DİKKAT EDİN - NET BİR İZLENİM ELDE EDİN
Belleğiniz önemli gördüğünüz şeyleri depolar. İsimleri
142
hatırlamak sizin için önemli mi? Eğer öyleyse biri size tanış
tırıldığında durun ve dinleyin. Böylece ismi doğru olarak du
yarsınız ve gözünüzde canlandırırsınız. Veya daha iyisi, bir
parça kâğıda yazın; böylece başka bir algı duyusu avantajına
sahip olursunuz. Şimdi gözlerinizi sürece sokuyorsunuz. İyi
bir bellek için bir kalem ve not defteri oldukça gereklidir.
İyi bir belleğiniz var, mükemmel bir belleğiniz var. İn
sanlar kötü bellekleri olduğunu söylediklerinde hatırlama
yetenekleriyle ilgili bir sorunları olduğunu söylemek isterler.
Bu hatırlamak istedikleri şeyi net olarak zihinlerine yerleş
tirmemelerinden kaynaklanıyor. Zamanında o şeyi zihinleri
ne sokacak kadar önemli bulmamışlardır.
Kendimize karşı dürüst olalım. Kaç kez birisiyle tanıştı
rıldığımızda hatırlayıp hatırlamayacağımıza aldırmadığımız
dan o kişinin ismini dinlememişizdir ya da nasıl olsa hatırla-
yamayacağız diye dert etmemişizdir.
Mr. Cal Sudney adında biriyle tanıştığınızı farz edin.
Şimdi, Cal Sudney adında kaç kişi tanıyorsunuz? Eminim
fazla değildir. Kendi kendinize, "Nasıl heceleniyor acaba -
şey, nasıl olsa heceleyemiyorum, o yüzden takma kafana- is
mi hatırlamaya çalışmayacağım" diye düşünüyor musunuz?
Birkaç dakika sonra aynı adam yine karşınızda ve onu
bir arkadaşınıza tanıştırmanız gerekiyor. Şimdi, bu adamın
adı neydi diye düşünüyorsunuz, garip bir isim - kolay gelmiş
ti, kolayca anlamıştım ama neydi? İyi bir belleğe sahip ol
mak istiyorsanız, işe keskin bir izlenim yaratmakla başlayın.
Belleğiniz teyp kaydedicisi gibidir, sürekli çalışır, ama teyp
üzerinde keskin bir etki bırakmanız gerekir. Sesi yükseltme
li ve uygun şekilde ayarlamalısınız, yoksa orijinal izlenimi
nizden farkı olmayan karmakarışık bir "playback" çıkar.
Bir ismi hatırlamak istiyorsanız bir yerlere yazın; Nasıl
yazıldığını bilmiyorsanız sorun. Dinler ve belleğinize kayde
derseniz, emin olun ihtiyaç duyduğunuzda orada olacaktır.
143
Dinleyecek ve bilinçli olarak belleğinize kaydedecek
kadar önemli bulduğunuz şeyleri her zaman hatırlarsınız.
Birbirine girmiş yanıtların belirsiz denizinde bocalamaya
son verin. Kötü belleğin suçlusu genellikle dikkatsiz bir yak
laşımdır. İlgilendiğiniz ölçüde hatırlarsınız. İçinizdeki kayıt
aleti verdiğiniz öneme göre kayıt yapar. Neler olup bittiğiyle
ilgilenmiyorsanız o anı pek hatırlamazsınız. İlgileniyorsanız
kayıt aleti daha derin baskılar yapar ve daha iyi hatırlarsı
nız. Bu yüzden, dur bak - dinle; daha sonra hatırlamak iste
diğiniz şeyi doğru ve net olarak aklınıza yazın.
BÜTÜN BELLEK UZMANLARI BU SİSTEMDEN
YARARLANIRLAR
Belleği geliştirme dersleri veren insanlar vardır. Bir
bellek uzmanı, içinde daha önce karşılaşmadığınız kırk-elli
kişi bulunan bir odaya nasıl gireceğinizi öğretebilir. Gitme
den önce kapının önünde durup hepsinin elini sıkarak gü
venle isimlerini söyleyebilirsiniz.
Elli-altmış tane nesne sırasıyla verilip hatırlamanız is
tenebilir ve hatırladığınızda şaşar kalırsınız. İşin sırrı nes
neleri birbirine bağlamakta. Bir şeyi ezberlemenin en iyi yolu
bir fikri diğeriyle birleştirmektir. Tüm bellek uzmanları bu
sistemden yararlanırlar. Aynı işlemi siz de öğrenebilirsiniz.
Sahneye çıkmak isteyen, buna can atan birçok insan
vardır, ama bölümlerini ezberleyemeyeceklerini düşünürler.
Gerekeni yaparsa herkes ezberleyebilir. Olay; düşünce, duy
gu ve zihinsel resim dizisi oluşturmaktan ibarettir. Nesnele
ri hatırlamak için izlenen yola klâsik bir örnek verelim:
Hatırlanacak şeyler: Top, masa, kedi, duvar, fare, delik,
masa örtüsü, sürahi, su, halı. Bu sıra, birleştirme yapılırsa
kolaylıkla hatırlanabilir. Top masanın üstünden yuvarlanır,
yere düşer, kedi topu duvara kadar kovalar; sonra kedi de-
likten çıkan bir fare görür masaya doğru kovalar ve masa ör
tüsünün üstünde kovalamaca devam eder; suyla dolu sürahi
yi devirirler; su masaya dökülür ve halıda leke bırakır.
BİRLEŞTİRME OYUNU OYNAMAYI DENEYİN
Bellek dersi veren herkes, zayıf bellek diye bir şey olma
dığını kabul ediyor. U n u t m a k denilen şey ilk etapta öğren
memekten başka bir şey değil. Bellek kasa benzer. Zayıf bir
kas egzersizle geliştirilmemiş kastır. Zayıf bellek denilen
şey, yeterince eğitilmemiş bellektir.
Birleştirme belleğin temelidir. H a t t a o olmadan bellek
olamaz. Hatırladığınız her şey -bir isim, bir yüz, bir kitaptan
bir satır- sizin tarafınızdan yapılan birleştirmenin sonucu
dur. Hatırlayamadığınız isimler, yüzler, alıntılar zihninizde
birleştirilmesi kolay olmayan şeylerdir.
İyi bir belleğe sahip olacaksanız, zihnen bilinçli bağlan
tılar kurmayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Aynı anda iki
ya da daha fazla isim veya fikir yerleştirmeniz gerekiyorsa
hatırlamanın daha kolay olacağını görürüz. Bilinçaltına di
rektifi aynı zamanda vererek bir şeyi başka biriyle bağlayın.
Örneğin, Mary Fleetvvood'un iri kahverengi gözleri ve
uzun saçları var. Kocası Frank Fleetwood uzun boylu ve atle
te benziyor, koşar gibi yürüyen bir adam. Frank ve Mary'i
hatırlayacağım; kahverengi gözlü Mary ve hızlı yürüyen
Frank. Onları gözümde, ormanın içine koşarken canlandırı
yorum -Frank ve Mary Fleetvvood. Bunu okumak kadar bile
sürmüyor düşünmek. Zihninizde anlık bir görüntü oluşuyor.
Fakat isimleri yüksek sesle söyleyip bu isimleri zihninizdeki
insanların görüntüleriyle birlikte resmetmeyi unutmayın.
Hatırlamak istediğiniz şeyi gördüğünüz, tanıdığınız an
da kaydettiğinizden emin olun. Unutmayın, pratik mükem-
144
145
mel1eştirmez, yalnızca alışkanlık haline getirir, ilk seferinde
ismi yanlış alırsanız, her hatırlamaya çalıştığınızda yanıla
caksınız. Doğru olarak alın; zihninize yerleştirin, bir fikir ya
da fikirler serisiyle birleştirin, bilinçaltınıza bu bilgiyi kolay
ca hatırlamak istediğinizi söyleyin. Mutlaka hatırlarsınız.
Deneyin, eğlencelidir!
BELLEK DUYGULARI DA DEPOLAR
Ezberlemenin imkânsız olduğunu iddia eden insanlar,
çocukluklarında okulda ezbere bir şeyler okumaktan kork
muşlardır genellikle. Belleğini, ezberden okumaya utanma
veya başka çeşit bir engelleyici duyguyla birleştirmedikten
sonra herkes ezberleyebilir.
Aktör için ezberlemek, satırları ezberlemekten çok daha
öteye bir şeydir; sözcüklerin duygularla birleştirilmesidir.
Sadece sözcükleri hatırlamaz, duygusal karşılıkları üzerinde
çalışır. Oynadığı karakterin r u h u n a , havasına girmeye çalı
şır. Aktör için satırları öğrenmek en önemli şey değildir, söz
leri duygularıyla birlikte aktarmak zorundadır. Bellek, söz
cüklerin olduğu kadar duyguların da depolandığı yerdir.
Zayıf bir belleğiniz olduğunu düşünebilirsiniz; hatırla
manın imkânsız olduğuna inanabilirsiniz, ama aslında başı
nıza gelen her şeyi hatırlarsınız. Ara sıra geçmişte yaşadığı
mız olayları hatırlar, düşmanlık, zıtlık, ü z ü n t ü , vicdan azabı
veya pişmanlık duyarız. Bir şey belleğimizin derinliklerine
gömülmüş bir olayı hatırlatır ve birden baskı altında, endişe
li ve sorunlu hissederiz kendimizi. Hatırlayamayacağınızı mı
sanıyordunuz? Hayatınız boyunca başınızdan geçen her şey
özenle korunmuş olarak kendisini çağıracak bir şey bekliyor
orada.
Geçmişi belleğimizden silmek mümkün değil, ama
onunla barış yapabiliriz. Burada kendini-yönetme devreye
girer. Bilinçaltına hatırlamak istediğimiz bir şeyi ka3'detme-
si direktifini verdiğimiz gibi, eski bir düşmanlığı ortadan kal
dırması direktifini de verebiliriz. O geçmiş anı belleğimizde
yeniden canlandırır ve onunla barış yapabiliriz; bağışlar ve o
mutsuz anıyı farklı duygularla sarmalayıp nötralize edebilir
ve böylece bize zarar verebilecek güçten mahrum kılarız. Me
sele bellekteki olaylarla dokunmuş görüntüleri, duygulan,
ruh hallerini ve karşılıkları birleştirmekten ibaret. Emirleri
biz verdiğimiz için ne kadar şanslıyız. Duruma eşlik eden
duygu ve karşılıklardan daha sonra hatırlamak isteyecekle
rinizi zihninize yerleştirmeyi öğrenin.
BİLİNÇALTINIZA GÜVENİN
Sizin için çalışmasını istiyorsanız bilinçaltına güvenme
lisiniz. Doğru hatırlama yeteneğiniz, belleğinize duyduğunuz
güvene bağlıdır.
Bilinçaltınıza sabah altıda kaldırılmak istediğinizi söy
lersiniz ve belleğinize inanıyor ve güveniyorsanız tam altıda
uyanırsınız. Bellek bilgisayara benzer, ama bilgisayar gibi
ona da direktif vermek gerekir. Şehirlerarası yapmanız gere
ken bir telefon konuşmasının sizin için çok önemli olduğunu
varsayın. Ülkenin çeşitli bölümleri arasındaki zaman farklı
lıkları yüzünden bu konuşmanın akşam tam sekizde yapıl
ması gerekiyor. Bunu yapacağınızı nasıl hatırlayacaksınız?
Geçen gün böyle bir deneyimim oldu. Sabah erkenden
telefon etmem gerektiğini düşündüm ve bir kâğıda şöyle yaz
dım: "Bu akşam sekizde Dorothy'yi arayacağım." Kâğıdı cebi
me koydum ve bunu tamamen u n u t t u m - ya da öyle sandım.
G ü n boyunca bu konuyu hiç düşünmedim, ama tam akşam
yemeğimi bitirmişken hatırlayıverdim, saat sekizdi. Masa
dan kalktım ve telefon ettim. Düşünceyi zihinsel bilgisayarı-
146
147
ma koymuştum ve o da gerekeni yapmıştı. "Hatırlayabilir
miyim?" ya da "Belleğime güvenebilir miyim?" diye düşün
memiştim hiç. Batı Elektrik'in bellek makinesine güvendiği
kadar güvenmeliyiz bilinçaltına. Hatırlamak, hatırlayabile
cek şeyin içimizde olduğuna inanmaktır.
YAŞIN H İ Ç ÖNEMİ YOK
"Eskisi kadar iyi bir belleğim yok artık" diyen insanlara
rastlarız. Birçok insan yaşlandıkça belleğinin zayıfladığına
inanır. Gerçekte bellek yaşa bağlı değildir. Herkes iyi bir bel
lek geliştirebilir. Bellek bir nesne değil, bir aktivitedir. Ol
masını istediğiniz kadar aktif olur. Dokuz ya da doksan ya
şında olmanız önemli değil. Hayır, yeteneğinizi yitirmiyor-
sunuz. Yalnızca hatırlama yerine unutma pratiği yapıyorsu
nuz. Bilinçaltınıza hatırlaması direktifini vermeye ve iyi so
Dostları ilə paylaş: |