Beden Dili Kuralı
-
İnsanlar, gördüklerine inanma eğilimi içindedirler. Bu
sebeple beden diliniz konuşmalarınızdan farklı şeyler
söylüyorsa o dikkate alınacaktır.
-
Nasıl ki ne söylediğimize, nasıl söylediğimize önem
veriyor ve dikkat ediyorsak aynı özeni beden dilimizi
kullanırken de göstermeliyiz. Çünkü;
• Ne söylediğiniz-Söz: % 7
• Konuşma-Ses tonu: % 38
• Beden dili-Görüntü: % 55
Sosyal Psikolog Albert Mahrebian
Siz bir şey söylerken bedeniniz tam tersi bir mesaj verirse,
öncelikli olarak görsel mesaj doğru kabul edilecektir. Üstelik
bu mesaj, daha uzun süre hatırlanacaktır.
Judi James
Duruşunuza ve oturuşunuza önem verin. Bunlar, vücut
dilinizle çevreye gönderdiğiniz sözsüz mesajlardır.
Ayakta dik durun; olumlu, güçlü ve kendine güvenen bir
ifadeniz olsun. Kambur oturmayın.
Nasıl göründüğümüzü anlayabilmek için aynaya bakarız.
Ancak bu sırada artistik pozlar ve bakışlar
kullandığımızdan gün boyu çevreye bu şekilde
göründüğümüzü sanırız.
Sözlerimiz hareketlerimizle uyumlu olmalı. Anlatmak
istediklerimizden farklı bir beden dili sergiliyorsak
yanlış anlaşılmalara neden olabiliriz.
El-kol hareketleri konuşmamızı desteklerse yararlı olur.
Fakat gereğinden fazla ve anlattıklarımızdan farklı
olursa da konuşmanızın önemini yitirmesine neden olur.
Heyecanınızı kontrol altına almanız gerektiğinde alın.
Bu, sizi güçlü gösterir. Bunun için derin nefes alıp
yavaşça vermek ve tekrarı yardımcı olacaktır.
Hiçbir şey bir insana, diğer insan üzerinde her tür olayda
daima soğukkanlı ve telaşsız olmak kadar avantaj
sağlayamaz. Thomas Jefferson
Başkası
konuşurken
esnemek,
konuşmalarını
önemsemediğimiz izlenimi uyandırır. Bir seminerde,
derste, toplantıda esnemek, orada bulunanlara “sıkıldım”
mesajı verir ve olumlu bir görüntü oluşturmaz.
Bazen bizi gören bir arkadaşımızın
hiç de öyle olmadığı
hâlde, “Neden bu kadar üzgün görünüyorsun?”, “Yorgun
musun?”, “Bir şey mi oldu?” gibi sözlerine muhatap
kalırız. Duygularımız öyle olmadığı hâlde beden dilimiz
söylediği gibi hissettiriyordur.
Bakışlar:
• “Gözler kalbin aynasıdır” sözünde de anlatıldığı gibi
hareketlerinizi düzenlemenin yanı sıra eğer bunu gözlerinize
yansıtamıyorsanız yapmacık bir görüntü sergilersiniz.
• Gülüyorsunuz ancak gözleriniz donuk bir hâlde ise,
karşınızdakinin elini sıcak bir şekilde sıkıyorsanız ancak
gözlerinizde hiçbir ifade yoksa, istediğiniz etkiyi yaratmanız
mümkün değildir.
• Tüm vücut bir bütün hâlinde algılanır; duygularınızla
bakışlarınızı, hareketlerinizle beden dilinizi ortak
kullanmaya
alıştırın kendinizi. Zor değil, bunu bir kere başardınız mı
gerisi gelecektir ve karşınızdakinin üzerinde istediğiniz etkiyi
bırakabileceksiniz artık. Yaşamınızın kontrolünü elinize almış
olacaksınız.
• Başkası kendine ait mutlu bir haberi size söylemişse
yüzünüzde şaşkın bir ifade olmasın. Sevindiğinizi belli edin.
Aklın süsü dildir, dilin süsü söz; kişinin süsü yüzdür,
yüzün süsü de göz.
Balasagunlu Yusuf Has Hacip
-
Yürüyüş: Etkili/özgüvenli bir yürüyüş nasıl olur?
•
Sırt ve baş dik tutulur,
•
Eller rahat bir şekilde yanlarda savrulur,
•
Önemli bir işiniz olduğunu ima eden hızlı adımlar,
•
Ayaklar yerde sürünmez,
•
Çok yüksek topuklar giyerek dengesizlik izlenimi verilmez.
Judi James- Beden Dili
-
Kişisel yaşam alanı:
• Her bireyin sahip olduğu, başkalarıyla arasındaki mesafeyi
anlatan, gözle görülmeyen ve ihlal edildiğinde rahatsız olunan
kendisine ait bölgedir.
Hareket ettiğimizde kişisel yaşam alanımızla beraber
hareket ederiz. Kişisel yaşam alanları hiç tanımadığımız
insanlardan en yakınımıza doğru daralır.
İnsanlarla konuşurken veya yan yana dururken onlara
yaşam mesafesi bırakın.
“Kişisel Yaşam Alanı”nı ihlal edici her hareket, özrü
gerektirir. Mesela yanlışlıkla birbirine dokunan kişiler
karşılıklı “Kişisel Yaşam Alanları”na girdiklerinden
dolayı özür dilemeleri gerekir.
Dostça konuşmada elinizi karşınızdakinin koluna
koyarak sıcak bir ilgi göstermiş olursunuz. Ancak
dokunmak, karşı tarafın sahasına giriş anlamına
geldiğinden
bundan
memnun
olup
olmadığını
gözlemleyerek ya devam edin ya da son verin.
“Kişisel Yaşam Alanı”na girmenin zorunlu olduğu
asansör, bankta oturmak gibi durumlarda göz teması
azaltılarak denge sağlanmaya çalışılır.
|