1
KISA ÖZET
KISA ÖZET
KISA ÖZET
KISA ÖZET----2013
2013
2013
2013
KOLAYAOF
KOLAYAOF
KOLAYAOF
KOLAYAOF
TEMEL
VETERİNER
PARAZİTOLOJİ
(LBV102U)
DİKKATİNİZE:
BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK
OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR.
ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU
ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN
GÖREBİLİRSİNİZ.
2
İÇİNDEKİLER
Ünite 1:
Parazitoloji’ye Giri
ş
……………………………………………………3
Ünite 2:
Parazitlerin Genel Özellikleri…………………………………………5
Ünite 3:
Konak Parazit
İ
li
ş
kileri………………………………………………...8
Ünite 4:
Parazitlerin Bula
ş
ma Yolları ve Zoonozlar……………………….11
Ünite 5:
Parazitlerin Ekosistemdeki Yeri…………………………………….13
Ünite 6
:
Parazitlerin Konak Üzerine Etkileri…………………………………15
Ünite 7:
Parazitlerin Tanı Yöntemleri………………………………………...18
Ünite 8:
Parazitlerin Yayılı
ş
ı ve Korunma…………………………………...21
3
ÜNİTE 1: PARAZİTOLOJİ’YE GİRİŞ
Parazit ve konağı;
Parazit kelimesi yunancadan köken alır. Canlı bir organizmanın içinde veya üzerinde sürekli veya
geçici olarak besin ve yer bulabilen bu canlılara parazit adı verilmektedir. Parazitler başka canlıların
zararına yaşayan varlıklar olup paraziti barındıran ve onun yaşaması için gerekli eksikleri tamamlayan
canlıya ise konak denir.
Parazitleri ve bunların konakları ile olan ilişkilerini araştıran parazitoloji bilimi biyolojinin en ilgi çekici
bilim dalıdır.
Parazitlerin sınıflandırılması;
Bu konuda parazitlerin sınıflandırılması ve bazı tanımlar yapılmıştır. Parazitlerin hayvanlar alemindeki
yeri ve parazitoloji anabilim dalındaki ana çalışma alanları hakkında şematik bilgiler verilmiştir.
Parazitoloji bilimi başlıca üçe ayrılır.
Bunlar;
1. Protozooloji.............................Protozoa’ları (Tek hücreli parazitler)
2. Helmintoloji.............................Helmint’leri (trematod, cestod, nematodiç parazitler)
3. Artropodoloji...........................Artropod’ları (insekta, akarektoparazitler) inceler.
Yaşam şekilleri ve parazitizm’e geçiş;
Serbest yaşam ile paraziter yaşam arasında parazitizmin farklı basamakları bulunmaktadır.
Bunlar Serbest, Kommensalizmus, Forezis, Mutualizmus, Simbiyoz ve Gerçek Parazitizm’dir. Bu
yaşam şekilleri derece derece parazitizme doğru gidişi ifade eder. Buradaki örnekler paraziter etken
ve hastalıkları anlamamız konusunda en önemli örneklerdir.
Serbest Parazitizm:Bozulmuş organik materyal üzerinde yaşayan ve canlı organizma ile herhangi bir
direkt ilişkisi olmayan Saprofitve saprozoalar bu grup içindedir. Bu gruptaki canlılar su, nemli toprak
ve çürümüş organik materyalde bulunup parazitlerle bir bağlantısı yoktur.
Kommensalizmus: ‘Aynı masada yemek’ anlamına gelmekte, konuk olan
canlının konağın gıda artıkları veya sindirilemeyen besinini paylaşmakta ancak misafir olduğu canlıda
bir zarar oluşturmamaktadır. Bu paylaşım sadece gıda ortaklığı olmayıp ortakların korunması, barınak
sağlanması ve düşmanların haber verilmesi gibi aşamaları da içerir.
Forezis:Değişik iki organizma arasındaki ilişki, birisinin diğerine barınak veya ulaşım sağlaması, ya da
onu korumasıdır. Örnek olarak Fierasfercinsine bağlı balıkların deniz yıldızı, midye veya istiridyelerin
solunum sistemi veya vücut boşluklarında yerleşip orada yaşamalarıdır. Fierasfer’ler gıdalarını
4
yaşadıkları konaklardan almazlar, crusteaceaları yiyerek hayatlarını devam ettirirler. Bu da
parazitizme geçişte ilk basamağı oluşturmaktadır.
Mutualizm:iki canlının birbiri ile olan bağlantısından iki tarafta yararlanmaktadır. Bazı protozoaların
ve omurgasız hayvanların içinde bulunan Zoochlorella (Yeşil alg) ve Zooxanthella(sarıkahverengi alg)
lar barınak bulmakta, karbonik asit ve benzeri bileşiklere kolayca ulaşabilmektedir. u protozoonlarda
çoğalma ikiye bölünerek ve çok hızlı olmaktadır. Yaklaşık bir gün ömrü olan bu protozoonların ölümü
ile parçalanmakta ve konak tarafından sindirilmektedir. Ruminantlar ihtiyacı olan total azot (nitrojen)
ihtiyaçlarının beşte birini bu yolla sağlamaktadır. Bu şekilde iki tarafta birbirinden yarar
sağlamaktadır.
Simbiyoz:Yunanca’da beraber yaşama anlamındadır. Mutualizmus’ta birlikte yaşayan iki canlı
arasındaki ilişki esnektir. Canlılardan biri diğerinden ayrılabilir ve yaşamına devam eder. Simbiyoz’da
ise canlılar birbirinden ayrılamaz eğer bu gerçekleşirse ikisi de ölür. Bir alg ve bir mantar bir arada
yaşayarak liken’i oluşturur.
Parazitizm:Canlı üzerinde veya içinde geçici ve sürekli yaşadığı konağın zararına ondan bir yarar
sağlamaktadır. Keneler geçici parazit özelliğinde olup kan parazitleri sürekli parazittir. Geniş anlamıyla
parazitizm özelleşmiş bir yaşam şekli olup bu şekilde yaşam için bazı adaptasyonlar ve değişiklikler
geçirmiştir. Parazit farklı konaklara farklı şekillerde ve farklı metabolik derecelerde adapte olabilir.
Dünya’da ve Türkiye’de parazitoloji tarihi;
Paraziter etken ve hastalıklar insanları eski çağlardan beri yakından ilgilendirmiştir. Bu konu üç önemli
periyodta incelenebilir.
Bunlar;
Eski Periyod(Mikroskobun Bulunuş Öncesi),
Yeni Periyod(Mikroskobun Bulunuş Sonrası) ve Türkiye’de Parazitolojinin Gelişimi’dir.
Parazitler ve hastalıkları ile yapılan çalışmalar Modern parazitoloji biliminin oluşmasına sebep olmuş
ve birçok paraziter etkenle mücadeleye ışık tutmuştur. Parazit ve parazit hastalıklarını isimlendirmek
Parazitler ve hastalıkları halk arasında farklı isimlerle adlandırılabilir. Örneğin nokra
(hypoderma),sakırga (kene), kum kelebeği (dicrocoelium)gibi veya hastalığı bulan kişinin adı Bilharzia
gibi isimlerle anılabilir.
Her canlının ve parazitlerin iki kelime ile anılması ilk defa İsveç’li hekim ve biyolog Linnaeus (18.yüzyıl)
tarafından önerilmiş ve 1900 yılında Londra’da uluslar arası Zooloji kongre’sinde 36 maddelik bir
kararla ilan edilmiştir. Bu kurallar parazitler ve hastalıklarını herhangi bir kargaşalık olmadan
anlamamıza neden olur.
Türkiye’de Parazitolojinin Gelişimi
Ülkemizde II. Mahmut zamanında modern Tıp ve Veteriner eğitiminin başlaması ile önce 1838’de
Mektebi Tıbbiyei Askeriyei fiahanede İstefanaki, Pavlaki, Abdullah, Hüseyin Remzi ve Hulusi beyler
Tıbbi Zooloji ve Parazitoloji dersleri vermeye başlamış, Abdullah Bey, Tıbbi Zooloji kitabını Fransızca
kaleme alarak Entomoloji (Artropodoloji) biliminin öncüsü olmuştur
PARAZİT VE PARAZİT HASTALIKLARININ İSİMLENDİRİLMESİ
Parazitler ve hastalıkları halk arasında farklı isimlerle adlandırılabilir. Örneğin nokra (hypoderma),
sakırga (kene), kum kelebeği (dicrocoelium) gibi veya hastalığı bulan kişinin adı Bilharzia gibi isimlerle
anılabilir.
Her canlının ve parazitlerin iki kelime ile anılması ilk defa İsveç’li hekim ve biyolog Linnaeus (18.yüzyıl)
tarafından önerilmiş ve 1900 yılında Londra’da uluslararası Zooloji kongre’sinde 36 maddelik bir
kararla ilan edilmiştir. Bu nedenle bilimsel olarak anlaşmanın uluslararası tam olabilmesi için
parazitler Latince ve iki isimle (Binominal) adlandırılır. Bunlardan ilki parazitin bağlı olduğu cinsi,
ikincisi türü göstermektedir.
5
Örneğin
ÜNİTE 2: PARAZİTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Parazit Nasıl Bir Canlıdır?
Parazitler bütün hayvan gruplarında, bitkilerde ve insanlarda yaşamlarını sürdürebilirler. Parazit
olmayan bir canlı genelde herhangi bir parazitin konağı durumundadır.
Hatta bazen bir parazitin kendisi bile başka bir paraziti üzerinde bulundurabilir. Hayvanlarda veya
insanlarda bulunan parazitlertek hücreli veya çok hücreli olabilmektedirler.
Tek hücreli olan parazitler protozoonlar’dır. Çok hücreli parazitler ise artropod adı verilen eklem
bacaklılar ile
helmintler’dir. Parazitlerin hemen hemen hepsinde bulunan bazı ortak özellikler vardır.
Parazitlerin konaklarında patolojik bozukluklara neden olmaları,
konaklarının çok değişik vücut kısımlarında yaşamaları,
ekonomik kayıplara neden olmaları,
hayatlarını devam ettirebilmek için mutlaka başka bir canlıya ihtiyaç duymaları,
bunlardan sadece birkaçıdır.
Parazitlerde Meydana Gelen Değişiklik ve Adaptasyonlar
Bütün parazitlerin kökeni serbest yaşayan canlılardır. Paraziter hayata geçen canlılar bu yaşam
şekline uyum sağlayabilmek için birtakım değişiklik ve adaptasyonlar geçirmişlerdir. Paraziter hayata
geçen canlılarda yaşadıkları yere uyum sağlayabilmek için hem fizyolojik hem de morfolojik olarak
bazı değişiklikler olmuştur. Böylece
parazitler kendilerini yaşadıkları ortamlara adapte etmişlerdir. Bu adaptasyonlar esnasında vücut
şekilleri, büyüklüğü, sindirim sistemleri ve hareket organları gibi birçok organ ve sistemlerinde
değişiklikler şekillenmiştir.
Paraziter yaşama geçen canlı enzim sistemi yok olduğundan kendisi için gerekli hücresel ihtiyaçları
sentezleyemez ve bu gereksinmelerini üzerinde yaşadığı canlıdan sağlar. Morfolojik adaptasyona ise
paraziter yaşam için gerekli olmayan bazı organellerin kaybedilmesini örnek verebiliriz. Mesela
serbest canlılarda bulunan bazı hareket organelleri paraziter hayata geçişte kaybolur.