ÖZGÜn araştirma giriş ve Amaç



Yüklə 0,57 Mb.
Pdf görüntüsü
tarix09.02.2017
ölçüsü0,57 Mb.
#7925

ÖZGÜN ARAŞTIRMA

Giriş ve Amaç: Çölyak (gluten) hastalığı buğday, arpa, yulaf, çavdar 

gibi tahıllardaki glutende bulunan gliadinin etkisi ile malabsorsiyona ne-

den olan, otoimmün ve familial özellikleri olan bir hastalıktır. Her yaşta 

ortaya çıkabilir (1 yaşından 80 yaşına kadar). Genel nüfusta prevalan-

sı  Avrupa’da  %0,05-0,2,  Dünyada  0,5-1%’dir.  Bu  çalışmada  Erzurum 

ve  çevresinde  erişkin  nüfusta  endoskopik  olarak  tesbit  edilen,  çölyak 

hastalığı sıklığının araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Şu-

bat-Haziran 2010 tarihleri arasında ünitemizde çeşitli nedenlerle gast-

roskopisi yapılan hastalar retrospektif olarak incelenerek, gluten has-

talığının endoskopik sıklığı ve gluten saptanan hastaların demografik 

özellikleri  araştırıldı.  Bulgular:  Gastroskopileri  taranan  toplam  1950 

hastanın 924’ü (%47) erkek, yaş ortalaması 48.27±17.09 yaş (dağılım 

14-100) idi. Yedi hastada (%0.035) endoskopik olarak gluten saptan-

mış olup, yaş ortalaması 29.85±11.92 (dağılım 17-49), 5’i kadın (%70), 

2’si erkek (%30) idi. Sonuç: Erzurum ve bölgesinde gastroskopi yapılan 

popülasyonda  çölyak  hastalığı  sıklığı  yaklaşık  280  hastada  bir  olarak 

tesbit edilmiş olup, bu hastalar sıklıkla genç yaşta ve kadındır. 

Anahtar Kelimeler: Çölyak hastalığı, gluten, insidans

GİRİŞ

Çölyak (gluten) hastalığı (ÇH) genetik olarak yatkın kişiler-

de buğday gluteni ve benzer yapıdaki arpa ve çavdardaki 

alkolde çözünen proteinlere karşı gelişen kalıcı besin into-

leransıdır (1). İlk olarak 1887 yılında Samuel Gee tarafın-

dan tanımlanmıştır (2).

Dünyada  sıklığı  %0,5-1’dir  (3).  Bireylerin  1:70-1:200  ile 

1:500’ünü  etkilediği  ve  her  yaşta  görüldüğü  bildirilmiş-

tir  (1,2).  Değişik  ülkelerden  değişik  oranlar  bildirilmiştir; 

İngilterede %0,33 (3), Amerikada %1 (4), İranda %0,6-

0,96 (5). Türkiyede hastalığın prevalansı tam olarak bilin-

memekle birlikte (2), Diyarbakır’da yapılan bir çalışmada 

%0,51 olarak saptanmıştır (6). Kadınlarda 2 kat daha sık 

olduğu bildirilmiştir (7). 

Hastalığın  kliniği  değişkenlik  gösterir.  Yaşamın  ilk  iki  yı-

lında  tanı  alan  çocuklarda  intestinal  semptomlar  sıktır. 



Background and Aims: Celiac disease develops due to the effect of 

the gliadin fraction of wheat gluten, barley and rye proteins. Gluten-

sensitive enteropathy is an autoimmune and familial illness that deve-

lops after malabsorption, which is due to dietary intake of some grain 

products. It can occur at any age (1–80 years of age). The prevalences 

have been reported as 0,05-0,2% in the general population in Europe, 

and 0,5-1% in the world. In this study, the incidence of gluten disease 

in an adult population in the Erzurum area was investigated with en-

doscopy. Materials and Methods: Between February-June 2010, the 

gastroscopy reports were examined retrospectively, and the endosco-

pic incidence of celiac disease and demographic characteristics of pa-

tients were investigated. Results: Gastroscopy was performed in a to-

tal of 1950 patients (924 [47%] males, mean age: 48,27±17,09 years 

[range: 14-100]). Celiac disease was detected in 7 patients (0,35%) by 

endoscopy (5 females (70%), 2 males (30%); mean age: 29,85±11,92 

years, range: 17-49). Conclusions: In the Erzurum region, prevalence 

of celiac disease has been identified as 1 in about 280 patients, and 

these patients are often young and female.

Key words: Celiac disease, gluten, incidence

Çoğu durumda gelişme geriliği, kronik ishal, kusma, ka-

rın şişliği, kas güçsüzlüğü, iştahsızlık ve genel sinirlilik gibi 

semptomlar  olmasına  karşın  asemptomatik  hastalar  da 

olabilir (7). Serolojik testler; boy kısalığı, demir tedavisine 

yanıtsız anemi, osteoporoz, ataksi, periferik nöropati, hi-

pertransaminazemi ve açıklanamayan infertilite gibi eks-

tra intestinal manifestasyonların tanısını kolaylaştırır. ÇH; 

immün hastalıklar, tiroid hastalıkları ve IgA eksikliği gibi 

eşlik eden otoimmün hastalıkların yanı sıra Down ve Tur-

ner gibi sendromlar ile yüksek oranda ilişkili olması (genel 

nüfusdan yaklaşık 5-10 kez daha fazla) nedeniyle dikkat 

çekicidir. Semptomlar glutensiz diyet ile düzelebilir (8). 

Özellikle nedeni açıklanamayan demir eksikliği anemisin-

de  ve  hafif-orta  derecede  transaminaz  yüksekliklerinde 

çölyak hastalığı da akla getirilmelidir. Kronik diyaresi olan 



İletişim:

 Ahmet UYANIKOĞLU

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı, 

Şanlıurfa, Türkiye • Tel: +90 414 318 31 61

E-posta: auyanikoglu@hotmail.com

Geliş Tarihi: 30.07.2012 • Kabul Tarihi: 28.03.2013 

akademik gastroenteroloji dergisi, 2013 ; 12 (1): 13-16

Erzurum ve çevresinde erişkin popülasyonunda endoskopik çölyak 

(gluten) hastalığı sıklığı

The incidence of endoscopic celiac (gluten) disease in the Erzurum area in an adult population

Ahmet UYANIKOĞLU

1

, Muharrem COŞKUN



2

, Doğan Nasır BİNİCİ

3

, Yasin ÖZTÜRK



3

1

Harran Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı, Şanlıurfa



2

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği, İstanbul

3

Erzurum Bölge Eğitim Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, Erzurum



14

UYANIKOĞLU ve ark.

her hastada çölyak hastalığı da olabileceği düşünülmeli ve 

erken tanı ve uygun tedavi ile özellikle malabsorbsiyonun 

neden olduğu anemi, osteoporoz ve gelişme geriliği gibi 

komplikasyonlar  önlenmelidir  (9).  ÇH’ğında  irritabl  bar-

sak semptomlarına benzer şikayetlerin sık olduğu ve glu-

tensiz diyetle semptomların düzeldiği bildirilmiştir (10).

Çölyak hastalarında mortalite, lenfoproliferatif ve gastroin-

testinal malignite riski artmaktadır (11). Gluten hastalarının 

eğitilmesi, motive edilmesi ve takip edilmesi gerekir (12).

Bu çalışmada 2010 Şubat-Haziran tarihleri arasında gast-

roskopi yapılan hastalar retrospektif olarak taranarak, ÇH 

sıklığı ve çölyak saptanan hastaların demografik özellikleri 

araştırılmıştır.



GEREÇ VE YÖNTEM

Şubat-Haziran 2010 tarihleri arasında Erzurum Bölge Eği-

tim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji polikliniğine 

başvuran ve gastroskopisi yapılan toplam 1950 hastanın 

gastroskopi raporları retrospektif olarak incelendi. 

Gastroskopik  tanısında  çölyak  hastalığından  şüphenile-

nen hastalardan histopatolojik ve serolojik testleri pozitif 

olanlar  gluten  kabul  edilerek  demografik,  histopatolojik 

ve serolojik tetkikleri ayrıntılı olarak değerlendirildi. Pato-

lojik  değerlendirme  için  Marsh  sınıflaması  kullanıldı  (7). 

Serolojik değerlendirme için antigliadin IgA ve antigliadin 

IgG  düzeyleri  Micro  Elisa  yöntemi  ile  bakıldı.  Bunlardan 

biri pozitif olan hastalarda seroloji pozitif kabul edildi. 

İstatistiki değerlendirme için SPSS programı 17.0 versiyo-

nu kullanıldı. 

BULGULAR

Gastroskopileri  taranan  toplam  1950  hastanın  924’ü 

(%47) erkek, yaş ortalaması 48,27±17,09 yaş (dağılım 14-

100) idi. 7 hastada (%0,035) endoskopik olarak gluten 

saptanmış (Resim 1, 2) olup, yaş ortalaması 29,85±11,92 

(dağılım 17-49), 5’i kadın (%70), 2’si erkek (%30) idi.

Hastaların biyopsi sonuçlarında 3 hastada Marsh tip 3C, 

birer hastada Marsh tip 3A ve 3B ve 2 hastada Marsh tip1 

saptandı (Tablo 1). 

Hastaların serolojik sonuçlarında 7 hastanın 6’sında anti 

gliadin  IgA  pozitif,  tek  negatif  olan  hastada  antigliadin 

IgG pozitif idi (Tablo 2). 



TARTIŞMA

Çölyak  Hastalığının  (ÇH)  dünyada  sıklığının  %0,5-1  (3) 

olduğu,  bireylerin  1:70-1:200’ünü  etkilediği  ve  her  yaş-

ta görüldüğü bildirilmiştir (1,2). Suudi Arabistan’da ado-

lesanlarda  yapılan  serolojik  taramalarda  %1,8-3,2  gibi 

yüksek  oranlar  bildirilmiştir  (13).  ÇH  Avrupa  ülkelerinde 

ve  buradan  diğer  ülkelere  göç  edenlerde  sık  görülür. 

Avrupa  ülkelerinde  ortalama  sıklığı  1:500  olarak  bildiril-

miştir. İngiltere’de yapılan bir çalışmada serolojik tarama 

ve bunu takiben yapılan tanısal ince barsak biyopsisi ile 

hastalığın  sıklığı  1:300  olarak  bulunmuştur.  Türkiye’de 

hastalığın  prevalansı  tam  olarak  bilinmemektedir.  Göral 

ve arkadaşlarının Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde 7-15 

yaş arasındaki 91 öğrenci üzerinde yaptığı bir çalışmada 

sadece IgG-antigliadin antikor (IgG-AGA) pozitifliği 15 va-

kada (%16,5), sadece IgA-antigliadin antikor (IgA-AGA) 

pozitifliği 5 vakada (%5,5), IgA-AGA ve IgG-AGA birlikte-

liği 5 vakada (%5,5) saptanmıstır (2,7). Türkiyede yapılan 

başka  bir  çalışmada  fonksiyonel  dispepsili  102  hastanın 

birinde (%0,98) gluten saptanmıştır (14). Bizim çalışma-

mızda guten sıklığı (%0,035); yaklaşık 280 hastada 1 ola-

rak saptanmıştır. Bu oran literatürde bildirilen oranlardan 

Avrupa verilerine yakın bir sıklıktır. 

Son 50 yıldır ÇH prevalansı, 10 yıldır da tanı koyma ora-

nı  artmaktadır.  ÇH  sıklığının  tüm  dünyada  arttığı,  çoğu 

hastaya tanı konulamadığı bilinmekte olup, tanı için op-

timum stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir (12, 15). 

Brezilyada yapılan bir çalışmada çocuklarda yaşlılara göre 

5 kat fazla görüldüğü bildirilmiştir (16). Gluten sıklığı ile 

ilgili eski bölgesel veriler olmadığından insidansın artışı ile 

ilgili yorum yapamamakla birlikte sıklığın nispeten yüksek 

bir oran olduğu düşünülmüştür.



Tablo 2: Hastaların serolojik özellikleri

İsim

Antigliadin IgA

Antigliadin IgG

190au/ml



MT

148,3au/ml

TK

4,3au/ml


13,7au/ml

FU

>300au/ml



64au/ml

MD

187,5au/ml



59,6au/ml

EA

177,1au/ml



71,3au/ml

MY

300au/ml



42,4au/ml

İsim

Yaş

Cinsiyet

Patoloji

21



K

Marsh tip 3A

MT

36

E



Marsh tip 3B

TK

17



K

Marsh tip 1

FU

28

K



Marsh tip 3C

MD

49



K

Marsh tip 3C

EA

19

E



Marsh tip 1

MY

39



K

Marsh tip 3C



Tablo1.  Hastaların  demografik  ve  histopatolojik 

özellikleri



15

Çölyak sıklığı

Erkek/kadın oranı, (genel olarak kabul edilen) kadınlarda 

2 kat daha sık olduğu yönündedir (7, 17). Toplum temel-

li bir çalışmada 52 yaşından itibaren prevalansında artış 

olduğu saptanmıştır (8). Demir eksikliği olan genç erkek-

lerde gluten sıklığı %4 (18), demir eksikliği olan premena-

pozal kadınlarda %7,14 saptanmıştır (19). İranda sıklığı 

%0,6-0,96  ve  inflamatuvar  barsak  hastalarında  10  kez 

daha sık olduğu bildirilmiştir (5). Bizim hasta grubumuzda 

da literatürle uyumlu olarak, kadın sayısı, erkek sayısının 

yaklaşık 2 katıdır. Yaş ortalamamız nisbeten daha genç 

olup,  en  yaşlı  hastamız  49  yaşında  idi.  Sıklık  araştırılan 

gruplara  göre  değişmekte  olup,  bizim  kohortumuz  her-

hangi bir nedenle gastroskopi yapılan hastalardı. 

Çölyak hastalarında mukozal hasar ince barsakların prok-

simalinden başlayarak tedrici olarak distale, ileuma doğ-

ru uzanım gösterir. Proksimal ince barsaklardaki hasarın 

derecesi  hastalığın  şiddetine  bağlı  olarak  değişkenlik 

gösterir.  Tedavi  görmemiş  çölyak  hastalarında  ince  bar-

sak  mukozasının  karakteristik  histolojik  görünümü;  düz 

bir mukoza, normal villüs yapısında bozulma ve küçülme, 

villüs/kript oranında değişme şeklinde özetlenebilir. Kript 

hiperplazisi ve lamina proprianın plazma hücresi ile lenfo-

sitler tarafından infiltrasyonu sonucu mukozanın kalınlığı 

artmıştır.  Yüzeydeki  eneterositlerin  uzunluğu  azalmıştır. 

İntra epitelayal lenfosit sayısı artmıştır (7). ÇH teşhisi koy-

duğumuz hastalarda 5 tanesinde (Marsh tip 3) daha belir-

gin olmak üzere belirtilen değişiklikler saptanmıştır.

Çölyak  hastalığı,  intestinal  villöz  atrofiye  sekonder  ma-

labsorbsiyonun varlığı ile karakterizedir. Glutensiz diyete 

bağlı kaldıktan sonra klinik ve histolojik düzelmenin olma-

sı, çölyak hastalığının kesin tanısını destekler. Erişkin dö-

nemde iştahsızlık, diyare, infertilite, karın ağrısı, kilo kaybı, 

depresyon gibi bulgularla karşımıza çıkabilir. Diyare esas 

semptomu oluştururken yorgunluk, kilo kaybı ve anemiye 

ait semptomlar eşlik edebilir. Bir grup hastada psikiyatrik 

semptomlar ortaya çıkabilir (7). ÇH klinik olarak, klasik, 

latent ve potansiyel tip olarak 3 ayrı formda incelenebilir. 

Klasik tip kronik ishal ve karın ağrısı ile seyreder. Latent 

tip asemptomatiktir, serum antikor pozitifliğine rağmen 

normal  ince  barsak  mukozası  mevcuttur.  Potansiyel  tip 

de asemptomatiktir, serum antikor pozitifliği ve genetik 

uyumluluk birlikte olabilir (1). Biyopsi ile doğrulanmış olan 

bu testlerle yapılan epidemiyolojik çalışmalar, birçok ülke-

de 1:300 ile 1:500 arasında değişen daha yüksek preva-

lansı ortaya çıkarmıştır. Bizim çalışmamızda; endoskopik 

olarak gluten teşhisi düşünülen hastalardan biyopsi ve se-

rolojisi pozitif olanlar; çölyak olarak kabul edilmiş olup, bu 

hastaların klinik semptomatolojisi değerlendirilmemiştir. 

Glutensiz  diyet  yapılamazdan  önce  çölyak  hastalarının 

prognozu  iyi  olmayıp,  %10-30  arasında  değişen  morta-

lite  oranları  bildirilmekteydi.  Glutensiz  diyetle  bu  oran 

%0,4’lere  kadar  düşürülmüştür.  Uzun  zamandır  ÇH  olan 

bireylerde  intestinal  lenfoma  gelişme  riskinin  olduğu  bi-

linmektedir.  Çölyak’lı  hastalarda  malign  lenfoma  gelişme 

riski, genel popülasyon ile karşılaştırıldıkları zaman 50-100 

kat artmıştır. ÇH’ğında gelişen lenfomanın tanısını koymak 

genellikle zordur ve sağkalım genel olarak kötüdür. Prog-

nozu düzeltmek için ilk yapılması gereken, ÇH ile ilişkili len-

fomaya erken tanı koymaktır. Gastrointestinal kanama ve 

perforasyon  gibi  komplikasyonlar  kötü  prognozu  gösterir 

(1). Çölyak hastalarında mortalite, lenfoproliferatif ve gast-

rointestinal malignite riski arttığından (11) gluten hastala-

rının  eğitilmesi,  motive  edilmesi  ve  takip  edilmesi  gerekir 

(12). Bu nedenle ÇH’nın erken tanısının konulması, düzenli 

Resim 1: FU, 28 yaşında, kadın hastanın tipik gastroskopik görünü-

mü. Serolojik testleri pozitif ve histopatolojisi Marsh tip 3C’dir.



Resim 2: EA, 19 yaşında, erkek hastanın gastroskopik görünümü çok 

tipik olmamakla beraber ödem dikkat çekmiş, serolojik testleri ve his-

topatolojisi (Marsh I) pozitif olduğundan tanı konulmuştur. 


16

KAYNAKLAR

1.  Yenice N, Gümrah M, Kozan A. Asemptomatik hastalarda gluten 

sensitif enteropati seroprevelansı. Akademik Gastroenteroloji  Der-

gisi 2005;4:94-6.

2.   Çoban  S,  Palabıyıkoğlu  M,  Örmeci  N.  Gluten  sensitif  enteropatili 

hastalarımızın  değerlendirilmesi.  Türkiye  Klinikler  J  Gastroentero-

hepatol 2003;14:147-50.

3.   Gujral  N,  Freeman  HJ,  Thomson  AB.  Celiac  disease:  prevalence, 

diagnosis,  pathogenesis  and  treatment.  World  J  Gastroentero. 

2012;18:6036-59.

4.  Rivera E, Assiri A, Guandalini S. Celiac disease. Oral Dis. 2013 Feb 

26. doi: 10.1111/odi.12091. [Epub ahead of print]

5.   Tavakkoli  H,  Haghdani  S,  Adilipour  H,  et  al.  Serologic  celiac  dis-

ease in patients with inflammatory bowel disease. J Res Med Sci 

2012;17:154-8.

6.   Göral V, Yıldırım N, Kaplan A, et al. Gluten enteropatisi sıklığı. Aka-

demik Gastroenteroloji Dergisi 2007;6:144-8.

7.   Demirçeken  FG.  Gluten  enteropatisi  (Çölyak  hastalığı):  klasik  bir 

öykü ve güncel gelişmeler. Güncel Gastroenteroloji 2011;15:58-72.

8.   Caputo I, Lepretti M, Martucciello S, Esposito C. Enzymatic strat-

egies  to  detoxify  gluten:  implications  for  celiac  disease.  SAGE-

Hindawi  Access  to  Research  Enzyme  Research.  Volume  2010  Ar-

ticle ID 174354, 9 pages doi:10.4061/2010/174354.

9.   Akın M, Songür Y, Aksakal G. Clinical and laboratory features and 

extraintestinal manifestations of celiac disease in adults.  J Clin Anal 

Med 2012;3:194-7.

10.  Sainsbury  A,  Sanders  DS,  Ford  AC.  Prevalence  of  irritable  bowel 

syndrome-type symptoms in patients with celiac disease: a meta-

analysis.  Clin  Gastroenterol  Hepatol  2013;11:359-65.e1.  Epub 

2012 Dec 13.

11.  Ludvigsson JF. Mortality and malignancy in celiac disease. Gastroin-

test Endosc Clin N Am 2012;22:705-22. Epub 2012 Aug 20.

12.  Rubio-Tapia  A,  Hill  ID,  Kelly  CP,  et  al.  ACG  clinical  guidelines:  di-

agnosis  and  management  of  celiac  disease.  Am  J  Gastroenterol 

2013;108:656-76. Epub 2013 Apr 23.

13.  Aljebreen AM, Almadi MA, Alhammad A, Al Faleh FZ. Seropreva-

lence of celiac disease among healthy adolescents in Saudi Arabia. 

World J Gastroenterol 2013;19:2374-8. 

14.  Özdil K, Erer B, Tekeşin K, Seymen Yılmaz M. Fonksiyonel dispepsili 

hastalarda duodenal ve antral biopsi sonuçlarının değerlendirilmesi. 

Turkiye Klinikleri J Gastroenterohepatol 2010;17:20-4.

15. Ludvigsson JF, Rubio-Tapia A, van Dyke CT, et al. Increasing inci-

dence of celiac disease in a north american population. Am J Gas-

troenterol 2013;108:818-24. Epub 2013 Mar 19.

16.  Almeida  LM,  Castro  LC,  Uenishi  RH,  et  al.  Decreased  prevalence 

of  celiac  disease  among  Brazilian  elderly.  World  J  Gastroenterol 

2013;19:1930-5. 

17. Kocsis D, Miheller P, Lörinczy K, et al. Coeliac disease in a 15-year 

period of observation (1997 and 2011) in a Hungarian referral cen-

tre. Eur J Intern Med 2013;24:461-7. Epub 2013 Mar 24.

18.  Carter D, Levi G, Tzur D, et al. Prevalence and predictive factors for 

gastrointestinal  pathology  in  young  men  evaluated  for  iron  defi-

ciency anemia. Dig Dis Sci 2013;58:1299-305. Epub 2012 Nov 29.

19. Çekin AH, Çekin Y, Sezer C. Celiac disease prevalence in patients 

with iron deficiency anemia. Turk J Gastroenterol 2012;23:490-5.

UYANIKOĞLU ve ark.

takip edilmesi gerekir. Bizim hasta grubumuzda lenfoma, 

gastrointestinal kanser ve mortalite saptanmamıştır, hasta-

lar poliklinik takibine alınmıştır. Hastaların erken saptanma-

sı ve diyete erken başlanması önemlidir. 

Sonuç olarak Erzurum ve bölgesinde değişik nedenlerle 

gastroskopi yapılan erişkin popülasyonda çölyak hastalığı 

sıklığı yaklaşık 280 hastada bir olarak tesbit edilmiş olup; 



bu hastalar sıklıkla genç ve kadındır. 

Yüklə 0,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin