Öğrenilmiş Çaresizlikten Kurtulmak:
Başa Çıkmak için Neler Yapmalı?
Öğrenilmiş çaresizliğin tedavisi mümkün müdür? Prof. Dr.
Martin Seligman Learned Optimism adlı kitabında bunun ceva
bını veriyor: "Steve Maier'le birlikte öğrenilmiş çaresizlik yaratabi
leceğimizi bulmuştuk. Peki, bunu tedavi edebilecek miydik? Çaresiz
olmayı öğrenmiş bir grup köpeği aldık ve bu zavallı, isteksiz hayvanları
kutunun içinde ileri geri götürdük. Bölmeyi (çıtayı) tekrar tekrar aşırt
tık. Sonunda kendi kendilerine hareket etmeye başladılar ve tam anla
mıyla tedavi oldular."
Öğrenilmiş çaresizlik yaşayan o köpeklerin çitin öbür tara
fına atlamalarını sağlamak için siz ne yapardınız? Öğrendiklerini
unutturmayı mı denerdiniz? Diğer köpekleri atlatarak, örneklerle
kendilerinin de yapabileceğini mi gösterirdiniz? Çitin öte yanma
birkaç kemik (ödül) mi koyardınız? Daha çok elektrik şoku verip
'canlarını acıtarak' (ceza) harekete geçirmeyi mi denerdiniz?
49
Eylemsizlikten dolayı çekilen acının miktarını artırmak bazen
işe yarar. İnsanların çoğu bir şey yapmamaktan dolayı çektikleri acı,
bir şey yaparken çekeceklerini sandıkları acıdan daha fazla olunca,
hemen harekete geçer.
8
Kaybetmenin acısı olmasaydı, bazı insanlar
sırf kazanmanın zevki için harekete geçmezdi.
Belki de köpeklerin 'şefkate' ihtiyacı olduğunu düşünüp,
onları gerçekten severek, onlarla oynayarak, onlarla beraber çitin
üstünden atlayarak, onları harekete geçirmeyi denerdiniz.
Bu çözümler bazı kişilerde bazı oranda işe yarar ama sevgi
terapisi çoğu zaman işe yarar.
Şimdi gelelim size. Kendinize biraz şefkat göstermekle işe başla
maya ne dersiniz? Şimdiye kadar yaptığınız tüm hatalar ve düş
tüğünüz sahte çaresizlik durumları için kendinizi bağışlayarak
işe başlamaya ne dersiniz? Kitabın devamında bu kadar 'light'
önerilerim olmayacak, bunu uygularsanız iyi olur!
Öğrenilmiş çaresizlikle başa çıkmanın, yapamayacağını
düşündüğü bir şeyi bir insana yaptırmanın yolu, kişiden kişiye
değişir. Hatta aynı kişide bile zamanla değişebilir.
Bazı insanlar daha önce yapamadıkları bir şeyi şimdi yapabilecekle
rine inanmak için yeni şeyler öğrmmek ister. Bu insanlara nasıl yapa
bileceğini en ince detayına kadar mantıklı bir şekilde anlatırsanız,
onu yapabileceğine inanır ve yapmayı denerler. Başka bir grup
insan analiz(l)e inanır. Engeller ile yeteneklerini karşılaştırmalı
analiz edip, 'yapılabilirlik raporu' sunarsanız harekete geçer.
Bazıları ise örnek görmek ister. Parmağınızla gösterdiğiniz yönü
değil, topuk izlerinizi takip edenlerdir. Söylediğinizi değil, yaptı
ğınızı öğrenirler. Bu tarz insanlara kendilerine benzeyen birinin bunu
yapabildiğini göstermeniz yeterlidir. "Benim gibi biri yaptı, becerdi,
ben de yapabilirim," diye düşünerek inanırlar.
Başka bir grup insanın ise motivasyonu çevresinin, "Yapabilirsin,"
demesinden gelir. Bu gruptakiler 'dıştan motivasyonlu' olduk
larından, çok sayıda kişi, "Yapabilirsin," dediğinde, gerçekten
yapabileceklerine inanırlar. Kemal Sunal'ın 'İnek Şaban' tiple
50
mesi çevresinden aldığı onaydan cesaret alarak eyleme geçen
insanlara karikatür bir örnektir. Çevresindekiler bıyık altından
gülerek, "Yaparsın, aslanım!" dedikçe, o hep aynı şeyi söyler:
"Yaparım de mi?"
Dostları ilə paylaş: |