çalışmalarda güvenlik önlemlerinin kullanılmasına rağmen DNA hasarında artışların tespit
edildiği ve bireysel duyarlılıkların da bu hasarın artmasına neden olabileceği ortaya
Antineoplastik ilaçların çeşidi, doz miktarı, kullanım sıklığı ve kombinasyon şeklinde
alındığı yerlerde ise kontaminasyon sıklığının azaldığını gösteren çalışmalar, tehlikeli
ilaçların güvenli kullanılmasının gereğini ve önemini ortaya koymuştur. Bu nedenle
antienoplastik ilaçların güvenli kullanımı için pek çok ülke rehber ve yönetmelik geliştirmiştir.
Ülkemizde de gerek T.C. Sağlık Bakanlığı ve gerekse Onkoloji Hemşireliği Derneği
tehlikeli ilaçların güvenli kullanımına ilişkin yönetmelik oluşturulmuştur. (42,60).
Ülkemizde ise, tehlikeli ilaçların güvenli kullanımına yönelik herhangi bir rehber ya da
7
yapılan çalışmaların yanı sıra, Onkoloji Hemşireliği Derneği’nin Ülkemiz genelinde yapmış
olduğu iki çalışma bulunmaktadır. 1996 yılında 88 hastanede çalışan toplam 791 hemşireyi
kapsayan çalışma sonucunda ilaçların %80’inin hemşireler tarafından hazırlandığı ve %86,2’
sinin hemşireler tarafından uygulandığı belirlenmiştir. Ayrıca çalışmada hemşirelerin ancak
%4,3 gibi çok az bir oranının, ilaçları kabin ya da bozuk prematüre kuvözlerinden yapılmış
kapalı bir ortamda hazırladıkları belirlenmiştir. Güvenli kullanımla ilgili dört önlemi (eldiven,
maske, gömlek, gözlük) alarak ilaç hazırlayanların oranı ise %5,4 olarak bulunmuştur (33).
Yine 2000 yılında 39 hastanede görev yapan 458 hemşireyi kapsayan çalışmada ilaçların
%81,2’sinin hemşireler tarafından hazırlandığı %88,4’inin hemşireler tarafından uygulandığı
saptanmıştır. Antineoplastik ilaç hazırlayan hemşirelerin %39.5’i bu ilaçları ayrı özel bir
kemoterapi odasında hazırladığını, %14.6’sı atıkları kemoterapi atık kutusuna attığını ifade
etmiştir. Ayrıca hemşirelerin %11,6’sının ilaç hazırlığı sırasında kalın lateks eldiven
kullandığı ve %11,6’sının ilaç uygulama sırasında lateks pudrasız eldiven giydiği
belirlenmiştir (21). Öte yandan 2006 yılında ülkemizde yapılan diğer bir çalışmada tehlikeli
ilaçların hazırlanması esnasında hemşirelerin güvenlik kabini kullanma oranının çok düşük
olduğu (%14,2)ve hemşirelerin sadece %7,4’ünün tehlikeli ilaçlarla ilgili servis bilgisi aldığı
ortaya konmuştur.( 32).
Yukarıda sözü edilen tüm bu çalışmalar, ülke genelindeki tehlikeli ilaçların güvenli
kullanımının yetersiz olduğunu göstermesi ve yapılan çalışmalarda tehlikeli ilaçların mesleki
risk oluşturması nedeniyle ilaçların hazırlanması, uygulanması, taşınması, depolanması ve
atıkların yok edilmesi sırasında güvenli kullanımı sağlayan bir rehberin olması ve bunun
devamlı olarak güncellenmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Dostları ilə paylaş: