13
Çocuk kűçűkken her gördüğüne dikkat eder, sonra da bu gördüklerini taklit etmeye,
işittiklerini söylemeye, bűyűklerden gördűğű her şeyi tekrar etmeye çalışır. Bu bakımdan anne
ve babalar, her hususta yavrularına örnek olmalıdırlar.
Çocuklarını evde veya komşu çocuklarıyla beraber oyun
oynamaktan mahrum eden ana
babalar, onları gelişebilmeleri için şart olan temel ihtiyaçlarından mahrum etmiş olmaktadırlar.
Netice itibariyle oyunun faydalarını şu şekilde sıralamak mümkündür:
fiziksel boyut
: canlı ve
hareketli bir oyun, kasların gelişimi için zarurettir;
pedagojik boyut
: oyun çocuğun bir çok araç
ve gereci öğrenmesine, çeşitli şekiller, renkler, hacimler ve giysiler tanımasına yardım eder.
Diğer kaynaklardan elde edemediği birçok bilgiyi görerek öğrenir;
sosyal boyut:
oyun esnasında
çocuk diğer çocuklarla nasıl sosyal ilişkiler kuracağını, dayanışma esaslarını ve yetişkinlere nasıl
davranacağını öğrenir;
ahlaki boyut:
çocuk oynarken ilk aşamada doğru ve yanlış kavramlarını,
adalet, doğruluk, dürüştlük, emanet gibi temel değerleri öğrenir;
űretici boyut:
oyun vasıtasıyla
çocuk üretici gücünü ortaya koyabilir ve aldığı fikirleri deneyebilir;
kişisel boyut:
çocuk
kendisiyle ilgili birçok şeyi keşfeder, arkadaşlarıyla olan münasebetlerinde kendisinin güç ve
yeteneğini tanır, kendisini onlarla karşılaştırır, problemlerinin üstesinden nasıl gelebileceğini
öğrenir.
tedavi boyutu:
oyun vasıtasıyla çocuk çeşitli baskılar sonucu
doğan stres ve gerilimi
üzerinden atar. Bu yüzden bir takım baskı ve yaptırımların fazlasıyla uygulandığı evlerden gelen
çocuklar, diğer çocuklara nispetle daha çok oynarlar. Ayrıca oyun, kin ve düşmanlığı bertaraf
etmek için en güzel yoldur.
Çocuk terbiyesi anne babanın en başta gelen vazifelerindendir. Anne babalar, öncelikle
kendi davranışlarıyla çocuklarına örnek olmalıdırlar. Anne babanın hayatta yaptıkları her şey
çocuğun terbiyesini etkiler. Çűnkű ailede çocuk gördüğü ve işittiği herşeyi algılar, hafızasında
kaydeder.
Her dünyaya gelen insanın masum, tertemiz doğduğu ve anne babanın vereceği eğitime göre
çocuğun inanç sahibi olacağı göz önüne alındıgında, küçük yaşlardan başlayarak,
her dönemde
yaşına uygun olarak onun inanç eğitimine, ayrıca beden, ahlak, duygu, fikir ve hatta meşru sınırlar
içinde cinsi eğitimine önem verilmelidir. Anne ve babaların mühim vazifelerinden biri de,
çocuklarını temiz, düzenli ve disiplinli olarak yetiştirmektir. Çocuklarını güzel terbiye eden milletler
huzur ve medeniyetin zirvesine ulaşırlar. İtikadın yaşandığı bir aile içinde büyüyen çocuğun
istidatları iman istikametinde gelişip olgunlaşır.
Ailede verilen terbiye kalıcıdır. İnsanlık tarihi bouynca aile terbiyesi üzerinde önemle
durulmuştur. Çocuk, ilk terbiyeyi aile ocağında, anneden alır. Anne, tabii olarak vaktinin çoğunu
ev içinde çocuklarının bakımı ve terbiyesi ile geçirir. Çocuk dűnyaya geldiği günden itibaren
annesinin gönlünde ve kucağındadır. Anne doğuruncaya kadar karnında taşıdıgı yavrusunu, bu
sefer ölünceye kadar gönlünde taşır.
Çocuk terbiyesinde dikkat edilecek diğer mühim esas da “helal lokma”dır. Anne, bu
konuda çok dikkatli ve titiz olmalı, haram ve şüpheli lokmalardan kaçınmalıdır. Çűnkű
yavrusunun maddi ve manevi yapısı bu lokmalardan oluşmaktadır.
Bu suretle doğacak çocuk
anne ve babasına saygılı ve milletine hizmetkar olur. Bunların hepsi rızkın ve gıdanın helal ve
temiz olmasının bereketiyle meydana gelir. Hamilelik döneminde anne kendilerine hürmet ve
muhabbet duydugu kimselere teşekkür etmeli ve onları daima hatırlamalıdır.
14
Bir çocuğa bırakılacak en güzel miras ona öncelikle güzel bir ahlak kazandırmaktır.
Nitekim, hiç bir anne baba kendi evladına güzel terbiyeden daha değerli bir bağışta
bulunmamıştır.
Çocuk terbiyesinde ailenin etkisi diğer toplumsal kurumlara nazaran daha kuvvetlidir.
Çocuğun zihinzel, bedensel ve diğer yönden gelişmesı aile, yanı anne baba tarafından sağlanır.
Bu yüzden de çocuk eğitimi ve terbiyesinde anne babanın nelere dikkat etmeleri gerektiği onlara
eğitim yoluyla anlatılmalıdır.
Çocuk saf, temiz, kısacası melek gibi bir varlıktır. O daha hayatın sadece iyilik,
güzelliklerden ibaret olmadığını bilmez. Onun için de anne baba kendi araştırmalarının
sonuçlarından, tecrübelerinden yararlanarak çocuklarına kılavuz görevini üstlenmelidirler.
Atalarımızın bize bıraktıkları önemli miras olan atasözleri, masallar,
hikayeler de çocuk
terbiyesinde anne babalara yardımcı olur, çocuğa doğruyu, zulüm, adaletsizliğın ne olduğunu
anlatmada kolaylık sağlar. Bu milli değerler çocuğun manavi gıdasıdır.
Çocuklara anne babanın herhangi müdahalesini nezaketle, sabırla karşılama davranışı da
öğretilmelidir.
Ailede çocuğa milli terbiyenin bütün esasları, vatanına, milletine, akrabalarına,
çevresindeki insanlara sevgi öğretilmelidir. Kendini bilmesi için ilk önce vatanının tarihi,
milletinin gelenek görenekleri, tarihi kentleri hakkında bilgi verilmelidir.
Çocuklara kültür
değerleri ve yüksek medeniyet örnekleri ve tarihi büyükleri tanıtılarak ecdadına saygılı olması
öğretilmelidir. Yüksek bir geleceği kurması için ciddi bir meslek sahibi olması sağlanmalıdır.
Anne babalar zaman zaman istemeden de olsa yukarıda sıralananları unutabilmektedirler.
Önemli olan mükemmel anne baba olmak değil. Bu konuda kendini geliştirme isteğini hisseden,
yaptığı hatalardan sonuç çıkarabilen anne baba olabilmektir.
Çocuğun terbiye sınırını aşmasının en büyük sebebi mutlu ve anlayışlı bir aile ortamının
sağlanmamasıdır. Anne babasıyla aynı sofrada yemek yemenin, aynı saatlerde kalkıp kahvaltı
etmenin mululuğunu unutmuş, karşılıklı sevgi alışverişinin tadını tatmamış aile ortamında
yetişen bir çocuk ailenin kutsiyetini bilmeyecektir. Saygı ve sevgiyi tatmadan büyüyen çocuk,
kendisini bağımsız bir ortamda bulunca ne yapacağını şaşırmaktadır. Bu çocukları suçlamak
yanlıştır. Çünkü çocuk doğar doğmaz dipsiz bir kuyuya atılmış, tutunacak bir ip uzatmadan ona
bu kuyudan çıkması söylenmiştir.
Çocuklara haya, iffet, namusun ne olduğu anlatılmalıdır. Çocuğun istikbalde geçimini
sağlayabilmesi için mümkün ve münasip olan bir meslek dalında
pratik bilgiler edinmesi
sağlanmalıdır.
Dostları ilə paylaş: