sanız iyi olur! Beyninizi boşaltın, boş bir arsa,
içinde harabe bulu
nan bir arsadan daha değerlidir!
Farkında olmak, her zaman çözüme giden ilk adımdır. Kendi
hayatınızı gözlemleyin. Öğrenilmiş çaresizlik yaşayan insanlar
arasında mı yaşıyorsunuz?
Bu insanları bu duygudan çıkarmak
için bu kitabı nasıl kullanabilirsiniz? Onları değiştiremeyecekseniz,
kendinize yeni bir yaşam çevresi nasıl kurabilirsiniz?
Önce kendi içinizdeki öğrenilmiş çaresizlik virüsünü temiz
leyin. Sonra da çevrenizdekilerin size 'hayat dersleri' diye
kendi öğrenilmiş çaresizliklerini yüklemelerine izin vermeyin.
Tanıdıklarınızı ikiye ayırın: Çaresizlik savarlar ve çaresizlik yayarlar!
Zamanınızı neyin, niçin yapılamayacağını değil, neyin nasıl yapılabi
leceğini anlatan insanlarla geçirin.
içinde yaşadığınız çevrenin size öğrenilmiş çaresizlik yükle
mesine karşı uğraşmaktan bıktıysanız, "Savunmanın en iyi biçi
mi saldırıdır," diyerek siz onların 'beynini yıkamayı' deneyin.
Bu kitabı
onların kafasındaki virüsleri temizleme programı olarak
kullanabilirsiniz!
İçinde yaşadığınız
toplumu değiştiremeyebilirsiniz ama bir
likte yaşadığınız
topluluğu değiştirebilirsiniz.
Dünyayı değiştire
meyebilirsiniz ama
dünyanızı değiştirebilirsiniz. Kendinize yeni
bir
yaşam çevresi seçebilirsiniz.
Her ruh kendine benzer ruhlarla
dünyaya gönderilir. Onu bulması zaman alır ama kişinin çabası
ölçüsünde bu süre kısalır. Sizin gibi düşünen, yaşayan, hisseden
insanlar var. Onları bulmak için yollar da var. İnsanı istediğine
götüren yolların sayısı, gökteki yıldızların sayısı kadardır. Siz
yeter ki bu uğurda eyleme geçecek kadar çok isteyin!
Çevresindeki öğrenilmiş çaresizlikle yaşayan insanlara rağ
men büyük işler başarmış çok sayıda 'başarı örneği' var. Çare
sizlik derslerine karşı
bağışıklık sistemi güçlü bu insanların strate
jilerini 'Çaresizliği Öğrenemeyenler' başlıklı bölümde bulabilir
siniz. Şimdi sırada öğrenilmiş çaresizlikle başa çıkma yöntemleri
var.
48
bir kez daha yapabilir. Tarihin tahterevallisinde yükselme sırası bir
gün tekrar bize gelecek!
Galatasaray'ın UEFA kupasını kazandığı maçlarını evimde
değil gidip varoş kıraathanelerinde izledim. Yabancılar kar
şısında elde edilen başarıların psikolojisini 'doğal ortamında'
gözlemek istedim. Gördüm ki, Türk insanının içindeki
başarılı
olma isteğinin şiddeti en büyük sermayemiz.
Yükselmek için T.H.Y (Tutku, Hedef, Yetenek) şarttır. Tut
kumuz yeterli, şimdi bu tutkuya bir hedef göstermek gerek. Bir
de
işlerini dünya standardında iyi yapan yetenekte insanlar yetiştir
memiz gerekiyor. Bu rüyaya inanıyorsanız, kendinizi başarılı
yapmakla işe başlayın.
Türkiye'nin başarısı da sizinle başlar!
Son dönemde Türkiye'den sık sık 'dünya çapında' işler
başaran insanlar çıkmaya başladı. Başarılı insanlar üzerindeki
'dünya çapında başarılı değilsen, başarılı değilsin' baskısı bile ilerle
menin bir işaretidir.
Dostları ilə paylaş: