müddet geldi ki o zaman o, anılmaya değer bir şey değildi.
4- Çünkü biz, kâfirler
için zincirler, demir halkalar ve
alevli bir ateş hazırlamışızdır.
5- Kuşkusuz iyiler de karışımı kâfûr olan dolgun bir
kadehten içerler.
6- Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler, güzel yollar
açarak akıtırlar onu.
7- O kullar adaklarını yerine getirirler ve fenalığı salgın
(olan) bir günden korkarlar.
8- Düşküne, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler.
9- "Size sırf Allah rızası için yemek yediriyoruz. Sizden ne
bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz."
10- "Biz sert ve belalı bir günde Rabbimizden korkarız."
derler.
11- Allah da onları o günün fenalığından korur, yüzlerine
parlaklık, gönüllerine sevinç verir.
12- Sabırlarına karşılık onlara bir cennet ve ipekten
elbiseler verir.
13- Orada donatılmış koltuklar üzerine dayanmışlardır:
Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de şiddetli soğuk.
14- Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol
önlerine konmuştur.
15- Yanlarında gümüşten kaplar, billur kupalar dolaştırılır.
16- Gümüşten öyle kadehler ki onları türlü türlü biçimlere
koymuşlardır.
17- Onlara orada bir dolu kadeh sunulur ki, karışımı
zencefildir.
18- Bu orada bir pınardır ki, adına "selsebil" derler.
19- Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları
görünce saçılmış inciler sanırsın.
20- Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir
mülk görürsün.
21- Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise
vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara
temiz bir içecek içirmiştir.
22- (Onlara şöyle denir): "İşte bu sizin bir mükâfatınızdı.
Gayretiniz karşılığını bulmuştur."
23- Kur'ân'ı sana kısım kısım biz indirdik biz.
24- O halde Rabbinin hüküm vermesi için sabret.
Onlardan hiçbir günahkâra yahut nanköre itaat etme.
25- Sabahakşam Rabbinin ismini an.
26- Gecenin bir bölümünde de O'na secde et (akşam ve
yatsı namazlarını kıl). Hem de O'nu uzun bir gece tesbih et
(teheccüd namazı kıl).
27- Çünkü onlar bu dünyayı seviyorlar ve önlerindeki ağır
bir günü arkaya atıyorlar.
28- Onları biz yarattık ve mafsallarını sımsıkı bağladık.
Dilediğimiz vakit de kılıklarını değiştiririz.
29- İşte bu bir öğüttür. Dileyen Rabbine giden yolu tutar.
30- Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Kuşkusuz Allah,
bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
31-Allah dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere ise, acıklı
bir azap hazırlamıştır.
Dostları ilə paylaş: