A T I L A B O S T A N - G Ö K H A N Ş E N G Ü L
148
rarlı olabilecek e-posta ve eklerinin anlamsal olarak kullanıcı tara-
fından kontrol edilmesi gibi prensiplere dayanan güvenlik yapılan-
maları da güvenlik ihlal ve hatalarının insan kaynaklı olmasına yol
açmaktadır. Özetle, sistem içerisinde formülize ve otomotize ede-
mediğimiz güvenlik fonksiyonlarını insanlardan beklemek normal
karşılanmalıdır, ancak bu fonksiyonları yerine getirmesi beklenen
kişilerin bu işlemler için ehil olmaları da vazgeçilemez bir gerekli-
liktir. Sistemleri oluşturan donanım ve yazılım bileşenlerinin aksi-
ne, insan bileşeninin davranış ve tercihlerini kesin olarak öngörmek
mümkün değildir. İnsan tercihlerinde ve davranış-alışkanlıklarında
olumlu yönde bir değişiklik yapabilmek için insanların eğitilmesi-
ne, yapmış oldukları tercihlerin ve davranışların sonuçlarının neler
olabileceğinin öğretilmesine ihtiyaç vardır. Sistem güvenliği açısın-
dan bakıldığında, tüm rollerde fonksiyon gerçekleştiren insanların
ilgili eylemlerinde, tercih ve davranışlarının sistem güvenliği açısın-
dan yansımalarını doğru tahmin edebilmeleri ve eylemlerini bu çe-
kinceler ile gerçekleştirmeleri güvenlik farkındalığı olarak adlandı-
rılmaktadır. Güvenlik açığı olmayan, yüzde yüz güvenli, bir sistem
geliştirmenin mümkün olamadığı gibi bu farkındalığın tam olması,
teorik olarak mümkün değildir. Çünkü yeterince zaman ve kaynak
aktarılırsa, her sistemde bir güvenlik açığı bulmak veya alınan gü-
venlik tedbirlerini atlatmak mümkündür. Ancak güvenlik farkında-
lığının yüksek olması, sistemlerin daha güvenli olarak tasarlanması,
geliştirilmesi, işletilmesi ve kullanılması sonucunu doğurmaktadır.
Başka bir ifade ile, sistemlerin güvelik seviyesini yükseltmek ve gü-
venlik açıklarını en aza indirmek için, kullanıcı, yönetici, işletmen,
tasarımcı ve geliştirici rollerindeki insanların güvenlik farkındalığı-
nın ve hassasiyetinin artırılması kilit unsurdur [9].
Dostları ilə paylaş: