4.2.3.29
es darauf anlegen zu+ Infinitiv
Sözlüksel anlamı, “(kesinlikle, azimle) planlamak, niyetinde olmak”(WAHRIG,
1986: 169) şeklindedir. STEUERWALD (1988: 34), bu fiilin anlamını “istihdaf etmek;
iş edinmek, maksat gütmek” olarak ifade eder.
1)
Er hat es darauf angelegt, im Ausland zu arbeiten.
Yurtdışında çalışmayı hedef edindi/azmindeydi.
161
[hedef ed-i-n-di] :
[hedef]
: Bağımsız sözlüksel biçimbirim
[ed-]
: Bağımlı sözlüksel biçimbirim, [et-], yumuşama
ile [ed-]’e dönüşmüştür.
[-i]
: Bağlama ünlüsü
[-n]
: Dönüşlülük çatı biçimbirimi
[-di]
: Belirli geçmiş zaman biçimbirimi, haber kipi, [Ø] sıfır
biçimbirimi
Bu fiili ayrıca,
[
azimle planladı, niyetindeydi, iş edindi, maksadını güdüyordu
]
sözcüksel birimleriyle de ifade edebiliriz.
4.2.3.30 sich anschicken zu+Infinitiv
Sözlüksel anlamı “bir şeyi yapmaya hazırlanmak, bir şeyi yapmaya başlamak”
(ÖNEN, 1993: 52) biçimindedir.
Der Mann schickt sich an, im Garten zu arbeiten.
Adam bahçede çalışmaya hazırlanıyor.
[hazır-la-n-ı-yor]:
[hazır]
: Bağımsız sözlüksel biçimbirim
[-la]
: Fiil türetme biçimbirimi
[-n]
: Dönüşlü çatı biçimbirimi
[-ı]
: Bağlama ünlüsü
[-yor]
: Şimdiki zaman biçimbirimi, haber kipi, [Ø] sıfır biçimbirimi.
162
Bu fiilin beginnen, sich vorbereiten auf Akk. fiillerine yakın bir anlamı vardır.
Bu cümleyi [Adam bahçede çalışmaya başlıyor.] biçiminde de ifade edebiliriz.
4.2.3.31 nicht anstehen zu+ Infinitiv
STEUERWALD (1988:40), bu fiilin anlamlarını “bir şeyi yapmakta tereddüt
etmemek; bir şeyi yapmaktan geri kalmamak” olarak belirtir. Yüksek standart
Almancada kullanılan bir fiildir.
1) Im Dardanellenkrieg standen die türkischen Soldaten nicht an, ihr Vaterland
zu verteidigen.
Çanakkale savaşında Türk askerleri anavatanlarını savunmada tereddüt
etmediler.
[tereddüt et-me-di-ler]:
[tereddüt]
: Bağımsız sözlüksel biçimbirim
[et-]
: Bağımlı sözlüksel biçimbirim
[-me]
: Olumsuzluk biçimbirimi
[-di]
: Belirli geçmiş zaman biçimbirimi, haber kipi
[-ler]
: 3. çoğul kişi biçimbirimi
Yukarıdaki fiili aynı zamanda [geri durmadılar ] şeklinde de verebiliriz. Ya da
[geri kalmadılar] da bu anlama yakın bir karşılık ifade eder.
|