sayımı açısından postpartum komplikasyonları tek tek incelediğimizde
tombosit sayımı<100.000 /mm³ olanlarda postpartum eklampsi, kan ürünleri
transfüzyonu, ABY ve hematomun daha sık gözlendiğini ancak diğer
komplikasyonlarla anlamlı bir ilişkisinin olmadığını gördük.
Doğumdan önce
veya postpartum dönemde trombositopeni maternal, fetal ve neonatal
komplikasyonların en iyi göstergelerinden biridir(91-93). Trombosit sayımını
arttırmak için trombosit transfüzyonu ve maternal dexametazon kullanımının
maternal komplikasyonları ve perinatal ölümü azalltığını gösteren çalışmalar
mevcuttur(94,95). Yine aynı şekilde başka bir çalışmada trombositopeninin
organ sistemlerinde kötüleşmeye ve kötü maternal sonuçlara neden olduğunu
belirtmişlerdir. Mikroanjiopatik hemolitik anemi veya immün bozukluk olmadan
sadece gestasyonel trombositopenisi olan hastalarda maternal ve perinatal
riske neden olmadığı gösterilmekle beraber bunların Hellp Sendromlu
gruplardan ayırtedilmeleri gerekmektedir(75).
Yara yeri enfeksiyonu, DIK, pulmoner ödem, maternal ölüm, boom küretaj,
atoni, PPKMP, retina dekolmanı, görme azlığı, oksipital enfarktüs ve görme
problemi, hemodiyaliz, kranial hemoraji, beyin ödemi ve abruptio plasenta
açısından karşılaştırdığımızda Trombosit <100.000/mm³ olan hastalar ve
Trombosit ≥100.000 /mm³ olan hastalar arasında istatistiksel olarak anlamlı
farklılık bulamadık(p>0,05). Bazı çalışmalarda trombositopenin DIK’i (84,93)
arttırdığı ancak çalışmamızda olduğu gibi abruptio plasenta ile ilişkili
olmadığı(93) belirtilmiştir. Sadece trombositopeni değilde onu da içeren Hellp
Sendromu açısından düşünüldüğünde hem DIK hem de abruptio plasentayı
arttırdığını gösteren çalışmalar mevcuttur(75,80). Sonuç olarak trombositopenisi
olan hastalar dikkatli değerlendirilmeli, Hellp Sendromu ve gestasyonel
74
trombositopeni grupları ayırtedilmeli ve özellikle Hellp Sendromlu hastalar
mümkünse tersiyer merkezlere gönderilmeli ve bunlarda postpartum
kompikasyonlara hazırlıklı olunmalıdır.
Dostları ilə paylaş: |