İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi - Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Kurucusu ve Başkanı - Onkoloji Enstitüsü Psikososyal Onkoloji Bilim Dalı Başkanı - Avrupa Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ve Psikosomatik Birliği Yönetim Kurulu Üyesi - Dünya Psikoonkoloji Birliği Türkiye Temsilcisi - Türk Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ve Psikosomatik Tıp Derneği Kurucusu ve Başkanı - Psikososyal Onkoloji Derneği Kurucusu ve Başkanı - Ulusal Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ve Psikosomatik Tıp Kongresi Başkanı - Ulusal Psiko-Onkoloji Kongresi Başkanı - Ulusal Kanser Danışma Kurulu üyesi - 13. Dünya Psikoonkoloji Kongresi Başkanı
KIBRIS
2012
Tıbbi bir hastalıktır,
Tıbbi bir hastalıktır,
Zararlı sonuçlarına rağmen kompulsif madde kullanımı söz konusudur,
Kullanım üzerinde kontrol kaybı ile karakterizedir,
Durmadan kullanmak değil, kullanmaya başlayınca duramamaktır.
Ailevi, toplumsal, yasal, ruhsal problemler eşlik eder,
Kronik ve ilerleyici bir hastalıktır.
Tekrar başlama oranı yüksektir.
Türkiye’de bağımlılığı epidemiyolojisini
Türkiye’de bağımlılığı epidemiyolojisini
tespit etmeye yönelik yapılmış ulusal
düzeyde çalışma yoktur.
2010 yılında yatarak tedavi gören hasta
sayısı, 2009 yılına oranla %11,79 artmış,
Ayaktan tedavi başvuru sayısı ise 2009
yılına göre %26,57 artmıştır.(TUBİM 2010)
Erkeklerde alkolizm kadınlara göre 5-6 kat daha fazladır.
Erkeklerde alkolizm kadınlara göre 5-6 kat daha fazladır.
Dünya nüfusunun
280 Milyon Esrar,
6 Milyon Extacy,
16 Milyon Eroin,
14 Milyon Kokain kullanıldığını tahmin edilmektedir.
Ulusal boyutta çalışma bulunmamaktadır.
Ulusal boyutta çalışma bulunmamaktadır.
KKTC liselerinde 487 öğrenci ile yapılan çalışmaya göre;
% 74.4’lük oranla alkol,
% 6.2’lik oranla Bonzai, kullanımı tespit edildi.
YAYGINLIĞI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
YAYGINLIĞI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Din
Kültür
Yasalar
Ulaşılabilirlilik
Sağlık Politikaları
Biyolojik Tolerans
Ödül Yolu (Reward Pathway)
Ödül Yolu (Reward Pathway)
Yaşamamız ve neslimizin devamı için
gerekli temel işlevleri yapmamız için
dürtü-motivasyon verir.
Yiyecek
Yiyecek
Su
Seks
Bunları istediğimiz, zevk aldığımız için
yaparız…
Bütün maddeler beyindeki bu merkezi doğrudan ya da dolaylı uyarır.
Bütün maddeler beyindeki bu merkezi doğrudan ya da dolaylı uyarır.
Böylece hayatın devamı için gerekli olan pekiştirmeyi kullanırlar
Ör: Eroin ve kokain kullanıcıları intoksikasyonu cinsel orgazma benzetirler
Ör: Kokain bağımlısı kobaylar onu yiyecek ve suya tercih ederler
Biyolojik nedenler
Biyolojik nedenler
Sosyo-ekonomik
Bireysel faktörler
Genetik yatkınlık:
Genetik yatkınlık:
Bağımlılıkta en büyük risk faktörü ebeveynlerden birinin ya da ikisinin bağımlı olmasıdır.
Örneğin; Alkol bağımlılarının çocuklarında da alkol bağımlılığı görülme riski 4-5 kat daha fazladır.
Bağımlılık yapan maddenin farmakokinetik ve farmakodinamik özelliklerini oluşturan enzim, reseptör ve diğer fonksiyonel proteinleri kodlayan genlerdeki polimorfizm kişinin madde bağımlılığına olan genetik yatkınlığını belirler.
Bağımlılık yapan maddenin farmakokinetik ve farmakodinamik özelliklerini oluşturan enzim, reseptör ve diğer fonksiyonel proteinleri kodlayan genlerdeki polimorfizm kişinin madde bağımlılığına olan genetik yatkınlığını belirler.
Farmakokinetik etkileşmeye örnek verecek olursak, etil alkolün metaboliti olan asetaldehiti yıkan aldehid dehidrojenaz enziminin düşük etkinlikli ALDH2 mutantını taşıyan kişilerde, alkol alındığında, kanda asetaldehit birikmesine bağlı olarak kişide rahatsız edici semptomlar oluşur.
Bu kişilerin alkol kullanma oranları düşüktür
Dopaminerjik Sistem:
Dopaminerjik Sistem:
Limbik sistem, temel duyguları ve davranışları kontrol etmekte ve haz algısına temel oluşturmaktadır Bağımlılık yapan maddelerin etki mekanizmaları farklı olmasına rağmen beynin derinliklerindeki tek bir yolu doğrudan ya da dolaylı da olsa aynı şekilde etkiledikleri gösterilmiştir. Bu yolak mezolimbik ödül sistemidir.
Maddenin Pozitif Pekiştirici Etkisi:
Maddenin Pozitif Pekiştirici Etkisi:
Bir maddenin ruhsal durumda ve davranışta yaptığı farmakolojik etki, kişiyi onu tekrar tekrar kullanma ve onsuz yapamama davranışına yönlendiriyorsa o madde pekiştiricidir. Maddenin oluşturduğu keyif artması pozitif pekiştiri olarak adlandırılır.
Pozitif pekiştiri ilaç arayışı davranışına katkıda bulunan en önemli ve karmaşık özelliktir.
Tolerans Gelişimi:
Tolerans Gelişimi:
Bağımlılık yapıcı maddenin, başlangıçta alınan dozlarda alınmasına rağmen keyif arttırıcı etkinliğinin giderek azalmasına ve etki süresinin kısalmasına tolerans denir. Toleransı önlemek için kullanıcılar giderek artan dozlarda madde almaya başlarlar.
Bağımlılık Yapan Maddeyi Kullanmak İçin Duyulan Arzu (Craving):
Bağımlılık Yapan Maddeyi Kullanmak İçin Duyulan Arzu (Craving):
Dürtüler organizmadan köken alan gerçekleşmek için sürekli baskı uygulayarak derhal tatmin isteyen gereksinimlerdir. Bağımlılık yapan maddeyi kullanmak için duyulan şiddetli arzu da bu tanıma eşdeğer özellikler taşır; dürtüler gibi, madde bağımlılığı olan kimseye hemen doyum sağlamak için sürekli baskı uygular.
Kaotik ve stresli aile yapısı
Kaotik ve stresli aile yapısı
Arkadaş çevresi
Bağımlı ile aynı ortamda yaşamak
Sosyal değerlere yabancılık
Tutarsız ve ya disiplinli olmayan aile
Alkol veya maddenin sosyal ilişkileri kolaylaştırdığı algısı,
İlk kullanımda bağımlılık yapmayacağı beklentisi,
Yetersiz bilgilendirme ve eğitim
Öz değerlilik
Öz değerlilik
Kişilik yapısı
Davranış bozukluğu
Bireysel başetmede yetersizlik
Sosyal ve kültürel değerlere yabancılık
Yasalara karşı koymak
Heyecan arayışı
Toplum dışına itilmek
Niyetlendiğinden daha fazla miktar ve süre kullanmak
Niyetlendiğinden daha fazla miktar ve süre kullanmak
Sürekli bırakma isteği ya da başarısız bırakma girişimleri
Temin etmek, kullanmak ve etkilerinden kurtulmak için fazla vakit harcamak
Sosyal faaliyetleri, hobileri, başka zevk verici aktiviteleri azaltmak ya da terk etmek
5. Maddeye bağlı ya da madde kullanımıyla artan fiziksel (örneğin alkolle ilişkili karaciğer hastalığı, yüksek tansiyon, gastrit vb), ya da psikolojik (depresyon, anksiyete, uyku bozukluğu vb) problemler yaşamasına rağmen kullanmaya devam etmek.
5. Maddeye bağlı ya da madde kullanımıyla artan fiziksel (örneğin alkolle ilişkili karaciğer hastalığı, yüksek tansiyon, gastrit vb), ya da psikolojik (depresyon, anksiyete, uyku bozukluğu vb) problemler yaşamasına rağmen kullanmaya devam etmek.
6. Tolerans
7. Yoksunluk
İşte, okulda ya da evde üstüne düşen görevleri tekrarlayıcı bir biçimde aksatma
İşte, okulda ya da evde üstüne düşen görevleri tekrarlayıcı bir biçimde aksatma
Fiziksel olarak tehlikeli durumlarda (ör: araç) yineleyici biçimde kullanım
Madde ile ilişkili ortaya çıkan yasal sorunlar
Maddenin neden olduğu ya da alevlendirdiği sürekli ya da tekrarlayıcı insanlar arası sorunlar.
1 standart içki
1 standart içki
= 1 “tek” sert içki (votka, viski, rakı) 40 ml %40’lık
= 1 kadeh şarap (150 ml)
= 1 şişe bira (350 ml)
= ~ 10 gr. (8-15 gr) etil alkol
Haftada erkekler için 14, kadınlar için 7 içki
Haftada erkekler için 14, kadınlar için 7 içki
Günlük maksimum erkekler için 4, kadınlar için 3 içki
(Kaynak: NIAA)
50 mg/dl (0.50 promil, %0.05)
50 mg/dl (0.50 promil, %0.05)
Trafik kazası yapma riski,
kan alkol düzeyi 50 mg/dl iken 2 kat, 150 mg/dl iken 25 kat artar.
Emniyetli kan alkol düzeyi
sadece sıfırdır!!!
Alınan alkol miktarı
Alınan alkol miktarı
Alkolün alınma hızı
Cinsiyet
Vücut ağırlığına bağlıdır
Mide ve barsaklar boşsa emilim daha hızlı
Mide ve barsaklar boşsa emilim daha hızlı
Alkolün karaciğerde yıkım hızı sabittir (saatte yaklaşık bir birim içki). Bu nedenle alınan alkol miktarı ile kan alkol konsantrasyonu doğrudan artar
Çay, kahve içmek soğuk duş ya da egzersiz alkolün etkilerini azaltmaz.
20 mg/dl: duygular yumuşar, vücutta hafif sıcaklık hissedilir, inhibisyon azalmaya başlar.
20 mg/dl: duygular yumuşar, vücutta hafif sıcaklık hissedilir, inhibisyon azalmaya başlar.
50 mg/dl: belirgin gevşeme vardır, atiklik azalır, koordinasyon bozukluğu başlar.
60 mg/dl: mantık yürütme bozulmaya başlar. Sağlıklı karar verme zorlaşır.
80: koordinasyon ve karar vermede belirgin bozulma vardır
100 mg/dl: reaksiyon zamanı azalır, duygudurum dalgalanmaları ve muhtemelen utanç verici hareketler olur.
150 mg/dl: denge ve hareketler bozulmuştur.Belirgin sarhoşluk vardır.
300 mg/dl: bilinç kaybı görülebilir.
400 mg/dl: koma
500 mg/dl: solunum durması ve ölüm olur.
Cinsiyet
Cinsiyet
Psikopatoloji
Aile öyküsü
Aile ve sosyal çevre
Bireysel öz geçmiş
Kültür
Genelde erkeklerde kadınlardan daha sık
Genelde erkeklerde kadınlardan daha sık
Reçete edilen ilaçlara bağımlılık kadınlarda daha sık
Özellikler
Özellikler
Dışa dönük olma
İçe dönük olma
Risk alma
Bozukluklar
ASKB (antisosyal kişilik b)
Sınırda KB
MI, DM ve HT’dakine benzer genetik geçiş
MI, DM ve HT’dakine benzer genetik geçiş
Erkek alkol bağımlılığında en belirgin
Genetik kalıtım çevresel kullanımdan daha etkili
Bipolar bozukluk ve depresyon
Bipolar bozukluk ve depresyon
Şizofreni
Sosyal fobi
Panik bozukluk
Travma sonrası stres bozukluğu
Deprivasyon
Deprivasyon
Alternatif pekiştiriciler
Maddeye ulaşabilirlik
Maliyet
Diğer maddelere bağımlılık
Diğer maddelere bağımlılık
Madde kullanımının pozitif pekiştirici etkisi
Çocukluk çağı travmaları
Babanın evde olması
Babanın evde olması
Ebeveynin ilgili olması
Dindarlık (Müslüman, Musevi, Hıristiyan)
Bağımlılığı diğer hastalıklardan ayıran en önemli özellik, bağımlığın doyum
Bağımlılığı diğer hastalıklardan ayıran en önemli özellik, bağımlığın doyum
(ve bazıları için keyif) vermesidir…
ZARARLARI ARTIK ÇOK FAZLA OLDUĞU İÇİN
ZARARLARI ARTIK ÇOK FAZLA OLDUĞU İÇİN
HALEN VAR OLAN ZARARLARI FARKETTİĞİMİZ İÇİN (Motivasyonel Görüşme)
Zararın ortaya çıktığı ya da fark edildiği
zamandır (DİBE VURMA)
İntoksikasyon tedavisi
İntoksikasyon tedavisi
Detoksifikasyon
İdame tedavi (6-12 ay)
Psikoterapiler (bireysel, grup)
Danışmanlık
Eğitim
Aile görüşmeleri-terapileri
Sosyal Tedaviler
İlaç desteği
Kendine yardım grupları (AA, NA, Al-Anon, Alateen, Rasyonel İyileşme-RR)
Tek başına DETOKSİFİKASYON (Yoksunluk belirtilerinin giderilmesi) BAĞIMLILIK TEDAVİSİ DEĞİLDİR
Tek başına DETOKSİFİKASYON (Yoksunluk belirtilerinin giderilmesi) BAĞIMLILIK TEDAVİSİ DEĞİLDİR
Bağımlılığın asıl tedavisi detoks’tan sonra başlar ve kullanıma yeniden başlamayı engellemeyi hedefler…
Madde kötüye kullanımının neden olduğu ekonomik, sosyal, tıbbi ve yasal sonuçlar tüm toplumu etkiler
Madde kötüye kullanımının neden olduğu ekonomik, sosyal, tıbbi ve yasal sonuçlar tüm toplumu etkiler
Tedavi, masrafına değer (cost effective)
Davranışçı-bilişsel terapiler
Davranışçı-bilişsel terapiler
Motivasyonel terapiler
12 basamak yönelimli terapi
Aile terapileri
Relaps önleme terapileri
Network terapisi
Dinamik terapinin bağımlılık tedavisinde yeri yoktur
Ayaktan (idrarda madde taraması ile)
Ayaktan (idrarda madde taraması ile)
Gündüz hastanesi
Yatarak
Rehabilitasyon merkezleri
Tedavi toplulukları (therapeutic community)
Ayaktan tedavilerin başarısız olması
Ayaktan tedavilerin başarısız olması
Şiddetli tıbbi ya da psikiyatrik sorunlar
Psikososyal desteğin olmaması
Şiddetli ve uzun süreli bağımlılık
Madde kullanımının bırakılması (abstinans, ayıklık)
Madde kullanımının bırakılması (abstinans, ayıklık)
Kullanımı azaltma (moderate use): Nadiren mümkün. Uzun vadede alkol bağımlılarının ancak %5’i sosyal içici kalabilmekte. Kalanların yarısı aşırı kullanıyor ve diğer yarısı ayık.
Hastanın fiziksel, psikiyatrik ve psikososyal yönlerden iyileşmesi
Destek gruplarının oluşturulması ve güçlendirilmesi
Etkin bir tedavi gönüllü olmak zorunda DEĞİL
Etkin bir tedavi gönüllü olmak zorunda DEĞİL
Aile, işveren, hukuk sisteminin zorlaması tedaviye başlama ve devamı arttırır
Yasal zorlama altında ve gönüllü tedaviye girenlerin tedaviye yanıtları benzerdir
Titreme
Titreme
Otonomik hiperaktivite (terleme, nabız 100’ün üstünde, yüksek tansiyon, ateş)
Anksiyete
Psikomotor ajitasyon
Uykusuzluk
Bulantı ve kusma
Geçici hallusinasyon ve ilizyonlar
Grand mal konvülzyonlar
Bol sıvı (IV ya da ağızdan)
Bol sıvı (IV ya da ağızdan)
Tiamin 100 mg 4x1 IM ya da PO,
Folat 1mg 4x1 PO,
Multivitamin kompleksi başlanır.
Tiamin ve folat 4-5 gün sürdürülür.
Diazem 40-100 mg PO ya da IV
1. Disforik mood
1. Disforik mood
2. Bulantı ya da kusma
3. Pupiller dilatasyon, piloereksiyon, terleme
4. Göz yaşarması, burun akması
5. Kas ağrıları
6. Diyare
7. Esneme
8. Ateş
9. İnsomni
Buprenorfin/nalokson
Buprenorfin/nalokson
Metadon (Türkiye’de yok)
Antipiretik ve analjezikler (kas ağrıları ve ateş için)
Kas gevşeticiler
Benzodiazepinler: özellikle uyku için, alternatif olarak amitriptilin (Laroxyl) vb sedatif ilaçlar verilebilir.
Klonidin: Noradrenerjik deşarjı azaltmak için kullanılır. Türkiye’de kullanılmıyor
Alkole dönüşü engellemek için
Alkole dönüşü engellemek için
Disulfiram: (Antabus)
Asetaldehit dehidrogenaz inh
Etkisi birkaç günde başlar.
Bırakıldıktan sonra 1-2 hafta
devam eder
Antidipsojenikler (içme isteğini azaltanlar)
Antidipsojenikler (içme isteğini azaltanlar)
Nikotin bağımlılığı için
Nikotin bağımlılığı için
Bupropion (Zyban): 150-300 mg/gün
Nikotin bantı, sakızı, inhalanı
KOKAİN KÖTÜYE KULLANIMINDA ETKİNLİĞİ KANITLANMIŞ HİÇBİR FARMAKOLOJİK TEDAVİ YOKTUR
KOKAİN KÖTÜYE KULLANIMINDA ETKİNLİĞİ KANITLANMIŞ HİÇBİR FARMAKOLOJİK TEDAVİ YOKTUR
Agonistler:
Agonistler:
Metadon
L-asetil metadol(LAAM)
Karışık agonist-antagonistler:
Buprenorfin
Patolojik kumar oynama
Patolojik kumar oynama
İnsan bağımlılığı
Cinsel sapkınlıklar
Kenevir bitkisi Cannabis Sativa’nın çiçek ve yapraklarının kurutulup doğranır
Kenevir bitkisi Cannabis Sativa’nın çiçek ve yapraklarının kurutulup doğranır
Argoda “ot” denir. Plaka haline “kubar” denir
Genellikle sigara olarak (cigaralık, joint) ya da pipo, çubuk içinde içilir.
Öfori, gevşeme, şakacılık
Öfori, gevşeme, şakacılık
Zaman algısında subjektif yavaşlama
Sersemlik, boşlukta yüzme hissi
Depersonalizasyon
Analjezi
Anksiyete, huzursuzluk, paranoya
Bellek ve problem çözmede bozulma
Denge bozukluğu
Gözlerde kızarma
Salivasyonda azalma, sık idrara çıkma, kalp hızında artış
Sistolik hipertansiyon
Postural hipotansiyon
İştah ve susuzlukta artış, intraokular basınçta azalma,
En belirgini Aş erme (craving) yani yeniden esrar kullanmak için ani ve çok güçlü bir arzudur.
Serbest baz (Crack), kokainin en güçlü formudur.
Serbest baz (Crack), kokainin en güçlü formudur.
Dumanı içe çekilerek kullanılır. Rock (taş) da denilen kullanıma hazır formda satılır.
1-2 kullanım bile aş erme duygusu yapabilir.
Saldırganlık yapabilir.
- Taşikardi
- Taşikardi
- Pupiller dilatasyon
- Kan basıncında yükselme
- Terleme ya da titreme
- Bulantı ya da kusma
- Kilo kaybı
- Psikomotor ajitasyon
- Kas zayıflığı, solunumun baskılanması, göğüs ağrısı ya da aritmi
- Konfüzyon, epileptik nöbet, disknezi, distoni ya da koma.
- Algı bozukluğu (varsanı) eşlik edebilir.
Kokain kullanımının bırakılması ya da azaltılmasından sonra, birkaç saatten birkaç güne dek değişen zaman içinde gelişen disforik duygudurum ve aşağıdaki fizyolojik değişikliklerden en az 2’sinin bulunması
Kokain kullanımının bırakılması ya da azaltılmasından sonra, birkaç saatten birkaç güne dek değişen zaman içinde gelişen disforik duygudurum ve aşağıdaki fizyolojik değişikliklerden en az 2’sinin bulunması
Amfetaminler dopaminerjik sistem üstünde etkilidir (aktive eder)
Amfetaminler dopaminerjik sistem üstünde etkilidir (aktive eder)
Designer droglar hem dopaminerjik, hem serotonerjik etkili (serotonerjik etkinlik nedeniyle halusinojen etki de gösterirler).
Dream (Rüya), Bombey Blue (Bombey Mavisi)
Dream (Rüya), Bombey Blue (Bombey Mavisi)
İlk kez 2002’de Almanya, İspanya, Rusya ve Avustralya gibi ülkelerde rastlanıldı.
Bir çok kimyasal madde ihtiva ediyor fakat şu ana kadar iki maddesi tespit edilebilmiştir.
JWH-018 adlı madde esrar etkisi yapmakta,
HU-210 isimli madde ise esrar etkisini 5-10 kat artırmaktadır.
Maddenin içeriğindeki etken madde, benzerlerinden çok daha güçlü ve hızlı bağımlılık yaratıyor.
Maddenin içeriğindeki etken madde, benzerlerinden çok daha güçlü ve hızlı bağımlılık yaratıyor.
Kullanıcıları, “büyük aptallaşmaya ve bazen ölüm korkusuna” neden olduğunu söylüyor.
İçeriğinde ; Amerika ve Afrika’da yetişen bitkiler ve en önemli etken madde olan sentetik kannabinoid bulunmaktadır.
Bonzai içeren maddelerle yapılan deneylerde ;
Bonzai içeren maddelerle yapılan deneylerde ;
kalp atışlarında şiddetli hızlanma,
kalp krizi hissi,
paranoya,
aşırı terleme,
endişe/kaygı düzeyinde ciddi artışa neden olduğu saptanmış.
2008’de Avusturya, Estonya,
2008’de Avusturya, Estonya,
2009’da Almanya, Fransa, Polonya, Rusya, İsveç, İsviçre, İngiltere
10 Şubat 2010’da Kıbrıs Rum Kesimi
29 Mart 2010’da KKTC
13 Şubat 2011 tarihinde Türkiye’de yasaklandı
Yapılan çalışmalar, ayaktan (office based) sürdürülen tedavilerin hastaneye yatırılarak yapılan tedaviler kadar başarılı olabildiği hatta bir grup hastaya daha çok avantaj sağladığı saptanmıştır.
Yapılan çalışmalar, ayaktan (office based) sürdürülen tedavilerin hastaneye yatırılarak yapılan tedaviler kadar başarılı olabildiği hatta bir grup hastaya daha çok avantaj sağladığı saptanmıştır.
Ayaktan arındırma tedavisinde hastalar, tedavi ekibi ile işbirliği içerisinde olup, tedavilerini sürdürdükleri gibi sosyal hayatlarından izole edilmemektedirler.
Aynı zamanda hospitalizasyonun yol açabileceği stigmatizasyondan çekinen kişiler için ayaktan tedavi yöntemi daha uygun olabilmektedir.
Hastaların tedavisi bağımlılık alanında uzmanlaşmış doktor, psikolog ve hemşire tarafından yürütülmelidir.
Hastaların tedavisi bağımlılık alanında uzmanlaşmış doktor, psikolog ve hemşire tarafından yürütülmelidir.
Detoksifikasyon döneminde hastalar mümkün olduğunca kısa süre gözlemde tutulur. Böylece hastalar sosyal hayatlarından izole edilmemiş olur.
Detoksifikasyon tedavisinden sonra ikinci ve en önemli aşamaya geçilir.
Yapılan çalışmalarda bağımlılık tedavisine ilaç tedavisinin tek başına yeterli olmayabileceği, psikososyal destek sağlanan hastaların tedavi süresince, bağımlı oldukları maddeden daha uzun süre uzak kaldıkları, yasa dışı madde kullanma sıklığının azaldığı saptanmıştır.
Yapılan çalışmalarda bağımlılık tedavisine ilaç tedavisinin tek başına yeterli olmayabileceği, psikososyal destek sağlanan hastaların tedavi süresince, bağımlı oldukları maddeden daha uzun süre uzak kaldıkları, yasa dışı madde kullanma sıklığının azaldığı saptanmıştır.
Çalışmalar, bağımlılık tedavisinin bireye özgü olarak planlanması gerektiğini göstermiştir.
Tek yönlü ve sabit bir tedavi programının, tüm hastalara uygulanması başarısız olmaktadır.
Tek yönlü ve sabit bir tedavi programının, tüm hastalara uygulanması başarısız olmaktadır.
Bu nedenle kliniğimizde, hastanın kişilik özellikleri, iş hayatı, yaşam biçimi, sosyal çevresi göz önünde bulundurularak, hasta ve yakınları ile iş birliği içinde her hasta ayrı ayrı değerlendirilir ve kişiye özel tedavi programı planlanır.