Ocak-Şubat 2011
231
ÇÖZÜM
MALİ
MÜKELLEFİN ÖLÜMÜ HALİNDE MİRASÇILARIN
SORUMLULUĞU
Ayşe GINALI
*
GİRİŞ :
Mükellefiyetin başlangıcından sona ermesine kadar geçen süreçte mü-
kellefler bildirimler, defter ve belgeleri tutma ve düzenleme, muhafaza ve
ibraz etme gibi sorumluluklarını yerine getirmek zorundadırlar. Aksi du-
rum mükellefleri cezai yaptırımlarla ve tarhiyatlarla karşı karşıya getirir.
Yaşam süreci içinde insanlar sosyal ve hukuki yükümlülüklerini yerine
getirmekle mükellef olurken ölüm halinde de yükümlülükler tamamlanmış
sayılmamaktadır. Bu durumda ölümün resmi makamlar tarafından tescil
edilerek ölen kişiden kalan hak ve sorumlulukların mirasçılar tarafından
yerine getirilmesi zorunluluğu başlamaktadır.
Yazımızın konusunu ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde mi-
rası reddetmemiş mirasçıların sorumluluğu oluşturmaktadır. Tüzel kişi
ortaklarının ölümü halinde ise Vergi kanunları ile birlikte Medeni Kanun,
Türk Ticaret Kanunu, İcra İflas Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.
Veraset İlamı : Kişinin tıbben ve hukuken ölümüyle birlikte, ölenin
sağlığında sahip olduğu tüm mal varlığı, hukuki hakları, borçları ve yü-
kümlülükleri mirası reddetmemiş mirasçılarına geçmektedir. Mirasçılar
kanuni mirasçı, mansup mirasçı olabileceği gibi ölenin sağlığında yaptığı
ölüme bağlı tasarruflar şeklinde de olabilir.
Mirasın kanuni hak olarak mirasçılara geçebilmesi için 4721 sayılı
Medeni Kanunun 598. maddesine göre Sulh Mahkemesine başvurularak
mirasçılık belgesi adı verilen Veraset İlamının alınması gerekmektedir. Hu-
kuki bir belge olan veraset ilamında mirasçıların hisseleri belirtildiğinden
dolayı hak ve sorumluluklarda bu oranlara göre ortaya çıkar. Ancak vera-
set ilamı miras hakkının varlığını kesin olarak ispat etmez. Çünkü madde
hükmüne göre mirasçılık belgesinin geçersizliği her zaman ileri sürülebi-
* Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü Vergi Dairesi Mü-
dür Yrd.
232
Ocak-Şubat 2011
ÇÖZÜM
MALİ
leceğinden veraset ilamı aksi ispat edilinceye kadar, adına düzenlenmiş
bulunan kişi veya kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur.
VERASET İLAMI SONRASI MİRASÇILARIN
SORUMLULUKLARI
Ölüm Olayının Bildirilmesi : Vergi Usul Kanunu’nun 164. maddesine
göre ölüm işi bırakma hükmündedir.Bu durumda mükellefe düşen görev-
ler mirası reddetmemiş kanuni veya mansup mirasçılara geçer. Mirasçılar
tarafından yapılacak ilk iş ölüm olayının vergi dairesine bildirilmesidir.
Ayrıca mirasçılardan herhangi birinin ölüm olayını vergi dairesine bildir-
mesi yeterlidir.
İşin terk edildiğinin bildirilme süresi VUK’nun 168. maddesinde bir
ay olarak belirtilmiştir. Ancak 16.maddeye göre vergi kanunlarında hüküm
bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine
getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir hük-
mü dikkate alınınca mirası reddetmemiş mirasçılar tarafından mükellefin
ölümü ,ölüm tarihinden itibaren dört aylık süre sonuna kadar vergi dairesi-
ne bildirilmek zorundadır.
Ayrıca VUK’nun 150.maddesinde belirtilen resmi makamlar, gerçek ve
tüzel kişiler bilgisi dahiline giren ölüm olaylarını vergi dairesine yazılı olarak
bildirmek zorunda olduklarından otokontrolün sağlandığı bu işlem sonucunda
mirası reddetmemiş mirasçılar tarafından bildirimlerin süresinde yapılmadığı-
nın tespiti sonucu bildirim görevini yerine getirmeyen her bir mirasçıya ayrı
ayrı VUK, 352/II-4 maddeye göre usulsüzlük cezası kesilir.
Mirasçılar Tarafından İşe Devam Edilmeme Durumu: Ölüm işi bı-
rakma olarak kabul edildiğinden mükellefin ölümü üzerine mirasçılar tara-
fından işletmeyi devam ettirmeme kararı alınması durumunda ölüm tarihi
itibariyle mükellefiyet sona ermiş olur. Ticari işletmeye ait olan hak ve
borçların ölüm tarihi itibariyle değerlerinin tespiti yapılarak ortaya çıkan
mal varlığı, borç veya alacak durumlarına göre mirasçılar hisseleri oranın-
da hak ve sorumluluklarını yerine getirirler.
Ayrıca mükellefin ölüm tarihine kadar ki dönemlere ilişkin defter ve
belgelerinin muhafaza ve ibraz yükümlülüğü mirasçılara ait olacağından,
Ocak-Şubat 2011
233
ÇÖZÜM
MALİ
mirasçılar VUK’nun 253 ilâ 257. maddelerde belirtilen muhafaza ve ibraz
ödevlerinden de sorumlu olacaklardır.
Mirasçılar Tarafından İşe Devam Edilmesi: Mirasçılar tarafından
işe devam kararı alınması durumunda ölüm tarihi itibariyle murisin mükel-
lefiyeti düşer işe devam edecek olan mirasçıların mükellefiyeti başlar.
VUK’nun 168. maddesinde işe başlama bildiriminin işe başlama ta-
rihinden itibaren on gün içinde yapılacağı belirtilmekle beraber mirasçılar
tarafından işe başlama bildiriminin ne zaman yapılacağına dair bir hüküm
bulunmamakla birlikte Maliye Bakanlığınca yayınlanan 2001/1 sıra no’lu
Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde uygulamaya açıklık getirilerek muri-
sin ölümünden itibaren mirasçıların aynı işe aralıksız devam etmeleri duru-
munda, ölüm tarihinin muris için işi bırakma, mirasçıları için işe başlama
olarak kabul edilmesi, işe devam edecek olan mirasçıların ölüm tarihini
takip eden bir ay içinde bildirimde bulunmaları gerektiği belirtilmiştir. Be-
lirtilen süre içinde bildirimde bulunulmadığı takdirde VUK, 352/I-7 mad-
deye göre usulsüzlük cezası kesilir.
Ölüm Tarihinden Önceki Döneme Ait Beyannamelerin Verilmesi :
Mükellefin ölümü halinde ölüm tarihine kadar olan önceki aylara veya yıl-
lara ait beyannameler ile ölüm tarihine ait dönemin başından ölüm tarihine
kadar olan kıst dönem aylık ve yıllık beyannamelerin verilmesi mirasçıla-
ra düşen ödevler arasındadır.
VUK’nun 16.maddesinde vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hal-
lerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde
bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay ekleneceği belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun yılık beyannamenin verilmesini düzenleyen
92.maddesi ile takvim yılı içinde mükellefin ölümü halinde takvim yılı ba-
şından ölüm tarihine kadar olan dönem beyannamesinin ölüm tarihinden
itibaren 4 ay içinde verileceği belirtilmiştir. Bunun dışındaki beyannameler
ise kendi mevzuatında belirtilen beyanname verme süresine üç ay eklene-
rek beyan edilir.
Örneğin: Gelir Vergisi mükellefi (X) 20.06.2010 tarihinde vefat et-
miştir. Bu durumda mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından 01.01.2010
/ 20.06.2010 tarihleri arasındaki kıst dönem Yıllık Gelir Vergisi beyanna-
mesi 20.10.2010 tarihine kadar verilebilir.
234
Ocak-Şubat 2011
ÇÖZÜM
MALİ
Ayrıca Mayıs dönemine ait 24.06.2010 tarihine kadar verilmesi gereken
katma değer vergisi beyannamesi 24.09.2010 tarihine kadar, 01.06/20.06
tarihi arasındaki kıst döneme ait katma değer vergisi beyannamesi ise
24.10.2010 tarihine kadar verilebilir.
Mükellefin Vergi Borcunun Mirasçılar Açısından Sorumluluğu :
Mirasçıların sorumluluğunu düzenleyen VUK’nun 12. maddesine göre mi-
rası kabul etmiş mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras
hisseleri nispetinde sorumlu tutulurlar.
Vergi dairesi tarafından ölen mükellefin tüm vergi borçları, veraset
ilamı esas alınarak her mirasçıya düşen miras payı oranında hesaplanarak
tahsil yoluna gidilir.
Örneğin: 2010 yılında ölen ve mirasçı olarak iki çocuğu bulunan mü-
kellefin toplam 30.000 lira vergi borcu olduğunu kabul edelim. Bu durum-
da çocuklarının mirası reddetmemeleri halinde her mirasçı borcun 15.000
liralık kısmından sorumlu olacaktır.
Ayrıca VUK’nun Özel Ödeme Zamanları başlıklı 112.maddesinin 2
fıkrasına göre;
- Memleketi terk ve ölüm gibi mükellefiyetin kalkmasını gerektiren
hallerde beyan üzerinden tarh edilen vergilerin beyanname verme süresi
içinde ödeneceği,
- Mükellefin vadeleri belirtilen süreden sonra gelen vergileri de aynı
süre içinde alınacağı,
- Memleketi terk edenlerin, ölenlerin veya benzeri haller dolayısıyla
mükellefiyetleri kalkanların ikmalen, re’sen veya idarece tarh olunan ver-
gileri tahakkuk tarihinden başlayarak bir ay içinde ödeneceği,
- Yukarıda belirtilen tahsil süreleri 6183 sayılı AATUHK hükümlerine
göre teminat gösterildiği takdirde, vergi kanunu ile belli taksit zamanına
kadar ve taksit zamanı geçmiş ise üç ay uzatılır, denilmektedir.
Vergi Borcunun Takip ve Tahsili:, Borçlunun ölümü halinde, mira-
sı reddetmemiş mirasçılar hakkında 6183 sayılı kanun hükümleri tatbik
edileceğinden, borçlunun ölümünden evvel başlamış olan muamelelere
devam olunur. Terekenin bir mahkeme veya iflas dairesi tarafından tasfiye-
sini gerektiren hallerde ise takip işlemleri durdurulur. Takip edilen amme
alacakları terekenin tasfiyesini yürüten mercie bildirilir.
Ocak-Şubat 2011
235
ÇÖZÜM
MALİ
Ayrıca borçlunun ölümü halinde terekenin borçlarından dolayı ölüm
günü ile beraber üç gün için takip geri bırakılır. Üç günün bitiminde tere-
kenin borçları için takibata devam olunur. Ancak mirasçılar mirası kabul
veya reddetmemişlerse bu hususta Medeni Kanundaki muayyen müddetler
geçinceye kadar takip geri bırakılır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun
606.maddesinde ; mirasın üç ay içerisinde reddolunabileceği hükme bağ-
lanmış olup, bu süre içerisinde mirasın kabul edildiğine ilişkin bir bilgi
edinilmeden mirasçılar hakkında takip yapılmasına imkan bulunmamak-
tadır.
Ancak Medeni Kanunun 610.maddesi uyarınca, mirası ret süresi sona
ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yöne-
timinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli
olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine
mal eden mirasçı mirası reddedemeyeceğinden, mirası ret hakkından mah-
rum olan bu mirasçılar hakkında mirası ret süresi beklenilmeden takip ve
tahsil işlemlerine devam edilir.
Mükellefin Adına Düzenlenen Vergi Cezalarında Sorumluluk:
VUK. 372. maddesinde” Ölüm halinde vergi cezası düşer.”denilmektedir.
Bu durum cezaların şahsiliği ilkesinin nedenidir. Mükellefin ölümü halinde
kesilmiş ve tahakkuk etmiş usulsüzlük, özel usulsüzlük, idari para cezaları
veya vergi ziyaı gibi cezalar terkin edilir veya kesilerek tahakkuk edecek
ise kesilmez. Ayrıca gecikme zammı ve gecikme faizi ceza kapsamına
girmediğinden mirasçılar hesaplanacak gecikme zammı ve faizden miras
hisseleri oranında sorumlu tutulacaklardır.Ancak ölümden sonra mirasçıla-
ra geçen ödev ve sorumlulukların zamanında yerine getirilmemesi halinde
ceza mirasçılar adına kesilecektir.
Defter ve Belgeler ile Ödeme Kaydedici Cihazlara ait Yapılacak
İşlemler : 246 seri no’lu VUK Genel Tebliğine göre işi bırakan mükellef-
ler, notere tasdik ettirdikleri veya anlaşmalı matbaalara bastırdıkları bel-
gelerden kullanılmamış olanlar ile en son kullandıkları ciltleri işi bırakma
bildiriminde bulunacakları süre içinde bağlı bulundukları vergi dairelerine
ibraz ederek kullanılmamış belgelerini iptal ettireceklerdir.
Her ne kadar ölüm işi bırakma olarak kabul edilmişse de VUK’nun
mükerrer 257. maddesinde yer alan yetkiye dayanılarak, 2001/1 sıra no’lu
236
Ocak-Şubat 2011
ÇÖZÜM
MALİ
VUK İç Genelgesi ile murisin ölümünden itibaren aralıksız işe devam
edecek mirasçıların, murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini
içeren hesap dönemi sonuna kadar kullanılmasına izin verilmiştir. Ancak
işe devam eden mirasçılar söz konusu hesap döneminin son ayı içinde yeni
hesap dönemi için kendi adlarına defter tasdik ettirmeleri ve usulüne uy-
gun olarak belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya notere tasdik
ettirmek suretiyle kullanmaları gerekmektedir.
Ayrıca 96/1 sıra no’lu KDV mükelleflerinin ÖKC Kullanma Mecbu-
riyetleri Hakkında İç Genelge uyarınca ferdi bir işletmenin sahibinin ölü-
mü nedeni ile varlıklarının kanuni mirasçılara devrinde ödeme kaydedici
cihazların mali hafızasının değiştirilmesi zorunlu değildir. Ancak ödeme
kaydedici cihazın hafızasında kayıtlı bulunan mali bilgilerin (Z raporu sa-
yısı- Toplam KDV tahsilatı- Toplam hasılat) yetkili servise başvurularak
tespit edilmesi ve vergi dairesince cihaza ait levhanın iptal edilerek yeni
levhanın düzenlenmesi gerekmektedir.
Veraset ve İntikal Vergisi Yönünden Mirasçıların Sorumluluğu :
Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu hükümlerinde belirtilen ivazsız intikaller
veraset ve intikal vergisine tabi olduğundan, mirasçılar tarafından kendi-
lerine intikal eden işletmenin öz sermayesinin veya ticari varlığının ilgili
kanunda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde beyan edilmesi ve doğacak
vergi borcunun yine aynı kanunda belirtilen süreler içinde ödenmesi ge-
rekmektedir. Veraset ve intikal vergisi beyannamesini kanunda belirtilen
sürelerde mirasçıların tamamı birlikte verebileceği gibi ayrı ayrı da ve-
rebilirler.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 81/1. maddesinde ferdi bir işletmenin sahi-
binin ölümü halinde kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine de-
vam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin
kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun ak-
tif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınmasında değer artış kazancı
hesaplanmaz ve vergilendirilmez denilmektedir. Ayrıca KDV Kanunu’nun
17/4-c maddesine göre de GVK’nun 81.maddesinde belirtilen işlemlerin
KDV’den istisna olduğu belirtilerek, veraset ve intikal vergisi yönünden
vergilendirilen işlemlerin mükerrer vergilendirilmesinin önüne geçilmiş-
tir.
Ocak-Şubat 2011
237
ÇÖZÜM
MALİ
SONUÇ :
Mirasçıların sorumluluğu VUK’nun 12. maddesinde ve Medeni Ka-
nunun 681. maddesinde düzenlenmiştir. VUK’nun 12. maddesinde ;”Ölüm
halinde mükellefin ödevleri mirası reddetmemiş kanuni veya mansup mi-
rasçılara geçer. Ancak mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından mi-
ras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmek suretiyle
ölen kişinin vergi borçlarından her mirasçının kendi miras hissesi nispetin-
de sorumlu olması esası getirilmiştir.
Bu nedenle ölen amme borçlusundan aranılan amme alacaklarının
VUK kapsamına giren alacaklar olması halinde mirasçılar hakkında ya-
pılacak takiplerde mirasçıların sorumlu oldukları tutarlar veraset ilamında
belirtilen hisse nispeti dikkate alınarak tespit edilecektir.
Medeni Kanunun 641 ve 681. maddelerinde ise; mirasçıların tereke
borçlarından dolayı müteselsilen sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Ancak
bu sorumluluk mirasın paylaştırılmasından itibaren geçecek beş yıllık sü-
rede geçerli olup, bu sürenin bitiminden sonra mirasçılar miras hisseleri
oranında miras bırakanın borçlarından sorumlu olacaklardır.
Miras bırakandan aranılan amme alacaklarının VUK kapsamında ol-
mayan alacaklardan olması halinde mirasçılar hakkında yapılacak takipte
Medeni Kanun hükümleri uygulanacaktır. Buna göre mirasçılar müteselsil
sorumluluğun sona erdiği tarihe kadar borcun tamamından müteselsilen,
bu tarihten itibaren ise miras hisseleri oranında sorumlu tutularak takip
edilecektirler.
Mirasın mirasçılar tarafından reddedilmesi ve amme alacağının tereke
varlığından alınamaması halinde amme alacağı zamanaşımı süresi sonun-
da terkin edilir.
KAYNAKÇA
T.C.Yasalar (04.01.1961) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu. Ankara :
Resmi Gazete
T.C.Yasalar (25.10.1984) 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu.
Ankara : Resmi Gazete
T.C.Yasalar (31.12.1960) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu. Ankara :
Resmi Gazete
238
Ocak-Şubat 2011
ÇÖZÜM
MALİ
T.C.Yasalar (21.07.1953) 6183sayılı AATUHK ve Tebliği. Ankara :
Resmi Gazete
T.C.Yasalar (08.06.1959) 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Ka-
nunu. Ankara : Resmi Gazete
T.C.Yasalar (22.11.2001) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu. Ankara:
Resmi Gazete
Dostları ilə paylaş: |