Canan Dağ,* Nurhan Özalp
Pedodonti Anabilim Dalı, Ankara Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesi, Ankara, Türkiye
Ö
ZET
Günümüzde, toplum ağız diş sağlığını korumak amacıyla
pek çok çürük önleyici program üzerinde çalışılmaktadır.
Bu programlar bireysel veya toplumsal düzeydedir. Ancak
topluma yönelik çürük önleyici programların uygulanması
alt yapı eksikliği, maliyet, etik kurallar gibi bir takım etken-
ler nedeniyle çok daha güçtür. Bu durum çürük önlemede
bireysel uygulamaları ön plana çıkarmaktadır. Bu konuda
ise başvurulacak en basit yöntem bireylere diş fırçalama
alışkanlığı kazandırılmasıdır. Bu sayede toplum ağız diş
sağlığını çok daha düşük maliyetle geliştirmek mümkün-
dür. Bu durum günümüzde diş macunlarına olan ilgiyi gi-
derek arttırmaktadır. Son yıllarda diş macunlarının
yapısına farklı maddeler katılmış ve değişik tip ve formlar-
daki diş macunları piyasaya sunulmuştur. Bu derlemenin
amacı en yaygın kullanılan ağız bakım ürünü olan diş ma-
cunlarının yapısal özelliklerinin ve gelişimlerinin incelen-
mesidir.
A
NAHTAR
K
ELİMELER
: Ağız hijyeni; diş macunu;
diş macunları; flor; florürler; plak, diş; topikal; ksilitol
K
AYNAK
G
ÖSTERMEK
İ
ÇİN
: Dağ C, Özalp N. Ağız-diş sağlığının
vazgeçilmezi: diş macunları. Acta Odontol Turc
2013;30(3):149-56
[Abstract in English is at the end of the manuscript]
G
İRİŞ
Günümüzde, toplum ağız diş sağlığını korumak amacıy-
la pek çok çürük önleyici program üzerinde çalışılmak-
tadır. Bu programlar bireysel veya toplumsal
düzeydedir. Ancak topluma yönelik çürük önleyici prog-
ramların uygulanması alt yapı eksikliği, maliyet, etik ku-
rallar gibi bir takım etkenler nedeniyle çok daha güçtür.
Bu durum çürük önlemede bireysel uygulamaları ön pla-
na çıkarmaktadır. Bu konuda ise başvurulacak en basit
yöntem bireylere diş fırçalama alışkanlığı kazandırılma-
sıdır. Bu sayede toplum ağız diş sağlığını çok daha dü-
şük maliyetle geliştirmek mümkündür. Bu durum günü-
müzde diş macunlarına olan ilgiyi giderek arttırmakta-
dır. Son yıllarda diş macunlarının yapısına farklı
maddeler katılmış ve değişik tip ve formlardaki diş ma-
cunları piyasaya sunulmuştur.
Diş çürüğü ve dişeti hastalıklarının önlenmesinde
dental plağın kaldırılarak oral hijyenin sağlanması kritik
öneme sahiptir.
1
Oral hijyenin sağlanmasında başvuru-
lan en önemli yöntem ise diş fırçalamaktır. Florid içerik-
li diş macunlarını kullanımı ise günlük ağız bakımı için
zorunlu kabul edilmektedir.
2
Diş macunları, rutin kulla-
nımda olan en etkili kozmetik ve terapötik ajanlardan
olup, tüm dental ürünler arasında tüketiciler tarafından
en yaygın kullanılanlardandır.
3
1857’de diş fırçasının geliştirilmesi ticari diş macun-
larının gelişimini sağlamıştır. İlk üretilen diş temizlik toz-
ları oldukça popülerdi. Yapılarında su, köpürücü ajan ve
tatlandırıcı vardı.
3
Diş macununun tüpten rahatlıkla sı-
kılmasını sağlamak için yapıya bağlayıcılar eklenmiştir.
Ayrıca yapıya nemlendiricilerin ilave edilmesi ile tüp ağ-
zının macunla tıkanması riskinin de önüne geçilmeye
çalışılmıştır.
4
Diş macunlarının paketlenmesi ve etiketlenmesi ile
ilgili rehberler açıklanmıştır. Ürünün etiketinde ürünü ta-
nımlayan (örnek: çürük önleyici diş macunu), kullanım
sebebini anlatan (örnek: çürük önlemeye yardım etmek
için), uyaran (örnek: eğer yüksek dozlarda tekrarlayan
şekilde yutulursa 6 yaşın altındaki çocuklarda gelişen
daimi dişlerin renkleşmesi söz konusu olabilir) ve kulla-
nımını anlatan (örnek: yetişkinler, 6 yaş ve üzeri çocuk-
lar günde en az 2 kere dişlerini fırçalamalıdır) bildirimler
bulunmalıdır.
3
FDA, diş macunu üreticilerine diş macunu
tüplerinin kapaklarının çocukların açamayacağı şekilde
yapılmasını önermiştir.
5
Diş Macunlarının Yapısı
Diş macunları, kozmetik etki sağlamak ve güzel tat ver-
mek için geliştirilmiştir. Dış kaynaklı renkleşmelerin kal-
dırılmasında etkilidirler. Bakteri metabolizmasının son
ürünü olan bu renkleşmeler, yeşil ve sarıdan siyaha ka-
dar olabilir. Lekeler ayrıca yiyecek, çay, kahve, kola içe-
rikli içecekler ve kırmızı şarap nedeniyle de oluşabilir.
3
Tüm hakları saklıdır © 2013 Gazi Üniversitesi
Acta Odontol Turc 2013; 30(3):149-56
Derleme
Ağız-diş sağlığının vazgeçilmezi: diş macunları
Acta Odontol Turc 2013; 30(3):149-56
Makale gönderiliş tarihi: 15 Haziran 2011; Yayına kabul tarihi: 07 Ekim 2011
*İletişim: Canan Dağ, Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi,
Pedodonti Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye;
e-posta: dt_canansahiner@hotmail.com
Diş macunları
Tüm hakları saklıdır © 2013 Gazi Üniversitesi
Acta Odontol Turc 2013; 30(3):149-56
150
Diş macununun yapısına giren maddeler Tablo 1’de
oranlarıyla birlikte gösterilmiştir.
3
1. Aşındırıcılar (mekanik temizleyiciler)
Diş macunlarının en önemli fonksiyonu, diş yüzeylerini
temizlemektir. Bu temizleme fonksiyonu, plak eliminas-
yonu ve gıda artıklarının uzaklaştırılması ile sağlanır.
Bunların kaynağı gıdalar, çay, kahve, kırmızı şarap ve
tütün gibi alışkanlıklardır.
6
Diş macunları yapısında bulunan aşındırıcılar diş le-
kelerini çıkarmada fiziksel yolla fonksiyon görürler
7
.
Aşındırıcılar dış kaynaklı diş renkleşmelerinin kontro-
lünde zorunlu kullanımı olan maddelerdir.
8
İdeal diş ma-
cunu düşük aşındırıcı özellikte ve tübülleri tıkayıcı
karakterde olmalıdır.
9
Aşındırıcı sistem, sıvıda çözünmeyen, inert, nontok-
sik ve tercihen beyaz olmalıdır. Diş macunu yapısında
sıklıkla kullanılan aşındırıcılar şunlardır: Kalsiyum kar-
bonat, dikalsiyum fosfat dihidrat, alümina, silika, sodyum
bikarbonat.
4,10
Diş macunlarının aşındırıcılık derecesi içerdiği aşın-
dırıcıların sertliği, aşındırıcıların partikül büyüklüğü ve
partikül şekline bağlıdır. Ancak başka özellikler de diş
macununun aşındırıcılık potansiyelini etkileyebilir. Diş
fırçalama tekniği, diş fırçasının baskısı, fırça kıllarının
sertliği, fırçalama esnasında fırça darbelerinin yönü ve
sayısı aşınmayı etkiler.
3
Ayrıca diş fırçaları, diş macunu
taşıma yeteneğine göre değişen miktarlarda aşınmaya
neden olurlar.
11
Diş macununun aşındırma derecesi art-
tıkça yumuşak doku ve dişlerde oluşacak zararı önle-
mek için fırçalama tekniklerine daha büyük önem
vermek gerekir.
3
Çeşitli aşındırıcıların birlikte kullanımı ile ayrı ayrı
sağladıkları etkiden farklı temizlik/aşındırıcılık etkisi sağ-
lanabilir.
6
Aşındırıcılar, deterjanlar ve bunların kombi-
nasyonları dentinde farklı miktarda aşınmaya yol
açarlar.
8
Silika içerikli diş macunları, dikalsiyum fosfat
içerikli macunlardan daha aşındırıcı olmalarına rağmen,
daha fazla tübüler tıkama sağlarlar.
9
Yapılan bir çalışmada pelikılın diş macunun yaptığı
aşınmaya karşı koruyucu etkisi incelenmiştir.
12
Pelikılın
lubrikasyon etkisinin, aşınmayı önlemede etkili faktör-
lerden biri olduğu gösterilmiştir. Ayrıca fırçalama ile pe-
likılın tamamının kaldırılmadığı ve kalan kısmının yine
koruyucu etkisini sürdürdüğü belirtilmiştir. Minenin aksi-
ne, dentin yüzeyine çöken pelikıl çok daha yumuşaktır
ve daha kolay uzaklaştırılabilir. Yine de dentinal pelikıl
diş aşınmasını önlemede etkindir. Sonuç olarak pelikıl
diş macunu aşınması ile mine ve dentinde meydana ge-
len yıpranmaya karşı azaltıcı etkiye sahiptir.
Claydon ve ark.
7
tarafından yapılan bir araştırmada,
şaşırtıcı sonuçlar elde edilmiştir. Ticari beyazlatıcı diş
macunu hem renkleşmeyi uzaklaştırmada başarısız ol-
muş hem de suyla yapılan fırçalamaya göre bile daha
fazla renkleşme ortaya koymuştur. Bu sonucu daha şa-
şırtıcı hale getiren ise söz konusu bu diş macununda diş
lekelenmesini önlediğine inanılan sodyum loril sülfat
(SLS) bulunmasıdır.
2. Nemlendiriciler
Sadece diş tozu ve su içeren diş macunlarının istenme-
yen özellikleri vardır. Zamanla diş macununun yapısın-
daki katı içerik solüsyonun dışında kalır ve su buharlaşır.
Bu nedenle 1930’lara dek, pek çok diş macununun raf
ömrü kısaydı. Tüp bir kez açıldığında diş macunu fazla
likit olmasına rağmen sonunda kullanılamayacak kadar
sertleşiyordu. Bu sorunu çözmek, diş macunlarına nem
sağlamak için yapıya nemlendiriciler ilave edilmiştir.
3
Nemlendiriciler diş macunu yapısında oluşabilecek nem
kaybını önlerler. Böylece macunun sertleşmesi riskinin
önüne geçilir, diş macununun yapısının güçlendirerek
ağızda daha iyi hissedilmesini sağlar. Ayrıca tatlandırı-
cı etkileri de olabilirler.
4
En yaygın olarak kullanılan nemlendiriciler gliserin,
sorbitol, propilen glikol ve mannitoldür.
3,4
Bunlar içeri-
sinde en sık gliserin ve sorbitol kullanılır.
Bu nemlendiriciler toksik değildir. Ama varlıklarında
küf veya bakterilerin üremesi söz konusu olabilir. Bu se-
beple yapıya koruyucuların eklenmesi gerekir. Nemlen-
diriciler diş macununun yoğunluğunu da temin ederler.
Ama varlıklarına rağmen diş macununda katılaşma ola-
bilir. Bunun önüne geçebilmek için inceltici ve bağlayıcı
ajanların eklenmesine ihtiyaç duyulmuştur. Yüksek kon-
santrasyonda (>%40), nemlendiriciler ayrıca koruyucu
olarak fonksiyon görürler.
3
3. Sabunlar ve deterjanlar
Diş macunları dişleri temizlemek için üretildiğinden, sa-
bunlar temizleme ajanları olarak kullanılmıştır. Diş fırça-
sı kılları, debris ve plağı yerinden kaldırırken sabunların
köpürücü etkisinin yardımıyla gevşek materyalin uzak-
laştırılması sağlanır. Sabunlar bazı dezavantajlara sa-
hiptir:
- Müköz membranı irrite edebilirler,
Diş macunlarının içeriğinde bulunan elemanlar
%
Aşındırıcılar
20–40
Su
20-40
Nemlendiriciler
20–40
Deterjanlar
1–2
Bağlayıcı ajanlar
2
Tatlandırıcılar
2
Terapötik ajanlar
5
Renklendiriciler ve koruyucular
1
Tablo 1. Diş macunlarının içerik ve yüzdeleri
- Tatlarının maskelenmesi zordur ve sıklıkla mide bulan-
tısına sebep olurlar,
- Sabunların pek çok çeşidi diş macununun yapısında
bulunan diğer maddelerle (örneğin kalsiyum) uyum-
suzdur.
3
Deterjanların piyasaya çıkmasıyla sabunlar diş ma-
cunlarının yapısından hızlı şekilde çıkarıldılar. Sodyum
loril sülfat, günümüzde en yaygın kullanılan deterjandır.
Kararlı yapıdadır. Diş macunun diş yüzeyinde kolay ak-
masını sağlayan düşük yüzey gerilimine sahiptir. SLS,
nötral pH’de aktiftir. Tadının maskelenmesi kolaydır ve
yapıdaki diğer maddelerle uyumludur.
3
Diş macunların-
da %1-2 konsantrasyondadır. Bu deterjan köpürücü
ajan olarak fonksiyon görür ve antimikrobiyal etkisi mev-
cuttur. SLS bu antiplak etkisini 3 şekilde gerçekleşti-
rir:
- Mikroorganizmaları öldürme yeteneği,
- Yüzey enerjisini düşürme yeteneği,
- Protein denatüre etme yeteneği.
13
SLS, dokulara derin penetrasyon özelliğine sahiptir.
SLS’nin düşük dozları epitel hücre proliferasyonunu ar-
tırırken, yüksek dozları epiteliyal atrofi ve hücre ölümü-
ne yol açar. Günümüzde SLS’nin ticari olarak izin verilen
diş macunu dozu %1-3’tür. Oral mukozada organopatik
değişime yol açacak konsantrasyon aralığı ise %0.015-
1.5’tir.
14
4. Bağlayıcılar
Diş macununun stabilitesini ve kıvamını kontrol ederler.
Ayrıca diş macununun ağızda kolay dağılmasını sağlar-
lar. Doğru bağlayıcı ve konsantrasyonun seçimi, diş ma-
cununun tüpten rahatlıkla sıkılmasını ve diş fırçası
üzerinde iyi görünüme sahip olmasını sağlayan kritik
noktadır. Sıklıkla kullanılan bağlayıcılar carrageenates,
aljinat, sodyum karboksimetilselüloz, magnezyum alü-
minyum silikat, sodyum magnezyum silikat, kolloidal si-
likadır.
4
5. Tatlandırıcılar
Tüketicilerin diş macunu seçiminde tat çok önemlidir.
Kullanım sonrasında ağızda ferahlık, tazelik hissi bıra-
kan ürünler tercih edilir. Diş macunu yapısına genellikle
eklenen tatlandırıcılardan birisi çözülebilir sakkarindir.
Ayrıca nane tayfı, anason, limon, okaliptüs vs. kullanı-
labilir.
4
Diş macunu gibi ürünlerde floridlerle kombine kulla-
nılan ksilitolün yararlı olduğu bilinmesine karşın remine-
ralizasyon süreci üzerindeki etkisinin nasıl gerçekleştiği
henüz tam olarak açıklık kazanmamıştır.
15
Sano ve ark.
15
yaptıkları bir çalışmada 500 ppm flor
ve %5 ksilitol içeren diş macunu ile sadece 500 ppm flor
içeren diş macununu karşılaştırmışlardır. Beşyüz ppm
flor ve %5 ksilitol içeren diş macununun, sadece 500
pmm flor içeren diş macununa göre remineralizasyonu
teşvik edici gücünün daha etkin olduğu saptanmıştır.
Ancak bu sonuç yapılacak in vivo çalışmalarla destek-
lenmelidir. Yine bu araştırmanın pilot çalışmasında 500
ppm flor ve %1 ksilitol içeren diş macunu ile 500 ppm
flor içeren macun kıyaslanmış ve remineralizasyon açı-
sından fark olmadığı gösterilmiştir. Bu durum reminera-
lizasyonda etki yaratmak için belirli bir konsantrasyonun
üzerinde ksilitolün gerektiğini ortaya koymuştur.
Yapılan bir in vivo çalışmanın ilk 1 aylık değerlendi-
rilmesinde isomalt içerikli bir diş macunu ile diş fırçala-
manın, remineralizasyonu artırdığı saptanmıştır.
16
Bu
çalışmaya göre, isomalt çürük önleme programlarında
etkin olarak kullanılabilecek remineralizasyonda etkili bir
ajandır.
Mentol gibi bazı tatlandırıcılar, antimikrobiyal aktivi-
te gösterir. Mentolün diş macunlarındaki konsantrasyo-
nu %0.1-0.5’tir.
13
Pek çok gıdada, kozmetik ürünlerinde,
sabunlarda ve diş macunlarında yaygın şekilde kullanı-
lan bir alkoldür. Mentolün astım ve ürtikere sebep olabi-
leceği rapor edilmiştir.
17
6. Terapötik ajanlar
Diş macunları, ağız sağlığının temininde faydalanılabi-
lecek en uygun araçtır. Yapısına pek çok farklı terapö-
tik ajan eklenebilir. Bu ajanlar şu şekilde sınıflandırı-
labilir:
- Çürük önleyici ajanlar,
- Plak oluşumunu önleyen, antibakteriyel özelliğe sahip
ajanlar,
- Diş taşı oluşumunu azaltıcı ajanlar,
- Diş duyarlılığını giderici ajanlar,
- Beyazlatıcı ajanlar.
4
Çürük önleyici diş macunları
Günümüzde, floridli diş macunları ile diş fırçalama çok
eskiye dayanan bir çürük kontrol yöntemidir. Ağız bakım
endüstrisinde ürünlerin kullanımının artışı ve 1980’ler-
den beri neredeyse tüm ticari diş macunlarının florid
içermesi floridli diş macunlarının şiddetli yükselişinin en
önemli faktörüdür. Pek çok florid bileşiği tek başına ve-
ya kombine halde kullanılır. Bunlar sodyum florid, sod-
yum monoflorofosfat, amin florid, ve kalay floriddir
18
.
Florid, ağız sağlığının yükseltilmesinde anahtar unsur-
dur ve diş çürüklerinin önlenmesinde çok önemlidir.
Uluslararası sağlık ajansları tarafından güvenilirliği ve
etkinliği kabul görmüştür.
19
Floridler 50 ppm düzeyindeyken bakteri metaboliz-
ması üzerine etkilidir. 100 ppm ve üzeri konsantrasyon-
lardaki florid ise plak içinde birikir. Çürük gelişimi
başlayıp asidik ortam oluştuğunda, plak yapısına katıl-
C Dağ ve N Özalp
Tüm hakları saklıdır © 2013 Gazi Üniversitesi
Acta Odontol Turc 2013; 30(3):149-56
151
mış olan florid iyonik forma geçer. Mine yüzeyindeki bu
aktif florid iyonları florhidroksiapatit olarak reminerali-
zasyonu teşvik eder. Bu lezyonun fizyolojik olarak resto-
re olmasıdır ve çok daha dayanıklı bir yüzey elde edilir.
3
Floridin etkilerinden birisi de glikolizisi inhibe etmesidir.
Ayrıca florid Streptococcus mutans’ın karyojenik potan-
siyeli üzerine de etki eder. Yüksek konsantrasyonlarda
bakterisidaldir.
19
Floridli diş macunlarının etkinliği florid konsantras-
yonu, kullanım sıklığı, kullanılan macun miktarı ve fırça-
lama sonrası ağız çalkalama alışkanlığına bağlıdır.
19
Tulga ve ark.
20
çift florürlü diş macunlarının diğer ma-
cunlara oranla daha fazla florür saldığını ve dişlerin fır-
çalama sonrasında tükürükten de küçümsenmeyecek
miktarda florür aldığını bildirmişlerdir.
Floridli diş macunları, bireysel ve toplumsal çürük
önleyici programlarda çok önemli role sahiptir. Diş çü-
rüklerinde gözlenen düşüşte en belirgin etkiye sahip
olan faktör floridli diş macunlarıdır. Ancak küçük çocuk-
larda florozis yaratabileceği unutulmamalıdır.
21
Altı yaşından önce floridli diş macunu kullanımı flo-
rozis için risk yaratır.
22
Altı yaşına kadar, ebeveynler kul-
lanılan diş macunu miktarı konusunda dikkatli olmalı-
dırlar. Altı yaşından sonra ön dişler için artık florozis ris-
ki söz konusu değildir, bu nedenle yüksek florid içerikli
diş macunlarının kullanımı güvenlidir ve yüksek çürük
riski altındaki çocuklara önerilir.
23
Floridli diş macunlarının kullanımı sosyal açıdan su-
ların floridlenmesine göre daha kabul edilebilirdir.
24
Flo-
ridli diş macunu ve jellerin kullanımı ile restorasyon ve
koruyucu tedbirlerin maliyeti belirgin şekilde azalır
25
. Efs-
tratiou ve ark.nın
26
yaptıkları araştırmayla bir kez daha
anlaşılmıştır ki, florid kullanılarak yapılan koruyucu uy-
gulamalar, ekonomik açıdan restoratif uygulamalardan
çok daha avantajlıdır.
Yapısına florid katılan ürünlerin incelendiği bir çalış-
manın sonucuna göre floridli tuzların koruyucu dental
yaklaşımların maliyetine etkisi önemsiz orandayken, flo-
ridli diş macunlarının maliyeti belirgin şekilde azalttığı
gösterilmiştir. Evlerde uygulanabilen florid jellerinin ise
ekonomik açıdan en avantajlı sonuçları ortaya koyduğu
tespit edilmiştir.
26
Floridli diş macununun günlük kullanımı ile daimi diş-
lerde belirgin bir çürük önleyici etki oluştuğu saptanmış-
tır.
27
Yapılan bir araştırmanın sonucuna göre, modern
toplumlarda ilk olarak 1000 ppm flor içeren diş macunu
ile fırçalamayı içeren 4.5 yıllık program ile çocuk diş sağ-
lığı konusunda belirgin bir yarar saptanmıştır.
28
Ellwood ve ark.
29
yaptıkları bir araştırmada orta ve
düşük gelir gurubuna ait bölgelerde yaşayan bireylere
düşük ve yüksek flor içerikli diş macunu kullandırmış-
lardır. Orta gelir grubuna ait bölgede düşük floridli diş
macunu kullanan katılımcılarım DMFT ortalaması 2.2;
aynı bölgede yüksek floridli diş macunu kullanan birey-
lerin DMFT ortalaması 1.4’tür. Aradaki %36’lık fark ista-
tistiksel olarak anlamlıdır.
2008 yılına ait bir çalışmada Belçika piyasasındaki
diş macunlarının florid düzeyleri incelenmiştir.
30
Araştır-
manın sonucuna göre diş macunlarında 3 farklı flor kon-
santrasyonu tespit edilmiştir: 6 yaş alt çocuklar için olan
diş macunlarında %0.05 gr (500 ppm); küçük yaştaki ço-
cuklar için olan diş macunlarında %0.10-0.13 g (1000-
1300 ppm) ve yetişkin diş macunlarında %0.13-0.15 g
(1300-1500 ppm) flor saptanmıştır. Altı yaş altı çocuklar
için %0.15 g güvenli konsantrasyon olarak belirtilse de,
üreticiler ticari diş macunlarına florid ilavesi konusunda
oldukça sağduyulu bir yaklaşım içindedirler.
Florozis riskini önlemek için, 6 yaşın altında ve dü-
şük çürük riski olan çocuklar, 600 ppm’den az florid içe-
ren diş macunları kullanmalıdır. Çürük riski yüksek
olanlar ise standart florid içerikli diş macunu (1000 ppm)
veya yüksek florid içerikli diş macunu (1450 ppm) kul-
lanmalıdır.
23
Yapılan bir araştırmaya göre, florozis riski erkekler-
de kızlardan daha yüksektir. Araştırmaya dahil edilen
erkeklerle kızlar arasında kültürel-davranışsal bir fark
yoktur. Söz konusu bu çalışmanın sonuçlarına dayana-
rak araştırıcılar erkeklerin diş gelişiminin kızlara göre bi-
raz daha geç tamamlandığını ve bu nedenle erkeklerde
kızlara oranla yüksek florozis riski olduğunu bildirmiş-
lerdir.
22
Yutulan florid miktarı 5 mg/kg’den azsa, ilk yardım
amacıyla kalsiyum, alüminyum veya magnezyum pre-
paratları kullanılmalıdır. Beş mg/kg’den fazla ise, vakit
kaybetmeden ilk yardım müdahaleleri yapılarak hasta
hastaneye kaldırılmalıdır. Onbeş mg/kg veya üzeri florid
alındığında hasta hızla acil servise ulaştırılmalıdır. On-
beş mg/kg veya üzeri florid alınması letal olabilir.
3
Floridli diş macunlarının kullanımı ile ilgili olarak şu
konulara dikkat edilmelidir:
- Küçük çocuklar fırçalama esnasında denetim altında
olmalıdır.
- Aileler fırçalama esnasında 0.25 g’den fazla diş macu-
nunu çocuklara kullandırtmamaları konusunda eğitil-
melidirler.
- Dişler günde 2 kez fırçalanmalıdır (bir fırçalama mutla-
ka gece yatmadan yapılmalıdır).
21
Plak oluşumunu önleyen, antibakteriyel özelliğe sahip
diş macunları
Plak oluşumunu önleyen ajanlar, plak bakterileri üzerin-
de direkt etkili olabilirler veya fırçalama esnasında pla-
ğın farklı komponentlerini kaldırabilirler. İdeal bir plak
oluşumunu önleyen beklenen özelliklerin başında hızlı
ve yüksek antimikrobiyal aktiviteye sahip olması gelir.
Diş macunları
Tüm hakları saklıdır © 2013 Gazi Üniversitesi
Acta Odontol Turc 2013; 30(3):149-56
152
Bakteri ve mayalara karşı geniş spektruma sahip olma-
lı, formülasyonda ve ağız içinde kimyasal stabilitesi gös-
termelidir. Ayrıca ağız dokularında tutunabilmeli ve
zamanla aktif formda salınabilmelidir. Toksikolojik ve
ekolojik yönden güvenilir olmalı ve topikal yan etkisi ol-
mamalıdır (renkleşme, yangı, vs). Tüm bunların yanı sı-
ra tat inhibisyonuna yol açmamalıdır.
3
Yapılan bir çalışmada, çinko sitrat tuzu içeren diş
macunlarının plak oluşumunu önleyici edici potansiyeli
olduğu ve gingival sağlığı geliştirdikleri saptanmıştır.
31
Çinkonun en önemli etkisinin, bulunduğu plakta bakteri-
yel proliferasyon oranını azaltmasıyla ortaya çıktığı be-
lirlenmiştir.
32
Sağlıklı bir ağızda, tükürük peroksidaz sistemi, lak-
toferrin, lizozim, immunoglobulin ve büyüme faktörleri
gibi tükürük savunma sistemi üyeleri iyi ağız hijyeni ile
birlikte nötral pH’yi sürdürmeye yardım ederler ve zarar-
lı bakterilerin inhibe edildiği, biyofilm oluşumunun önlen-
diği ağız ortamını sağlarlar. Tükürük savunma eleman-
ları içeren diş macunu ve floridli ticari diş macununun in-
celendiği bir çalışmada, tükürük savunma elemanlarını
içeren diş macununun istatistiksel olarak belirgin şekil-
de daha etkin biyofilm redüksiyonu sağladığı tespit edil-
miştir. Söz konusu araştırmanın sonuçlarına göre, insan
tükürüğü elemanlarını içeren diş macunun floridli ticari
diş macununa göre çok daha iyi plak oluşumunu önleyi-
ci olduğu ve antimikrobiyal özellik gösterdiği bildirilmiş-
tir.
33
Çinko sitratın etkisini artırmak, sinerji sağlamak ama-
cıyla başka antimikrobiyal ajanlar örneğin klorheksidin,
heksetidin ve sanguinarin diş macunlarının yapısına ka-
tılmıştır. Trigliserid yağların kullanımı ile metal tuzlarının
aktivitesi artmıştır. İlk olarak yağ dişin yüzeyini sarar ve
tuzun dişe yüksek konsantrasyonda temasını sağlar.
İkinci avantajı olarak ise macunun yapısına daha yük-
sek konsantrasyonda tuz katılmasına imkan tanıması
gösterilmiştir.
31
Triklosan, geniş spektrumlu bir antibakteriyel ajan-
dır. Bakterilerin pek çok türüne karşı etkilidir.
3
Triklosan,
1990’ların başında diş macunlarının içine plak oluşu-
munu ve gingivitisi önlemek için eklenmeye başlanmış-
tır. Genellikle yavaş salınım için başka bir kopolimerle
ve/veya başka bir antimikrobiyal ajanla (çinko sitrat), kli-
nik etkiyi artırmak için kombine edilir. Bunun tükürük
bakteri sayısını ve gingivitisi azalttığı gösterilmiştir. Pek
çok ağız bakterisine ve mayaya karşı aktivitesi vardır.
34
Yapılan bir araştırmada triklosan içerikli diş macunu,
triklosan içermeyen standart düzeyde florid içerikli tica-
ri bir diş macunu ile karşılaştırılmıştır. Yirmidördüncü sa-
atte iki grup arasında belirgin bir farklılık bulunamazken,
96. saatte triklosanlı diş macunu kullanan grupta belirgin
şekilde daha az plak tespit edilmiştir.
35
Diş taşı oluşumunu azaltıcı etki gösteren
diş macunları
Diş taşı oluşumunu kontrol eden diş macunları, plağın
diş taşı şeklinde mineralize olmasını sağlayan süreci ön-
lerler. Plak, kalsiyum ve fosfat iyonları içeren tükürüğün
yüksek satürasyonunun mineralize ettiği bakteriyel mat-
rikse sahiptir.
3
Diş taşı kontrolünü sağlayan diş macun-
ları yolu ile diş taşı oluşumunun önlenmesi, gingivitisin
önlenmesi ve kozmetik açılardan avantajlı olmasına rağ-
men bazı hastalarda diş temizliği sonrasında dentin has-
sasiyetine yol açabilir.
36
%5’lik potasyum nitrat içerikli diş macunlarının
(%0.3’lük triklosan içeren ve içermeyen tiplerinin), den-
tin duyarlılığını azalttığı tespit edilmiştir. Triklosanın, diş
macunu yapısında bulunan potasyum nitratın dentin
üzerindeki duyarlılık giderici aktivitesi üzerinde inhibitör
etkisi yoktur.
37
Yapılan bir araştırmaya göre, tiyosiyonat/karbamid
peroksit içerikli diş macunu, gingivitis kontrolünde ticari
olarak elde edilebilen triklosanlı diş macunu kadar etki-
li bulunmuştur. Tiyosiyonat/karbamid peroksit içerikli diş
macunları, konvansiyonel diş macunlarına göre etkin bir
alternatif olarak sunulmuştur.
38
Diş duyarlılığını giderici diş macunları
Diş duyarlılığı kronik bir ağrı türüdür. Ancak akut ağrı
görünümündedir (keskin-lokalize ağrı) ve dentin tübül-
lerinde meydana gelen periferal yaralanma ile ilgilidir.
35
Dentin duyarlılığı hastalar tarafından genel olarak farklı
uyaranlarla oluşan keskin ağrı olarak tanımlanır.
39
Dentin duyarlılığı hastaları oldukça rahatsız eden
yaygın bir problemdir. Pek çok olguda dişeti çekilmesi
söz konusudur. Dişeti çekilmesi ile kök yüzeyi açılır ve
ince sement tabakası kalkarak dentin tübülleri ekspoze
olur. Tübüller bir kez açıldığında odontoblastların proto-
plazmik uzantıları da ortama ekspoze olur. Tübül içi sı-
vılardaki herhangi bir değişiklik odontoblastları uyarır.
Sinir depolarize olur ve hasta ağrı hisseder.
36
Mine-sement birleşiminde diş eti çekilmesine bağlı
olarak dentin açığa çıkabilir. Agresif oral hijyen, abraziv
diş macunları ve asidik yiyecek-içecekler diş yapısında
kayba neden olabilir.
40
Kök yüzeyinde özellikle mine-se-
ment bileşiminde ekspoze alanlar oluştuğunda sıcak ve
soğuk uyaranlar ağrıya yol açabilir.
3
Dentin tübülleri bir kez ekspoze olduğunda bazı alış-
kanlıklar bu tübüler açıklığın sürmesini sağlar: Zayıf plak
kontrolü, aşırı asidik ortam (örneğin meyve suları, yüz-
me havuzlarındaki klor, bulimia), servikal çürükler, diş
fırçası abrazyonu, diş taşı oluşumunu önleyici diş ma-
cunları.
36
Duyarlılık görünmeyen yüzeylerde, doğal yollarla tü-
bülleri dolduran minerallerin duyarlılığın giderilmesinde
etkili olduğu belirtilmiştir. Ancak bu sürecin tüm ekspo-
C Dağ ve N Özalp
Tüm hakları saklıdır © 2013 Gazi Üniversitesi
Acta Odontol Turc 2013; 30(3):149-56
153
ze dentin yüzeylerinde neden gelişmediği tam olarak bi-
linmemektedir.
40
Dentin duyarlılığının tedavisinde 2 temel seçenek
mevcuttur. Sıvı hareketini önlemek için dentin tübülleri
tıkanmalı veya sinir desensitizasyonu yapılarak uyara-
nın iletimi önlenmelidir. Dentin duyarlılığının kontrolünde
uygulanacak birincil tedavi yöntemi açık dentin tübülleri-
ni tıkamak veya skleroze etmektir. Tübüler tıkama doğal
yolla veya profesyonel müdahale sonucu gerçekleşebilir.
Doğal tübül tıkama yöntemlerinden biri kalsiyum çökel-
mesidir (örneğin diş yüzeyindeki diş taşı). Dentin duyar-
lılığını doğal yolla azaltmanın diğer bir yöntemi ise
tübüller içerisinde skleroz oluşturmaktır.
36
Stronsiyum iyonları da çökelerek tübüler kapanma
sağlanmasında kullanılmıştır. Stronsiyum klorid, bir sü-
re diş macunlarının yapısına katılmıştır, ancak bu karı-
şım uzun süre kullanılmamıştır.
36
Kalay florid,
alüminyum, potasyum, ferrik oksalatlar ve floridler bu
amaçla kullanımda olan aktif içeriklerdir.
39
Sauro ve arkadaşlarının
41
araştırmasına göre oksa-
lat içerikli bitkisel özlerin uygulanması ile dentinde ve
dentin tübüllerinde mikrokristal oluşumu artar. Düşük
kalsiyum ve yüksek oksalat içerikli preparatlar (oksa-
lat/kalsiyum oranı>1), oksalatın kalsiyuma bağlanması-
nı, dentin tübüllerinde kalsiyum oksalat oluşmasını
teşvik eder. Dentin tübül ağızlarında kristallerin çökel-
mesi ile tübüllerin kapanması sağlanır. Oksalatlar kristal
oluşturarak dentin geçirgenliğini azaltırlar ancak doğada
çok az gıda oksalat içeriğine sahiptir. Örneğin ıspanak,
ravent ve nane gibi yaygın kullanılan bazı sebzelerde
vardır ve bu ürünlerden diş macunları ve jellerin hazır-
lanması kolaydır.
ADA ve FDA tarafından onaylanan tüm reçetesiz
(over-the-counter; OTC) dentin duyarlılığını giderici
ürünler genel olarak potasyum nitrat içerirler. Potasyum
nitrat dentin tübüllerinden penetre olarak siniri depolari-
ze eder, repolarizasyon önlenir, ağrı uyaranlarının bey-
ne iletimi engellenir. Etiyolojinin kaldırılmasına rağmen
hipersensitivite devam ediyorsa, reçetesiz dentin duyar-
lılığını giderici diş macunlarının kullanımı hem basit ve
hem de maliyet açısından en etkili yoldur. Üreticinin tav-
siyesine göre günde 2 kez diş fırçalamak şartıyla en az
2 hafta bu ürünlerin kullanımı gerekir.
36,42
Son dönemde dentin tübüllerini kapatıcı etkisi olan
yeni bir diş macunu formülasyonu ortaya konmuştur.
İçeriğinde %8 arginin, kalsiyum karbonat ve sodyum
monoflorofosfat formunda 1450 ppm florid bulunmakta-
dır.
42
Bu ürünün etkinliği klinik çalışmalarla desteklen-
miştir.
43-45
Eğer OTC ürünleri etkili değilse iyon tuzlarının veya
proteinlerin çökelmesi gibi bir takım profesyonel uygu-
lama gerektiren yöntemlere başvurulur.
36
Beyazlatıcı diş macunları
Dişlerdeki lekelerin çıkarılması ve diş beyazlatma konu-
sunda önemli tartışmalar mevcuttur. Ürünler profesyo-
nel kullanım için veya bireylerin evde kullanmalarına
yönelik olarak piyasaya sürülmüştür. Beyazlatıcı diş ma-
cunları mekanik yöntemler (aşındırıcılar) ve kimyasal
mekanizmalar ile (yüzey aktif ajanlar ya da beyazlatma
ajanları) yolu ile renkleşmeleri kaldırır.
3
Ancak beyazla-
tıcı diş macunları kozmetik etkilerinin yanı sıra çürük ön-
leyici etki de sağlamalıdır.
46
Günümüze kadar elde edilen veriler diş macunu ya-
pısında bulunan beyazlatıcı içeriğin aşındırıcı olduğu yö-
nündedir ama bazı diş macunları beyazlatıcı etkiyi
arttırmak için ilave kimyasal ajanlar da içerir. Beyazlatı-
cı diş macunlarının yapısında enzim, peroksit, yüzey ak-
tif maddeler, sitrat, pirofosfat ve heksametafosfat
bulunabilir.
42
Beyazlatıcı diş macunlarının leke çıkarıcı
etkisi, içerdikleri aşındırıcı miktarına bağlı olarak deği-
şebileceği gibi her zaman doğrudan ilişkili değildir.
47,48
Bu partiküllerin sertliği, şekli ve büyüklüğünün yanı sıra
pH değeri de diş macununun aşındırma kapasitesini be-
lirler.
49
Beyazlatıcı ajan olarak enzim içeren macunlar,
biyolojik film tabaksının organik moleküllerini parçalar.
İlave olarak, alumina, dikalsiyum fosfat dihidrat ve silika
gibi abrazivler diş macunun beyazlatıcı etkisini artırır.
Ancak beyazlatıcı diş macunlarındaki abrazivlerin ora-
nı, mine ve dentinde meydana gelebilecek aşırı düzey-
deki
aşınmayı
önlemek
amacıyla
dikkatle
düzenlenmelidir.
50,51
Niwa ve ark.
52
yaptıkları araştırmada hidroksi apatit
içerikli yeni bir diş macununun parlatma ve beyazlatma
özelliklerini incelemişlerdir. Hidroksi apatit içerikli diş
macununun dişlerin parlaklık ve beyazlığını artırdığını
tespit etmişlerdir. Diş macunu yapısında bulunan hidro-
ksi apatit miktarındaki artışın dişlerde oluşan parlaklık
ve beyazlıktaki artışla uyumlu olduğunu eklemişlerdir.
7. Diğer
Polyvinyl pyrrolidone (PVP), çay ve kahve renkleşmele-
rini uzaklaştıran bir maddedir. PVP’nin incelendiği bir ça-
lışmada PVP içerikli beyazlatıcı diş macunu ticari
beyazlatıcı diş macunlarından çok daha etkili şekilde diş
renkleşmesini önlemiş ve yok etmiştir. Ancak bu meka-
nizma anlaşılamamıştır.
7
Diş macunlarının yapısına ürünün beyaz görünümü
için titanyum dioksit katılabilir. Benzoat gibi koruyucular
eklenerek diş macunu içinde mikroorganizma üremesi
riskinin de önlenmesi mümkündür.
4,53
S
ONUÇ
Sayısız epidemiyolojik çalışmada, bu yüzyılda insanla-
rın dişlerini daha uzun süre koruyabildikleri gösterilmiş-
tir. Günümüzde sağlık, hijyen ve güzelliğe olan ilgi
giderek artmaktadır. Bu durum ise en yaygın kullanılan
Diş macunları
Tüm hakları saklıdır © 2013 Gazi Üniversitesi
Acta Odontol Turc 2013; 30(3):149-56
154
ağız bakım ürünü olan diş macunlarının gelişimini tetik-
leyen bir unsur olarak karşımıza çıkar. Sonuç olarak
geçmişte olduğu gibi gelecekte de diş macunları, kulla-
nımı kolay, ucuz ve etkili bir ürün olarak çürük önleyici
uygulamalardaki yerini koruyacaktır.
Çıkar çatışması: Yazarlar bu çalışmayla ilgili herhangi bir çıkar çatış-
malarının bulunmadığını bildirmişlerdir.
K
AYNAKLAR
1. Nakonieczna-Rudnicka M, Bachanek T, Strycharz-Dudziak M,
Kobyłecka E. Oral hygiene habits among tobacco-smoking and non-
smoking students of the Medical University of Lublin--chosen aspects.
Przegl Lek 2010;67:871-4.
2. Lindenmüller H, Lambrecht JT. Oral care. Curr Probl Dermatol
2011;40:107-15.
3. Harris NO, Garcia-Godoy F. Primary preventive dentistry. 6th edn.
Upper Saddle River. NJ: Pearson Education; 2004.
4. Forward GC, James AH, Barnett P, Jackson RJ. Gum health product
formulations: what is in them and why? Periodontol 2000 1997;15:32-
9.
5. Shulman JD, Wells LM. Acute fluoride toxicity from ingesting home-
use dental products in children, birth to 6 years of age. J Public Health
Dent 1997;57:150-8.
6. Clarkson JJ, McLoughlin J. Role of fluoride in oral health promotion.
Int Dent J 2000;50:119-28.
7. Wülknitz P. Cleaning power and abrasivity of European toothpastes.
Adv Dent Res 1997;11:576-9.
8. Claydon NC, Moran J, Bosma ML, Shirodaria S, Addy M, Newcombe
R. Clinical study to compare the effectiveness of a test whitening tooth-
paste with a commercial whitening toothpaste at inhibiting dental stain.
J Clin Periodontol 2004;31:1088-91.
9. Moore C, Addy M. Wear of dentine in vitro by toothpaste abrasives
and detergents alone and combined. J Clin Periodontol 2005;32:1242-
6.
10. West NX, Hughes JA, Addy M. Dentine hypersensitivity: the effects
of brushing toothpaste on etched and unetched dentine in vitro. J Oral
Rehabil 2002;29:167-74.
11. Zero DT. Dentifrices, mouthwashes, and remineralization/caries ar-
restment strategies. BMC Oral Health 2006;6 Suppl 1:S9.
12. Dyer D, Addy M, Newcombe RG. Studies in vitro of abrasion by dif-
ferent manual toothbrush heads and a standard toothpaste. J Clin Pe-
riodontol 2000;27:99-103.
13. Joiner A, Schwarz A, Philpotts CJ, Cox TF, Huber K, Hannig M. The
protective nature of pellicle towards toothpaste abrasion on enamel and
dentine. J Dent 2008;36:360-8.
14. Quirynen M, de Soete M, Pauwels M, Goossens K, Teughels W,
van Eldere J, et al. Bacterial survival rate on tooth- and interdental
brushes in relation to the use of toothpaste. J Clin Periodontol
2001;28:1106-14.
15. Neppelberg E, Costea DE, Vintermyr OK, Johannessen AC. Dual
effects of sodium lauryl sulphate on human oral epithelial structure. Exp
Dermatol 2007;16:574-9.
16. Sano H, Nakashima S, Songpaisan Y, Phantumvanit P. Effect of a
xylitol and fluoride containing toothpaste on the remineralization of
human enamel in vitro. J Oral Sci 2007;49:67-73.
17. Takatsuka T, Exterkate RA, ten Cate JM. Effects of Isomalt on
enamel de- and remineralization, a combined in vitro pH-cycling model
and in situ study. Clin Oral Investig 2008;12:173-7.
18. Andersson M, Hindsén M. Rhinitis because of toothpaste and other
menthol-containing products. Allergy 2007;62:336-7.
19. Marinho VC, Higgins JP, Sheiham A, Logan S. Fluoride toothpastes
for preventing dental caries in children and adolescents Cochrane Data-
base Syst Rev 2003:CD002278.
20. Tulga F, Gümüşsoy S, Durutürk L, Ören MC. Farklı kompozisyon-
lardaki florürlü diş macunlarında minenin florür alınımının değer-
lendirilmesi. Pedodonti Klinik / Araştırma 1995;2:81-7.
21. Davies RM, Ellwood RP, Davies GM. The rational use of fluoride
toothpaste. Int J Dent Hyg 2003;1:3-8.
22. Mascarenhas AK, Burt BA. Fluorosis risk from early exposure to flu-
oride toothpaste. Community Dent Oral Epidemiol 1998;26:241-8.
23. White DJ. Dental calculus: recent insights into occurrence, formation,
prevention, removal and oral health effects of supragingival and sub-
gingival deposits. Eur J Oral Sci 1997;105:508-22.
24. Ammari JB, Baqain ZH, Ashley PF. Effects of programs for preven-
tion of early childhood caries. A systematic review. Med Princ Pract
2007;16:437-42.
25. Splieth CH, Flessa S. Modelling lifelong costs of caries with and with-
out fluoride use. Eur J Oral Sci 2008;116:164-9.
26. Efstratiou M, Papaioannou W, Nakou M, Ktenas E, Vrotsos IA, Panis
V. Contamination of a toothbrush with antibacterial properties by oral
microorganisms. J Dent 2007;35:331-7.
27. Twetman S, Axelsson S, Dahlgren H, Holm AK, Källestål C, Lager-
löf F, et al. Caries-preventive effect of fluoride toothpaste: a systematic
review. Acta Odontol Scand 2003;61:347-55.
28. Pine CM, Curnow MM, Burnside G, Nicholson JA, Roberts AJ.
Caries prevalence four years after the end of a randomised controlled
trial. Caries Res 2007;41:431-6.
29. Ellwood RP, Davies GM, Worthington HV, Blinkhorn AS, Taylor GO,
Davies RM. Relationship between area deprivation and the anticaries
benefit of an oral health programme providing free fluoride toothpaste to
young children. Community Dent Oral Epidemiol 2004;32:159-65.
30. Borremans M, Van Loco J, Van Den Meerssche P, Meunier J,
Vrindts E, Goeyens L. Analysis of fluoride in toothpastes on the Belgian
market. Int J Cosmet Sci 2008;30:145-52.
31. Moran J, Addy M, Corry D, Newcombe RG, Haywood J. A study to
assess the plaque inhibitory action of a new zinc citrate toothpaste for-
mulation. J Clin Periodontol 2001;28:157-61.
32. Moran J, Newcombe RG, Wright P, Haywood J, Marlow I, Addy M.
A study into the plaque-inhibitory activity of experimental toothpaste for-
mulations containing antimicrobial agents. J Clin Periodontol
2005;32:841-5.
33. Hatti S, Ravindra S, Satpathy A, Kulkarni RD, Parande MV. Biofilm
inhibition and antimicrobial activity of a dentifrice containing salivary sub-
stitutes. Int J Dent Hyg 2007;5:218-24.
34. Robertshaw H, Leppard B. Contact dermatitis to triclosan in tooth-
paste. Contact Dermatitis 2007;57:383-4.
35. Moran J, Addy M, Newcombe RG, Marlow I. A study to assess the
plaque inhibitory action of a newly formulated triclosan toothpaste. J Clin
Periodontol 2001;28:86-9.
36. Jacobsen PL, Bruce G. Clinical dentin hypersensitivity: understand-
ing the causes and prescribing a treatment. J Contemp Dent Pract
2001;2:1-12.
37. Wara-aswapati N, Krongnawakul D, Jiraviboon D, Adulyanon S,
Karimbux N, Pitiphat W. The effect of a new toothpaste containing potas-
sium nitrate and triclosan on gingival health, plaque formation and den-
tine hypersensitivity. J Clin Periodontol 2005;32:53-8.
38. Rosin M, Kramer A, Bradtke D, Richter G, Kocher T. The effect of a
SCN-/H2O2 toothpaste compared to a commercially available triclosan-
containing toothpaste on oral hygiene and gingival health -- a 6-month
home-use study. J Clin Periodontol 2002;29:1086-91.
39. Walters PA. Dentinal hypersensitivity: a review. J Contemp Dent
Pract 2005;6:107-17.
40. Markowitz K, Pashley DH. Discovering new treatments for sensitive
teeth: the long path from biology to therapy. J Oral Rehabil
2008;35:300-15.
41. Sauro S, Gandolfi MG, Prati C, Mongiorgi R. Oxalate-containing phy-
tocomplexes as dentine desensitisers: an in vitro study. Arch Oral Biol
2006;51:655-64.
C Dağ ve N Özalp
Tüm hakları saklıdır © 2013 Gazi Üniversitesi
Acta Odontol Turc 2013; 30(3):149-56
155
42. Davies R, Scully C, Preston AJ. Dentifrices--an update. Med Oral
Patol Oral Cir Bucal 2010;15:e976-82.
43. Ayad F, Ayad N, Delgado E, Zhang YP, DeVizio W, Cummins D, et
al. Comparing the efficacy in providing instant relief of dentin hypersen-
sitivity of a new toothpaste containing 8.0% arginine, calcium carbonate,
and 1450 ppm fluoride to a benchmark desensitizing toothpaste con-
taining 2% potassium ion and 1450 ppm fluoride, and to a control tooth-
paste with 1450 ppm fluoride: a three-day clinical study in Mississauga,
Canada. J Clin Dent 2009;20:115-22.
44. Docimo R, Montesani L, Maturo P, Costacurta M, Bartolino M, Zhang
YP, et al. Comparing the efficacy in reducing dentin hypersensitivity of
a new toothpaste containing 8.0% arginine, calcium carbonate, and
1450 ppm fluoride to a benchmark commercial desensitizing toothpaste
containing 2% potassium ion: an eight-week clinical study in Rome, Italy.
J Clin Dent 2009;20:137-43.
45. Que K, Fu Y, Lin L, Hu D, Zhang YP, Panagakos FS, et al. Dentin
hypersensitivity reduction of a new toothpaste containing 8.0% arginine
and 1450 ppm fluoride: an 8-week clinical study on Chinese adults. Am
J Dent 2010;23 Spec No A:28A-35A.
46. Altenburger MJ, Bernhart J, Schicha TD, Wrbas KT, Hellwig E. Com-
parison of in vitro fluoride uptake from whitening toothpastes and a con-
ventional toothpaste in demineralised enamel. Schweiz Monatsschr
Zahnmed 2010;120:104-13.
47. Lima DA, Silva AL, Aguiar FH, Liporoni PC, Munin E, Ambrosano
GM, et al. In vitro assessment of the effectiveness of whitening denti-
frices for the removal of extrinsic tooth stains. Braz Oral Res
2008;22:106-11.
48. Schemehorn BR, Moore MH, Putt MS. Abrasion, polishing, and stain
removal characteristics of various commercial dentifrices in vitro. J Clin
Dent 2011;22:11-8.
49. Hilgenberg SP, Pinto SC, Farago PV, Santos FA, Wambier DS.
Physical-chemical characteristics of whitening toothpaste and evalua-
tion of its effects on enamel roughness. Braz Oral Res 2011;25:288-94.
50. Demarco FF, Meireles SS, Masotti AS. Over-the-counter whitening
agents: a concise review. Braz Oral Res 2009;23 Suppl 1:64-70.
51. Joiner A, Philpotts CJ, Ashcroft AT, Laucello M, Salvaderi A. In vitro
cleaning, abrasion and fluoride efficacy of a new silica based whitening
toothpaste containing blue covarine. J Dent 2008;36 Suppl 1:S32-7.
52. Niwa M, Sato T, Li W, Aoki H, Aoki H, Daisaku T. Polishing and
whitening properties of toothpaste containing hydroxyapatite. J Mater
Sci Mater Med 2001;12:277-81.
53. Moran J, Claydon NC, Addy M, Newcombe R. Clinical studies to de-
termine the effectiveness of a whitening toothpaste at reducing stain
(using a forced stain model). Int J Dent Hyg 2005;3:25-30.
The indispensable factor in oral health:
toothpastes
A
BSTRACT
Currently, several caries-preventive programs are imple-
mented worldwide in order to protect the community oral-
dental health. These programs are focused mainly on
communities or individuals. However, it is difficult to put
into practice a community program because of reasons in-
cluding infrastructure deficiencies, cost and ethic issues.
For this reason, individual-orientated preventive programs
appear to be more feasible. Toothbrushing is among the
basic individual measures against dental caries. By de-
veloping this habit, it is possible to achieve community
dental health at a minimized cost. This fact increases the
attention on the toothpastes. In recent years, various
agents have been added to the toothpaste formulae and
different types and forms have been produced. The pur-
pose of this review was to give information on the evolu-
tion and the composition of toothpastes.
K
EYWORDS
: Dentifrices, fluor; fluorides, topical;
oral hygiene; plaque, dental; toothpaste; xylitol
Diş macunları
Tüm hakları saklıdır © 2013 Gazi Üniversitesi
Acta Odontol Turc 2013; 30(3):149-56
156
Dostları ilə paylaş: |