Çocuklukta Ateþle Ýlgili Bilgilerin Gözden Geçirilmesi Ateþ, vücut sýcaklýðýnýn ölçüldüðü yere



Yüklə 92,15 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix15.03.2017
ölçüsü92,15 Kb.
#11319

Çocuklukta Ateþle Ýlgili Bilgilerin Gözden Geçirilmesi 

Ateþ, vücut sýcaklýðýnýn ölçüldüðü yere

göre ortalamadan 1 

o

C daha yüksek olmasýdýr.



Normal ortalama vücut sýcaklýðý 37 

o

C'dir.



Ancak gün içinde deðiþiklikler gösterir;

egzersiz, sýký giyinme, sýcak hava, sýcak

yiyecek ve içecekler ile vücut sýcaklýðý 38-38.5

o

C arasýnda seyredebilir. Sýcaklýk ölçümünün;



rektal 38 

o

C, oral 37.8 



o

C, aksiller 37.2 

o

C'nin


üzerinde oluþu çoðu kaynakta ateþ olarak

tanýmlanmaktadýr. 

Vücut sýcaklýðýnýn kontrolü

Hemen hemen tüm omurgalýlarda akut faz

reaksiyonunun bir parçasý olarak geliþen ateþ,

uyuma yönelik, karmaþýk, koordine otonomik,

nöroendokrinolojik ve davranýþsal bir yanýttýr

(Tablo 1). Nedeni ister enfeksiyöz ister

enfeksiyon dýþý olsun bulgularý benzerdir ve

etkenden baðýmsýzdýr. Enerji metabolizmasýnýn

düzenlenmesi, kan basýncý ve hacminin

kontrolü, üreme gibi diðer integre

yanýtlardakine benzer biçimde, ateþ de büyük

oranda hipotalamus tarafýndan yönetilir. 

Vücut sýcaklýðýnýn yükselmesi pre-optik

alandaki termostatik "set-point'in" yeniden

düzenlenmesiyle olur. En önemli

termoregülatör mekanizma kan akýmýnýn

deriden derin vasküler yataða yönelmesi ve

deriden sýcaklýk kaybýnýn önlenmesidir. Vücut

sýcaklýðýnýn artýrýlmasý invazyon yapan

bakterilerin makrofajlarca öldürülmesini artýrýr,

pek çok mikroorganizmanýn replikasyonunu

önler. 


Ateþ varlýðýnda metabolizma bakteriyel

büyüme için gerekli bir substrat olan glikozun

Dr. Bülent Kara*

* Kocaeli Ü. Týp Fak. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý AD. Kocaeli 

yakýlmasýndan daha çok, proteoliz ve lipolize

yönelir. Ateþ sýrasýnda geliþen iþtahsýzlýk

nedeniyle glikoz gereksinimi, hareketlerde

azalma geliþtiði için de kaslarýn enerji substratý

gereksinimleri azaltýlýr. Ateþli dönemde

karaciðerde akut faz reaktanlarýnýn yapýmý

artar. Bu proteinlerden bazýlarý çoðu

mikroorganizma için gerekli olan iki deðerli

katyonlarý baðlar. Sonuçta geliþen net etki

olarak konak organizma, mikroorganizmalara

karþý uyumsal bir üstünlük saðlamýþ olur. 

IL-1


β

, IL-6, TNF-

α

, IF-


β

ve IF-


λ

'nýn


baðýmsýz olarak endojen pirojen olarak

etkidiði kanýtlanmýþtýr. Bunlarýn yanýnda

endotoksinle uyarýlmýþ lökositler ve diðer

hücreler enflamasyonla ilgili çeþitli lipid

mediyatörler üretebilir, bunlarýn en iyi bilineni

PG-E


2

'dir. Diðer araþidonik asit metabolitleri

ve olasýlýkla PAF gibi lipid faktörler de bu

etkiye katkýda bulunabilirler. Prostaglandinler

ateþ oluþumunda temel bir role sahip olsalar

da, sistemik kaynaklardan gelen

prostaglandinlerin beyinde etki gösterecek

kadar yüksek düzeylere ulaþýp ulaþmadýklarý

henüz bilinmemektedir. 

• 2003 • cilt 12 • sayý 1 • 10

Endokrin 

Glukokortikoidlerin artmýþ üretimi

ve 

Büyüme hormonunun artmýþ sekresyonu



metabolik

Aldosteronun artmýþ sekresyonu

ADH sekresyonunda azalma

Plazma divalan katyon düzeylerinde azalma

Akut faz reaktanlarýnýn sekresyonu 

Otonomik


Kan akýmýnda deriden derin dokulara yönelme

Nabýz ve kan basýncýnda artýþ

Terlemede azalma

Davranýþsal

Titreme

Ýþtahsýzlýk



Somnolans

Tablo 1. Ateþli durumun bileþenleri.



Ateþ yararlý mý, zararlý mý?

Ateþ, enfeksiyonla savaþ

mekanizmalarýndan biridir. Soðuk kanlý

hayvanlarda bile mikroorganizmalarýn vücut

sýcaklýðýný yükselttiði gösterilmiþtir.

Kertenkelelere, canlý ya da ýsýyla öldürülmüþ

bakteri verildiðinde daha sýcak ortamlara

gittikleri, antipiretik (sodyum salisilat)

verildiðinde ise mortalitenin arttýðý

gösterilmiþtir. Baþka hayvan modellerinde de

ateþin yaþam olasýlýðýný artýrdýðý saptanmýþtýr. 

Vücut sýcaklýðýndaki artýþýn yararlý

etkileri þöyle özetlenebilir: 

- Nötrofil göçü artar,

- Nötrofillerde antibakteriyel madde

üretimi artar (süperoksid anyonu gibi),

- Ýnterferon üretimi artar,

- Ýnterferonun antiviral ve antitümör

aktivitesi artar,

- T hücre proliferasyonu artar,

- Demirden fakir ortamda

mikroorganizmalarýn büyümesi azalýr.

Ateþin zararlý etkileri:

Ateþin en sýk görülen zararlý etkileri geçici

ya da kalýcý olarak sýnýflanabilir. 

Geçici zararlý etkiler: 

- Hafif dehidratasyon,

- Huzursuzluk,

- Febril deliryum,

- Basit febril konvulziyon,

Kalýcý zararlý etkiler:

- Isý þoku,

- Febril status epileptikus.

Ateþe baðlý huzursuzluk 

genellikle 39.5 -

40 


o

C'ye kadar görülmez. Newburgh, 3 millik

koþu sonrasý ateþin akut olarak 41 

o

C'ye



yükseldiðini, ancak zararlý bir etkisinin

olmadýðýný göstermiþtir. Geçmiþte nörosifilizin

tedavisinde hastalar 8-10 saat süreyle 56.4 

o

C



sýcaklýktaki bir kabinde bekletilerek vücut

sýcaklýklarý 42 

o

C düzeyinde tutulmaya



çalýþýlmýþ, bazý olgularda dezoryantasyon ya

da kusma görülmesine karþýn hiçbir olguda ýsý

þoku gözlenmemiþtir. 

Sonuçta, tüm çalýþmalar göz önüne

alýndýðýnda ateþin 41 C'nin altýnda zararsýz

olduðu düþünülmektedir. Çoðu insan 41-41.5

o

C ateþi tolere edebilmektedir. Ateþ 42 



o

C'nin


üzerine çýktýðýnda zararlý etkileri görülmeye

baþlar. 


Konjestif kalp yetmezliði, solunum

yetmezliði, akut nörolojik hastalýklar ve

endotoksik þokta ateþ daha fazla zarar

verebilir. Bu nedenle bu hastalýklarýn varlýðýnda

orta derecede ateþte bile daha agresif

antipiretik tedavi yapýlmalýdýr. 

Isý þoku:

Genellikle ateþin 42 

o

C'nin


üzerinde olduðu durumlarda deliryum, koma

ve anhidrozla karakterize tehlikeli bir

durumdur. Isý þoku hipotalamustaki ýsý

regülasyon merkezindeki hasar sonucu geliþir.

Tedavi edilmediðinde mortalite %80'lerin

üzerindedir. Sað kalanlarda serebral ataksi,

aðýr dizartri gibi nörolojik defisitler kalabilir.

Rutin çocukluk çaðý hastalýklarýnda çocuk aþýrý

giydirilmedikçe, MSS enfeksiyonu olmadýkça

ya da ektodermal displazi gibi terlemeyi

engelleyen bir hastalýk olmadýkça ýsý þoku

geliþmesi beklenmez. 

Febril konvulziyon:

Yüksek ateþin en iyi

bilinen komplikasyonudur. Görülme sýklýðý

yaklaþýk %4'tür. Ateþli konvulziyon geçiren

çocuklarda epilepsi geliþme sýklýðý %2'dir. Bu

sýklýk genel epilepsi sýklýðýna göre (%1) daha

fazladýr. Febril konvulziyonlu çocuklarýn %1-

2'sinde febril status epileptikus geliþir. Febril

konvulziyon meydana geldiði sýrada ailelerin

%30 kadarý çocuklarýnýn ateþli olduðunun

farkýnda deðillerdir. Febril konvulziyonlu

olgularda ateþin baþladýktan sonra geçen süre

%61 çocukta 12 saatten, %81 çocukta ise 24

saatten daha kýsadýr. Yapýlan bir çalýþmada

febril konvulziyon geçiren çocuklarda yüksek

ateþin (> 40 

o

C) daha düþük febril



konvulziyon riski taþýdýðý gösterilmiþtir. 

Ateþ Fobisi

19. yüzyýlda Claude Bernard hayvanlarýn

vücut sýcaklýklarýný normalin 5-6 

o

C üzerine



çýkarmýþ ve hayvanlarýn öldüðünü göstermiþtir.

Bu deney sonrasý ateþ, vücut için zararlý kabul

edilmiþ ve kesinlikle antipiretiklerle tedavi

edilmesi gerektiðine inanýlmýþtýr. Bu inanýþýn

getirdiði ateþ fobisi günümüzde de

sürmektedir. Ateþ fobisi tüm sosyo-ekonomik

sýnýflarda görülmektedir. 

Hekimler de bu korkuya istemeden katkýda

bulunmaktadýrlar. Massachuset'te yaþayan

çocuk hekimlerinde yapýlan bir çalýþmada

katýlýmcýlara ateþin hangi yolla tehlikeli

olduðu, pratik uygulamalarýnda ateþi nasýl

tedavi ettikleri sorgulanmýþ, 98 hekim (%65)

ateþin tehlikeli olabileceðini söylemiþ, 98

kiþinin 58'i, 40 

o

C ya da daha yüksek ateþin



konvulziyon, beyin hasarý ya da ölüme yol

açabileceðini bildirmiþtir. 108 çocuk hekimi

(%72) pratik uygulamalarýnda her zaman ya

• 2003 • cilt 12 • sayý 1 • 11



da sýklýkla, “ateþin kesinlikle düþürülmesini”

önermekteydi. Bu 108 çocuk hekiminin 96'sý

(%89) ateþ 38.0-38.9 

o

C arasýnda olduðunda



da antipiretik öneriyorlardý. 

Annelerin ateþ konusunda endiþelerine

neden olan beþ etmen þunlardýr:

1- Daha önceden ateþin ne olduðu ve

tedavisi ile ilgili yeterli bilgilendirme

yapýlmamýþ olmasý,

2- Ateþin 39 

o

C'nin üzerinde oluþu,



3- Annenin eðitim düzeyinin düþük olmasý,

4- Tek çocuk olmasý,

5- Annenin oturduðu yer.

Ateþli çocuðun doktora götürülmesi ile

ilgili olarak da iki etmen belirlenmiþtir:

1- Annenin endiþesi,

2- Ateþin tanýmý ve tedavisi konusunda

daha önce bilgilendirme yapýlmamýþ olmasý.

Ateþ ölçümünde dikkat edilecek noktalar

Rektal ateþ ölçümünün termometrenin

kýrýlmasý, enfeksiyon taþýyýcýlýðý ve rektal

travma gibi komplikasyonlarý vardýr. Rektal

perforasyon riski yaklaþýk iki milyon ölçümde

bir olarak saptanmýþtýr.

Aksiller ölçümde yalancý negatiflik riski

yüksektir. Altý ayýn altýndaki 937 çocuk

üzerinde yapýlan bir çalýþmada aksiller

ölçümde yalancý negatiflik evde yapýlan

ölçümlerde %79, hastanede yapýlan

ölçümlerde %27 olarak saptanmýþtýr. Kresch'in

çalýþmasýnda klasik aksiller termometrenin 8

dakika bekletilmesi ile güvenilir sýcaklýk

ölçümünün sensitivitesi yalnýzca %33 olarak

bulunmuþtur. ABD'de yapýlan bir çalýþmada

ateþi normal olan eriþkinlerde klasik cam civalý

termometre kullanýldýðýnda, kullanýlan

termometrelerin %90'ýnýn vücut sýcaklýðýnýn en

üst düzeyine çýkmasý için gerekli olan süre

rektal ölçümde 2 dakika, oral ölçümde 7

dakika, aksiller ölçümde ise 9 dakika

bulunmuþtur. Rektal termometrelerin dörtte

üçünün optimal sýcaklýða 1 dakikada eriþtiði

saptanmýþtýr.

Enfeksiyon hastalýklarýnda çocuklardaki

en yüksek ateþ düzeyi

Hiperpireksi genel olarak “vücut

sýcaklýðýnýn 41 

o

C ve üzerinde olmasý” olarak



tanýmlanan ender bir durumdur. Ateþ

nedeniyle polikliniklere baþvuran her 2100

çocuktan yalnýzca birinde hiperpireksiye

rastlanmakta, ancak hastaneye yatan

hastalarda bu oran daha yüksek

olabilmektedir. Akerren ve arkadaþlarýnýn

yaptýðý çalýþmada hastanede yatan hastalarda

hiperpireksi oraný %1.5 bulunmuþtur. 

Sýk görülen enfeksiyonlar hiperpireksi

nedeni deðilse ateþin 41.1 

o

C'yi geçmesine



hangi etkenler yol açýyor? 

MSS enfeksiyonlarýnda hipotalamus

üzerine doðrudan etkiler nedeniyle

hiperpireksi beklenen bir bulgudur. McCarthy

ve Dolar'ýn çalýþmasýnda hiperpireksili

çocuklarýn %10'unda bakteriyel menenjit,

%3'ünde aseptik menenjit saptanmýþtýr.

Akerren'in çalýþmasýnda ise hiperpireksili

çocuklarýn %15'inde akut MSS hastalýðý

saptanmýþ, %33'ünde ise Down sendromu,

hidrosefali, beyin tümörü, mental retardasyon

gibi altta yatan kronik beyin patolojisine

rastlanmýþtýr. Du Bois'in çalýþmasýnda ise en

yüksek ateþe sýtmada rastlanmýþtýr. Ateþin 41.7

o

C'nin üzerine çýkmasý MSS hastalýðý yoksa



genellikle çocuðun gereðinden fazla örtülmesi

gibi yanlýþ uygulamalara baðlýdýr. Bir çalýþmada

tüm hiperpireksi olgularýnýn %66'sýnýn Haziran

- Eylül aylarý arasýnda görüldüðü saptanmýþtýr.

Bu bulgu dýþ ortam etkisinin de önemini

göstermektedir. Ender olarak atropin ya da

fenotiyazin gibi terlemeyi engelleyen ilaç

kullananlarda da egzersiz sýrasýnda hiperpireksi

geliþebilir. 

Ateþin Tedavisi

Ateþli bir çocukta ilk aþamada

yapýlabilecekler; sývý verilmesi (soðuk sývýlar

yararlý olabilir), ince giysiler giydirilmesi ve

aktivitenin azaltýlmasýdýr. Çocuðun ateþi 39

o

C'yi geçmiþ ve çocuk huzursuz ise antipiretik



verilmelidir. Çocuk huzursuz deðil ise ateþ 39

o

C'yi geçse bile antipiretik vermeye gerek



yoktur. Soðuk uygulama yapýlacaksa 30-60

dakika öncesinde antipiretik verilmiþ olmalýdýr.

Bu uygulama ateþin 40 

o

C'yi geçtiði



durumlarda yapýlabilir. Su sýcaklýðý 29.4-32.2

o

C arasýnda (ýlýk) olmalýdýr. Ilýk uygulamaya



baþlandýktan sonra çocuk titremeye baþlamýþsa

suyun sýcaklýðýný artýrmak gerekir. Baþvuru

sýrasýnda deliryum, konvulziyon ya da

hiperpireksi saptanan çocuklarda ýlýk

uygulamaya hemen baþlanmalýdýr.

Ateþli bir çocukta yalnýzca üstünü

soymanýn tek baþýna etkili olmadýðý

gösterilmiþtir. Ilýk uygulama vücut sýcaklýðýný

en hýzlý düþüren yöntem olmakla birlikte,

ateþin 37 

o

C altýnda kalýþ süresi, yalnýzca



antipiretik-parasetamol (129 dakika) ya da

antipiretik ve ýlýk uygulama (164 dakika)

yapýlan çocuklara göre çok daha kýsadýr (54

dakika).


• 2003 • cilt 12 • sayý 1 • 12

Antipiretikler Zararlý mý?

Ateþin koruyucu bir rolü olduðu

düþünülmekle birlikte, ateþin düþürülmesinin

hastalýðýn süresini uzattýðý ya da yan etkilere

yol açtýðý gösterilememiþtir. Antipiretiklerin

(Aspirin ve bazý NSAÝ ilaçlar dýþýnda) zararlý

olduðuna dair bir kanýt olmamasý nedeniyle

ailelere gereksiz antipiretik kullanmamalarýný

söylemek her zaman kolay olmayabilir.

Antipiretik verilmesinin gerçek endikasyonlarý,

ateþi düþürmekten çok ailenin gerilmini ve

çocuðun huzursuzluðunu azaltmaktýr. 

Hekimlere ateþe yaklaþým konusunda

öneriler:

1- Vücut sýcaklýðýnýn oral ölçümde 37.8 

o

C,



rektal ölçümde 38 

o

C'nin üzerinde saptanmasý



ateþ olarak kabul edilir. Sýcak bir günde ateþ

38.0-38.5 

o

C arasýnda ölçülüyorsa ateþ tanýsýný



koymadan önce çocuðu yarým saat kadar serin

bir ortamda tutup ateþini yeniden ölçün.

Yüksek ateþ vücut sýcaklýðýnýn 40.5 

o

C'nin



üzerinde ölçülmesidir. Ateþin zararlý etkileri

41.1 


o

C'den önce baþlamaz. 

2- “Ateþin kontrolü” terimi yerine “ateþ

tedavisi" terimini kullanýn. Eðer ateþin kontrolü

ifadesi kullanýlýrsa, aile bir þey yapmadýðýnda

ateþ kontrolden çýkacakmýþ gibi algýlar. Ailelere

vücudun bir ateþ termostatý olduðu ve

genellikle bu termostatýn ateþi 41.1 

o

C'nin


altýnda tuttuðu söylenmelidir. Ateþin

düþmeksizin bu düzeyin üzerine çýkmasýnýn

beklenen bir þey olmadýðý açýklanmalýdýr. 

3- Antipiretik uygulamayý ateþ 39 

o

C'nin


üzerinde olduðunda ve çocuk ateþ nedeniyle

huzursuz ise önerin. Aileleri düþük düzeyli

ateþte tedavi gerekmediðine, bu durumda

çocuðun üzerinin hafif giydirilmesinin ve bol

sývý verilmesinin yeterli olacaðýna ikna edin.

4- Ilýk uygulamayý sadece antipiretiklere

yanýt alýnamadýðýnda, çocuk çok huzursuzsa

ve ateþ 40 

o

C'nin üzerinde olduðunda yaptýrýn.



Antipiretikler ýlýk uygulamadan bir saat önce

verilmeli, böylece hipotalamik "set point"

düþürülmeye çalýþýlmalýdýr. Ilýk uygulama

antipiretik verilmeden yapýlýrsa çocuk

rahatsýzlýk duyar ve titremeye baþlar, çünkü

hipotalamus vücut sýcaklýðýnýn düþmesini

dengelemeye çalýþýr ve ýlýk uygulama

sonlandýrýlýr sonlandýrýlmaz vücut sýcaklýðý

önceki düzeyine döner. 

5- Ateþe sakin bir biçimde yaklaþýlmalýdýr.

Ateþli bir çocuk getirildiðinde hýzla ýlýk

uygulama yapýlmasý ya da ateþ 38 

o

C'nin altýna



düþmeden evine gönderilmemesi gibi

yaklaþýmlar sakýncalý olabilir. Ateþ 41 

o

C'nin


üzerinde olmadýkça ya da febril konvulziyon

dýþýnda daha rahat davranýlabilir. Her muayene

edilen çocuðun vücut sýcaklýðýnýn ölçülmesi de

ailelerde saptanamayan ateþin zararlarý

konusunda tedirginlik yaratabilir. 

6- Ailelere “dönüþümlü olarak aspirin ve

parasetamol ya da NSAÝD ve parasetamol gibi

kombine antipiretik tedavilere gerek

olmadýðýný” söyleyin. Bu agresif yaklaþým

ailelerde ateþin çok önemli bir sorun olduðu

konusunda yanlýþ anlaþýlmalara neden olabilir.

Dönüþümlü tedavinin bir baþka sakýncasý da

yanlýþlýkla iki doz ayný ilacýn üst üste verilip

entoksikasyon riskinin yaratýlmasýdýr.

Kombinasyon tedavisi febril konvulziyon

öyküsü olan çocuklarda gece yatma zamanýna

yakýn dönemde mantýklý olabilir. 

7- Aileleri “çocuklarýný ateþ ölçümü ya da

antipiretik ilaç vermek için uykularýndan

kaldýrmalarýna gerek olmadýðý” konusunda

bilgilendirin. “Uykunun hasta bir çocuk için

deðerli olduðunu” söyleyin.

8- Her antipiretik dozu öncesi ateþ

ölçülmeli ve ateþ normal ise gereksiz

antipiretik verilmemelidir. Ancak çocuk

huzursuz ise vücut sýcaklýðý ölçülmeden de

antipiretik verilebilir. Antipiretik verilmesine

karþýn çocuk hala huzursuz ve sýcak ise ateþ

yeniden ölçülmelidir. Böylece ateþi 41 

o

C'nin



üzerinde olan çocuk gözden kaçmamýþ olur. 

9- Febril konvulziyon geçiren çocuklarda

özel önerilerde bulunmak gerekebilir. Bu

çocuklarda ateþin ilk bulgusu ortaya çýktýðý

andan itibaren antipiretik tedaviye baþlanabilir.

Tedavi dört saat arayla en az 24 saat boyunca

sürdürülmelidir, çünkü %81 çocukta febril

konvulziyon hastalýðýn ilk 24 saati içinde

ortaya çýkmaktadýr. Bu çocuklar gece boyunca

bir kez antipiretik vermek için uyandýrýlabilir. 

10- Aileleri çocuklarýnýn belirtilerini

gözlemelerinin ateþi izlemelerinden daha

anlamlý olduðu konusunda ikna edin. Ateþli bir

çocuðu olan aileyi dispne, dizüri, deliryum,

irritabilite, aðrý ve inleme gibi bulgular

varlýðýnda doktorlarýný aramalarý gerektiði

konusunda eðitin. Tek baþýna ateþ yüksekliði

için rektal ateþ 40.6 

o

C'yi geçmedikçe, çocuk



üç aylýktan küçük deðilse doktorun aranmasý

gereksizdir. Ateþ, belli bir odak olmadan 24

saatten ya da odak varlýðýnda 72 saatten uzun

sürüyorsa ya da çocuðun altta yatan önemli

bir hastalýðý varsa doktorun hemen aranmasý

gerekir. 

• 2003 • cilt 12 • sayý 1 • 13


Ailelerin Ateþ Konusunda Eðitimi

Ailelerin ateþin tedavisi konusunda en sýk

yaptýklarý hatalar çocuklarýna yeterli sývý

vermemeleri, ilaç dozlarýnda yanlýþlýk

yapmalarý (genellikle düþük doz) ve ýlýk

uygulamada olmasý gerekenden soðuk su

kullanmalarýdýr. Bu nedenle gerek hasta gerek

saðlam çocuk izlemlerinde ailelerin bu

konularda bilgilendirilmeleri gerekir. Olaðan

saðlam çocuk muayenesinde ateþ eðitimi için

en uygun zaman dördüncü ya da altýncý ay

kontrolleridir. Bu kontrollerde vurgulanmasý

gereken konular þunlardýr:

- Ateþin kesinlikle tedavisi gerekmez,

- Ateþin zararlý etkileri çok enderdir.

- Ateþ vücudun enfeksiyona verdiði normal bir

yanýttýr, hatta bazen yararlý etkileri olabilir,

- Ateþ bazý sýk görülen virüslerin çoðalmasýný

engeller.

Ayrýca, ailelere ateþ konusunda aþaðýdaki

bilgi ve becerilerin kazandýrýlmasý gerekir:

- Ateþin tanýmý,

- Ateþli çocukta ateþin nasýl izleneceði,

- Ateþin, enfeksiyonla savaþta yararlý

olabileceðinin anlatýlmasý,

- Ateþ 41 

o

C'nin üzerinde olmadýkça tek baþýna



çocuða zarar vermeyeceði,

- Antipiretiklerin ne zaman verilmesi gerektiði

ve dozlarý,

- Ilýk uygulamanýn ne zaman yapýlacaðý,

- Klinisyenle ne zaman iletiþim kurulmasý

gerektiði (Tablo 2 ve 3),

- Rektal, aksiller ve oral ateþ ölçümü (Tablo 4).

Bu eðitim ile gereksiz telefon görüþmeleri

ve muayeneler, ateþsiz çocuklara gereksiz

antipiretik uygulamalarý azaltýlabilmektedir.

2-4 aylýk bebekte DBT aþýsýna baðlý olmayan ateþ varsa,

3 yaþýndan küçük çocukta ateþ 40-40.5 

o

C arasýnda ise, 



Çocuk idrar yaparken yanma ya da aðrý varsa

Ateþ 72 saatten uzun zamandýr sürüyorsa

Belirgin bir neden (odak) olmadan 24 saatten uzun süren ateþ,

Aradan 24 saat geçmeden yeniden ateþ ortaya çýkmýþsa,

Çocukta ateþli konvulziyon öyküsü varsa.

Tablo 2. Anne-babalarýn doktorlarýný mesai saatleri içinde

aramasýný gerektirebilecek durumlar.

Vücut sýcaklýðýný ölçmeden önce termometre

civanýn üst hizasý 37 

o

C'nin altýna inene kadar



sallanýr.

Termometreyi Nereye Konulmalý?

Beþ yaþýndan küçük çocuklarda koltuk altýndan

ölçüm yapýlmasý uygundur. Koltuk altý ateþi 37.2

o

C'nin üzerinde ise makattan ölçüm ile kontrol



edilmelidir. Beþ yaþ ve daha büyük çocuklarda aðýz

içinden ölçüm yapýlabilir.

Koltuk altýndan ölçüm:

1. Termometrenin metal ucu, kurulanmýþ koltuk

altýna yerleþtirilir.

2. Dirsek göðüse yaslanarak koltuk altý sýkýþtýrýlýr ve

4 dakika beklenir.

3. Sonuçtan emin deðilseniz makattan ölçüm ile

kontrol edilir.

Makattan ölçüm:

1. Çocuðun karný çocuðu tutan kiþinin dizine

gelecek biçimde yüzükoyun yatýrýlýr.

2. Termometrenin ucuna ve makat giriþine vazelin

sürülür.


3. Termometre zorlanmadan 2.5 cm kadar içeri

ilerletilir.

4. Termometre içeride iken çocuk hareketsiz

tutulur ve termometrenin oynamamasý için

kalçalara basý uygulanýr.

5. Termometre makatta 2 dakika bekletilir.

Aðýz içi ölçüm:

1. Çocuðun yakýn zamanda soðuk ya da sýcak bir

içecek içmediðinden emin olmak gerekir.

2. Termometrenin ucu dil üzerine ya da yanak

boþluðuna konulur.

3. Çocuða “eli ve dudaðýyla termometreyi tutmasý

gerektiði” söylenir. “Termometreyi diþleri arasýnda

sýkýþtýrmamasý” için çocuk uyarýlýr.

4. Çocuðun aðzý kapalý iken burnundan solumasý

gerekir, bu nedenle burnu týkalý ise damla

kullanarak açýlmasý saðlanmalýdýr. Burun týkanýklýðý

giderilemiyorsa ölçüm koltuk altýndan yapýlýr.

5. Termometre aðýzda 3 dakika tutulur.

Termometrenin Okunmasý: Termometreyi

hafifçe döndürerek civa sütununun görünmesini

saðlayýn ve üst sýnýrýndan okuyun.

Tablo 4. Farklý yollarla vücut sýcaklýðý ölçümü.

• 2003 • cilt 12 • sayý 1 • 14

Çocuk 2 aylýktan küçük ise,

Ateþ 40.5 

o

C'nin üzerinde ise,



Çocuk durmaksýzýn aðlýyorsa,

Çocuk uyandýrýlamýyorsa,

Çocuk konfüze ve deliryum tablosundaysa,

Çocuk nöbet geçirmiþse,

Çocukta ense sertliði varsa,

Çocuðun vücudunda mor noktalar varsa,

Çocuk çok hasta görünüyorsa,

Çocukta aðýr enfeksiyon riski olan hastalýk varsa,

Çocuðun solunumu sýkýntýlý ve burnu

temizlenmesine karþýn rahatlamýyorsa.

Tablo 3. Anne-babalarýn doktorlarýný hemen 

aramalarýný gerektiren durumlar.

Kaynaklar:

1- Saper CB, Breder

CD. The neurologic

basis of fever. The

New Eng J of Med.

1994;330(26):1880-6

2- Impicciatore P,

Nannini S, Pandolfini

C. Mothers'

knowledge of,

attitudes toward, and

management of fever

in preschool children

in Italy. Prev Med.

1998; 27:268-73.

3- Kinmonth AL,

Fulton Y, Campbell

MJ. Management of

feverish children at

home. Pri Med Care

1992; 305:1134-6.

4- Keeley D. Taking

infants' temperatures.

BMJ 1992;304:931-2.

5- Schmitt BD. Fever

phobia:


Misconceptions of

parents about fevers.

Am J Dis Child 1980;

134:176-81.

6- Kluger MJ. Fever

revisited. Pediatrics

1992; 90(6):846-50.

7- May A, Bauchner

H. Fever phobia: The

pediatricians'

contribution. Pediatrics

1992; 90(6):851-4.

8- Schmitt B. Fever in

childhood. Pediatrics

(Supplement):Pediatric

Patient Education

1984; 924-36.

9- Kai J. What

worries parents when

their preschool

children are acutely ill,

and why: a qualitative

study. BMJ 1996;

313:983-986.

10- Allen HD, Burg F,

Levine H, Starfield B,

Greenberg LW. The

impact of fever health

education on clinical

utilization. AJDC

1989; 143:698-704.

11- Duffner PK,

Baumann R. A

synopsis of the AAP’s

parameters on the

evaluation and

treatment of children

with febril seizures.

Pediatrics in Review

1999; 20(8):285-87.



Yüklə 92,15 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin