Edebiyat ve Senaryo Diyaloğu
Senaryoda edebi dil kullanmamalı (eğer karakterinizin kişilik özelliği değilse). Günlük yaşamdaki bir sohbete benzemeli, doğal olmalı.
Günlük Konuşma ve Senaryo Diyaloğu
Ancak, günlük yaşamdaki sohbetin tıpatıp aynısı da olmamalı. Çünkü günlük yaşamda konuşmalar genellikle çok düzensizdir; ekonomik değildir; aynı şeyleri yineler ve yerinde sayar, konudan konuya atlar.
Etkin Bir Diyalog,
Gerçek yaşamdaki konuşmalara göre daha ekonomiktir.
Gerçek yaşamdaki gibi dolaylıdır.
Günlük konuşmadaki duraklamaları ve tereddütleri de kullanır. Cümleler tamamlanmaz ve bir başkası tarafından kesilir. Karakterler mırıldanabilir, yanıt vermekten kaçınabilir ya da abartabilir.
Kısa ve karmaşık olmayan cümlelerle kurulur (karakterin kişilik özelliği ya da ruh durumu bunu gerektirmiyorsa). Konuşmalar izleyici tarafından kolayca anlaşılmalıdır, çünkü kaçırılan bir bölüm, romanda olduğu gibi geri dönüp yeniden okunamaz. Diyalog göz için değil, kulak için; okunmak için değil, dinlenmek için yazılır.
Anlamlar
Gerçek yaşamda, genellikle gerçekten söylemek istediğimizi doğrudan söylemeyiz; ima ederiz. Senaryo yazarken bunu göz önünde tutmalıyız.
Söylenmeyen ya da söylenmeden bırakılan, söylenen kadar önemli olabilir. Ernest Hemingway, diyalog yazmayı bir buzdağına benzetir. Görünürde az şey vardır ancak altta daha fazla şey ima edilir.
Diyalogda anlam sözcüklerin sözlükteki karşılığından çok, konuşmanın yapıldığı ortamdan ve sözlerin arkasında yatan niyetten doğar (gerçek yaşamdaki gibi). “Seni seviyorum” sözü söyleniş yöntemine, kimin kime hangi koşulda söylediğine bağlı olarak şu anlamlara gelebilir: Senin için endişe ediyorum. Sana tapıyorum. Seni cinsel bakımdan istiyorum. Kendine dikkat etmeni istiyorum. Kendini suçlu hissetmeni istiyorum. Senden hoşlanıyorum. Beni rahatsız etmeni istemiyorum. Beni bağışlamanı istiyorum. Senden nefret ediyorum.
Sözcüklerin sözlük anlamı dışında kazandığı anlamlara “alt metin” denir. Alt metin, karakterin bilinçli ya da bilinçsiz biçimde ortaya koyduğu gerçek niyetidir.
Diyalogda yer alan ya da diyaloğa kulak misafiri olan karakterler alt metnin bazan farkındadır, bazan değildir; ama izleyici mutlaka alt anlamı fark edebilmelidir. Sözgelimi bir anne oğlunun kendisiyle tanıştırdığı sevgilisi için “hoş bir kız, ama sen evliliğe hazır mısın bakalım” derse; bunun anlamı “onunla ilgilenme, benim dizimin dibinde otur” olabilir; ama delikanlı bunu “evlenmene izin veriyorum ama bir şartla; düzgün bir iş bul” olarak algılayabilir. İzleyici ise annenin aslında ne demek istediğini anlamalıdır. Ancak bunu, diyalogu analiz ederek anlamamalı, hissetmelidir.
Dolaylı konuşma: Bazan sahne ile hiç ilgisi olmayan bir diyalog yer alır. Bu diyalog güldürme, şaşırtma, karşıtlık yaratma, ima etme vb. amaçlarla kullanılır. O andaki olayı yansıtmaz. Hitchcock’un filmi Aşktan da Üstün’de (Notorious) aşıkların birbirine sarılırken başka bir şeyden konuşmaları gibi. Genellikle sözcükler çift anlamlıdır.
Dostları ilə paylaş: |