189
Leylâ:
Ben Türk’üm. Çocukluğumdan beri Afrika’ya gitmek
ve orayı gezmek isterdim. İki yıl önce Afrika’da çalışma ve
yaşama imkânına sahip oldum.
Bu benim için oldukça
heyecânlıydı. Afrika’ya
gitmeden önce
tifo
,
menenjit
ve
sarı humma
aşıları yaptırdım. Uçağa İstanbul’dan bindim.
Yedi saatlik bir yolculuktan sonra Fildişi Sahilleri/Abidjan’a
indik. İlk günler beni en çok rahatsız
eden şey
sivrisinek
lerdi.
Burada sivrisinekten
korunmak için uzun çorap ve kapalı ayakkabı giymek gerekiyor. Abidjan sıcak ve nemli
bir şehirdir. Bir tarafta insanlar çok güzel villalarda yaşarken diğer tarafta insanların pek
çoğunun evi bile yok. Oranın tabiatı ilgi çekiciydi her yerde palmiye, muz, kakao, kahve
ağaçları ve
mısır
tarlaları vardı.
Kadınları güçlüydü, kafalarında sırtlarında bebekleri olduğu hâlde
elleriyle tutmadan çok ağır yükler taşıyorlardı. Abidjan’da yabancılara
özellikle de Araplara ait çok güzel restoranlar vardı. Fildişi Sâhilleri’nin
Dostları ilə paylaş: