Tablo 1: Sektörlerin Gayri Safi Üretim Düzeylerindeki Değişmelerin Kaynakları (%) Nihai
Talepteki
Değişmeden
Kaynaklanan
İhracattaki
Değişmeden
Kaynaklanan
Nihai Talep
İçinde Yerli
Üretim
Payındaki
Değişmeden
Kaynaklanan
Ara Girdi
Kullanımında
Yerli Üretim
Payındaki
Değişmeden
Kaynaklanan
Teknolojik
Değişmeden
Kaynaklanan Tarım
93.5
9.7
3.0
-1.9
-4.3
Madencilik 96.2
18.7
10.5
-32.2 6.7
İmalat 68.1
21.3
6.7
-1.0
4.9
Finans-Dışı
Hizmetler
86.2 10.4
0.7
-0.2 2.9
Mali
Hizmetler
125.6 14.8
3.2
-1.3 -42.3
TOPLAM 81.4
14.2
3.3
-1.0 2.0
Kaynak: Bankacılar Dergisi Sayı 40, 2002 s.9
Dikkat edilirse tüm sektörler için üretimdeki değişmenin en önemli kaynağını
nihai talepteki değişmeler olduğu görülmektedir. Özellikle mali kesim (bankacılık ve
sigortacılık) için 1973–90 arasındaki üretim değişiminin yaklaşık yüzde 126’sı nihai
talepteki değişmelerden kaynaklanmaktadır
48
.
Kişi başına düşen sigorta prim üretimi düzeyini yukarılara çekmek için doğru
anahtar sigorta hizmetlerine olan talebin arttırılmasıdır. Sigorta hizmetlerine olan
47
Öner GÜNÇAVDI ve Suat KÜÇÜKÇİFÇİ “Bankacılık ve Sigortacılık Kesiminin Üretim
Hacmindeki Değişmelerin Kaynakları: 1973/1990” Bankacılar Dergisi, Sayı 40, 2002, s. 7.
48
Ö. GÜNÇAVDI ve S. KÜÇÜKÇİFÇİ,
s. 9.
24
talebin arttırılması için şirketlerin pazarlama stratejilerini ülke koşullarına göre
biçimlendirmeleri gerekmektedir. Vergilendirmenin sigorta sektörü üzerinde talebi
arttırıcı bir etkisinin olup olmadığı sorusu ise vergi oranları ve talep arasındaki
ilişkinin hangi yönlü olduğuna bağlıdır. Özellikle hizmetler üzerinden alınan dolaylı
vergilerin talep üzerinde daraltıcı etkisinin olduğu bilinmektedir. Fakat doğru bir
vergilendirme için bu etkinin ölçülebilirliği önem taşır.
Geçmiş dönem gözlemlerinden hareketle Türkiye’de sigorta sektörünün
gelişmesini engelleyen birtakım etmenlerin mevcut olduğu görülmektedir. Bu
etmenler içerisinde belki de yok denecek kadar etkiye sahip olan vergi politikalarıdır.
Çünkü vergi politikalarının sektör ürünleri üzerinde etkiye sahip olabilmeleri için
sektör büyüklüğünün ve yapısının belirli bir düzeye ulaşmış olması gereklidir. Ayrıca
bir diğer önemli husus vergi politikaları aracılığı ile verilecek bir desteğin ülke
ekonomisine ek yük getirmemesi gereklidir. Tüm bu bileşenler doğrultusunda sigorta
sektörünün günümüzde ve yakın tarihte altın çağını yaşadığını söyleyebiliriz. Halen
daha mevcut veriler yetersiz görülmektedir.
Günümüz şartlarında sigortacılık Türkiye’de geçmişe oranla çok büyük atılım
gerçekleştirmiş olsa da sigorta şirketleri özellikle Türkiye kaynaklı şirketlerin çok
büyük bir kısmı bankaların bir uzantısı olarak kurulmaktadırlar. Oysaki olması
gereken sigorta şirketlerinin finansal güce kendi bünyelerinde erişmeleri ve kendi
hizmet ağını kurabilmeleri esastır. Gelişmiş birçok ülkede sigorta şirketleri bağımsız
kuruluşlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Türkiye’de sigorta şirketlerinin bankalar
ile bağlantılı olmaları sonucunda sektörlerin birbirini etkilemeleri kaçınılmazdır.
Hemen hemen aynı döneme denk gelen iki sektör arasında büyüme bankacılık yönlü
olmuş sigortacılık sektörü yeterince büyüyememiştir. Bu nedenlerdir ki vergi
düzenlemeleri sigortacılık işlemlerini kapsayacak şekilde öncelikle bankacılık
alanında yapılmıştır.