Penelopia



Yüklə 0,55 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə27/29
tarix20.11.2023
ölçüsü0,55 Mb.
#165568
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   29
Penelopia - Margaret Atwood

Hades’te Ev Yaşantısı
Geçen gece esr me durumuna g ren b r aracının gözünden
dünyanıza bakıyordum. Müşter s ondan, ölmüş erkek arkadaşıyla
let ş m kurmasını, ortaklaşa aldıkları da rey satıp satmama
konusunda f kr n sormasını stem şt , ne var k karşılarına ben
çıkmıştım. B r yerde b r boşluk sezd ğ m zaman, hemen onu
doldurmaya koşarım. D led ğ m kadar sık çıkamıyorum buradan.
Ben ağırlayanları küçük görmek stemem, ama y ne de
yaşayanların ölüler nasıl rahatsız ett kler ne tanık olmak şaşırtıcı
gel r bana. Çağdan çağa bu durum pek değ şmez, b r tek yöntemler
değ ş r. S bylla b l c ler n aradığımı söyleyemem -ne onları ne altın
dallarını, geleceğ b lmek steyen sonradan görme zeng nler
peşler ne takarak sağda solda dolaşıp Ruhların rahatını bozar onlar-


fakat S bylla’lar yol yordam b l rlerd . Sonradan gelen büyücülerle
s h rbazlar daha da kötüydüler, ne var k her şey pek c dd ye
alırlardı.
Günümüzdek lerse lg göster lmey hak etmeyecek kadar önems z.
Borsadak f yatlar, dünya pol t kaları, kend sağlık durumları g b
saçmalıktan öğrenmek sterler; bu da yetmezm ş g b ölüler
Ülkes nde tanımamız gerekmeyen ölmüş pek çok önems z
k mselerle görüşmeye çalışırlar. Herkes n bunca meraklı olduğu bu
“Mar lyn” k m acaba? Ya şu “Adolf” k m ola? Bunlarla b rl kte olmak
boşa zaman harcamaktır, ç leden çıkarır b z .
Y ne de ancak böyle sınırlı anahtar del kler nden bakarak b z m
ülken n dışında, başka kılığa g rd ğ zamanlarda Odysseus’un z n
süreb l yorum.
Kuralları b ld ğ n z varsayıyorum. D lersek, yen den doğab l r,
yaşamı b r daha deneyeb l r z; fakat önce Unutkanlık Suyundan
çmem z gerek r, böylece geçm ş yaşamlarımız belleğ m zden s l n r.
Bu b r varsayımdır; ne var k bütün kuramlar g b varsayılır.
Unutkanlık Suyu her zaman sted ğ n z sonucu vermez. Pek çok
k mse her şey anımsar. K m ler b rkaç tür su olduğunu, Bellek
Sularının da çeşmeden aktığını söylerler. Ben nereden b ley m.
Helena b rkaç gez yaptı. Onlara “küçük gez nt ler m” demes n n
neden de bu. “öyle eğlend m k ,” d ye başlar anlatmaya. Sonra da en
son fethett ğ gönüller , modadak son değ ş kl kler bana ayrıntısıyla
anlatır. Bugün yamaları, güneş gözlükler n , jüponları, yüksek topuklu
pabuçları, jart yerler , b k n ler , aerob k hareketler n , del kl vücut
süslemeler , yağ aldırma uygulamalarını hep ondan öğrenm ş md r.
Derken Helena h ç uslu durmadığını, ortalığı b rb r ne nasıl kattığını,
kaç erkeğ mahvett ğ n özetleyen b r konuşma yapar. Onun
yüzünden mparatorlukların çöktüğünü bel rtmekten ayrı b r tat alır.
“Anladığım kadarıyla Troya Savaşıyla lg l olayların yorumu
tümüyle değ şm ş,” der m, ş ş nmeye son vers n d ye. “Artık sen
yalnızca b r m t olarak görüyorlarmış. Olan b ten t caret yollarıyla
bağlantılıymış. B l m adamları böyle d yor.”
“Ay, Penelope, hâlâ kıskançlık göstereb l yorsun, demek,” d ye
sızlanır. “Bak, artık arkadaş olab l r z! B r dahak g d ş mde neden sen
de ben mle b rl kte yukarı dünyaya gelm yorsun? Las Vegas’a


uzanırdık şöyle. Kızlar geces yapardık! Ha, unutmuşum, bu sen n
tarzın değ l. Vefalı kadını oynarsın sen, pl k bükerek f lan. Ne
kötüyüm, ben h ç yapamadım, sıkıntıdan patlardım. Ama sen her
zaman ev kuşuydun!”
Haklı. Unutkanlık Suyundan h ç çmeyeceğ m ben. Ne şe
yaradığını anlayamıyorum. Yok, anlıyorum aslında, ama r sk almak
stem yorum. Geçm ş yaşantımda onca zorluklarla boğuşmuştum,
bundan sonrak n n daha kötü geçmeyeceğ n k m söyleyeb l r? Sınırlı
er ş mler m sırasında b le dünyanın en az ben m zamanımda olduğu
kadar tehl kel b r yer olduğunu göreb l yorum, ha, b r farkla, ş md k
sefalet ve acının boyutları daha gen ş. İnsan doğasına gel nce, her
zamank g b ğrenç.
Bunların h çb r Odysseus’u durdurmaz. B r sürel ğ ne buraya ner,
ben gördüğüne sev nm ş g b yapar, hang tutkulu güzel n koynuna
g rerse g rs n ya da nasıl serüvenlere atılırsa atılsın, tek sted ğ n n
ben mle b rl kte a le yaşantısı sürmek olduğunu söyler. Huzur ç nde
yürüyüşe çıkarız, b raz ç r şotu atıştırır, b rb r m ze esk masalları
anlatırız; Telemakhos’tan haberler ver r bana -ş md Parlamento
Üyes olmuş, onunla gurur duyuyorum!- derken, henüz rahatlamaya
başladığım, bana yaşattığı her şey ç n onu bağışlayab leceğ m!
düşündüğüm, onu hatalarıyla kabul etmeye n yetlend ğ m, bu defa
yürekten konuşuyor ded ğ m sırada, pat d ye g der, yen den doğmak
üzere Lehte Irmağının unutkanlık sularına uzanır kest rme yoldan.
Sözler yürektend r. Gerçekten. Ben mle olmak ster. Böyle derken
gözyaşlarını tutamaz. Gel gör k b r güç b z b rb r m zden koparır.
H zmetç ler bunlar. B ze doğru yaklaştıklarını görür uzaktan.
S n rlen r onları görünce. Huzursuz olur. Acısı depreş r. Başka b r
yerde başka b r olma steğ uyandırırlar Odysseus’ta.
Fransız general olmuştu b r aralar, Moğol st lacı, Amer ka’da b r
kodaman, Bomeo’da kelle avcısı. Sonra b r f lm yıldızı, muc t,
reklamcı. Heps kötü sonlandı, ya nt harla ya kazayla, kâh savaşta
çarpışırken kâh su kastta ölerek, her defasında buraya ger döndü.
“Neden onu rahat bırakmıyorsunuz?” d ye bağırırım h zmetç lere.
Bağırmam gerek çünkü ben yanlarına yaklaştırmıyorlar. “Yetmed m
daha! Cezasını çekt , yakarışlarını yaptı, arındı artık!”


Seslen rler, “Yetmed
b z m
ç n.”
“Daha başka ne st yorsunuz ondan?” d ye sorarım. Gözyaşlarını
akıyordur o sırada. “Söyley n bana!”
Ama koşarak g derler.
Koşmak
yanlış b r ter m. Bacakları kımıldamıyor k . Hâlâ havada
debelenen ayakları yere değm yor.

Yüklə 0,55 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   29




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin