Konu :
Hasta görüntülerinin kullanımı.
T
ıbbi dokümantasyonun öneminin arttığı günümüzde hastaların bilgileri kaydedilmekte,
ameliyat öncesi,
sonrası ve hatta ameliyat esnasında fotoğrafları çekilmekte, kimi zaman tedavi
görüntüleri video kayda
alınmaktadır. Bu görüntüler, tedaviyi yürüten doktor tarafından o
hastanın takibinde ve değerlendirilmesinde kullanılabildiği gibi, bilimsel çalışmalar, eğitim
faaliyetleri ve bilimsel yayınlarda da kullanılmaktadır.
Tıpta bilginin eşitlenmesi, yeni kuşak hekimlerin yetiştirilmesi ve deneyim kazanmalarının
sağlanmasında görsel materyallerin yeri yadsınamaz. Özellikle nadir görülen vakaların
paylaşılmasında ve önemli klinik deneyimlerin sunulmasında, bu görüntülerin önemi bir kat
daha artar.
Kuşkusuz her ne sebeple olursa olsun, hastalara ilişkin bilgi ve belgelerin kullanımında etik
kurallara uygun davranılması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki hastalar, mahremiyet hakkına
sahiptirler.
Bu hakkın sıkı sıkıya korunması, hekimlerin başlıca yükümlülüklerindendir.
Bu noktadan hareketle bilimsel ve eğitim amaçlı kullanımlarda, hastayı belirleyici bilgiler ve
hasta isimleri
gizli tutulmalıdır. Fotoğraf ve video görüntülerinin de hastanın tanınmasına
olanak bırakmayacak şekilde kullanılması gerekmektedir. Ancak kabul etmek gerekir ki tam bir
gizliliği yakalamak oldukça zordur. Örneğin, hasta fotoğraflarında göz bölgesini maskelemek,
yetersiz bir gizlilik sağlanmasıdır. Hastayı daha önceden tanıyanların, o kişiyi belirlemesi her
zaman olasılık dahilindedir.
Bütün bu hususlar birlikte değerlendirilerek hak ve özgürlüklere saygılı bir yaklaşım içinde,
bizzat hasta ya da
duruma göre koşulları varsa veli ya da vasisi, yaşı - cinsiyeti gibi genel
bilgileri ile
hasta görüntülerinin kullanımına ilişkin aydınlatılmalı ve onamı alınmalıdır. Daha
sonra ortaya çıkabilecek ihtilafların çözümünde onam alındığının ispatlanabilmesi bakımından,
bu onamın yazılı şekilde alınması gerekmektedir. Fotoğrafın, tedavi bölgesi ve niteliği itibariyle
hastanın tanınmasına olanak sağladığı durumlarda, aydınlatma ve açık onam alma konusunda
çok daha özenli ve dikkatli olunmalıdır.
Hasta görüntüleri, bilimsel olarak gerekli olmayan durumlarda
kullanılmamalı; yapılan
yayınlar ve bilimsel sunumlar, sadece tıp öğrencilerine ve sağlık personeline yönelik olmalıdır.
Bu kayıtlar tıbbi arşiv, istatistiki çalışmalar, tıp eğitimi, bilimsel araştırma ve yayınlar dışında
başka bir amaç için kullanılmamalıdır.
Özellikle reklam amaçlı kullanımlardan uzak durulmalı; hiçbir biçimde ticari bir alan olarak
görülemeyecek olan sağlık alanında, talep yaratmaya ya da var olan talebi artırmaya yönelik
tutumlardan kaçınılmalıdır. Bu kapsamda topluma açık mecralarda hastaların tedavi öncesi ve
sonrası fotoğraflarına yer verilmemeli, tedavi seçeneklerinden birinin diğerinden daha üstün
olduğu yönünde yanıltıcı ve yönlendirici sunumlar yapılmamalıdır.
İnternette yayınlanmış olan fotoğraf ya da görüntülerin kullanımı konusunda da bu temel
yaklaşımlar içinde kalınmalıdır. Hastanın bilindiği ve ulaşılabilir olduğu her durumda hastanın
onamı alınmalıdır. Bu şekilde elde edilen görüntüler, özellikle hastanın kimliği anlaşılabilecek
durumda ise, hastanın onamı alınmadığı sürece yayınlanmamalı, görüntülerin ilk yayınında
onamının var olup olmadığı noktasında tereddüt doğuran olgularda olası bir hak ihlaline ortak
olunmamalıdır. Diğer taraftan hukuksal ihtilaflara yol açılmaması amacıyla, yayın sahibi
kişinin/ tedaviyi yapan hekimin bilinmesi durumunda, bu kişinin izni de istenmelidir. Bunun
mümkün olmadığı şekilde yapılan yayınlardan elde edilmiş, alenileştiği kabul edilebilecek hasta
görüntülerinin kullanımında ise, hastaların kimliğinin belirlenemeyecek halde olmasının
üz
erinde titizlikle durulmalı, internet adresi kaynak olarak gösterilmeli, ayrıca erişim tarihi de
belirtilmelidir.