Solunum yolu hastalıklarının korunması ve tedavisinde
D vitamininin rolü
IV. Ulusal Çocuk Solunum Hastalıkları Kongresi
D vitamininin çeşitli hastalıklardaki rolü
Kemik dışı organlar-D vitamini
Dünya’da son yıllarda yapılan D vitamini ile ilişkili devrim niteliğindeki birçok önemli araştırmalar yapılmıştır.
D vitamini en az 1000 genin düzgün çalışmasını sağlamaktadır.
Dünyanın en önemli D vitamini uzmanlarına göre sağlıklı bir yaşam sürmek için sadece raşitizm ya da osteomalasiden korunacak kadar D vitamini almak yeterli değildir.
Daha hafif D vitamini yetersizlikleri de akut ya da kronik çok sayıda hastalık ve ve çeşitli kanserlerin (yirmiye yakın) hastalığın oluşumunda önemli bir rol sahibi olduğu anlaşılmıştır.
Sitoplazmalarında ya da çekirdeklerinde D vitamini reseptörü olan doku ve hücreler
Raşitizm ya da osteomalasi Buz dağınının (D vitamini eksikliğinin) görünen küçük parçasıdır.
D vitamini yetersizliğinin dereceleri
D vitaminini- Enfeksiyon Hastalıkları-Tarihçe
Enfeksiyon- D vitaminini
Son yıllarda D vitamininin ya da onun sentezini sağlayan güneş ışığının enfeksiyon hastalıklarından koruduğu ve hatta tedavi ettiğine dair yayınlar artmıştır.
Ama maalesef enfeksiyon ile uğraşan birçok uzman bu çalışmalardan habersizdir ya da duysa bile nedense önemsememektedir!!!
D vitamini azlığı- Deri renginin açılması
Kara derili Afrikalıların Avrupa’ya göç etmeleri kıtanın içlerine doğru değil deniz kenarından gitmeleri ile mümkün olmuştur.
Bunun nedeni D vitamininden zengin deniz ürünleri yemeleridir.
Kıta içine göç edenler kısa bir süre içinde çeşitli hastalıklardan ölmüşlerdir.
Denizli’de 500.000 yıl önceye ait bir fosilde homo erectucusun frontal kemiğinin endokraniyal yüzünde Leptomeningitis tuberculosa sekelleri saptanmıştır.
Kara derili insansılar buzul çağında Afrika’dan Avrasya’ya göç ettiklerinde ağır D vitamini yetersizliğine maruz kalmışlardır.
Raşitizm salgını
D vitamini eksikliği ile infeksiyon hastalıkları arasındaki ilişki en az yüz yıldır bilinmektedir.
1650-1930 yılları arasında Britanya ve diğer Kuzey Avrupa ülkelerinde raşitizm salgını vardı.
19 yüzyılda raşitizm o kadar çok artmıştı ki Robert Koch raşitizme bir bakterinin sebep olduğunu düşünerek araştırmalar yapıyordu.
19 yüzyıl ve 20. yüzyılın ilk yarısında sanayileşmiş kuzey ülkelerinde raşitik olmayan bir çocuk bulmak çok zordu.
Tbc-Pnömoni-D vitamini
O yıllarda raşitik çocuklarda Tbc ve pnömoni çok sık görünüyordu ve hastaları en az yarısı ölüyordu.
Weston Price doğal gıdalarını yiyen Eskimo ve Alaska kızılderililerinde tbc ve diğer enfeksiyonların batı tipi beslenenlere göre çok daha az görüldüğünü saptamıştı.
Az güneş almalarına rağmen yerli halkın balık karaciğerinden alınan D vitamini ve omega-3 ile raşitizm ve solunum hastalıklarından koruduğunu ileri sürüyordu.
