değil!)
içinde bulundukları şartlara bağlayacak, herkes bu görüşe
katılacak, böylece kimse "ben başarısız oldum" diye
suçluluk
duygusu yaşamayacaktır.
"Ben tembel ve başarısız biriyim" değil,
"bu şartlarda yapılamıyor"
denilecektir. Başarısızlığın nedenleri,
kişilerden arındırılıp, tama
men
koşullara bağlanacaktır!
Bu sosyal sözleşme, o ortama yeni girenlere de öğretilecek,
hayal kurmaya kalkışan acemiler
"o şartlarda neden başarılı olama
yacaklarına" ikna edilecektir. Böylece ortada hiçbir başarı olmasa
da, kimse
başarısızlık baskısı hissetmeyecek, herkes huzur ve huşu
içinde yaşayıp gidecektir!
Böyle bir ortamda, birinin çıkıp da -hem de o şartlarda!- açık
ara başarılı sonuçlar alması, bütün bu düzeni bozacaktır.
Başarı
sızlıkta birlik ve beraberlik kurmuş bu insanlar, doğal olarak buna
izin vermemelidir!
Ne olacaksa olmalı,
"biz başarısız değiliz, bu şartlarda başarılı
olunamıyor" ezberi bozulmamalıdır.
Bu sözleşme yüzünden, birisi büyük bir hayal kurar, ayağını
yorganından biraz fazla uzatırsa, hemen uyarılır. Başarı projesi
olan, hemen caydırılmaya çalışılır. Hayaller hemen kürtaj edilir.
Bu caydırma sürecinde, bazen o kişiyle
"aç tavuk kendini darı
ambarında görür" diye alay edilir. Bazen,
"akranıyla uçmayan kuşun
sesi havadan değil, tavadan gelir" diye örtülü olarak tehdit edilir. Sık
sık
"başarının kısmet işi olduğu, kısmetin de gerekirse Bağdat'tan gelip
sahibini bulacağı" hatırlatılır.
Dostları ilə paylaş: