4.6. ĠÇ KONTROL SĠSTEMĠNĠN YETERLĠLĠĞĠ VE ETKĠNLĠĞĠ Globalleşen piyasalarda rekabet içinde ve gelişmeyi hedefleyen kurumların risk, kontrol
ve denetim gibi unsurlara önem verdiği görülmektedir. Hem hâlihazırdaki varlıklarına hem
de geleceklerine etkili bir şekilde yön vermek için şirketler önceliklerini iç kontrollerin
yeterliliğine ve denetlenebilir olmaya vermelidirler (Uzun, 2009: 1).
İç kontrol sistemini oluşturma ve bu sistemden beklenenleri belirlemede yönetim birinci
sorumludur ve iç denetçiler bu konuda yöneticilere yardımcı olmakla mükelleftirler. COSO
Raporu‟na göre yeterli bir iç kontrol mekanizması kurmak için üst yönetim ve iç
denetçilerin birlikte çalışması çok önemli görülmektedir. Bu durum, iç denetçilerin
yönetimde son derece önemli bir üye olduğu gerçeğinin altını çizmekte ve denetçileri
proaktif oluşunu desteklemektedir (Acar vd., 2009:98).
Avrupa Birliği Komisyonu, iç kontrolün çalışanlarca iyi anlaşılabilmesi amacıyla
birtakım çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Yönetimin desteği, iletişimin
etkili olması, eğitimin niteliği merkezi birimlerin verdiği destek, kontrol standartlarının
belirlenmesi gibi maddeler komisyonun özellikle üzerinde durduğu konulardır (Avrupa
Toplulukları Komisyonu, 2007:9).
Hata, hile ve dolandırıcılık gibi istenmeyen durumların, maddi kayıpların engellenmesi
hususunda iç kontrol sistemi ve iç denetim faaliyetlerinin verimliliği çok mühimdir.
66
Özetlemek gerekirse, kârlılık ve verimliliğin teminatı denetlenebilir olmaktır (Uzun,
2010:3).