Furuğ Ferruhzad ve Perviz: “Ben bu ayette seni ah çektim, ah!”
Şair Furuğ, 16-17 yaşlarında kendisinden iki kat daha yaşlı bir adama âşık olmuştu. Baba sevgisine olan boşluk onu Per-
viz’e sürükledi. Furuğ’un aşk evliliği sona ermeden önce kendini, sanatını eşine adadığı görülüyor.
“Perviz, ben kim sanat kim! Ben ne zaman sanatçı oldum, ne zaman sanatçı olduğumu iddia ettim. (…) Beni senden
ayıran sanata lanet olsun! Sen olmadan sanatı istemiyorum. (…) Ben sanatçıysam sen benden daha sanatçısın. (…) Şayet
bir gün sana ihanet edersem, aynen söylediğin gibi vücudumu parça parça doğrayabilirsin ve gözlerimi kendi parmaklarınla
oyabilirsin…”
Nâzım ve Piraye: “Kalbimin kızıl saçlı bacısı, en fazla bir yıl sürer yirminci yüzyıllarda ölüm acısı”
Nâzım’ın şiirlerine konu olmuş Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre, Ferhat ile Şirin gibi: Nâzım ile Piraye. Onlar da bir türlü
kavuşamadılar; halk masallarının âşıkları gibi. Sevdaları mutlu bitmedi. Ama sevdaları dillerde dolaştı, dolaşıyor.
“Sen benim kuvvet, iyilik, akıl, hareket, sanat, insanlık, yurtseverlik, hasılı bende bulunan ne kadar iyi şey varsa hepsinin
kaynağısın. Eğer sana hayatımda hiç olmazsa dört beş sene önce rastlasaydım şimdikinden beş kat kuvvetli, iyi bir insan ve
verimli bir şair olurdum. Senden önceki hayatımı bu bakımdan kaybedilmiş bir ömür parçası sayıyorum.”
Kafka ve Milena: “Sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum
belki...”
Milena, Kafka’nın yapıtlarını Almanca’dan Çekçe’ye çeviren ve Kafka’ya hayranlık duyan bir kadındır. Mektuplaşmaları
ve arkadaşlıkları böyle başlar. 1920 yılında mektuplarla başlayan bu dostluk giderek tutkulu bir mektup aşkına dönüşür. Ta
ki Kafka’nın kararıyla 1923 yılında kesilene kadar.
“…Kötü bir şey var, hiç ummuyordum böyle olacağını, bu mektupları, bu önemli mektupları yazmayacağım artık. Mek-
tup yazmanın o korkunç büyüsü başladı gene ondan… Kötü geçen gecelerim büsbütün bölünüyor. Kesmeliyim, yazamam
artık. Ah, Milena! Sizin uykusuzluğunuz benimkine benzemez. Yakarıyorum size: N’olur yazmayın artık.”
İ S T A N B U L YA B A N C I L A R İ Ç İ N T Ü R K Ç E Ö Ğ R E T İ M S E T İ C 1