Konuşma metinleri ve biLDİRİ Özetleri Kİtabi



Yüklə 6,44 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə51/73
tarix03.02.2017
ölçüsü6,44 Mb.
#7521
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   73

Amaç:
Primeri  bilinmeyen  kemik  metastazlarında,  kolon  diğer  solid 
tümörlere göre daha az sıklıkta rastlanılan bir bölgedir. Kolon 
kanseri  hematojenik  yol  ile  kemiklere  metastaz  yapabilir, 
rektum  tümörlerinde  sakrum  bölgesine  direkt  invazyon 
görülebilir.
Biz  burada,  ilk  prezentasyonu  spinal  kord  basısı  olan  bir 
metastatik rektum kanseri olgusunu sunduk.
Gereç ve Yöntem:
Olgu Sunumu:
Bel ağrısı ve alt ekstremitede güçsüzlük yakınması ile hastaneye 
başvuran  66  yaşında  erkek  hastanın  fizik  muayenesinde 
hepatomegali,  nörolojik  muayenesinde  alt  ekstremitede 
hemipleji,  derin  tendon  reflekslerinde  kayıp  saptandı. 
Yapılan  labaratuvar  tetkiklerinde  sedimantasyon:61  mm/
saat,  Lökosit:8970/mm3,  Nötrofil:7380/mm3,  Hg:9.38  gr/
dl, PLT:299000/mm3, ALT:37 U/L, AST:60 U/L, LDH:2011 U/L, 
ALP:1108 U/L, GGT:995 U/L, kreatinin:0.6  mg/dl, BUN:24  mg/
dl,  Na:137  mmol/L,  K:4.8  mmol/L,    Ca:  7.9  mg/dl  saptandı. 
Direkt  grafilerde  vertebrada  kompresyon,    torakal  vertebra 
MR’ında Torakal 9-10 vertebra düzeyinde anterior subaraknoid 
mesafeyi oblitere eden ve nöral foramenlere uzanım gösteren 
korpustan epidural mesafeye uzanan heterojen kontrastlanan 
yumuşak  doku  komponentleri,  spinal  korda  bası    saptandı.
(resim 1, 2)
Bulgular:
Hastaya nöroşirurji bölümü tarafından torakal 9-10 laminektomi, 

218
T10  vertebroplasti  ve  posterior  segmental  enstrumantasyon 
uygulandı.  Hastanın  primer  tümör  lokalizayonunu  belirlemek 
amaçlı yapılan tetkiklerde akciğer ve karaciğerde metastazlar 
tespit edildi. Hastanın bir ay önce 10 gün süren aralıklı rektal 
kanamaöyküsü  olduğu  öğrenildi.  CEA:66  ng/mL  ve  CA  19-
9:999U/mL  idi.  Kolonoskopide  lümeni  çevreleyen  nekrotik 
sert sigmoidin distaline uzanan kitle izlendi.(resim 3)  ve çoklu 
biyopsi  alındı,  rektum  adenokarsinom  tanısı  konuldu.  Dorsal 
vertebra  metastazına  yönelik  cerrahi  dekompresyon  sonrası 
hastanın  sağ  alt  ekstremitesinde  motor  güçte  artış  saptandı. 
Hastaya radyoterapi ve ardından palyatif kemoterapi planlandı.
Sonuç:
Metastatik  spinal  kord  basıları  kanser  hastalarında  yaşam 
kalitesini  bozan,  erken  tanı  ve  tedavi  edilmediği  takdirde 
kalıcı nörolojik sekel bırakan önemli bir yapısal onkolojik acil 
durumdur.  Primeri  bilinmeyen  kemik  metastazı  olgularında 
tanıya  yönelik  öykü  ve  fizik  muayenenin  yanısıra  radyolojik 
tetkiklerin  tamamlanması  önemlidir.  Olgumuz  acil  cerrahi 
girişim gerektiren spinal kord basısı ile prezente olmuş, ancak 
takibinde gerek öykü gerek labaratuvar ve radyolojik bulgular 
ışığında kolorektal kanser tanısı konulmuştur.
EP-170
SENKRON DİL METASTAZI İLE PREZENTE OLAN BİR 
METASTATİK KOLON ADENOKARSİNOMU VAKASI
LÜTFİYE DEMİR 
1
, VEDAT BAYOĞLU 
1
, ALPER CAN 
1
, AHMET 
DİRİCAN 
1
, MURAT AKYOL 
1
, YÜKSEL KÜÇÜKZEYBEK 
1
, ÇİĞDEM 
ERTEN 
1
, MUSTAFA OKTAY TARHAN 
1
 
 

İZMİR ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, TIBBİ 
ONKOLOJİ KLİNİĞİ 

İZMİR ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, 
PATOLOJİ KLİNİĞİ
Amaç:
Kolorektal  tümörlerde  oral  kavite  ve  dil  metastazı  oldukça 
nadir görülmektedir.
Gereç ve Yöntem:
Bu olgu sunumunda senkron dil metastazlı bir  rektosigmoid  
adenokarsinom  vakası sunulmuştur.
Bulgular:
VAKA TAKDİMİ: 73 yaş erkek hasta son 15 gündür dilde çıkan 
yara,  makattan  kanama  ve  kabızlık  şikayetiyle  başvurdu. 
Kolonoskopide  rektosigmoid  bölgede  lümeni  daraltan,  frajil 
ülserovejetan kitle, Bilgisayarlı tomografi (BT) ‘de rektosigmoidde 
tümöral  duvar  kalınlaşması  ve  perirektal  bölgede  ve  batında 
paraaortokaval  bölgede  metastatik  lenf  nodları,    bilateral 
akciğerlerde  metastatik  nodüller  saptandı.  Serum  CEA  ve 
CA19-9  düzeyleri  de  yüksek  saptanan  hastanın  rektosigmoid 
bölgeden  alınan  biopsisi  kötü  diferansiye  adenokarsinom  ile 
uyumlu geldi (Resim 1). Son 15 gündür olan dil sağ yanda ortası 
ülsere görünümlü yarası olan hastanın (Resim 2) boyun MRG’de 
dil sağ yan posterior kesimde dil köküne doğru uzanan kontrast 
tutan malign görünümlü lezyon ve eşlik eden submandibüler 
nekrotik  lenfadenopati  saptandı.  Primer  dil  tümörü  şüphesi 
nedeniyle  bu  bölgeden  alınan  biopside  ise  adenokarsinom 
morfolojisinde  immunohistokimyasal  olarak  CK20  pozitif 
olan kolon karsinomu metastazı morfolojisinde tümöral doku 
izlendi  (Resim  3).  Metastatik  rektosigmoid  adenokarsinom 
(dil+akciğer+lenf nodu metastazı) tanısıyla XELİRİ(Kapesitabin, 
İrinotekan -21 günde bir) kombinasyonu başlanan hastanın ilk 
kürü verilmiş olup takibi devam etmektedir.

TIBBI
ONKOLOJI
KONGRESI
219
Sonuç:
Kolorektal kanserlerin dile ve oral kaviteye metastazı oldukça 
seyrektir. Literatürde kayıtlı az sayıda vaka olup genellikle ileri 
evre  hastalarda  görüldüğü  ve  kötü  prognoz  ile  ilişkili  olduğu 
bildirilmiştir.
EP-171
KEMİK METASTAZLI KOLOREKTAL KARSİNOM OLGULARI: TEK 
MERKEZ DENEYİMİ
AHMET ŞİYAR EKİNCİ , ONUR EŞBAH , ÖZNUR BAL , TAHSİN 
ÖZATLI , KAAN HELVACI , BURÇİN BUDAKOĞLU , BERNA 
ÖKSÜZOĞLU 
 
DR.ABDURRAHMAN YURTARSLAN ANKARA ONKOLOJİ EĞİTİM 
VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
Amaç:
Kolorektal  karsinom  (KRK),  dünyada  en  sık  ölüme  sebep 
olan  2.kanserdir.  Karaciğer,  akciğer  ve  periton    sık  metastaz 
bölgeleridir. KRK’da kemik metastazına sık rastlanılmamaktadır.
Gereç ve Yöntem:
2009 ile 2011 tarihleri arasında KRK tanısı almış 704 hastanın 
hastane kayıt sisteminden verilerinin retrospektif incelenmesi 
sonucu kemik metastazı bulunan 14 hasta çalışmaya alındı.
Bulgular:
Ondört hastanın ortalama yaşı 63 dür (46-81) . Hastalardan 8’i 
rektum 7’si kolon karsinomuydu.  Hastalardan yedisi adjuvan 
kemoterapi  almıştı  ve  ortanca  adjuvan  kemoterapi  sonrası 
kemik metastazına kadar geçen süre 16 (min: 9  – maks: 48) 
aydı.  Dokuz  hastada  pozitron  emisyon  tomografisi(PET-BT)  , 
manyetik  rezonans  görüntüleme  (MRG)  ve  tüm  vücut  kemik 
sintigrafisi  (TVKS)  gibi  görüntüleme  yöntemlerinden  en  az 
ikisi  ile  metastaz  teyit  edilmişti.  Bir  hastada  sadece  TVKS 
ile  4  hastaya  ise  sadece  PET-BT  ile  tanı  konulmuştu.    Kemik 
metastazı  sonrası  ortanca  izlem  süresi  4  aydı  (min:  0-  maks: 
25).  Yedi  hastada  kemik  metastazı  tanı  anında,    yedisinde 
izlem sırasında görülmüştür. İki hastada izole kemik metastazı 
mevcuttu.  İzole  kemik  metastazlı  hastalardan  birinde  yaygın 
kemik tutulumu diğerinde  soliter femur metastazı görülmüştür. 
Hastaların dokuzunda  vertebra , üçünde  femur,  üçünde pelvik 
bölge, birinde kosta, birinde skapula, birinde de  asetabulum 
metastazı  vardı.  Hastaların  hepsi  bifosfanat  tedavisi  almış  ve 
10 hastaya palyatif radyoterapi endikasyonu konmuştu. Kemik 
metastazı nedeniyle opere olan hasta yoktu.
Sonuç:
KRK’da kemik metastazı  nadirdir . İlk metastaz bölgesi olarak 
kemik  metastazı  verileri  sınırlıdır.Kliniğimizde    izole  kemik 
metastazlı  KRK  oranımız  %1’in    altındadır.  Kemik  metastazlı 
KRK’larda  sıklıkla  diğer  metastazların  da  birlikteliği  görülür. 
İzole kemik metastazı bizim çalışmamızdaki gibi çok seyrektir 
ve  tedaviyi değiştireceğinden tanıda  dikkatli olunmalı,  biyopsi 
ve çoklu görüntüleme yöntemleri ile desteklenmelidir.
EP-172
KOLON KANSERİ ENDOBRONŞİAL METASTAZI
SEMİHA URVAY , G.İNANÇ İMAMOĞLU , DİLŞEN ÇOLAK , 
NAZİYET KÖSE , UĞUR ERSOY , İLHAN HACİBEKİROĞLU , 
MUSTAFA ALTINBAŞ  
 
DIŞKAPI YILDIRIM BEYAZIT EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, 
TIBBI ONKOLOJİ KLİNİĞİ
Amaç:
Ekstrapulmoner  solid  malign  tümörlerde  pulmoner  ve 
plevral  metastazlar  sık  görülmekte  iken  endobronşial 
metastazlar (EBM)  nadir olarak görülürler. EBM ile ilişkili en 
sık solid ekstratorasik maligniteler meme, renal ve kolorektal 
kanserlerdir. Burada adjuvan tedavi sonrası endobronşial kitle 
gelişen ve kolon metastazı  tanısı alan olgu tartışılmıştır.
Bulgular:
61  yaş,  erkek  hasta.  Mart  2011’de  ileus  nedeniyle  acil 
operasyona alınan hastada çıkan kolonda kitle tespit edilerek 
sağ  hemikolektomi  yapıldı.  Patoloji  sonucu  adenokarsinom, 
tümör  T3N2MO  olarak  evrelendi.  Tanıda  çekilen  Toraks  BT’si 
normaldi.  Adjuvan  6  kür  FOLFOX-4  tedavisi  Ekim  2011’de 
tamamlandı. Aralık 2012’de kontrol amaçlı başvuran ve şikayeti 
olmayan hastanın PA AC Grafisinde sağ akciğer hiler bölgede 
heterojen dansite artımı saptandı. Toraks BT’sinde mediastinal 
multiple LAP’lar, sağ hilusta bronşu oblitere eden 35x30 mm  
düzensiz kitle , sağ akciğer orta ve alt lobda lenfanjitik yayılım 
ile uyumlu görüntü saptandı. Bronkoskopide sağ sistem orta-
alt  lob  girişinden  itibaren  mukozal  infiltrasyon  görülerek 
biopsi alındı. Biopsi sonucu adenokarsinom olarak raporlandı, 
immunhistokimyasal inceleme tümörün kolon orjinli olduğunu 
gösterdi.  Hasta  bu  bulgularla  metastatik  kolon  kanseri  tanısı 
aldı.
Sonuç:
Solid  tümörler  akciğer  ve  plevraya  sık  metastaz  yapmakta 
iken  endobranşiyal  metastazlar  nadirdir.  Kolorektal 
kanserler  EBM’ların  %12-26’sından  sorumludurlar.  EBM 
semptomları  primer  bronşial  neoplazmlardan  ayırdedilemez, 
radyolojik  olarak  nodüller,  atelektazi  ve  lenf  nodu  büyümesi 
görülebilir.  Hekimler  hastanın  bilinen  akciğer  metastazı  olsa 
bile  pulmoner  semptomlar  konusunda  uyanık  olmalıdırlar. 
Bronkoskopi  yeni  semptomları  gelişen  hastalarda  önerilebilir 
.Çünkü  endobronşiyal  lezyonlar  için  palyatif  endobranşiyal 
tedaviler uygulanarak hastanın semptom kontrolü sağlanabilir.
EP-173
BU BİLDİRİ GERİ ÇEKİLMİŞTİR.

220
EP-174
METASTATİK KOLOREKTAL KANSERİNDE KEMOTERAPİ 
ÖNCESİ TİMİDİN KİNAZ AKTİVİTE DÜZEYLERİNİN 
PROGNOSTİK ÖNEMİ
SELÇUK ŞEBER 
1
, TANER KORKMAZ 
2
, KEREM OKUTUR 
3

METİN KANITEZ 
1
, BİLGE AKTAŞ 
1
, FERHAT TELLİ 
1
, MUHARREM 
KOÇAR 
1
, MEHMET BEŞİROĞLU 
1
, FAYSAL DANE 
1
, PERRAN 
FULDEN YUMUK 
1
, NAZIM SERDAR TURHAL 
1
 
 

MARMARA ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ MEDİKAL ONKOLOJİ 
BİLİM DALI 

KARTAL EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ MEDİKAL ONKOLOJİ 
BİLİM DALI 

BİLİM ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ
Amaç:
Serum  timidin  kinaz  1  (TK1)  tümör  hücre  proliferasyonunun 
duyarlı  bir  belirtecidir.  TK1  aktivite  düzeyini  metastatik  solid 
organ tümörlerinde prognostik bir risk faktörü olarak inceleyen 
fazla sayıda çalışma yoktur. Bu çalışmada  metastatik kolorektal 
kanserli  (MKRK)  hastalarda  serum  TK  aktivite  düzeylerinin  
prognostik öneminin araştırılması amaçlandı
Gereç ve Yöntem:
Çalışmamızda  hastanemize    başvuran  ardışık  47  MKRK’  li 
hastanın  tedavi  öncesi    serum  TK1  aktivite  düzeyleri  yüksek 
duyarlılığa  sahip    DiviTum  kitleri  kullanılarak  ölçüldü.  Serum 
TK1  aktivite  düzeyinin,  hastaların  klinik  ve  patolojik  risk 
faktörlerinin,  biyokimyasal    ve  hematolojik  parametrelerin 
ve  serum  tümör  markerlarının  sağkalım  süresi  ile  ilişkileri 
incelendi
Bulgular:
Multivariate  analizde  serum  TK1  düzeyleri  ve  kemoterapi 
öncesi  kilo  kaybı;  bilinen  klinik  ve  patolojik  risk  faktörleri  ile 
birlik değerlendirildiklerinde bağımsız prognostik risk faktörleri 
olarak saptandılar (sırası ile p=0.001 ; 0.018). ROC eğrisi  analizi 
ile  TK1  aktivite  düzeyinin  kestirim  değeri  PSK  için  sırası    65  
Du/L olarak saptandı. TK1 aktivite düzeyi 65 Du/L’nin altında 
olan hasta grubunun progresyonsuz sağ kalımı anlamlı olarak 
uzun saptandı (p=0.001)
Sonuç:
Bu  çalışmada  yüksek    TK1  aktivite  düzeyinin  MKRK’de    sağ 
kalımla anlamlı  olarak  ilişkili   olduğu gösterilmiştir. 
EP-175
BİLATERAL OVER METASTAZI İLE TANI KONAN PRİMER 
APPENDİKS ADENOKARSİNOMU
ÇİĞDEM USUL AFŞAR 
1
, İSMAİL OĞUZ KARA 
1
, GÜRHAN 
SAKMAN 
3
, CEM KAAN PARSAK 
3
, DERYA GÜMÜRDÜLÜ 
2

BERNA BOZKURT DUMAN 
4
, VEHBİ ERÇOLAK 
1
, MERAL 
GÜNALDI 
1
, PINAR KUM 
5
 
 

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MEDİKAL ONKOLOJİ 
BD 

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ BD 

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ BD 

ADANA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 
MEDİKAL ONKOLOJİ 

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KANSER KAYIT 
BİRİMİ
Amaç:
Appendiks kanserleri oldukça nadir olup sık görülenler karsinoid, 
adenom  ve  lenfomadır.  Appendiks  primer  adenokarsinomu 
tanısı  genellikle  apandisit  nedeniyle  opere  edilen  hastalarda 
konulmaktadır.
Gereç ve Yöntem:
Burada overde kitle nedeniyle kadın doğum kliniği tarafından 
total  abdominal  histerektomi  ve  bilateral  salfingooferektomi 
yapılan  bir  hastada  overde  adenokarsinom  metastazı  çıkan 
ve CK 7 (-), CK 20 (+), CDX 2 (+) gelen bir hastada gastroskopi 
ve  kolonoskopi  ikişer  kez  yapılmasına  rağmen  primer  odak 
bulunamayıp,  sağ  hemikolektomi  sonucu  tanısı  konulan  bir 
primer appendiks adenokarsinomlu vakayı paylaşmak istedik.
Bulgular:
Elli  iki  yaşında  kadın  hasta  adet  düzensizliği  nedeniyle  kadın 
doğum kliniğine başvurmuş ve her iki overde 8x8,5 cm çaplı 
kitle  nedeniyle  opere  edilmişti.  Patolojisi  adenokarsinom 
metastazı, CK 7 (-), CK 20 (+), CDX 2 (+), GCDFP 15 (-) olarak 
saptanmıştı.    Batın  BT’sinde  mide  duvarında  kalınlaşma 
mevcuttu.  Bilateral  mamografisi  normaldi.  Bunun  üzerine 
hastaya  yapılan  gastroskopi  ve  kolonoskopisi  iki  kez  normal 
olarak  saptandı.  Hastanın  çekilen  PET-BT’si  normal  olarak 
saptandı.  Bunun  üzerine  primer  araştırılmak  üzere  hastaya 
operasyon planlandı, sağ hemikolektomi uygulanan hastanın 
patolojisi çekum divertikülozis, 22 adet reaksiyoner lenf nodu, 
appendiks  az  diferansiye  adenokarsinom,  vajen  kafından 
alınan biyoside ise kronik iltihap ve fibrozis saptandı. Hastaya 
FOLFOX-bevacizumab kemoterapisi planlandı.
Sonuç:
Appendiks  adenokarsinomu  kadın  hastalarda  jinekolojik 
problemlerle presente olan oldukça nadir görülen bir tümördür. 
CK 20 ve CDX 2 pozitifliği nedeniyle hastamızda gastrointestinal 
tümör  düşünülmüş,  PET-BT’de  tutulum  olmamasına  rağmen 
hasta  opere  ettirilerek  tanısı  konulmuştur.  Tanı  zorluğu  ve 
tedavide standart olmayışı nedeniyle bu vakamızı paylaşmayı 
uygun gördük.
EP-176
CİLT VE MAKSİLLER SİNÜS METASTAZI İLE SEYREDEN BİR 
KOLON KANSERİ VAKASI
MURAT AKYOL , AHMET DİRİCAN , LÜTFİYE DEMİR , ALPER 
CAN , VEDAT BAYOĞLU , YÜKSEL KÜÇÜKZEYBEK , ÇİĞDEM 
ERTEN , MUSTAFA OKTAY TARHAN  
 
İZMİR ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
Amaç:
Kolon kanserinde cilt metastazı nadir görülmekte olup (%4-6), 
kötü prognoza sahiptir
Bulgular:
Altmış  iki  yaşında  erkek  hastaya  2006  da  sağ  kolon 
adenokarsinomu tanısı ile sağ hemikolektomi yapılmış. Evresi 
pT3N1M0 (evre III) ile uyumlu olan hastaya  ardından adjuvan 
kemoterapi  verilmiş. Takipsiz olan hasta, 2011 de ileus nedeni 
ile  opere  olmuş.  Operasyon  sonucu  lokal  nüks  saptanan 

TIBBI
ONKOLOJI
KONGRESI
221
hastanın  görüntülemelerinde  ayrıca  akciğer  metastazı 
saptanması üzerine hastaya XELOX protokolü başlanmış. 3 kür 
kemoterapi tedavisi sonrası hastanın alt dudak,ense ve inguinal 
bölgede  nodüler  tarzda  cilt  lezyonu  saptandı.Bu  dönemde 
bakılan  CEA  değeri  4,4  ng/ml  bulundu.Alt  dudak,  ensedeki 
nodüler  lezyondan    ve  sol  maksiler  sinüsten  yapılan  biyopsi 
sonucu  histopatolojik  olarak  kolon  adenokarsinom  metastazı 
ile uyumlu bulundu.
Sonuç:
Kolorektal  kanserlerde  cilt  metastazı  nadirdir,genellikle  uzak 
metastaz olarak kabul edilir ve kötü prognoza sahiptir. Metastaz 
genellikle  ilk  3  yılda  ortaya  çıkar  ve  kutanöz  metastazların 
ortaya  çıkmasından  sonra  medyan  sağkalım  18  ile  20  ay 
arasında bildirilmiştir. Olgumuzda cilt metastazı tanı anından 5 
yıl sonra ortaya çıkmıştır ve nodüler özelliktedir.
EP-177
METASTATİK KOLOREKTAL KANSERLİ HASTLALARDA BİRİNCİ 
BASAMAKTA BEVACİZUMAB İÇEREN KEMOTERAPİNİN 
KESİLMESİ REBOUND PROGRESYONA YOL AÇAR MI?
ALİ AYBERK BEŞEN 
1
, HÜSEYİN ABALI 
1
, NURİYE YILDIRM 
2

SERCAN AKSOY 
2
, FATİH KÖSE 
3
, ÖZGÜR ÖZYILKAN 
1

NURULLAH ZENGİN 
2
 
 

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA HASTANESİ ADANA 
UYGULAMA MERKEZİ 

ANKARA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 

ŞANLIURFA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 
Amaç:
Bevacizumab  VEGF’ye  karşı  geliştirilen  bir  monoklonal 
antikor  olup  özellikle  kemoterapi  ile  kombine  edildiğinde 
metastatik  kolorektal  kanserde  klinik  etkinliği  gösterilmiştir. 
Bazı  preklinik  ve  klinik  çalışmalar  antianjiojenik  tedavilerin 
kesilmesi  sonrası  tümör  hücrelerinde,  radyolojik  ve  klinik 
kötüleşmeye  yol  açan,  hem  lokal  invazyon  hem  de  uzak 
metastazda artış ile sonuçlanan rebound progresyon geliştiğini 
ortaya koymuştur.  Bu çalışmada amacımız kolorektal kanserli 
hastaların  tedavisinde  bevacizumabın  progresyondan  önce 
kesilmesinin hızlı tümör büyümesi ve azalmış sağ kalım ile ilgili 
olup olmadığını göstermektir.
Gereç ve Yöntem:
İki  merkezde  takipli  en  az  bir  basamak  kemoterapi  alan  181 
metastatik  kolorektal  kanserli  hasta  retrospektif  olarak 
incelenmiştir. Hastaların ortalama yaşı 55’ti (28-81). Hastaların 
%39.2  si  kadın  ,  %60.8  i  erkekti.  Hastalar  birinci  basamak 
tedavide  tek  başına  kemoterapi  veya  kemoterapi  ile  birlikte 
bevacizumab  alıp  almadıklarına  göre  iki  gruba  ayrılmıştır. 
Progresyonsuz  sağ  kalım  (PSK)  son  bevacizumab  veya  son 
kemoterapiden ilk progresyon bulgusu veya ölüme kadar geçen 
süre olarak tanımlanmıştır.
Bulgular:
Medyan  genel  sağ  kalım  23,9  aydı  (%95CI,  19,6-23,3).Birinci 
basamak  tedavide  bevacizumab  ve  kemoterapi  uygulanan 
grupta  PSK  3,3  ay  (%95CI,  2,2-4,3),  sadece  kemoterapi  alan 
grupta ise 1.9 ay olarak bulundu aradaki fark istatiksel olarak 
anlamlı değildi. Ek olarak PSK’ın histolojik grade ,primer tümör 
lokalizasyonu (kolon veya rektum), tedavi stratejisi veya ECOG 
performansından anlamlı olarak  etkilenmediği görüldü.
Sonuç:
Metastatik  kolorektal  kanserli  hastalarda  yapılan  bu 
retrospektif çalışma sonucunda bevacizumabın progresyondan 
önce kesilmesinin akselere tümör büyümesi ile ilişkili olmadığı 
düşünülmüştür.
EP-178
İKİNCİ BASAMAK TEDAVİSİ OLARAK HAFTALIK CAMPTO 
FUFA ALAN İLERİ EVRE MİDE KANSERİ HASTALARININ GENEL 
ÖZELLİKLERİ
İBRAHİM PETEKKAYA 
1
, MURAT TURGUTALP 
1
, EMİR CHARLES 
ROACH 
1
, GAMZE GEZGEN 
1
, DENİZ YÜCE 
2
, ŞUAYİB YALÇIN 
1
  
 

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, ONKOLOJİ ENSTİTÜSÜ, MEDİKAL 
ONKOLOJİ BÖLÜMÜ, ANKARA, TÜRKİYE 

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ ENSTİTÜSÜ, PREVANTİF 
ONKOLOJİ BİLİM DALI, ANKARA
Amaç:
Mide  kanseri  dünyada  en  sık  görülen  dördüncü  kanser 
türüdür.  İleri  evre  mide  kanseri  veya  rekürren  mide  kanseri 
olan  hastalarda,  ilk  basamak  kemoterapiye  yanıt  oranı 
%33-55  arasındadır.Daha  düşük  evre  sağ  kalım  avantajı  ve 
tolerabilitesi olmasına rağmen, ilk basamak kemoterapilerine 
yanıt vermeyen hastaların yüzde 20’si, ikinci basamak tedavisi 
almaktadır.  Asya  ülkelerinde  progresyon  olmadan  sağ  kalım 
(POS)  5.2-8.8  ay  arasında  rapor  edilmektedir.Bu  çalışmada, 
ikinci basamak tedavisi olarak haftalık Campto FUFA (Irinotecan 
80 mg/m
2
, Folinik asit 500 mg/m
2
, Fluorourasil 2000 mg/m
2
, 3 
hafta ardından 1 hafta ara sonra tekrar 3 hafta şeklinde) alan 
hastaların demografik ve klinik özellikleri ele alınmaktadır.
Gereç ve Yöntem:
Hastanın  bilgileri  Hacettepe  Üniversitesi  Hastaneleri  Bilgi 
Yöntem sisteminden edinilmiştir. 
Bulgular:
Hastaların  %68.8’i  (n=22)  erkek,  %31.3’ü  (n=10)  kadındı. 
Hastaların tanı anındaki kan değerleri ve demografik bilgileri 
çalışmada  verilmektedir.  Hastaların  %51.7’sinde  sigara, 
%13.8’inde alkol kullanım öyküsü mevcuttu.  Hastalarda primer 
bölge  çoğunlukla  mide  distalinde  idi  (%53.6).    Tanı  anındaki 
evre %88 evre 1, %12 evre 2 idi. Hastaların %25’inde tümör 
boyutu3cm  idi.  Neo-adjuvan  tedavi  sonrasında  hastalarda 
%41.9  total  gastrektomi,  %19.4  distal  subtotal  gastrektomi, 
%6.5’da  gastroenterostomi  ve  kolokolostomi  yapılırken, 
%32.3’ü  ise  inoperabl  kabul  edildi.  Hastaların  %82.8’inde 
progresif hastalık (PD) mevcut iken , %3.4’ünde stabil hastalık 
vardı.  Bir  hasta  dışında  kemoterapi  protokolü  tolere  edildi. 
Hastalarda ilk tedavi sonrası ortanca sağ kalım 66 ay iken, ilk 
haftalık Campto FUFA sonrasında 8 ay idi.
Sonuç:
Haftalık  Campto  FUFA,  birinci  basamak  kemoterapi  sonrası 
uygun olan hastalarda ikinci basamak olarak, tolere edilebilir 
ve literatürde rapor edilen değerlere yakın sağ kalım sağlayan 
bir tedavi modalitesidir.

222
Yüklə 6,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   73




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin