%
100 DÜSÜNCE GÜCÜ
Artık, düşüncenin eylemlerini tanımlamaya başlıyor ve gün
lük deneyimlerimizle aralarında bağlantı kurabiliyoruz. Bu
rada, düşüncenin düzenli, bilimsel süreci ortaya çıkmakta
dır. Bu düzenli süreci anladığımız zaman düşüncelerimize
egemen olabiliriz. Ben buna kendini-yönetme diyorum. Bu,
eylem halindeki Psikojenez'dir.
HAYAT YASALARLA YÖNETİLİR
Hayatın her bölümü yasalarla yönetilir. Evrene, yasala
rın oluşturduğu bir düzen hakimdir. Fizik, matematik, eko
nomi ve insan ilişkilerini kapsayan yasalar söz konusudur.
Bu yasalar her zaman da var oldu.
Psikojenez çalışmalarında şu yasayı kullanırız:
Bilinçli
olarak düşünülen her düşünce, bilinçaltını etkiler ve bu etki,
düşüncedeki güç ve arzunun derecesine bağlı olarak eyleme
dönüşür.
Bugün yaygın olan inanç bu yasanın tam tersidir. Bir
çok insan kadere inanıyor. Sayıları oldukça fazla olan bu ka
derciler, hayatın Tanrı tarafından önceden takdir edildiği şe
kilde tezahür ettiğine, onu hiçbir biçimde değiştiremeyecek
lerine, hayatlarının kontrolünün asla kendi ellerinde olmadı
ğına inanırlar. "Hayat beni oradan oraya sürükledi," diyen
insanlara sık sık rastlarız. Sık sık da, "Bunlar başıma niye
geldi?" diye sorup dururlar. Başlarına geleni sürekli 'kötü
yazgıları'na bağlarlar. "Hiçbir işim yolunda gitmiyor artık"
yorumu da başka bir kaderci anlayışın ürünüdür.
Kadercilerin dünyasında batıl inançlar çok geçerlidir ve
"Şans Meleği" büyük önem taşır. Çevremizde "Şansa bak",
"Bu günlerde şansım yaver gitmiyor", "Şansım varmış ki bu
iş oldu" ya da "Kısmetsizliğimden elimdeki her şeyi yitirdim"
gibi yorumlara sık sık rastlanz. "îyi şans ya da kötü şans;
İste ve Sahip Ol
bunlar hep söz konusu yasanın yanlış anlaşılmasından kay
naklanmaktadır.
OLUMSUZ DÜŞÜNME
BİÇİMİNİN SONUÇLARI
Bazen olumsuz düşünme biçiminin oldukça dramatik
olan sonuçlarını gözlemleyerek, düşüncenin nasıl işlediğini
daha iyi görebiliriz. Aşağıdaki olaylar, insanların kendini-
yönetme yöntemini yanlış kullandıkları zaman nasıl hiç iste
medikleri sonuçlarla karşılaşıp, sonra da başlarına gelenleri
kaderin acı cilveleri olarak değerlendirmelerine iyi birer ör
nektir. Bunlar bana yardım istemek için gelen insanlar tara
fından anlatılmış gerçek öykülerdir. Bilinçaltlarına yanlış
emirler vermeleri sonucu içine düştükleri durumdan kurtul
mak için benden yardım isteyen insanların gerçek öyküleri...
ZAMAN BARAJLI MUCİT
Uzun yıllar önce, müthiş icatları olan bir insan tanıdım.
Harika fikirleri vardı ve bunları hayata geçirmişti. Birçok
yararlı şey icat etti. Peki neden ona "zaman barajlı mucit" di
yorum? Çünkü başarıya ulaşmasını engelleyen çok kötü bir
huyu vardı. Sürekli, "Bütün büyük mucitlerin yaşamlarını
inceledim; on iki yıllık mucitlik geçmişi olmayan bir mucit
başarılı olamıyor" diyordu. Sonunda kendisini yararlı icatlar
dan alıkoyan maaşlı bir işe girdi. Kendi yasasını kendi koy
muştu ve sonuç elbette çok üzücüydü.
RENKLİ MENDİL
Burada suçlu, küçük, zararsız bir renkli mendildi. Ola
yın kahramanı olan kadın kendisi için şöyle bir yasa oluştur
muştu: "Ne zaman renkli bir mendil kullansam burnum şişi
yor. Demek ki mendilin üzerindeki küçücük pembe gül
Dostları ilə paylaş: