Bir damar zedelendiği ya da yırtıldığında damar duvarı ve kandaki çeşitli mekanizmalar harekete geçerek kanın damar dışına çıkmasını engeller ve hemostaz sağlanır.
Hemostazdaki mekanizmalar
1- Damar spazmı,
2- Trombosit tıkacı oluşumu,
3- Kanın koagülasyonu sonucu, kan pıhtısı oluşumu,
4- Fibröz dokunun pıhtı içine doğru büyümesiyle damardaki deliğin kalıcı olarak kapatılmasıdır.
Araşidonik asitten prostaglandin meydana gelişi
Araşidonik asit
Siklooksijenaz aspirin ve indometazin bu enzimi bloke ederler
1- Damarın yırtılması ya da kanın kendisinin hasarlanmasına cevap olarak gelişen kimyasal reaksiyonlar sonucu, protrombin aktivatörü denen bir kompleksin oluşumu.
2- Protrombin aktivatörünün etkisiyle protrombinin trombine dönüşümü.
3-Trombinin fibrinojeni fibrin iplikçiklerine çevirmesi ve fibrin iplikçiklerinin trombositler, kan hücreleri ve plazmayı da içine alarak pıhtı oluşturması.
4- Trombomodilin-trombin kompleksi; protein C'yi aktive eder bu da, faktör V ve VIII'i inaktive ederek antikoagülan etkinlik gösterir.
Fibrinin antitrombin etkinliği ve antitrombin III
Kanındaki en önemli antikoagülanlar trombini kandan uzaklaştıranlardır. Bunların arasında en güçlü etkinlik gösterenler:
1- Pıhtılaşma işlemi sırasında oluşan fibrin iplikçikleri,
2-antitrombin III veya antitrombin- heparin kofaktörü de denilen α-globulindir.
Heparin
Tüm vücutta perikapiller bağ dokusuna yerleşmiş olan bazofilik mast hücreleri tarafından yapılır. Antikoagülan etki gösterir.
Yüksek negatif yüklü konjuge bir polisakkariddir.
Tek başına antikoagülan etkinliği çok azdır. Antitrombin III ile birleşerek trombini uzaklaştırır.
Heparin-antitrombin III kompleksi faktör XII, XI ve X’ u ortamdan uzaklaştırarak antikoagülan aktiviteyi arttırırlar.
FİBRİNOLİZİS
profibrinolizin PLASMİNOJEN (globulin)
Doku plazminojen aktivatörü (t-PA)
Plasminojen aktive ediciler
1-Kanda
2-Dokularda
3-İdrarda (ürokinaz)
4-Mikroorganizmalarda (streptokinaz)
PLASMİN (proteolitik enzim)
FİBRİN (bir protein)
Fibrin parçalanma ürünleri
(suda eriyen polipeptidler)
Alfa2 - antiplazmin (Plazmin inhibitörü)
Aşırı kanamaya neden olan durumlar
1- K vitamini eksikliğine bağlı kanama,
2- Hemofili,
3- Trombositopeni (trombosit eksikliği)
K vitamini eksikliğine bağlı protrombin, faktör VII, faktör IX ve faktör X azalması
Pıhtılaşma faktörlerinin çoğu karaciğerde yapılır.
Karaciğerde pıhtılaşma faktörlerinin yapımını baskılayan nedenlerin biri K vitamini eksikliğidir.
K vit. protrombin, F VII, F IX, F X ve protein C yapımı için gereklidir.
K vit. intestinal kanalda bakteriler tarafından da sentezlenir.
K vit. eksikliğinin en sık nedenlerinden biri barsakta yağ sindiriminin yeterli olmayışıdır.
Hemofili
Hemofili yalnızca erkeklerde görülen bir kanama eğilimidir. Kadınlar hemofili taşıyıcısı olabilirler.
% 85’i F VIIIeksikliğine bağlıdır. Buna hemofili A veya klasik hemofili adı verilir.
% 15'i ise F IXeksikliğine bağlıdır, hemofili B.
F VIII iki komponentten oluşmuştur: Molekül ağırlığı milyonlarla ölçülen büyük komponent ve molekül ağırlığı yaklaşık 230.000 olan küçük komponent.
Von Willebrand hastalığı büyük komponentin yokluğuna bağlıdır.
Trombositopeni
Trombositopeni, dolaşım sistemindeki trombosit sayısının çok azalmasıdır.
Trombosit sayısı 50.000'in altına düşmedikçe kanama görülmez. 10.000-l5.000’in altındaki düzeyler genellikle ölümcüldür.
Kanama eğilimi vardır, vücut dokularında küçük, noktasal hemorajiler oluşur. Bu kişilerin cildinde görülen çok sayıda küçük morumsu lekeler nedeniyle hastalığa trombositopenik purpura adı verilir.
Damar içi pıhtıların tedavisinde t-PA veya streptokinaz kullanımı;
t-PA kateter aracılığıyla tromboze bölgeye doğrudan verildiğinde plazminojenin plazmine dönüşümünü aktive eder ve plazmin de damar içi pıhtıyı eritir.
Femoral venöz tromboz ve masif pulmoner emboli
Yatağa bağımlı hastalarda immobilizasyon ve buna ek olarak dizlerin altına yastık konularak yükseltilmesi bir veya daha fazla bacak venasında staz sonucu sıklıkla damar içi pıhtılaşmaya yol açar.
Pıhtının büyük bir parçası damar çeperine tutunduğu yerden koparak, venöz kan içinde serbestçe hareket eder ve sağ kalbe ve oradan da pulmoner arterlere taşınarak pulmoner arterlerin masif tıkanmasına neden olur. Bu olaya masif pulmoner embolizm adı verilir.
Yaygın damar içi pıhtılaşma
Vücutta büyük miktarda travmaya uğramış veya ölü dokulardan yüksek düzeyde doku faktörünün kana serbestlenmesi sonucu gelişir.
Genellikle pıhtılar küçük fakat çok sayıdadır ve küçük periferik kan damarlarının büyük çoğunluğunu tıkarlar.
Küçük periferik damarların tıkanması dokulara oksijen ve besin maddelerinin taşınmasını büyük ölçüde azaltır ve bu durum şok tablosunu daha da ağırlaştırır.
Klinik kullanımda antikoagülanlar
Heparin;
İntravenöz antikoagülan olarak kullanılır.
0.5- 1 mg/kg gibi düşük dozların enjeksiyonu yaklaşık 6 dk olan pıhtılaşma zamanını 30 dk üzerine çıkarır.
Etkisi ~ 1.5- 4 sa sürer, heparinaz ile parçalanır.
Kumarin;
Bir kumarin olan warfarin hastaya verildiğinde, karaciğerde yapılan protrombin, faktör VII, IX ve X düzeyleri düşmeye başlar.