Sanatoryumda güneşlenen tüberkülozlu çocuklar
Sanatoryumda güneşlenen tüberkülozlu çocuklar (birçoğu raşitik)
Sanatoryum
Tüberkülozlu hastaların dağlık-Ormanlık bölgelerdeki sanatoryumlarda güneş ve temiz hava ile tedavi edilmesi Nobel ödüllü Thomas Mann‘ın Sihirli Dağ (Der Zauberberg) romanında ayrıntıları ile anlatılmaktadır.
Heybeliada Sanatoryumu ve Modern(!) bir hastane
UV-Tüberküloz tedavisi
1903 yılı Nobel Tıp Ödülünü deri tüberkülozlu hastaları morötesi, ultraviyole (UV) ışınlaması ile tedavi eden Dr. Niels Finsen kazandı.
Bu çok önemli tıbbi bir ilerleme idi, çünkü o yıllarda tüberküloz ilaçları henüz çıkmamıştı ve birçok orta ve ağır tüberkülozlu hasta ölüyordu.
Antibiyotik öncesi dönemde orta-ağır enfeksiyon hastalıklarının çoğu ölüyordu. 1920’li yıllarda doktor Emmett Knott enfeksiyon hastalıklarını UVB ve UVC ile ışınlanmış kan vererek tedavi etmeye başladı.
Işınlanmış kan alan enfeksiyon hastalarının çok büyük büyük bir bölümü ise yaşıyordu.
50’li yıllara kadar ABD’de bir çok doktor Knott tekniğini kullanarak yüz binlerce hastayı başarı ile tedavi ettiler.
Işınlanmış kan-Enfeksiyon tedavisi
1950’li yıllara gelince antibiyotiklerin, tüberküloz ilaçlarının yaygınlaşması ile kan ışınlama tedavisi ilaç sanayinin yaptığı büyük promosyonlarla gözden düşmüş ve günümüzde nerdeyse unutulmuştur.
Işınlama tedavisi ABD’de ölürken, ilaç sanayinin etkisi altında olmayan başta Rusya olmak üzere sosyalist blok ülkelerinde canlanmış ve çok sayıda antibiyotiğe dirençli enfeksiyon hastası bu yöntemle başarı ile tedavi edilmiştir.
D vitamini-enfeksiyon
Enfeksiyon-Mevsimler-D vitamini
Birçok uzmana göre solunum yolu enfeksiyonlarının kışın daha fazla görünmesi bu mevsimde D vitamini düzeylerinin en düşük düzeyde olmasıdır.
Kapalı yerlerde çalışan insanlarda ise hem yaz hem de kış D vitamini düzeyleri düşük olduğundan, bu mevsimsel fark olmamakta, bu kişiler hem yazın hem de kışın enfeksiyon geçirmektedirler.
D vitamini düşüklüğü- solunum yolu enfeksiyonu
En az 5 çalışmada kandaki D vitamini düşüklüğü olanlarda çok daha fazla solunum yolu enfeksiyonu olduğu gösterilmiştir.
Solunum yolu enfeksiyonları- D vitamini Tedavisi
1948 ile 2009 yılları arasında D vitamininin tüberküloz, grip ve solunum yolu enfeksiyonları üzerine olan etkilerine ilişkin olarak 13 çift-kör plasebo kontrollu çalışma yapılmıştır.
Bu çalışmaların çoğunda D vitamini alan gruplarda daha çabuk iyileşme olmuştur.
Birçoklarında nispeten yüksek dozların kullanıldığı bu çalışmaların hiçbirinde D vitamini entoksikasyonu olgusuna rastlanmamıştır.
Sık enfeksiyon-D vitamini
Dr. Rehman 1994’te yaşları 3 ile 12 yıl arasında değişen ve sık enfeksiyon geçiren 27 çocuğa 6 hafta süre ile haftada bir 60.000 ünite D vitamini vermiştir.
Birkaç hafta sonra kontrol grubunda enfeksiyonlar tekrarlarken çalışma grubunda 6 ay boyunca hiç enfeksiyon olmamış.
