5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
5.1. Sonuçlar
Temel üretim alanı olarak tarımsal faaliyetleri gerçekleştiren genç çiftçilerin, sosyo-
kültürel değişmelerden nasıl etkilendikleri, çiftçilik kariyerleri, bu çalışma alanına dair neler
düşündükleri, tarım faaliyetlerini nasıl anlamlandırdıkları ve çiftçiliğin geleceğine dair
beklentilerinin araştırıldığı bu çalışmamızdan elde ettiğimiz bulgular Güney Marmara
Bölgesi’nde ikamet eden 20 genç çiftçi ile sınırlıdır. Görüşme formundaki sorulara yanıt
alabilmek için genç çiftçiler ile mülakat (görüşme) yapılmıştır. Bu araştırma nitel araştırma
modelinde bir durum çalışmasıdır. Analiz ünitesi ise bireylerden oluşmaktadır. Genç
çiftçilerin çiftçilik deneyimlerine ilişkin görüşlerine yer verildiği bu çalışmada; sosyo-kültürel
bağlamda çiftçiliği algılama ve yorumlamaları üzerinde değerlendirmeler yapılmaya
çalışılmış ve literatüre bu yönde bir katkı sağlanması hedeflenmiştir.
Genç çiftçiler ile yapılan bu çalışmanın genelinde; katılımcıların yaş ve eğitim
durumları, meslek tercihlerindeki çevresel ve kişisel etkiler, kırsalda yaşam ve çiftçiliğin
anlamları, kırsal kalkınmanın üretim alanlarına etkileri, sürdürülebilirlik, örgütlü tarım
birlikleri ve kırsaldaki sosyo-kültürel değişmelerin etkileri konu başlıkları ile ilgili veriler
toplanarak analizleri yapılmıştır. Sosyo-kültürel değişmelerin genç çiftçiler üzerindeki
etkilerinin incelendiği araştırmamızın bu amaçlar çerçevesindeki bulgularına göre,
araştırmamızın büyük ölçüde hedefine ulaştığı görülmüştür. Araştırma kapsamında elde
edilen bulgulara göre, deneyimlerin bazıları sosyo-kültürel değişmelerin yaşanması ile ilgili
62
olarak beklentimiz yönünde olduğu görülmüştür. Bulgulara göre bazı çiftçilik deneyimlerinde
farklılıklar görülmektedir. Bunun sebebi olarak da genç çiftçi bireylerin bazılarının kök
aileleri ile birlikte bu çiftçilik mesleğini seçmeden yaşamaları bazılarının ise bireysel
tercihleri sonucunda bu mesleği seçtikleri ile ilgili olduğu düşünülmüştür.
Bu çalışmada ortaya çıkan başka bir sonuç ise katılımcıların çoğunluğunun benzer
diğer çalışmalarda olduğu gibi ortaöğretim seviyesinde mezuniyet durumlarına sahip oldukları
ve kırsalda olmanın etkileri ile eğitim hayatlarına devam etmekte güçlük çektiklerini beyan
etmiş olmalarıdır. Lise ve sonrası eğitime devam eden katılımcılar olsa da bu katılımcılar
kırsalda olmanın lise sonrası eğitime devam etmekte zorluklar yaşanmasına sebep olduğunu
ortaya koymuşlardır.
Başka bir sonuca göre, genç çiftçilerin çoğunluğu çiftçilik mesleğini başka bir iş kolu
ile birlikte yürütmekte ya da çiftçilik gelirlerinin iktisadi gelecek kaygılarını gidermediği
anlaşılmıştır. Genç çiftçiler düzenli gelir garantisi bulunmayan ve devlet teşviklerinin henüz
tam anlamıyla yaygınlaşmadığı tarımsal üretimde ekonomik sürdürülebilirlik riski ile birlikte
üretim faaliyetlerine devam ettikleri tespit edilmiştir.
Başka bir sonuca göre, genç çiftçiler evliliğe dair ortak kaygılar taşımaktadırlar. Bu
kaygıların sebebi olarak, kırsal alanların gençler için sosyal yalnızlık hissini artıyor olduğu,
sosyal sigortalanma durumlarının yaygın olarak kullanılmadığı ve bunun da geleneksel olarak
aile olma bilincini etkilediği, yaşam alanları konusunda eşlerin ortak karar almakta
zorlanmaları sebebiyle bazılarının boşanmaları olarak tespit edilmiştir.
Araştırmamızın sonuçlarından biri de, genç çiftçilerin örgütlü tarımsal yapıların
oluşturulmasına ihtiyaç duyduğudur. Ürünün üretilmesinden pazarlanmasına kadar geçen
süreçte iyi bir satış ağı sağlayamayan genç çiftçilerin süreçlerde zorlandıkları,
kredilendirmeler konusunda zorluklar yaşadıkları ve örgütlü sosyal yapılara ihtiyaç
duydukları bilgisine ulaşılmıştır. Aynı zamanda kooperatif gibi oluşumların genç çiftçilerin
ekonomik durumlarını etkilemesinin yanında sosyal ilişkilerinin gelişmesinde de etkili olacağı
düşünüldüğünden sosyo-kültürel değişmelerden pozitif yönde etkilenmelerinin sağlanması
için bu tarımsal örgütlenmelerin yaygınlaştırılmasının faydalı olacağı bilgisine ulaşılmıştır.
Sosyal bilimlerin tarıma dair araştırmalarında 2000’li yıllar öncesinde kalkınma ve göç
olgusu bağlamında ele alınırken son yıllarda sürdürülebilirlik de konulara dahil edilmiş ve üç
konu harmanlanarak araştırılmıştır. Çalışmalarda sürdürülebilirliğe vurgu yapılmasının
63
sebepleri olarak: küresel iklim krizleri, tarımsal ürünün nitelikten çok niceliğinin
arttırılmasının doğurduğu kontrolsüz zirai katkı ve koruma maddeleri, gıda güvencesinin
henüz sağlanamamış olması ve bu girişimlerin gıda güvenilirliğini tehdit etmesi olarak tespit
edilmiştir. Bu tespitleri görüşme yapılan genç çiftçilerin de ortaya koyduğu bilgisine
ulaşılmıştır.
Kırsal kalkınma planlarının geleceği hakkında genç çiftçiler genel olarak endişe
duymaktadırlar. Bunun sebebi olarak da geçmişte uygulanan planların çıktılarının yerele çok
fazla yansımamış ve niceliksel veriler olarak kalmış olmasıdır. Bunun yanında, projeler kent
merkezlerindeki bürokratlar tarafından yapılmakta asıl konunun muhatapları olarak kırsalda
yaşayan genç çiftçiler planlama süreçlerine dahil olamamaktadırlar. Planlama sürecinde
bulunmayan genç çiftçi ise alanda bunu uygularken bazı kentsel yadırgamalar yaşamaktadır.
Çünkü kentten köyü izleyerek üretim süreçlerine dahil olmadan planlama yapan proje
hazırlayıcısı kırsalı çiftçinin gözünden görememektedir. Diğer önemli bir konuda çiftçi
eğitimlerinin yaygın olmayışıdır. Günümüzde genel olarak temel eğitimini almış olan genç
çiftçiler her hangi bir planlı eğitim programına tabi tutulmadan global bir sektör haline gelen
tarımda ayakta kalması beklenmektedir. Türkiye’nin global tarım pazarında sürekliliğini
sağlayabilmesi için güncel olarak kırsal alanda çiftçilik yapmaya devam eden ve doğal
yollarla bilgi birikimi yapan çiftçilerin deneyim aktarımlarından faydalanıp yeni ve yerinde
eğitim programlarını uygulaması gerekmektedir. Küçük ölçekli veya büyük ölçekli tarımsal
faaliyetlerde genç çiftçi için en önemlisi, fazla miktarda ve nitelikli ürünü doğaya zarar
vermeden üretmesidir. Bu da ancak çiftçi eğitimleri ile mümkün olacaktır.
Bu konu ile ilgili olarak, Güney Marmara Bölgesi dışındaki bölgelerde de çalışmaların
yapılması daha kapsayıcı ve genellenebilir sonuçlara ulaşması konusunda bilgiler sunacaktır.
Çalışmanın daha geniş kapsamlı bir örneklem üzerinden gerçekleştirilmesi, sadece Güney
Marmara Bölgesi’ndeki genç çiftçiler ile değil diğer bölgelerdeki genç çiftçilerin de çalışma
kapsamına alınması mevcut literatürü geliştirecektir.
Dostları ilə paylaş: |