Gleen Clark,
Evrenin Sırlarına Ulaşabilen İnsan adlı
bir kitap yazdı. Bu, aynı hayatta boş ayrı hayat yaşadığını
söyleyen Walter Russel'in öyküsü. Kendisi başarılı bir müzis
yen, mimar, ressam, heykeltıraş, kitap ve dergi ressamı idi.
Russell, 1897 ve 1898 yıllarında
Collier's Weekly'de sanat
editörü olarak çaliştî. İspanyol Savaşı sırasında
Collier's ve
Century için savaş muhabiri olarak görev yaptı. 1900'de ilk
olarak Tulin Uluslararası Sanat Sergisi'nde sergilenip İtal
ya'da gurur verici eleştiriler alan, daha sonra tüm Avrupa'da
sergilenip Fransa, Belçika ve İspanya'da ödüller kazanan ve
kendisine, Toledo'daki İspanyol Sanat ve Edebiyat Akademi-
si'ne üyelik getiren "Yüzyılların Gücü" adlı alegorik resmini
tamamladı. Daha sonra büyük bir portre ressamı oldu ve ül
kenin çeşitli yerlerinde kayda değer eserler yarattı. Bu arada
birçok kitap yazdı ve konferans verdi. Mimarlıkla ilgili hiçbir
eğitimi olmamasına rağmen -ki okulu on yaşında bırakmıştı-
New York'ta yirmi milyon dolarlık, tüm dünyaca bilinen bi
naları inşa etti. İnşaatları kendisi finanse etti ve hepsini sat
tı, hatta kooperatif yoluyla satırı alma yöntemini, ki o za
manlar bu işe hiç de iyi gözle bakılmıyordu- uyguladı.
Dr. Clark "Walter Russell'in resimden heykeltıraşlığa
geçişi elli altı yaşındayken gerçekleşti ve tamamen rastlan
tıydı" diye yazıyor. Tüm hayatı boyunca resim yapmış, çamu
ra elini bile sürmemişti. Sanat ve Bilim Topluiuğu'na başkan
seçilmişti ve bu topluluk Edison'a bir madalya verecekti.
"Madalyanın büstünü yapan heykeltıraş başarılı olamadı.
Bunun üzerine Walter Russell biraz çamur aldı ve Bayan
Edison'a telgraf çekip büstü kendisinin yapacağını bildirdi."
Daha sonra bilim alanında büyük keşifler yapmasına,
filozof ve konuşmacı olarak uluslararası bir ün kazanmasına
rağmen asıl şöhretini heykeltıraşlıkla kazandı. Zamanımızın
birçok büyük kişisinin büstünü yapmış olmasına rağmen ko
nuşma özgürlüğünü, din özgürlüğünü, gereklerden ve korku-
dan kurtuluşu temsil eden dört figürden oluşan eseriyle ta
nındı en çok.
"Hiçbir zaman Tanrı'dan başarıya ulaşmasını sağlayacak
gücü vermesini islemedi; o bu güce zaten sahip olduğunu biliyor-
du.Sözsüz ve ilhama dayalı bir ilişki içinde ondan istediği tek şey,
içindeki mutlak kudretin daima bilincinde olmasın! sağlamasiydı."
Dr. Clark'in kitabına neden
Evrenin Sırlarına Ulaşabi
len İnsan ismini verdiğini merak ediyor musunuz?
Walter Russell ve diğerleri evrenin sırlarına ulaştıiar,
biz de ulaşabiliriz.
Eflatun'un bildiğini siz de bilebilirsiniz.
Sezgi yalnızca aşırı duyarlı kişilere, medyumlara has bir
özellik değildir. Sigmund Freud ve Cari Jung sezgiyi, zihnin
normal bir fonksiyonu olarak kabul etmişler, ama keşfede
memişler. Düşünce'nin ulaşabileceği yerler henüz ortaya çı
karılmamıştır. Herkes bu alanda bir kâşif olabilir. Sezginin
sesini dinlemeyi öğrenirseniz, sorularınıza yanıt bulabilmek
için ondan ona koşmaya, endişelenmeye son verebilirsiniz.
içinizdeki Bilge, karşılaşabileceğiniz her sorunun çözümünü
bilir ve beşeri düşüncenin ürünü olan yanıtların aksine bun
lar doğru yanıtlardır. Deneyin. Şaşırabilirsiniz.
KENDİNÎ-YÖNETME
Ben de evrenin sırlarına ulaşabilirim. Sonsuz bir Kay-
nak'la ilişkideyim. Şimdi aklımı (şu konudaki)
yanıtları
almak üzere açıyorum (burada o anki sorularınızı, ihtiyacını
zı belirtin).
Sükûnet içinde dinliyorum, açığım, almaya hazı
rım. İçimden ilham fışkırıyor. İhtiyacım olan fikirleri ve on
lari. gerçekleştirmek için gereken gücü alıyorum.
Dostları ilə paylaş: