi
Türkoloji Araştırmaları Dergisi
Cilt 3, Sayı 2
Aralık 2018
27
gösterilir. Kumru ablasının bu duruma düşmesinden bir üzüntü
duymayıp kendisi için kaygılanır. Bütün bunlar bir kadına ancak bir
evlilik içinde yaşam hakkı tanıyan yaygın kabulün göstergeleri olarak
eserde yerlerini alırlar. Nitekim Akile Hanım, bir hamam tellalı
aracılığıyla kendisi hakkında hiçbir bilgisi olmadığı Akil Bey’e kızını
verir. Diğer taraftan Zekavet Hanım evliliği kadının hürriyetini
kısıtlayan bir kurum olarak görür ve kendini korumak için hemcinsini
zor duruma düşürmekten çekinmez. Tüm bu ayrıntılar kadının toplum
içinde var olma konusunda türlü zorluklar yaşadığını, çözüm üretmeye
çalışırken bazen kendi cinsine de ihanet eder duruma düştüğünü, diğer
taraftan bir uyanma içinde o
lduğunu da göstermektedir.
Hayal-i Celâl
’de dikkat çeken bir diğer özellik erkek
kahraman sayısındaki fazlalıktır. Eşlerini kaybedenlerin çoğunlukta
olduğu bu toplulukta harem genellikle yaşlı kadınlardan oluşur.
Eserdeki tek genç kız ise henüz çocuk yaştaki Zekavet Hanım’ın
kızıdır. Ancak o da güzelliği ve gençliğiyle değil korunmaya muhtaç
oluşuyla öne çıkarılır. Eser bu haliyle eksik yuvalar, eşsiz hanımlar,
kendini korumak için hilekarlığa başvurmak zorunda kalmış kadınlar
topluluğu gibidir. Tüm bu görüntü kadın erkek arasındaki ilişkinin
yaşanma biçimini olumsuzlamaya ve eleştirmeye yarar. Kurulu düzen
içinde şehvet düşkünlüğüne meşru zeminde bir çözüm üretemeyen
Şeyda Bey tüm bu olumsuzlukları arttıran ve pekiştiren bir eleman
rolü görür.
Kahramanlar s
öz konusu olduğunda belirtilmesi gereken
hususlardan bir diğeri kendi şiveleriyle konuşan farklı kökenlere veya
meslek gruplarına ait halktan tiplerdir. Şair Evlenmesi’nde, mahalle
imamı Ebullaklaka, mahalle bekçisi Batak Ese, mahalle süprüntücüsü
Atak Kös
e ve esnafın yanı sıra Ziba Dudu ve Habbe kadın bu gruba
ait kahramanlardır. Mahalle imamı konumuna yakışmayan hilekarlığı
ve rüşvet almasıyla yozlaşmış din adamını temsil eder. Dini şahsi
çıkarlarına alet eden veya kötüye kullanan din adamı tipi özellikle
cumhuriyet dönemi romanlarında yeniden ele alınır ve bu haliyle söz
konusu kahraman bu tipin ilk temsilcilerinden biri olarak
görünmektedir
17
. Mahalle halkından Batak Ese ve Atak Köse’nin
17
Okan Koç, Komik Olanın Peşinde:Parodi başlıklı yazısında parodinin farklı
kullanımları üzerinde durmaktadır. Parodinin bir yöntem olarak, konu ettiği
hususu değersizleştirme gibi bir işlevi de yerine getirdiğini belirttikten sonra
aşağıdaki örneği verir: "Şinasi'nin Şair Evlenmesi isimli tiyatrosundaki
Ebüllaklaka tiplemesinden başlayarak H.Edip ve H.Rahmi Gürpınar'ın bazı
eserleri örneğin Kadınlar Vaizi, Reşat Nuri'nin Yeşil Gece romanına ve
sonrasında toplumcu gerçekçi edebiyatın köy, kasaba merkezli romanlarına
oradan günümüz edebiyat metinlerine kadar gelen bir aşındırma gözden
|