• 2006 • cilt 15 • sayý 3 • 45
Giriþ
Donmaya maruz kalan insanlarýn çoðu açýk
havada çalýþanlar, mental durumu bozuk
olanlar, evsizler ve uzun süre açýk arazide
yapýlan sporla uðraþanlardýr. Yetersiz giyinme,
hareketsizlik, daha önceden donma
öyküsünün bulunmasý kolaylaþtýrýcý
etmenlerdir. Isý ne kadar düþükse ve maruz
kalma ne kadar uzunsa dokularýn etkilenmesi
de o ölçüde fazladýr. Kötü beslenme,
enfeksiyon, þeker hastalýðý, artrit, vasküler
hastalýklar, sigara ve alkol kullanýmý doku
zedelenmesini ve iþlevlerini etkileyen diðer
etmenlerdir.
Genel olarak donma, hipotermi ve lokal
donmalar olarak iki sýnýfta incelenebilir.
Hipotermi
Hipotermi, merkezi vücut sýcaklýðýnýn 35°C
altýna düþmesidir. Ancak standart
termometrelerle 35°C altýndaki deðerlerin
ölçülmesi olanaksýzdýr. Bu nedenle hipotermi
düþünülen hastalarda düþük sýcaklýðý
gösterebilen özel termometreler
kullanýlmalýdýr. Saðlýklý sýcaklýk ölçümü rektal,
intravezikal ve özefagustan yapýlabilir.
Timpanik ve aksiller ölçüm uygun deðildir.
Dr. A. Sadýk Giriþgin*, Dr. Sedat Koçak*, Dr. Mehmet Gül**, Dr. Baþar Cander**
Hipotermi ve Lokal Donmalar
Hypothermia and Local Frostbite
I. 1. Patofizyoloji
Vücuttan radyasyon, konveksiyon,
kondüksiyon, buharlaþma yollarý ile ýsý
kaybedilir.
a) Radyasyon (Çevreye ýsý yayma): Normal
koþullarda vücudun en çok ýsý kaybettiði yol
radyasyondur. Hareket halinde bu enerji 2-5
kat daha artabilir. Dýþ çevre ýsýsý düþtükçe
radyasyon yoluyla kaybedilen ýsý da artar.
b) Konveksiyon (Vücut yüzeyindeki hava
hareketi ile): Konveksiyonla olan ýsý kaybý
hava hareketinin hýzýna baðlý olarak arttýðý için
doðada rastlanan hipotermi olgularýnýn en
yaygýn sebebidir. Uygun giyinme bu tip ýsý
kaybýný büyük ölçüde azaltmaktadýr. Rüzgar
geçirmez dýþ giysiler konvektif ýsý kaybýný
ortadan kaldýrýrlar.
c) Kondüksiyon: Vücuttan daha soðuk olan
bir iletkenle temas edildiðinde ýsý kaybedilir. Su
iyi bir iletken olduðundan suya düþmelerde
hipoterminin sebebi kondüksiyondur. Giysiler
ýslak olduðunda da kondüksiyonla büyük
miktarda ýsý kaybedilir. Bu durumlarda olan ýsý
kaybý normalin 25 katý kadar olabilir.
d) Buharlaþma (Evaporasyon): Normalde
vücut ýsýsýnýn %20-30'u buharlaþmayla
Öz
Donma, dokularýn soðuk hava, su, sývý ya da
gaza maruz kalmasý ile oluþan yaralanmadýr. Soðuk
dað iklimi olan bölgelerde ve ülkelerde daha sýk
görülür. Ýnsan aslýnda sýcak iklime uygun bir canlýdýr
ve bu nedenle ýsý kaybýný azaltma mekanizmasý çok
geliþmemiþtir. Uzun ve ince þekillerinden dolayý kol
ve bacaklar daha kolay ýsý kaybeder ve daha kolay
donarlar. Uç noktalarda koruma mekanizmasý olarak
geliþen vazokonstrüksiyon, kan akýmýný ve ýsý
kaybýný azaltýr. Böylece kalp ve beyin gibi yaþamsal
önem taþýyan organlarýn çalýþmaya devam etmeleri
saðlanabilir. Donma patolojik sonuç ve sýnýflandýrma
olarak yanýða benzer. Bu hastalýða maruz kalanlarda
mortalite ve morbidite, tedavideki eksiklik ve
yetersizlik nedeniyle oldukça dikkat çekicidir.
Anahtar Sözcükler: Donma, hipotermi, soðuk
ýsýrýðý.
Abstract
Cold injuries are caused by exposure to cold
weather, water, fluid or gas. It is more frequently
observed in high altitudes and countries with cold
climates. Human beings are actually compatible
with warm climate conditions and therefore
mechanisms for decreasing heat loss are not well-
developed. Lower and upper extremities lose heat
and freeze more easily because of their long and
thin shapes. As a preventive mechanism,
vasoconstriction in distal areas decreases blood flow
and heat loss. Thus, vital organs like heart and brain
can continue to function. Cold injuries resemble
burns, in terms of pathologic results and
classification. Mortality and morbidity in these
patients are worthy to note due to lack and
inadequacy of treatment.
Key Words: Cold injury, hypothermia, frostbite.
*Uzm.; Selçuk Ü. Meram Týp Fak. Acil Týp AD, Konya
**Yrd. Doç.; Selçuk Ü. Meram Týp Fak. Acil Týp AD, Konya
• 2006 • cilt 15 • sayý 3 • 46
kaybedilir ve bunun da 2/3'ü deri yoluyla olur.
Terleme soðuk havalarda bile az miktarda
devam eder. Ayrýca nefesle alýnan havanýn
ýsýtýlmasý ve nemli duruma getirilmesi için de
ýsý kaybedilir. Yüksek irtifada solunum
derinleþtiði ve sýklaþtýðý için akciðerlerden ýsý
ve su kaybý artar.
I. 2. Klinik
Hipotermi baþta beyin ve kalp olmak üzere
bütün organlarý etkiler. Hipotermi süre, ýsý
derecesi ve etiyolojik etmenlere göre
sýnýflandýrýlabilir (Tablo I).
a) Hafif hipotermi: Hipotermiyi fark
etmenin en pratik yolu grup halindeki
insanlarýn birbirini gözlemlemesidir.
Hipoterminin ilk belirtisi üþümedir. Ellerin ve
ayaklarýn acýyacak derecede üþümesi
yaygýndýr. Vücut sýcaklýðý düþtükçe kas
koordinasyonu azalýr, 34-35°C'de belirgin
koordinasyon güçlüðü, yürüme hýzýnda
düþme, bilinç bulanýklýðý ve duyarsýzlýk vardýr.
32-34°C'de koordinasyon azalmasý, düþme,
yavaþ düþünme ve konuþma, elleri
kullanamama, hafýza kaybý geliþir. Bu durumda
düzeltici önlemlerin alýnmamasý kiþinin þiddetli
hipotermiye girmesine yol açabilir.
b) Orta derecede hipotermi: 30-32°C'de
titremenin durmasý, koordinasyonun tamamen
kaybolmasý ve kaslarda sertleþme, ayakta
duramama, bilinç bulanýklýðý, mantýksýz
davranýþlar geliþir. 28-30°C'de kaslarda ciddi
sertleþme, yarý baygýnlýk, midriazis, yüzeyel
solunum ve filiform nabýz vardýr.
c) Þiddetli hipotermi: 28°C altýnda
baygýnlýk, ventriküler fibrilasyon geliþir. 20°C
civarýnda kalbin durmasý sonucu ölüm olur.
19-20°C'de EEG'de beyin ölümü görülür.
Vücut sýcaklýðýnýn nesnel olarak ölçülemediði
koþullarda, þiddetli hipotermiyi tanýmak
güçtür. Þiddetli hipotermideki kiþilerin çeneleri
sýký bir biçimde kapalý olduðundan oral yoldan
vücut ýsýsýný ölçmek yerine rektal ölçüm tercih
edilmelidir.
Vücut sýcaklýðý düþtükçe titreme yavaþlar
ve durur. Bu, orta ve þiddetli hipotermiye
gidiþin ilk göstergesidir. Koordinasyon o kadar
azalýr ki, kiþi yardýmsýz yürüyemez duruma
gelir. Kiþinin soðuktan korunmaya çalýþmamasý
þiddetli hipoterminin sýk rastlanan önemli
belirtilerinden biridir. Bu durumdaki bir kiþinin
solunumu fark edilemeyecek kadar yüzeysel,
nabýzý da alýnamayacak kadar filiform olabilir.
Hipotermik kiþiler canlý olduklarý halde bir
ölümün tüm belirtilerini gösterebilirler. Bu
nedenle donan bir insanýn ölü olup olmadýðýna
karar verebilmek için kesinlikle o kiþiyi ýsýtmak
gerekir. Ancak baþarýlý bir ýsýtma iþleminden
sonra kesin ölüme karar verilebilir.
I. 3. Yakýnlaþtýrýcý Faktörler
a) Azalmýþ ýsý üretimi: Merkezi sinir sistemi
baskýlanmasý (metabolik ya da travmatik),
immobilite (yaþlýlýk, nöromüsküler
bozukluklar), endokrin yetmezlik (adrenal,
Süreye göre
Akut Hipotermi:
Donma süresi 6 saatten kýsadýr
Kronik Hipotermi:
Donma süresi 6 saati aþmýþtýr
Sýcaklýða göre
Hafif Hipotermi:
32°C-35°C arasý
Orta Hipotermi:
28°C-32 °C arasý
Þiddetli Hipotermi:
28°C altý
Etiyolojik nedene göre
Primer Hipotermi:
Saðlýklý bireyin hipotermi yapan
ajanla (soðuk su vb.) direk olarak
karþýlaþmasý ile
Sekonder Hipotermi:
Kronik hastalýklar,
zehirlenmeler, ileri yaþa
baðlý olarak meydana gelir ve daha
ölümcüldür.
Tablo 1. Hipoterminin sýnflandýrýlmasý
Resim 1. Hipotermide EKG'de görülen J dalgalarý
• 2006 • cilt 15 • sayý 3 • 47
I. 4. Laboratuvar Bulgularý
Laboratuvarlarda kullanýlan cihazlarýn çoðu
37°C'ye göre standardize edilmiþtir. Bu
nedenle anormal çýkan laboratuvar
sonuçlarýnýn cihaz deðerlendirme hatasýna
baðlý olabileceði unutulmamalýdýr. EKG'de
görülen J dalgalarý siyanür zehirlenmesinde
görülen R-on-T fenomeni ya da erken
repolarizasyon ile karýþtýrýlabilir (Resim 1).
a) Hafif hipotermi: Respiratuvar alkaloz
görülebilir.
b) Orta ve þiddetli hipotermi: Hipoksi,
metabolik ya da respiratuvar asidoz, amilaz
düzeyinde artma, lökopeni, trombositopeni,
koagülopati ve elektrolit anormallikleri
görülür. Her 1°C'lik soðumaya karþýlýk
hematokritte %2'lik bir artýþ izlenir. Akut
hipotermide hiperglisemi görülürken, kronik
ve sekonder hipotermilerde hipoglisemi
gözlenir.
I. 5. Tedavi
a) Hafif hipotermi: Konveksiyonla kaybolan
ýsýyý önlemek için kiþiye daha fazla giysi
giydirilmelidir. Ayrýca kiþinin rüzgardan
etkilenmesi önlenmelidir. Islak giysileri
kurularýyla deðiþtirmek hem giysilerin
izolasyon özelliðini artýracak, hem de
buharlaþma yoluyla kaybolan ýsýyý önleyecektir.
Titremek, hýzlý tempoda yürümek kadar ýsý
üretebilir. Bu ýsý üretimini koruyabilmek için de
besin gereklidir. Bilinci açýk hastalara protein
ve kaloriden zengin besinler, ýlýk þekerli
içecekler verilebilir. Hafif hipotermi durumu
ortadan kalktýktan sonra bunun
yinelenmemesi için önlemler alýnmalýdýr.
Isýnmýþ bir insanýn korunmasýz olarak dýþ
ortama çýkarýlmasý hipotermiye girmesini çok
daha kolaylaþtýracaktýr.
b) Orta derecede ve þiddetli hipotermi: Bu
durumlar, hafif hipotermideki basit tedavilerin
yetersiz kaldýðý karmaþýk sorunlardýr.
Hipotermik bir kalp ventriküler fibrilasyona
aþýrý derecede yatkýndýr. Þiddetli hipotermik
hastalarýn taþýnmasý esnasýndaki sarsýntýlar
1°donma
Ödem ve kýzarýklýk vardýr. Sert, beyaz plaklar ve duyu kaybý bulunabilir
2°donma
1°'ye ek olarak ciltte veziküller vardýr (Resim 3).
3°donma
Deride nekroz geliþmeye baþlamýþtýr ve içi hemorajik sývý ile dolu büller vardýr
Hasar retiküler dermis ve subdermal pleksusa ulaþmýþtýr
4°donma
Ekstremitede gangren geliþir, mumyalaþma ya da kömürleþme gözlenir
Kas, tendon ve kemik olaya dahildir (Resim 4)
Tablo 2. Donmanýn derecelendirilmesi
Resim 2. Siper ayaðý
hipofiz ve tiroid bezlerin yetersiz çalýþmasý),
hipoglisemi ve malnütrisyona baðlý olabilir.
b) Hipotalamik disfonksiyon: Asidoz,
anoksi, ensefalopati, ilaçlar (fenotiazinler)
santral sinir sistemi hemorajisi ya da infarktý
gibi faktörlere baðlý olabilir.
c) Artmýþ ýsý kaybý: Çevresel etkilenim
(yetersiz barýnma ve giyinme, soðuk rüzgar,
kuru hava, terleme, ýslak giysi), eksfolyatif deri
hastalýklarý (psöriyazis, yanýklar) ve
vasodilatasyona (ilaçlar, nöropati, sepsis, þok,
yanýk) baðlý olabilir.
d) Ýyatrojenik soðutma: Ýntravenöz (iv.)
yolla ya da lavaj amacý ile kullanýlan sývýlarýn
35°C'nin altýnda ve çok miktarda kullanýlmasý
ya da hiperterminin aþýrý agressif tedavisi
sonucu oluþabilir.
• 2006 • cilt 15 • sayý 3 • 48
büyük olasýlýkla ventriküler fibrilasyona neden
olacaktýr. Hipotermide verimli kan dolaþýmý
olmamasýna karþýn yaþam süresi (nörolojik bir
zarar görmeden) artabilir ancak bu süre bir ya
da birkaç saatle sýnýrlýdýr. Defibrilasyon, vücut
sýcaklýðý 32°C'nin altýnda ise etkili deðildir. Bu
hastalar ýsýtýldýktan sonra ýsýlarýný muhafaza
edemeyeceklerse, hiç ýsýtmamak daha
yararlýdýr. Donan ve ardýndan ýsýnan hücrelerin
yeniden hipotermiye girmesi hasarý artýrýr.
Hastane Öncesi Hastayý Isýtma
Þiddetli hipotermiye girmiþ hastalar kendi
vücut ýsýlarýný üretemez duruma geldikleri için
bir dýþ ýsý kaynaðýyla ýsýtýlmalýdýrlar. Teorik
olarak en etkili ýsýtma þekli vücudun merkezini
ýsýtmaktýr. Bu biçimde ilk ýsýnan organlardan
biri kalp olacak ve fibrilasyon önlenebilecektir.
Kiþiyi bir çadýrýn ya da tulumun içine koyarak
dýþ etkenlerden koruma saðlanabilir. Isýtýcý,
hastanýn altýna nazikçe yerleþtirilmeli ve yine
ayný biçimde tuluma sokulmalýdýr. Çadýrýn
içindeki hava, su kaynatýlarak nemlendirilebilir.
Boyun, göðüs, koltuk altý ve bacak içi
yüzeyine konulan 40°C-45°C sýcak su þiþeleri
etkili ýsýtma tekniklerden biridir. Ayný tulumun
içine hasta kiþiyle birlikte saðlýklý birinin de
girmesi belli bir miktarda ýsý transferi saðlar.
Hastanede Hastayý Isýtma
Hastaya oda ýsýsýnda sývý verilebilir, ancak
bu hipotermik olacaðýndan 40-45°C'de sývý
tercih edilmelidir. Kan ve dekstroz içermeyen
sývýlar mikrodalgada ýsýtýlabilir. Dekstrozlu salin
solüsyonlar tercih edilmeli, ringer laktat
kullanýlmamalýdýr. Çünkü hipotermide laktat
metabolize olmaz. 45°C sývýlarla gastrik,
peritoneal ve mesane lavajý ya da lavman
yapýlabilir. Su sýcaklýðýnýn kontrolü sýk yapýlýrsa,
40°C'de su banyosu iyi bir yöntemdir. Ancak
bu yöntemde hastanýn kardiyak takibi ve iv.
tedavisi oldukça zordur. Hemodiyalizle de
kanýn ýsýtýlmasý olanaklýdýr. Torakostomi ile
plevral lavaj da yapýlabilecek yöntemlerden
biridir. Maskeyle ýsýtýlmýþ hava verilebilir.
Nabzý alýnan kiþilere kalbin hýzý ne kadar yavaþ
olursa olsun CPR uygulanmamalýdýr. Þiddetli
hipotermik hastalarýn nabýz kontrolü en az 3
dakikalýk olmalý ve bu hastalarda resusitasyona
vücut sýcaklýðý 32°C'yi aþana kadar devam
edilmelidir.
Lidokain hipotermik hastalarda oluþan
ventriküler disritmilerde etkisizdir. Bazý
çalýþmalar bu hastalarýn tedavi ve
profilaksisinde bretilyum kullanýlabileceðinden
söz etmiþtir. Profilaktik 5 mg/kg bretilyuma
karþýn ventriküler fibrilasyon geliþirse 10
mg/kg tekrar edilebilir.
I. 7. Komplikasyonlar
Aritmiler, ýsýnmaya baðlý hipotansiyon,
pnömoni, pulmoner ödem, pankreatit,
peritonit, gastrointestinal kanama, akut
tübüler nekroz, intravasküler tromboz,
metabolik asidoz, gangren ve kompartman
sendromu geliþebilir.
I. 8. Prognoz
Ölüm riski altta yatan hastalýklara baðlý
olarak artabilir. Mortalite önceden hastalýðý
olmayanlarda %5, önceden hastalýðý
bulunanlarda %50 ve üzerine çýkabilir.
II. Lokal Donmalar
II. 1. Patofizyoloji
Dokularýn donmasýnda histolojik, fizyolojik
ve farmakolojik deðiþikliklerin hepsi birlikte
görülür. Bu deðiþiklikler dokuda iskemi, nekroz
ve hatta gangrenle sonuçlanabilir. Hücresel
deðiþiklikler doku sýcakýðý 15°C'nin altýna
düþtüðünde baþlar. -6°C'den daha düþük
sýcaklýklarda ekstraselüler alanda buz kristalleri
geliþir. Bu durum ekstraselüler alanda kolloid
osmotik basýncýn artmasýna, intraselüler sývýnýn
interselüler aralýða kaçmasýna neden olur. Bu
Resim 3. Kulakta veziküllerin olduðu 2
O
donma
• 2006 • cilt 15 • sayý 3 • 49
da hücrede dehidratasyon ve hücre zarýnda
harabiyet oluþturur. Soðuða baðlý geliþen ilk
yanýt vazokonstrüksiyondur ve donmayý
kolaylaþtýran etkenlerin baþýnda gelir. Vücut
ýsýsýnýn düþmesiyle kapiller endoteliyal hasar
oluþur ve buna baðlý olarak kan akýmý bozulur.
Donmadaki doku hasarýnýn çoðu damar
hasarýna baðlýdýr ve yanýklarda olana benzer.
II. 2. Klinik
Lokal donmalarda en çok etkilenen
bölgeler eller ve ayaklardýr. Bunlarýn yanýnda
burun, kulak ve kornea sýk etkilenen diðer
dokulardýr. Klinik olarak baþlýca üç grupta
incelenebilir:
1. Soðuk þiþliði: Denizciler ve daðcýlar sýk
etkilenen gruplardýr. Burun, el ve ayakta soðuk
nedeniyle oluþan kýzarýklýk, þiþme ve bazen de
deride soyulmalar olabilir. Hafif ve yüzeysel bir
hasar vardýr.
2. Siper ayaðý (trench foot): Islak bot ya da
ayakkabýnýn uzun süre çýkarýlmamasý, havanýn
soðuk olmasý ve kiþinin uzun süre hareketsiz
kalmasý siper ayaðýnýn oluþmasýnda önemli
etmenlerdir. Baþlangýçta karýncalanma ve
uyuþukluk görülür. Zaman içinde bu tablo
ilerler, ödem ve büller geliþir. Daha çok
askerlerde ve balýkçýlarda görülür (Resim 2).
3. Soðuk ýsýrmasý: Vücudun dýþ ortama
soðukla temas eden herhangi bir yerinde
olabilir. Ýskemi, nekroz ve hatta gangrenle
sonuçlanabilir. Donan derinin yüzeyinde
veziküller ya da büller olabilir.
Bunlarýn dýþýnda aþýrý þiþme, eklem aðrýsý,
kýrmýzý ya da mavi renk deðiþimleri de
donmalarda izlenen diðer deðiþikliklerdir.
Donmalarda derecelendirme yanýklarda
olduðu gibidir (Tablo 2).
II. 3. Laboratuvar
Lokal donmalanýn tanýsýnda spesifik olarak
kullanýlan laboratuvar testi yoktur. Ancak
enfeksiyon ya da sepsis gibi geç sistemik
komplikasyonlarýn tanýnmasýnda
kullanýlabilirler.
II. 4. Ayýrýcý taný
Devaskülarize yaralanmalarda,
zehirlenmelerde, termal ya da kimyasal
yanýklarda da görüntü donmaya benzeyebilir.
Merkezi vücut ýsýsýnýn alýnmasý tanýda
yardýmcýdýr.
II. 5. Tedavi
Hastalarýn üzerindeki ýslak giysiler kurularý
ile deðiþtirilmeli, dar giysi, kemer, çorap,
ayakkabý gibi basýnç uygulayan giysiler
çýkartýlmalýdýr. Donmuþ parçanýn acile
taþýnmasý sýrasýnda herhangi bir ýsýtma iþlemi
ya da giriþim yapýlmamalýdýr. Bu iþlemler doku
hasarýný artýracaktýr. Çünkü donmuþ parçanýn
ýsýtýlmasý ve arkasýndan yeniden donmasý çok
daha büyük hasara neden olur. Donmuþ
þekilde taþýnmasý ve bir daha donma tehlikesi
olmayacak bir ortamda ýsýtýlmasý, oluþacak
hasarý en aza indirecektir. Ancak taþýnma
süresi uzunsa hasta bütün olarak ýsýtýlabilir.
Damar içi ýlýk sývý tedavisiyle dehidratasyonun
giderilmesi yararlýdýr.
Donmanýn temel tedavisi hýzlý ýsýtmadýr. Bu
40-42°C arasýndaki su ile olmalýdýr. Su sýcaklýðý
sýkça kontrol edilmeli ve soðumasý
engellenmelidir. Bu ýsýtma genellikle 15-20
dakikada tamamlanýr.
Prostaglandin inhibitör tedavisinden sonra
etkinen dokulardaki iskemide azalma olduðu
gösterilmiþtir (Ýbuprofen 400-800mg. oral 6-8
saatte). Nifedipin kýlcal damarlarda
vazodilatasyon yaparak kan akýmýný artýrýr
(Nifedipin 10 mg. oral 8 saatte). C vitamini 1
gr. oral 12 saatte bir verilebilir. Çok þiddetli
aðrýsý olan hastalarda morfin kullanýlabilir.
Donmalar, tetanoz geliþmesi yönünden yüksek
risk taþýdýðýndan tetanoz aþýsý yapýlmalýdýr.
Yapýlan hayvan çalýþmalarý, donmalarda
dekstran kullanýmýnýn doku kaybýný azalttýðý
yönündedir. Aloe vera bir tromboksan
inhibitörüdür ve donmuþ dokuya 6 saatte bir
lokal olarak uygulanabilir.
Hastanýn mutlak yatak istirahati yapmasý
saðlanmalý, ziyaretçilerin sigara içmesi
önlenmelidir. Donan parçanýn atelle hareketsiz
duruma getirilip elevasyonu yapýlmalý, takýlar
çýkartýlmalýdýr. Masere olan parmaklarýn
arasýna pamuklu tamponlar konmalýdýr. Günde
iki defa cerrahi sabun eklenmiþ suyun içine
daldýrma banyosu yapýlabilir. Isýtma iþleminde
asla kuru sýcak hava (araba egsozu, ateþ alevi,
saç kurutma makinesi) kullanýlmamalýdýr.
Büllerin patlatýlmasý enfeksiyon riskini
artýracaðýndan yapýlmamalýdýr. Önerilen tek
erken cerrahi giriþim fasiyotomidir ve
kompartman sendromunda uygulanýr.
II.6. Komplikasyonlar
Yara enfeksiyonlarý %30 olguda izlenmiþtir.
Hiperglisemi, asidoz, ýsrarcý ritim bozukluklarý,
doku kaybý ve gangren görülebilir.
II.7. Prognoz
Ýkinci derece ve daha düþük dereceli lokal
donmalarýn çoðunda, hýzlý müdahale ile doku
• 2006 • cilt 15 • sayý 3 • 50
kurtarýlmýþtýr. Lokal anestezi ya da disestezi
donmadan sonra uzun süre devam edebilir.
Lokal donma hipotermi ya da sepsisle beraber
deðilse mortalitesi çok azdýr.
Yaygýn Olarak Yapýlan Yanlýþlar
1. Lokal donma ile birlikte olan hipotermi
tedavisinde yetersizlik,
2. Donmuþ dokuya giriþimde bulunmak,
karla, buzla ya da doðrudan ovuþturmak,
3. Etkilenen parçanýn hýzlý ýsýtýlmasýndaki
yetersizlik,
4. Isýtma amacýyla kullanýlan su ýsýsýnýn
kontrol edilmemesi sonucu donma ya da
yanýk,
5. Farmakolojik ajan kullanýmýndaki
yetersizlik,
6. Hastanýn yeniden soðuða maruz
kalmasýný önlemedeki yetersizlik.
Ýletiþim: Dr. Sadýk Giriþgin
E-posta: sgirisgin@selcuk.edu.tr
Shepherd SM, Wolfson AB (Eds.). The Clinical
Practice of Emergency Medicine, 2
nd
ed.
Lippincott-Raven Publishers, Philadelphia
1996:380;1470-1473.
4- Gong V. Microwave rewarming of IV fluids in
management of hypothermia. Ann Emerg Med
1984;13:116.
5- Rabold MB. Frostbite and other localized cold-
related injuries. In: Tintinalli JE, Kelen GD,
Stapczynski JS (Eds.). Emergency Medicine, 5
th
ed., American College of Emergency
Physicians, McGraw-Hill 2000:185;1227-1231.
6- Smith DJ, Robson MC, Heggers JP. Frostbite and
other cold-related injuries. In: Auerbac PS, Geehr
EC (Eds.). Management of Wilderness and
Environmental Injuries, 3
rd
ed., St Louis, Mosby,
1995;129-145.
7- Heggers JP, Phillips LG, McCauley RL, Robson MC.
Frostbite: Experimental and clinical evaluations of
treatment. J Wilderness Med 1990;1:27.
8- Bessen HA. Hypothermia. In: Tintinalli JE, Kelen
GD, Stapczynski JS (Eds.). Emergency Medicine,
fifth edition, American College of Emergency
Physicians, McGraw-Hill 2000:186;1231-1235.
9- Weinberg AD. Hypothermia. Ann Emerg Med
1993;22:370.
10- Lloyd EL. Accidental hypothermia. Resuscitation
1996;32:111.
11- Gentilello LM, Cobean RA, Offner PJ, et al.
Continuous arteriovenous rewarming. Rapid
reversal of hypothermia in critically ill patients. J
Trauma 1992;32:316.
12- Murphy K, Nowak RM, Tomlanovich MC. Use of
bretylium tosylate as prophylaxis and treatment in
hypothermic ventricular fibrillation in the canine
model. Ann Emerg Med 1986;15:1160.
13- Otto RJ, Metzler MH. Rewarming from
experimental hypothermia. Comparison of heated
aerosol inhalation, peritoneal lavage, and pleural
lavage. Crit Care Med 1988;16:869.
14-Lazar HL. The treatment of hypothermia. N Engl
J Med 1997;337:1545.
15- Plantz SH, Adler JN. Environmental emergencies.
In: Plantz SH, Adler JN (Eds.). Emergency
Medicine, Middle East Edition, 2001:21;648-650.
16- Fildes J, Sheaff C, Barrett J: Very hot intravenous
fluid in the treatment of hypothermia. J Trauma
1993; 35: 683-6; discussion 686-7
17- Walpoth BH, Walpoth-Aslan BN, Mattle HP, et
al.: Outcome of survivors of accidental deep
hypothermia and circulatory arrest treated with
extracorporeal blood warming. N Engl J Med
1997, 20; 337: 1500-5.
Resim 4. Parmak uçlarýnda kömürleþme gözlenen 4° donma
Kaynaklar
1- Altýn T, Erol Ç. Ekstremitelerin vasküler hastalýklarý.
In: Ýliçin G, Ünal S, Biberoðlu K, Akalýn S,
Süleymanlar G (Eds.). Temel Ýç Hastalýklarý,
2.baský. Güneþ Kitabevi, 2003:1;585-7.
2- Purdue GF, Hunt JL. Cold Injury: A collective
review. J Burn Care Rehabil 1986;7:331.
3- Klainer PH, Mongillo B. Hypothermia. In:
Harwood-Nuss AL, Linden CH, Luten RC,
Dostları ilə paylaş: |