4.3.3 mögen
Bu kiplik fiilin sözlüksel anlamları aşağıdaki gibidir:
“1. (wollen) istemek 2. (gern haben) sevmek, beğenmek; bir şeyden hoşlanmak 3.
(wünschen) arzu etmek 4. (können) ola-, yapa- vs.) bilmek.” (STEUERWALD, 1988:
385)
Mögen
fiilinin
örnek
cümlelerde
hangi
anlamlarda
kullanıldığını
incelediğimizde şu sonuçları elde ederiz:
1) “Ich möchte wissen.
Bilmek isterdim.
2) Ich mag nicht.
Đstemem. Hoşlanmam.
3) Das mag sein.
Bu olabilir.
4) Er möchte gerne bleiben.
Kalmak arzusundadır.”
(STEUERWALD, 1988: 385)
1) nolu cümlede möchte dilek kipi II (Konjunktiv II) olduğu için [isterdim]
ile ifade edilir. [-DĐ] biçimbirimi belirli geçmiş zaman işlevinde olmasına karşın, aynı
zamanda burada Almancadaki Konjunktiv II anlamını karşılar ve bir dilek kipi cümlesi
oluşturur. Bu anlamı itibariyle istek kipliğini (Optativ) ifade eder. Yine de bu anlamda
ifade tarzını möchten fiilinin dilek kipi (Konjunktiv) anlamını yitirmesi nedeniyle pek
görmemekteyiz. Hatta bunun yerine özellikle Konjunktiv anlam vurgulanmak için
(würde+Infinitiv) tercih edilmektedir.
2) nolu cümle ise [iste-] ve [hoş-lan] biçimbirimleriyle ifade edilir. [-mA]:
olumsuzluk biçimbirimidir. Burada [hoşuma gitmez, hoşlanmam, beğenmem]
anlamsal farklı bir ifade biçimini oluşturmaktadır.
196
3) nolu cümlede [mag], olasılık belirtir. Können fiili ile eşanlamlıdır.
[Olabilmek] ile ifade edilmiştir. [-AbĐl] biçimbirimi burada mögen kiplik fiilini
karşılar. Burada bir öznel anlam söz konusudur. Bu husus öznel anlam kategorisinde
ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
4) nolu cümlede [möchte], [arzusunda olmak] ile ifade edilmiştir. Bu kategori,
[Đsteğinde olmak, arzu etmek, istemek] gibi sözcüksel birimlerle de ifade edilebilir.
Mögen kiplik fiilinin yardımcı fiil olarak nesnel sözlüksel anlamları şunlardır:
“[können]: yapabilmek, olabilmek, edebilmek, bir şeyi yapmağa muktedir olmak
imkânı olmak ya da içermek.” (DUDEN, 1989: 1030)
“Es mochte nichts helfen.” (a.g.e.: 1030)
Hiçbir şeye yaramadı.
Ayrıca bu cümle [Hiçbir şeye yararlı olamadı, faydası olamadı.] şeklinde de
ifade edilebilir.
DUDEN (1989: 1030) aynı zamanda möchten ile ilgili bilgi verir. Möchten
fiilinin aslında dilek kipi şimdiki zaman hikâyesi (Konjunktiv Präteritum) olduğunu ve
haber kipi şimdiki zaman (Indikativ Präsens) anlamında kullanıldığını belirtir.
Aşağıdaki örnekte möchten fiiline haber kipi şimdiki zaman anlamı verilmesi
gereği görülmektedir:
Ich möchte eine Reise nach Italien machen.
Đtalya’ya bir gezi yapmak istiyorum.
Mögen fiili, DUDEN’a (1989: 1030) göre “istemek, eğiliminde olmak, eğilimi
ya da imkânı olmak (özellikle negatif)” anlamsal ulamlarını içerir.
197
Ich mag keinen Fisch.
Balıktan hoşlanmam.
Bazen de şöyle ifade ederiz: [Balıktan hazzetmem. Balık hoşuma gitmez.]
Mögen aynı zamanda emir de ifade eder. (Ausdruck der Aufforderung)
“Dieser Hinweis mag (sollte) genügen!” (a.g.e. : 1030)
Bu uyarı yetmeli!
Yukarıdaki cümle dolaylı olarak emir ifade etmektedir. Durumsal bağlama
göre bu bir tehdit de olabilmektedir.
“Sag ihm, er möge/möchte zu mir kommen!” (a.g.e.: 1030)
Ona bana gelmesi gerektiğini söyle!
Burada möge/möchte kiplik fiilinin dolaylı anlatımda kullanılması söz
konusudur.
Dolaylı anlatımla istek ve emir belirtilir. Burada möge/möchte fiilinin
Türkçe anlamsal karşılığı [gerektiğini] şeklinde verilmektedir. [lâzım geldiğini, gerekli
olduğunu] sözcüksel birimleri diğer alternatif karşılıklarıdır.
Asıl fiil olarak kullanım :
a) “Bir şeye eğilimi, meyelanı olmak, bir şeye düşkün olmak, bir şeyi
kendi zevkine uygun bulmak; bir şeyi sevmek, beğenmek, bir şeyden hoşlanmak,
hazzetmek”(a.g.e.: 1030)
“Er mag Rinderbraten gern.” (a.g.e.: 1030)
Sığır kızartmasını sever/beğenir.
198
Yukarıdaki cümlede
[
sevme, beğeni ve hoşlanma
]
belirtilmektedir. [Sığır
kızartmasından hoşlanır/ Sığır kızartmasına düşkündür/ Sığır kızartması onun zevkine
uygundur/ Sığır kızartmasından hazzeder.] gibi ifade edilmesi de mümkündür.
b) Ayrıca “birisine karşı sempati ya da sevgi duymak, birisinden hoşlanmak,
birisini sevmek, beğenmek” (a.g.e.: 1030) anlamlarını da içerir.
Karl und Inge mochten sich.
Karl ve Inge birbirlerinden hoşlanıyorlardı.
Yukarıdaki cümlede karşılıklı duyulan sevgiden bahsedilmektedir. “Karl ve
Inge birbirini seviyordu.” anlamı mevcuttur. Bu anlamda duygusal (emotional) kiplik
anlamı vardır. Aynı zamanda bu anlamsal kategori [Karl ve Inge birbirlerini
beğeniyorlardı, birbirlerine sevgi besliyorlardı, sevgi duyuyorlardı.] şeklinde de ifade
edilebilir.
c) DUDEN’a (1989: 1030) göre arzusunda olmak, mögen fiilinin temel
anlamlarındandır.
Die Schüler mögen nach Hause.
Öğrenciler eve [gitmek] arzusundadır/isterler/ gitmeyi arzu ederler.
Yukarıdaki örnek cümleleri incelediğimiz zaman mögen kiplik fiilinin yardımcı
fiil (Hilfsverb) olarak kullanıldığında anlamsal karşılıklarının
[iste-], [hoşlan-], [gerek+fiil], [beğen-] olduğunu görmekteyiz.
199
Mögen kiplik fiili asıl fiil (Vollverb) olarak kullanıldığında ise,
a)
[ sevmek, sevgi duymak, sevgi beslemek], [ beğenmek, düşkün olmak,
eğilimi, meyelanı olmak, bir şeyi kendi zevkine uygun bulmak,hazzetmek ]
b)
[ hoşlanmak], [ sempati duymak] ile de kodlanmaktadır.
Buradan da bu kiplik fiilin, farklı işlevlerde (asıl fiil-yardımcı fiil olarak)
kullanıldığında farklı anlamlara geldiği sonucu ortaya çıkar. Şimdi de mögen kiplik
fiilinin nesnel anlam kategorilerini ayrıntılı olarak ele alacağız.
Dostları ilə paylaş: |