36. Đzolasyon ve Tanımlama Esasları
#
Gıda mikrobiyolojisinde izole edilen bir bakterinin tanımlanması çoğu kez önemlidir. Bir gıda
maddesinden izole edilen bakterinin gerçekten Salmonella olup olmadığının belirlenmesi gereklidir. Buna
göre ürün imha edilebilir ya da güvenli bir şekilde pazarlanabilir.
#
Ne olduğu hiç bilinmeyen bir izolatın tanımlanması ile belirli bir cins ya da tür olup olmadığının
belirlenmesindeki yöntemler ve yaklaşımlar oldukça farklıdır. Örneğin, izolatın Salmonella olup
olmadığının incelenmesindeki uygulamalar ile izolatın ne olduğunun araştırılmasındaki uygulamalar
farklıdır.
#
Tanımlamada basit ve yaygın olarak morfolojik analizler ve biyokimyasal testler uygulanmaktadır. Faj
tiplendirmesi ve genetik esaslı testler, ancak gelişmiş laboratuvarlarda ve genellikle bilimsel araştırma
amacıyla kullanılmaktadır. Bu kitabın kapsamında sadece basit morfolojik ve biyokimyasal testler
verilmiştir.
#
Morfolojik analizler temel olarak, koloni morfolojisi ve mikroskobik morfoloji olarak 2 şekilde yapılır.
Koloni şekli ve büyüklüğü ile basit boyanmış ve Gram boyanmış kültürlerin mikroskobik morfolojisi bazı
analizlerde çok önemli olabilmektedir. Đzolata doğrudan Gram boyama uygulanarak hem morfolojisi hem
de Gram reaksiyonu belirlenebilirse de, prensip olarak morfolojinin belirlenmesi amacıyla basit boyama
testi uygulanmalıdır. Bunun nedeni Gram boyamada morfolojilerin yeterince ayrıntılı olarak
görülemeyebilmesidir. Burada kastedilen çubuk ve kok farkı değil, pleomorfizm ve kokobasil gibi özel
morfolojilerdir. Flagella boyama ile bakterinin hareketli olup olmadığı belirlenebilirse de, yarı katı
besiyerinde (yumuşak agar) ya da çukur lamda hareket tespiti daha kolaydır.
#
Basit biyokimyasal testler genel olarak 3 şekilde yapılır;
#
-Đndol testi örneğinde olduğu gibi sonucu pozitif ve negatif olarak değerlendirilen testler: Tanımlamada
en yaygın kullanılan testler bunlardır.
#
-Belirli bir maddenin hangi derişimine kadar gelişme olduğunun saptanması: Burada değinilen "madde",
mutlaka inhibitör olmak zorunda değildir, %50 Glikoz Broth ortamında sadece ozmofilik/ozmotolerant
mayalar gelişebilir.
#
-Koloni rengi, koloni zon rengi, sıvı besiyerinde renk değişimi, floresan ışıma gibi gözle yapılan
değerlendirmeler: Bunlar koloni morfolojisi gibi değil, doğrudan temel biyokimyasal testler olarak
değerlendirilir.
#
Sonucu pozitif ya da negatif olarak alınan testlerdeki değerlendirmeler test edilen bakteri türünün daha
önce denenen yüzlerce suşu içinde yüzde kaçının bu reaksiyonu pozitif olarak verdiği ile ilişkilidir.
Örneğin, E. coli suşlarının %100'ü VP testinde pozitif sonuç verirken, Citr. Freundii için laktoz testi
sonucunda suşların %50'si pozitif; %50'si negatif sonuç vermektedir. Buna göre VP testi pozitif olarak
elde edilen bir izolatın E. coli olma olasılığı varken, laktoz testi için sonuç ne olursa olsun Citr. freundii
olup olmadığı konusunda tahminde bulunmak mümkün değildir.
#
Basit biyokimyasal testlere yönelik değerlendirmeler spektrofotometrik okuma ve bilgisayar destekli
programlar ile ya da çoğu uygulamada olduğu gibi gözle yapılır. Nümerik taksonomik yaklaşımlar da
tanımlamada her zaman geçerlidir.
#
Basit biyokimyasal testlerde günlük uygulanan test için pozitif ve negatif sonuç veren 2 bakterinin şahit
olarak teste dahil edilmesi, ayrıca aşılanmamış bir Besiyeri tüpünün ya da Petri kutusunun da şahit olarak
denemeye dahil edilmesi gereklidir. Bunun en tipik örneği üre testi için verilmektedir. Üre testi
yapılırken, 4 adet Urea Broth besiyeri hazırlanır. Bunlardan birincisine bakteri aşılanmaz ve inkübasyon
sonunda orijinal portakal kırmızısı renk izlenir (şahit). Đkincisine test edilen kültür (test), üçüncüsüne
negatif sonuç için E. coli ve dördüncüsüne pozitif sonuç için Proteus spp. inoküle edilir. Bu 4 tüpün
beraberce inkübasyonu ve renk değerlendirilmesi sonucunda test kültürünün üre reaksiyonu belirlenir.
#
#
Saf Kültür Tekniği
#
Tanımlanacak kültürün saf olarak elde edilmesi tanımlama testlerine geçmeden önceki en önemli
aşamadır. Bir diğer deyiş ile saf kültür elde edilmesi tüm tanımlama testleri öncesinde yapılmış olmalıdır.
#
Saf kültür, standart bir Petri kutusundaki katı besiyerinde gelişen koloniden elde edilir. Buna izolat da
denilir. Saf kültür elde etmek için izolasyon sırasında izole edilecek koloninin yakın çevresinde başka
koloni olmamalıdır.
#
Đzolasyonda öze kullanılacak ise kısa saplı olanların tercih edilmesi gerekir. Bunun nedeni el ile daha
rahat kullanılabilmesi ve sadece istenen noktaya dokundurma kolaylığıdır. Yaklaşık 5 cm boyunda boş
küçük tüplere birer birer olmak kaydı ile kürdan (Japon tipi olarak bilinen) koyulup, pamuklanarak
otoklavlanması ile de iyi bir izolasyon gereci elde edilir. Sterilize edilmiş kürdan tüpten çıkartılır,
koloniye değdirilir, içinde 2 mL kadar besiyeri bulunan kısa tüplerin içine bırakılır.
#
Kürdan kullanımında, elle tutulan ucu asla tüpteki besiyerine temas etmemelidir. Đkinci olarak kürdan,
içinde besiyeri olan tüple birlikte sterilize edilmemelidir. Bunun nedeni tahta kürdanın besiyerini
emmesidir. Eğer kürdan ve besiyeri beraberce sterilize edilecekse kürdanın besiyerine temas
etmemesi sağlanmalıdır.
#
Test edilen kültürde beklenmedik sonuçlar alınıyorsa öncelikle kültürün saf olup olmadığı kontrol
edilmelidir. Örneğin, Salmonella kuşkusu ile selektif bir besiyerinden izole edilen tipik bir koloniye
izolasyon aşamasında ya da daha sonra E. coli bulaşırsa, uygulanan testler sırasında hem Salmonella 'ya
hem de E. coli 'ye yönelik olarak pozitif sonuçlar alınacaktır.
#
Bu gibi şüpheli durumlarda kültür paralel olarak hedef mikroorganizma için selektif besiyerine hem de
CASO Agar genel bir besiyerine öze ile tek koloni oluşturacak şekilde sürülür, inkübasyona bırakılır.
Genel besiyerinde morfolojik olarak farklı koloniler varsa kontaminasyon olduğu açıktır. Kolonilerin
hepsi aynı morfolojide ise, bu kontaminasyon olmadığının göstergesi değildir.
#
Laktoz test sonucunu gösteren selektif besiyerine sürme yapılarak, örneğin, laktoz negatif muhtemel
Salmonella kolonisi ile laktoz pozitif herhangi bir bakteri (E. coli) kolaylıkla ayrılabilse de laktoz negatif
olan Proteus vulgaris kontaminasyonu bu şekilde ayırt edilemez.
#
Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak için Doğru Laboratuvar Teknikleri (Good Laboratory Practice)
uygulamalarına özen gösterilmelidir. Bu konuda 02. Gıda Mikrobiyolojisi Laboratuvarı; Genel Kurallar
bölümünde açıklayıcı bilgi bulunmaktadır.
##
Đzolasyonda 1:100 Oranı
#
Standart Petri kutusundan izolasyon için 100 koloni esas alınır. Bu sayıda standart 1–2 mm çaplı koloni
Petri kutusu içinde düzgün olarak dağılmış ise farklı renkteki bir koloni diğerleri içinden kolaylıkla fark
edilerek kontaminasyon olmaksızın güvenle izole edilebilir. Bu kural, özellikle 100 renkli koloni içinde 1
renksiz koloni için geçerlidir. 150 renkli koloni içinde 1 renksiz koloninin fark edilerek bunun izolasyonu
önemli ölçüde deneyim gerektirir.
#
Bu durumda, örneğin, E. coli O157:H7 analizinde CT–SMAC Agar besiyerinde gelişebilen refakatçi
floradan renkli koloni oluşturanlar, renksiz koloni oluşturan E. coli O157:H7'nin varlığını maskeleyebilir
ve sonuç "E. coli O157 serotipi yoktur" şeklinde sahte negatif olarak alınabilir.
#
Bu şekilde sahte negatif sonuçlar gıda sanayisinde yapılan analizlerde –özellikle katı besiyeri
selektivitesindeki yetersizliğe bağlı olarak- sıklıkla alınmaktadır.
#
Refakatçi flora baskılanmasına yönelik olarak yapılacak uygulamaların büyük çoğunluğunun hedef
mikroorganizmayı da etkileyeceği açıktır. Halofil, ozmofil, termofil vb. grupların analizinde sadece hedef
mikroorganizmanın bu özelliği ile refakatçi flora baskılanmaktadır. Örneğin, ozmofil maya analizinde
(bakınız; 17.03. Bölüm) %50 glikoz konsantrasyonu zaten bu grubun gelişimi için gerekli iken,
refakatçi floranın bu derişimdeki glikozda gelişimi tümüyle mümkün değildir.
#
Bu örnek tümüyle sıra dışı olup, çok ender birkaç mikroorganizma için geçerlidir. Oysa, gıda
mikrobiyolojisindeki analizlerin büyük çoğunda hedef mikroorganizma analizi sırasında refakatçi flora
baskılaması önemli ölçüde görülür. Çok tipik bir örnek olmak üzere Listeria analizinde laktobasiller gerek
zenginleştirme gerek selektif katı besiyerinde gelişebilirler.
#
Selektif zenginleştirme aşamasında ya da selektif katı besiyerinde refakatçi floranın baskılanması,
besiyeri geliştirme çalışmalarının temellerinden birisidir.
#
Gıdaların mikrobiyolojik analizinde sahte negatif sonuçlardan olabildiğince kaçınmak için, özellikle
yoğun refakatçi flora varlığı olan gıdalardaki patojen analizlerinin Singlepath kitleri ile yapılması ayrı bir
önem taşımaktadır.
###