22
Normal pleura, genellikle radyografik olarak görülmez. Pleural kalınlaĢma
radyografik olarak farkedilebilir ve pleural efüzyon ile karıĢabilir. Pleural efüzyon,
torasik boĢlukta biriken sıvının miktarına bağlı olarak radyografik değiĢikliklere
neden olur. Bu değiĢiklikler sıvının karakterine bağlı olmaksızın her efüzyon tipinde
aynıdır (Thrall, 1994). Pleural efüzyonla ilgili radyografik bulgular, interlober
fisürlerde belirginleĢme, kostofrenik açıda ve lob kenarlarında kütleĢme ve diyafram
ile kalp silüetinde detay kaybıdır (Silverstein, 2010). Pleural kalınlaĢmada bu
radyografik bulgular izlenmez Bazen kalp silüetindeki bu detay kaybı
subkardiak yağ
dokusu ile karıĢtırılabilir (Fossum, 1993). Pleural efüzyon torasik yapıların
görüntülenmesini
maskeler.
Ġntratorasik
yapıların
detaylı
bir
Ģeklde
değerlendirilebilmesi için, pleural sıvı uzaklaĢtırılıp uzaklaĢtırılmaz radyografiler
tekrar edilmelidir (Kealy, 2000; Monnet, 2003).
Pleural efüzyonda, sıvının dağılımı ve ağırlığına bağlı olarak üç tip sıvı
birikimi gözlenir.
1.
Sıvı pleural boĢluk içerisinde sebestçe hareket eder ve bu hareket sıvının
varlığına bağlı olarak yerçekiminin etkisiyle gerçekleĢir ki buna
serbest
pleural efüzyon denilmektedir. Serbest pleural sıvı, daha çok hidrotoraks
ve Ģilotoraksı akla getirir.
2.
Trapped (Hapis olmuĢ) pleural efüzyon olarak adlandırıan ikinci tip sıvı,
pleural boĢluk içerisinde atipik tarzda eĢit olmayan bir Ģekilde dağılım
gösterir ve ağırlığının etkisiyle burada hareket eder.
3.
Kapsülize pleural efüzyon olarak adlandırılan 3. tipte; pleural boĢluk
içerisinde sıvı yer değiĢtirmeden sabit olarak kalır. Bu tip pleural
efüzyonda sıvı, yüksek oranda fibrin içerir ve kronik bir hastalığı akla
getirir (Suter, 1983, Temizsoylu, 1999).
Dostları ilə paylaş: