olur. (Isaiah 30:15)
içimizden gelen emirleri dinlemeyi öğrenmeliyiz. Hazır
ladığımızdan farklı bir konuşma yapmaya yönlendirilebiliriz
belki de. Yaptığımız ev, önceden düşündüğümüz, istediğimiz
gibi olmayabilir ya da aldığımız elbise almayı düşündüğü
müz elbise olmayabilir. Ama, içsel rehberimize güvenirsek
sonuç her zaman iyi olacaktır; çünkü O hiçbir zaman bizi ba
şarısız kılmaz ve yüzüstü bırakmaz.
İçimizdeki Hayat'ı sevmenin ve ona tam olarak güven
menin önemini tam olarak vurgulayamıyorum. içinde bulun
dukları koşullardan ve dostlanndan korkmayı alışkanlık ha
line getirmiş insanlar için bunu anlamak oldukça zor görü
nebilir. Başkalarını geçmek için mücadele etmek, sürekli
haklılığımızı kanıtlamaya çalışmak gibi yanlış dürtüleri terk
etmeliyiz. Gerçek Ben'e güveni oluşturmak için tüm çabamı
zı içimizdeki Güç'e yöneltmeliyiz. Böyle yaparak korkuları
mızdan arınabiliriz; çünkü Tanri'nin Varlığı'nda korkuya yer
yoktur. Hayata can veren coşku her zaman Ben'e güvene eş
lik eder. İngilizce de "coşku, heyecan" anlamına gelen "ent-
husiasm" kelimesi Yunanca'da "Tanri'da" anlamında kullanı
lan "en theos" kelimelerinden gelir. Coşku ve heyecanla ya
şarsak Tanrı'yla bütünleşiriz ve hiçbir şey bize zarar vere
mez, bizi yenemez.
Benim içimde olursanız ve benim sözlerim
sizin içinizde olursa, istediğiniz şey size verilir. (John 15:7)
Kendi kavrama gücünüze değil Tanrı'ya tüm kalbinizle
inanın ve güvenin. Yaptığınız her şeyde O'nu görün ve bıra
kın o size yol göstersin. (Atasözü) Mutlak Güç'e, Sonsuz
Sevgi'ye ve Zekâ'ya güvenerek huzur içerisinde istediğimiz
hayata doğru ilerleyebiliriz. Ben'e güven ancak bu şekildi
oluşturulabilir. Bu güveni kazandığımızda belalı egomuzu
korumaya gerek kalmaz artık; böylece hiçbir şey kaybetme
yeceğimiz gibi çok şey kazanırız. Bu iç güvenliğini bir kez
sağladık mı, güvenimizi asia kaybetmeyiz bir daha.
Tanrı'ya güvenmek insana güvenmekten çok daha iyi
dir. (Zebur 118:8) Aradığımız nedir aslında? Övgü ve yaltak
lanma ile egonuzu beslemekse önemli olan, başarısızlığa,
korkuya ve düş kırıklığına mahkûmsunuz demektir. Emer-
son'un "yağlanmış hiçbir şeyliğimiz" dediği şeyi kutsal devre
den çıkarmadıkça, gerçek Ben-güvenine sahip olamayız.
Dostları ilə paylaş: