Altın Kadeh:
Hâlâ umudum var.
Anemon:
Bana gençliğimi geri verdin.
Beyaz Krizantem:
Sadakatimi sunuyorum.
Kırmızı Krizantem:
Seni istediğimi fısıldıyorum.
Kış Gülü:
Geçmişi unutup
seninle her şeye yeniden
başlamak istiyorum.
Fulya:
Beni unutmamanı diliyorum.
Sıklamen:
Aklından hiç çıkmak istemiyorum.
Zambak:
Sen benim mutluluk, neşe ve eğlence
kaynağımsın.
Ihlamur:
Biz güzel bir aileyiz ve evliliğimizde aşkı
korumayı biliyoruz.
MEKTUP
Mektup Yazarken Kullanılan Hitaplar
Mektup Zarfları
Bitirirken
MEKTUP
Mektup Yazarken Kullanılan Hitaplar
-
Samimi yazışmalarda;
“Sevgili Kardeşim”
“Değerli Dostum”
-
Resmi yazışmalarda;
“Sayın Meclis Başkanı”
“Sayın Kaymakam”
-
Sosyal değeri olan yazışmalarda ise;
“Beyefendi/Hanımefendi” hitap şekli kullanılır.
Mektup Zarfları
-
Mektup kâğıdı ve zarflarında genelde beyaz veya krem
rengi tercih edilir. Ancak samimi ve özel durumlarda isteğe-
anlama göre de çeşitli renkler kullanılır.
-
Mektup kâğıdı ve zarfı
kirli, buruşuk olmamalıdır.
-
Yalnız erkeklere gönderilen zarfın üzerine “Sayın”
ardından “ad-soyad” yazılır. (Sayın Tamer Korkmaz)
-
Kadınlara gönderilen zarfın üzerine “Sayın Bayan”
ardından “ad-soyad” yazılır. (Sayın Bayan Fulya Sönmez)
-
Çeşitli kademelerde görevli, unvanı olan, makam ve mevki
sahibi kişilere gönderilen zarfların üzerine ise önce unvan
yazılır.
(Prof. Dr. Sayın Nilgün Kutlu)
(Belediye Başkanı Sayın Metin Önal)
Bitirirken
w
Bitirirken; “Sevgilerimle” ya da “En iyi dileklerimle”
w
Resmi yazışmalarda; “Saygılarımla”
w
İmza kısmına isim ve soyadı yazılması uygundur. Yazan,
çift olarak imzalıyorsa “Tuğba ve Yücel Görgülü” şeklinde
yazılabilir.
E-POSTA
Günlük yaşantımızda geçerli olan görgü kuralları
internet ortamında da geçerlidir.
E-posta metni en kısa cümlelerden oluşmalıdır. Ancak,
bu cümleler anlatacaklarımızı tam olarak ifade
edebilmelidir.
Tıpkı mektupta olduğu gibi başlangıcında bir hitap sözü
olmalı, iyi dileklerle bitirilmelidir. Ayrıca sizi tanıtan bir
elektronik imza veya ad-soyad yazılmalıdır. Burada e-
posta adresinizin karşı tarafta görünür olmasına
güvenilmemelidir çünkü bazı e-posta adresleri kişiyi tam
olarak tanımlamaktan uzak kalabilmektedir.
Zaman kaybına neden olabilecek bilgiler ve dosyalar
göndermekten kaçınılmalıdır.
Gelen e-postalar mümkün olduğunca zamanında
cevaplandırılmalıdır.
E-postalarda ve cep telefonlarında gönderilmek üzere
yazılan yazılar genelde oldubittiye getirilmektedir.
Noktalama işaretlerine uyulmadığından ve gereksiz
kısaltmalar
yapıldığından
yanlış
anlaşılmalarla
sonuçlanabilmektedir.
Mektup yazarken gerekli yerler haricinde büyük harf
kullanmayız. Ancak e-postada ve cep telefonunda bu
kurala pek uyulmayarak zaman zaman metnin tamamı
büyük harfle yazılır. Bu yazı şekli, karşı tarafın
kendisine bağırdığınızı düşünmesine neden olur.
E-posta gönderirken başlık kısmına koyacağınız
açıklayıcı bilgi karşı tarafın işini kolaylaştıracaktır.
E-posta metnini yazarken
bilgisayarınızdaki özel
programları kullanmak yerine genel bilgisayar yazı
programlarını tercih edin. Yoksa gönderdiğiniz e-posta
karşı tarafın bilgisayarında açılmayarak veya geç
açılması sebebiyle kullanıcı tarafından silineceğinden
sonuca ulaşamayabilirsiniz.
E-posta adresleri kişiye özeldir. Bu nedenle aynı anda
yaptığınız
çoklu,
grup
gönderimlerde
e-posta
adreslerinin görünmemesini sağlamalısınız. Bunun için
de
BCC
(görünmez
karbon
kopya)
alanını
kullanmalısınız.
Başkasının
bilgisayarını
kullanırken
dosyalarını,
belgelerini karıştırmak, bunlar üzerinde değişiklik
yapmak, silmek doğru bir davranış değildir.
Sosyal paylaşım sitelerinde arkadaşlık:
Uzun zamandır görüşmediğiniz birine arkadaşlık isteği
gönderirken sizi hatırlamasına yardımcı olacak birkaç
cümle eklemek yerinde olur. Yıllar insanlardan çok şey
alıp götürebiliyor, beni nasıl olsa profil fotoğrafımdan
tanır diyorsanız yanılabilirsiniz.
Sizi hiç tanımayan birine arkadaşlık isteği göndermeden
önce bir e-posta ile kendinizi tanıtabilir ve bu
isteğinizden bahsedebilirsiniz. Gelen cevabın ardından
arkadaşlık isteği göndermek daha uygun olur.
Sanal ortamda paylaştığımız bilgiler, istemediğimiz
kişilerin eline geçebileceğinden bu konuda fazlasıyla
hassasiyet gösterilmeli, “ne kadar az bilgi, o kadar iyi”
prensibiyle hareket edilmelidir. En azından size ait
bilgiler
için,
paylaşacağınız
kişilere
sınırlama
getirebilirsiniz.
Sanal hayatın serbestliği başınızı döndürmesin. Kimse
görmese, kimse duymasa bile doğru şekilde
davranabilen kişi gerçek olgunluğa ulaşmış demektir.
TELEFON
Telefon Görgüsü
Telefonla Arama Zamanları
Telefondaki Sesiniz
|