Bu çalışma nedense dikkatten kaçmış ve yıllar boyu tekrarlanmamıştır.
D vitamini-Grip
2008 Aralık-2009 Mart ayları arasında yaşları 8 ile 15 yaş arasında değişen 167 çocuğa 1.200İÜ/gün D vitamini, 167 çocuğa ise 3 ay boyunca plasebo verilmiş.
D vitamin almayan grupta Influenza A %18.6 iken, D vitamini alan grupta bunun yaklaşık yaklaşık yarısı kadarmış (%10.8)
D vitamini-Astım krizi
Bu süre içinde ilk grupta 12 çocukta astım krizi olurken, ilave D vitamini alan grupta sadece 2 çocuk astım krizi olmuş.
D vitamini ucuz, etkili, yan etkisi son derece az bir karma aşıdır!!!!!!!!!
D vitamininin enfeksiyon ve enflamasyon üzerine etkileri
D vitamini- antimikrobik peptitler
Vücut boşluklarını döşeyen epitel hücreleri ve fagositler, bir enfeksiyona maruz kalınıldığında D vitamini reseptörleri uyarılarak antimikrobik peptitler üretirler.
Bu peptitlerden en önemlileri ise defensin ve katelisidindir.
Bu antimikrobik peptitler virüslerin, mantarların, tüberküloz basilinin ve diğer bakterilerin hücre duvarlarını tahrip ederek doğal birer antibiyotik olarak etkilerini gösteriyorlar.
D vitamini- Tbc basilinin öldürülmesi
D vitamini-enflamasyon-otoimmünite
D vitamini ayrıca lökositlerden salgılanan enflamatuar maddeleri de (sitokinler= IL1, lL2, IL I2, IL 17, gamma-interferon) azaltmaktadır.
Böylece bağışıklık sistemimiz enfeksiyonla mücadele ederken, sitokinlerin vücudumuza zarar vermesini de büyük ölçüde engellemektedir.
D vitamini otoimmünitenin gelişimini de azaltmakta tip 1 diyabet, MS, hoşimoto tiroidit vb gibi otoimmün hastalıklarından korunmaya yardım etmektedir.
Kistik fibroz
D vitamininin Kistik fibrozlu hastaların bronş epitel hücrelerinde katelisidin ekspresyonunu artırdığı gösterilmiştir.
Yani D vitamini kistik fibroz epitelinde antibakteriyel aktiviteyi artırabilir.
Enfeksiyonların çok güç tedavi edilebildiği bir hastalık için bu önemli, bir konudur.
Bu nedenle kistik fibrozlulara sadece raşitizmden koruyacak kadar değil (>15ng/mL) optimal kan düzeyi sağlayacak kadar (40-120ng/mL) D vitamini verilmelidir.
D vitamini-akciğer
1,25-dihidroksi D vitamininin akciğerde önemli fonksiyonları vardır.
Matriks metalloproteinazlarını inhibe eder
Fibroblast üremesini inhibe eder.
Kollajen sentezini etkileyerek akciğer dokusunun yapılanmasına katkıda bulunur.
D vitamini önemli bir antienflamatuvardır.
D vitamini epitel hücresinde antimikrobiyal katelisidini artırır.
Ozsoylu Ş, Hasanoglu A. 25-Hydroxycholecalciferol serum levels in breastfed infant. Arc Dis Child. 1981;56:318
Aydın A, Ilıkkan B, Haktan M, Kavunoğlu G. Doğum sırasında annelerdeki D vitamini düzeyi ve bu düzeylerin mevsimlerle ilişkisi. XXVII. Türk Pediatri Kongresi Kitabı, Ünal Ofset 1988: 53.
Sarıkaya S, Çam H, Aydın A, Haktan M. Annede ve erken yenidoğan dönemindeki bebeklerde kan Ca, P, Mg, PTH ve vitamin D düzeyleri. İst Çocuk Kliniği Dergisi(Pediatri Arşivi). 1992: 3-4:92-7
Alagöl F, Shihadeh Y, Boztepe H, Tanakol R, Yarman S, Azizlerli H, Sandalcı O. Sunlight exposure and vitamin D deficiency in Turkish Women. J Endocrinol Invest 2000;23:173-7
Andıran N, Yordam N, Özon A. The risk factors for Vitamin D Deficiency in Breast-fed Newborns and their mothers. Nutrition 2002;18:47-50
Pehlivan İ, Hatun Ş, Aydoğan M Babaoğlu K, Türker G, Gökalp AS. Maternal serum vitamin D levels in the third trimester of pregnancy. Turk J Med Sci 2002;32:237-241.
Guzel R, Kozanoglu E, Guler-Uysal F, Soyupak S, Sarpel T. Vitamin D status and bone mineral density of veiled and unveiled Turkish women. J Womens Health Gend Based Med. 2001;10(8):765-70
Erol M, İşman FK, Kucur M, Hacıbekiroğlu E. Annede D vitamini eksikliğinin değerlendirilmesi. Turk Ped Arş. 2007; 42: 29-32
Doğum Sırasında Annelerdeki D Vitamini Düzeyleri ve Bu Düzeylerin Mevsimlerle Olan İlişkisi (Aydın A, Ilıkkan B, Haktan M. XXVII. Türk Pediatri Kongresi, 1988)
Günlük D vitamini dozlarına göre raşitizm (25OH D vit: <15ng/mL) oranları
Günlük D vitamini dozlarına göre D vitamini yetersizliği (D vit: <40ng/mL) oranları
Günlük D vitamini dozu
Normal D vitamini düzeylerinin 35-40 ng/mL’nin üzerinde olması lazım.
Alt ve üst sınır 40-120ng/mL arasında değişmektedir. 50 ng/dL civarında bir düzeyi tutturmak için erişkin bir insanın günde en az yarım saat güneşte durması ya da 5.000 (beş bin) ünite D vitamini alması gerekmekte.
2 ayda bir ağızdan içilen depo D vitamini ampulleri (300.000İÜ) ile bu amaca erişilebilir.
Çocuklar ise her 12.5 kiloları için günde 1.000İÜ almalılar (10 damla D vitamini).
Çocuklar için Günlük D vitamini dozu
Solunum hastalıklarının korunma ve tedavisinde
D vitamini
D vitamini-Solunum hastalıklarından korunma
Dünyaca ünlü D vitamini uzmanı ve www.vitamindcouncil.org’un yöneticisi Dr. John Jacob Cannell grip ve diğer solunum hastalıklarından korunmak için günde en az 5000IÜ D vitamini alınmasını önermektedirler.
Daha düşük dozlarda korunma azalmaktadır.
Grip tedavisi-D vitamini dozu
Canell grip başlar başlamaz kilo başına üç gün süre ile 1000-2000İÜ/kg/gün D vitamini alınmasını önermektedirler.
Örneğin 75 kg’lik bir kişiye üç gün üst üste 75.000-150.000 ünite D vitamini verilir.
1. gün ve 3.gün alınan birer ampul oral 300.000 ünitelik D vitamini bu ihtiyacı karşılar.
D vitamini-Grip aşısı
Son yirmi yıldır gittikçe artan grip aşısı kullanılmamasına rağmen yaşlılarda niye gripten ölenlerin sayısı artıyor?
Çünkü sağlık yetkilileri yaşlıları güneşe çıkmamalarını önermekte, yeteri kadar D vitamini de vermemektedirler.
Aşılar doğal bağışıklığı etkilemiyor, sonradan kazanılmışı etkiliyor; onun koruyuculuğu da yetmiyor.
Maalesef doğal bağışıklığın önemi doktorlar ve hatta bağışıklık bilimcileri tarafından da çok ihmal ediliyor: