316
RADYOAKTIF IZOTOPLAR VE
MADENCILIKTE KULLANıLMALARı
Derleyen:
Dr. Müh. H. Erkan
Radyoaktif şuaların, tatbikatı ve bunlar
dan istifade hemen her sahada gün geçtikçe
ehemmiyetini arttırmakta ve hissettirmek
tedir. Bu yazıda radyoaktivitenin maden ve
daha ziyade kömür ocakları için ne gibi im
kânlar gösterdiği, bunların bu sahadaki tat
bikatına ait istihfamı cevaplandırabilmek
için bir arada derlenmiştir.
Literatüre göre, radyoaktivitenin bu sa
hada tatbiki çok kısa, hemen hemen on sene
lik bir mazi göstermekte, bu kısa zamana mu
kabil ise geniş bir tetkik ve meşgale mevzuu
olduğu görülmektedir.
Herşeyden evvel, hatırlatma ve mevzua
intibak gayesi ile radyoaktivite esasları hak-
a ışınlarının Helyum atomu çekirdekleri
olduğu çok çabuk tesbit edilmiştir. Yükleri
pozitiftir. (3 ışınları yükleri - olan elektronlar
dır y ışınları ise elektro manyetik dalgalar
dır. Röntgen ışınları gibi Y ışınları manyetik
bir sahadan müteessir olmazlar, fi ışınları ise
büyük bir sapma gösterirler, a ışınlarının
gösterdiği sapma ise (3 ışınlarına nisbeten da
ha azdır. Dördüncü bir ışın a ışınlarının sap
tığı istikamete sapar ve (3 ışınlarına benzer,
bunlar + yüklü elektronlar veya pozitronlar-
dır.
kında kısa bir izahat aşağıda derlenmiştir.
Atom yapısı ve bilhassa Atomçekirdegi ile
meşgul olan ilim dalı bilindiği gibi Atom Fi
ziğidir, Atom fiziğinin doğuşu olarak, Uran
cevherlerinin (Bequerel, tarafından ve daha
sonra Curie'ler tarafından Polonyum ve Rad-
yum'un Röntgen ışınlarına benzer ışınlar gön
derdiklerinin ve bu ışıkların gönderilişlerinin
tamamen bu maddelerle alâkalı oluşunun
tesbitini kabul edebiliriz. Kısa bir zaman
sonra, bu ışınların bir element parçalanma
sına yani Radyumun atom çekirdeğinin de
ğişmesi neticesi başka bir element'e dönüş
mesine istinat ettiği tanındı. Bu esnada muh
telif ışınlar intişar etmektedir. En çok intişar
gösterenler a, fii ve Y ışınlandır. (Şekil 1)
Bütün bu ışınlar, Floresans bir levhada
ışık meydana getirir, bir fotoğraf kâadını ka
rartır ve alçak tazyikte bulunan bir gazı iyo-
nize ederler. Bu sebeblede iyonize eden ışın
lardan bahsedilmektedir. Bahsi geçen ısın
lardan en fazla iyonize etme kudreti olan
iyon/t*) (3 ışınlan için bu, bu değerin onda bi
ri ile yüzde biri arasındadır, y ışınlan için ise
tekrar bir ondabir nisbetinde küçülür.
Bu meyanda a, fi, Y ışmlanndan başka
Atom değişmelerinde "ekseriyetle rol oynayan
ŞEKİL : 1 RADYOAKTİF ISINLARIN MANYETİK
, ALANDA SAPMALARI
RADYOAKTİF İZOTOPLAR ve MADENCİLİKTE KULLANILMALARI 317
diğer ışınlan (Neutron ve Proton gibi) zik
retmek lâzımdır. Bunlara, boşluktan bizim
atmosferimize büyük bir enerji ile giren koz
mik ışınlarda dahildir.
Bir elementin radyo aktif olup olmaması
onun atom yapısına bağlıdır. Atom çekirdeği
proton ve neutronlardan müteşekkildir. Pro
tonların pozitif yükü, çekirdeğin etrafında
peryodlarında devreden elektronlarla muva
zenededir. Atom ağırlığı, atom çekirdeği ta
rafından tesbit edilir, bir elektronun ağırlığı,
bir protonun ağırlığının 1840 da biridir.
Neutronlar, protonlarla aynı ağırlıkta olup,
elektrikçe nötürdür, kimyasal bakımdan, ay
nı özellikleri gösteren, fakat atom ağırlıkları,
yani çekirdeklerindeki neutron sayısı farklı
olan elementlere isotop denir. İsotoplar ek
seriyetle, az veya çok bir radyoaktivite gös
terirler ve stabil isotopa nazaran atom ağır
lıkları daha az veya çok olabilir. Atom ağır
lığı farkı, hafif elementlerin isotoplannda
daha çok ve meselâ hidrogen ve ağır hidro-
gen "deuterum" de en fazladır. Hidrogenin
diğer bir isotopu atom ağırlığı 3 olan triti-
umdur. Bu iki isotop - hidrogen bombası de
nen - Atom bombasında mevcuttur.
Birçok elementin muhtelif isotopları var
dır. Meselâ karbon için normal element O
2
den başka radyo aktif olan C'
4
isotopu mev
cuttur. Ayrıca Atom fizikçileri normal ele
ment çekirdeğine yalnız neutron değil, pro
ton ithal etmeyede muvaffak olmuşlardır.
Bu suretle karbondan sentetik azot N'
4
is
tihsâl edilmiştir. Yeni elementlerin sentetik
teşekkülleri, büyük çapta atom bombalarının
infilâkında vuku bulmaktadır.
Her elementin stabil bir şekli vardır. Bu
nu stabil isotop veya normal element diye
tanıyoruz. Bir çok hallerde stabil isotopun
çekirdeğindeki neutron ve proton sayısı bri-
birine müsavidir. Ve bu nisbet herhangi bir
istikamette bozulursa Atom dışarıya radyoak
tif ışınlar gönderir, bu yüzden bunlar radyo
aktif isotop olarak tesmiye edilirler, sentetik
olarak istihsâl edilen radyoaktif isotoplardan
başka, tabii, radyo-aktif isotoplar da (Uran,
Thorium, Radrum) bilindiği gibi mevcuttur.
Radyoaktif bir preparatm kuvveti, aktivi-
tesi Curie ile ölçülür 1 C, 1 gr radiumda 1 sa
niyede parçalanan atom sayısıdır ki buda
3,7 X 10
10
a eşittir, az ve çok aktivite'leri ölç
mek için bu değerin biner, biner küçültülen'
veya büyültülen değerleri ünite olarak alın
mıştır. Aşağıdaki cetvelde bunların ad, değer
ve senbolleri gösterilmiştir.
Brim
Megacurîe
Kilocurîe
Cürie
M ü l k ü n e
Mikj>ocurîe
Nanocurîe
1.050.000 C
1.000 C
1 C
10
3
C
10* C
10
9
C
Sembol
[ M C ]
[ K C ]
[ C ]
[ mC ]
[ U-C ]
[
"C ]
Saniyede
parçalanan
atom sayısı
3,7 . 10
16
3,7 . 1 0 "
3,7 . 1 0 "
3,7 .
W
3,7 . 10«
3,7 . 10
1
Atomların parçalanması, hudutsuz değil
dir, bilâkis zamanla stabil bir şekle vasıl
olurlar, veya başka bir deyimle, maddenin
radyo aktivitesi zamanla azalır. Aktivitenin,
baştaki aktivitenin, yarı değerine düşünceye
kadar geçen zamana "yarılanma müddeti"
denir. Eğer bir preparatm başlangıçtaki ak
tivitesi 1
0
ve yarılanma müddeti S ise t müd
deti sonunda proparatm aktivitesi l
t
ise bu
t
\ =
l
o -e —0,693 = dır
6
Yarılanma müddeti, isotoplara göre, çok kü
çük zaman birimlerinden, yıllara kadar de
ğişen bir değer gösterir. Bahsi geçen carbon'-
un radyoaktif isotopu C
14
ün yarılanma müd
deti 5720 senedir. Atmosfere gelen kozmik
şualar, daimî olarak radyoaktif isotoplarm
teşekkülüne sebeb olurlar, bu şekilde meselâ,
bir neutron bir azot atomuna çarparsa, bir
proton atılması ile aşağıdaki müsavatta gö
rüleceği gibi, radyoaktif karbon atomu teşek
kül eder.
jsju _(_
n
_ £i4 _f_ p
) a
tom fiziğinde bu
aşağıdaki şekilde gösterilir N
1 4
(n,p) C
14
Bu C
14
dü bitkiler, asimilasyon yolu ile
kendi bünyelerine alır ve biriktirirler. Tec
rübeler göstermiştir ki aktif karbon atomla
rının, normal karbon atomlarına nisbeti sa
bittir. Bitki öldükten sonra asimilasyon du
rur, yani bitkinin bünyesine artık hiçbir ak
tif karbon atomu giremez, bilakis mevcut
olanlar parçalanmaya başlar, o halde C
14
ün
C
12
ye nisbetinden C
14
ün yanlanma müddeti
nazan itibara alınarak, oldukça kati olarak,
bulunan bitkisel arkeolojik maddelerin yaşı
nı tesbit edebiliriz. Bu zaman tayinleri ma
mafih umumiyetle "Yanlanma müddetinin"
altı misline kadar mümkündür. Yani C
14
le
yapılan tayinle de takriben 30.000 seneye ka
dar, meselâ potasyum yataklannda bunların
yaşının tayini yarılanma müddeti 1,3.10
9
yıl
318
Dr. Müh.H. ERKAN
olan K
40
in miktarına göre yapılır, liran ya-
taklanndaki isotop miktarı ve nisbetleri de
aynı şekilde ve bu yönden dünyamızın yaşı
nın hesabına yardım etmiştir.
Radyoaktivite bahsinde bilinmesi icab
eden diğer bir mevhumda ışınların enerjisi
dir. Atom fiziğinde enerji birimi Elektronen
Volt (e V) dır. Ekseriyetle kilo - ve MÜyone-
lektronen Volttan bahsedilir. 1 MeV (1.MÎ1-
yonelektronenVoIt) bir elektronun 1 milyon
Voltluk bir gerilimden geçerken kazandığı
enerjidir ki bu l,63.10-
2
« Kgm. dir. Enerji
bakımından zayıf ve kuvvetli ışınlardan bah
sedilir. Müteakip cetvelde, bilhassa maden
ocaklarında kullanılması akla gelen isotop-
lar muhtelif karekteristikleri ile bir araya
toplanmıştır.
ocaklarda kullanılması, gerilim değişmelerine
ve çarpmalara karşı çok hassas oluşlarından
bugüne kadar yalnız jeolojik araştırmalara
inhisar etmiştir.
Radyoaktif ışınların iyonlaştırıcı tesiri
ise, iyonlaşmanın tesiri ile ölçülür. Bunun
için iyonlaştırma kamarası veya geiger sayacı
kullanılır. İyonlaştırma kamarası, içinde mu
ayyen bir voltaja bağlanmış bir elektrod bu-
tel bulunan metal veya elektrik nakledebilen
cam bir silindirden ibarettir. Silindir gayet
alçak tazyikte gaz şeklinde bir halogen, argon
veya alkolle doludur; Tel pozitif, kutu ise
negatik kutba bağlanırsa silindir içindeki gaz
iyonize olur. Umumiyetle kullanılan gerilim
400-1200 volt arasındadır. Sayma borusunun
elektirikî sahasına giren iyonlaştırıcı ışınlar
yani radyoaktif ışınlar ikinci bir iyonlaşma
ya, sebeb olurlar buda teldeki gerilimde tak-
Yazının başında işaret ettiğimiz özellik
lerden (Floresans levhada, ışık hasıl etme,
fotoğraf kâadmı karartma ve gazleri iyonize
etme) radyoaktif ışınların ölçülmesinde' is
tifade edilir.
Radyoaktif ışınların en eski isbatı, bun
ların muayyen bir madde üzerinde (bakırla
aktiflendirilmiş çinko sülfat, Natriumiyodür
kristali gibi) ufak bir ışık kıvılcımı hasıl et
mesine isnat eder, ölçme aletlerinde bu sinti-
lasyonlar bir yükseltici vasıtası ile bir elektrik
akımına tahvil edilir ve ikinci bir kuvvetlen
diriciden geçtikten sonra bir sayıcıda tesbit
edilir. (Şekil 2)
Sintilasyon-sayıcılar bilhassa y ışınlarının
ölçülmesinde iyi netice verirler. Bunların
lunan metal bir kutudan ibarettir. Kamarada
bırakılan bir açıklıktan içeri giren ışınlar,
yüklerine göre ya kamaranın duvarlarına ve
ya elektroda çarparlar ve elektrik yükleri,
kâfi derecede hassas bir elektrometre ile öl
çülür. Geiger sayacı, radyoaktif şuaları ölç
me ve tesbitte kullanılan en tanınmış alettir.
(Şekil: 3) Bu mihverinde 0,05 ilâ 0,2 mm ka
lınlığında isole edilerek gerilmiş bir Wolfram
riben 10 volttan 100 volta kadar bir düşmeye
sebeb olur, bu gerilim düşmesi bir kuvvet
lendirici vasıtası ile işitilir, görülebilir veya
ölçülebilir şekle getirilir.
Y Işınlarım ölçmek için oldukça kalın cı-
darh bir silindir kullanılır. (5 Işınları için ise
cidar çok ince olmalıdır, bu takdirde cidar
ya ince camdan veya 0,1 mm kalınlığında
alüminyumdan müteşekkildir. Pencereli
RADYOAKTİF İZOTOPLAR, ve MADENCİLİKTE KULLANILMALARI
3|9
(Glimmerfenster) geiger sayaçları, ocak in-
melerindeki basınç değişmelerinden mütees
sir olmaktadırlar, bunun için kapalı işletme
de yapılan ölçmeler için uygun değildirler.
Aynı sebebten çok düşük şiddette ışınları
ölçmede kullanılan aletlerde kapalı işletme
ölçüleri için gayrı müsaittir.
Harici tesirler için gayet iyi korunmuş
olan bazı cihazlar son zamanlarda muhtelif
firmalar tarafından imâl edilmektedir.
Kullanılacak isotopun seçilmesinde muh
telif faktörlerin göz önünde tutulması lâzım
dır.
1 — Işın cinsi
2 — Işın enerjisi
3-— Yarılanma müddeti
4 — Mecmu aktivite
5 — Işın zararları
6 — Element veya kimyasal bileşik
7 — Kimyasal ve fiziksel özellikler.
Maden işletmeleri için mevzubahis olan
ışınlar pratik olarak sadece j3, Y ve neutron
ışınlarıdır, radyoaktif isotoplarm ekserisi
P yaymlayıcı olmasına rağmen, bunların ço
ğunun ışınlarının nüfuz kabiliyetinin az oluşu
düşünülen maksatlar için kullanılmasına en
gel teşkil etmektedir. Neutron ışınları ise çok
küçük bir tatbik sahası bulmuştur. Bunlar
umumiyetle neutron özelliklerinden istifade
edilmek istendiğinde veya diğer maddelerin
aktifleştirilmesi için kullanılırlar. Diğer bir
zorluk Neutron sayıcılarının temini imkânı
dır. Bu yüzden birçok tecrübe ve araştırma
lar için yalnız Y ışınları kalmaktadır.
Işınların nüfuz kabiliyeti, ışınların ener
jisinin bir fonksiyonudur. Tecrübeler için
lüzumlu radyoaktif madde miktarını ise,
maddenin aktivitesi ve yanlanma müddeti
tayin eder.
• Teknik ve ilmin birçok bölümlerinde rad
yoaktif isotoplarm kullanılması hakkında
mevcut bir çok bilgi ve imkânları maalesef
doğrudan doğruya maden ocaklarında tat
bik imkânı yoktur. Çok hassas aletlerin ocak
larda kullanılmasının mahzurları bir yana,
patlamalara karşı korunma tedbirleri de,
bunların tatbikatı için bir çok güçlükler do
ğurmaktadır. Bundan mada radyoaktif pre-
paratlarm ocaklara daimi veya tecrübeler
için yerleştirilmesi, insan bünyesi üzerinde
yapabileceği zararlardan dolayı çok sıkı kont
rol ve kaideler altında tutulmalıdır. Bu da
radyoaktivitenin bu sahadaki tatbikatının ge-^
nişleme imkânım önleyen bir mahzurdur.
Ocaklarda radyoaktivite kullanılırken radyo
aktiviteyi nerelerde kullanabilirim diye değil
neden arzu edilen ölçme veya araştırma için
radyoaktiviteden başka birşey uygun değil
dir diye düşünmek lâzımdır.
Meselâ sevk arabalarını saymada ve dol
durulmalarını kontrolda, radyoaktiv ışınlar
yerine, fotoselüllü tertibatlar tercih edilme
lidir aynı şekilde vagon şevklerinde bölme
kapılarının otomatik olarak açılıp kapanması
isteniyorsa optik tertibatlar tercih edilmeli
dir.
Radyoaktif praparatlarm kullanılması
imâl edilen malzemenin homogenliği ve ka
lınlığının ölçülmesinde şimdiye kadar en
fazla yayılmıştır. Bu usûl okadar hassastır ki,
haddanelerde imâl edilen muhtelif endüstriel
maddelerin otomatik kontrol ve ayarını
mümkün kılmaktadır. Saç kalınlığı, kaat,
sentetik madde ve lâstik levha kalınlıkları
radyoaktivite yardımı ile otomatik olarak
ayar ve kontrol edilmektedir. Bunun için ek
seriya daimi ışınlandırma metodu kullanılır,
ışın kaynağı ve bir ölçme aleti karşı karşıya
konur ve aradan kontrol edilecek madde ge
çirilir. Maddenin kalınlığı aynı kaldığı müd
detçe, ölçme aleti aynı değeri gösterecektir.
Aynı şekilde boru tesisleri kontrol edilir.
Kaynak yerlerinin kontrolunda, korozyon te
zahürlerinin tetkikinde yine aynı şekilde ha
reket edilir. Fakat bu takdirde bir ölçme ale
ti yerine borunun üzerine ışınlara hassas bir
flim konması daha iyi neticeler verir, zira
ufak, gayrimütecanis tezahürler ve ince çat
laklar daha iyi tesbid edilir. Bu ölçmeler
ocaklarda da gayet iyi kullanılmaktadır. Şa
yet aktif preparat borunun içine konabiliyor-
sa bu tercih edilmelidir. Bu taktirde, bir ame
liyede borunun bütün çevresi ve daha düşük
şiddette preparatlarla kontrol edilebilir.
Birçok boru tesislerinde, aşınmalardan
ziyade tıkanmalar daha mühim güçlükler do
ğurur, bilhassa su borularmdaki tıkanmalar
aynı şekilde ocaklarda kontrol edilip, tesbit
edilebilir.
Depo seviyelerinin ölçülmesinde, aynı
metoddan aynı şekilde istifade edilmektedir
(Şekil: 4) bu taktirde hassasiyet daha da az
olabilir, depo seviyesi, ölçme hattının üstüne
çıktığı taktirde, absorbsiyon artacak ve bu
ölçme aletinde kendini derhal gösterecektir,
bu şekilde kontrollar çapı 50 mm den 6000
mm ye kadar: olan kaplarda kullanılabilir,.
320
Dr. Müh. H. ERKAN
ŞEKİL.4. DEPOLARDA SEVİVE ÖLÇMELERİ
Q l Q Z IŞIN KAYNAKLARI
Z I ZZ SAYICILAR
mamafih cidar kalınlığı 80 mm yi geçmeme
lidir. Eğer depo ölçüleri yukardaki değerle
rin dışına çıkıyorsa bu taktirde deponun içi
ne içinde radyoaktif preparat bulunan bir
boru yerleştirmekle ölçme temin edilir. Böy
le bir borunun muhtelif yerlerine preparatlar
yerleştirerek daimi olarakta depo seviyesi
kontrol edilebilir. Fakat depolar için daimi
kontroldan ziyade üst ve alt seviye mevzuba
histir ve şekildeki gibi tesbit edilmiş iki kay
nak ve ölçme aleti depo kontrolü için iktifa
eder, radyo izotoplarla depo seviyesi ölçül
mesi, bilhassa kontrolü güç olan fazla toz
inkişafından, optik veya radar ölçme cihaz
larının kullanılması mümkün olmıyan depo
lar için uygundur. Bunlar yeraltı işletmele
rinde kömür şist biriktirme yerlerinin, bil
hassa otomatik işletmelerde, kontrollarmda
kullanılır.
Radyoaktivitenin, kömür işletmelerinde
bulduğu diğertatbik sahalarından biri kömü
rün kül miktarı ve su miktarının bilhassa
ince kömürde daimi olarak kontrolü için
kullanılmasıdır. Kül ölçmelerinde, kömür
tabakasının kalınlığının hatalarını izale et
mek için biri kuvvetli biri zayıf iki y kaynağı
kullanılır. Bilhassa sintilasyon sayıcılarında
kuvvetli ve zayıf ışınları ayırarak ölçmek
mümkün olmaktadır. Cihaz ve taksimatı doğ
rudan doğruya kül miktarını gösterecek şe
kilde tanzim edilebilir. (Kuvvetli ışmlann
absorbsiyonu kütle, zayıf ışmlann absorbsi-
yonu ise kül miktarı ile orantılı olacak ve iki
farklı ışının miktarları arasındaki nisbet da
ha ziyade kül miktanna göre değişecektir.)
su tayinlerinde ise, hidrogen atomları nöt-
ronlan kuvvetle absorbe ettiklerinden, neut-
ron kaynakları kullanılır.
Su miktarım ölçmede, umumi olarak ak
seden ışınlarla ölçmeler, adı ile isimlendire-
bileceğimiz metodtan da istifade edilebilir.
Bu usulle yapılan ölçmelerde ışık kaynağı ve
ölçme aleti birbirinden bir izaletörle aynl-
mış olarak, tetkik edilecek maddeye göre ay
nı tarafta bulunur. (Şekil: 5) bu ölçmeler
için, maddeden geçtiğinde bir compton veya
fotoeffekte sebeb olan y ışmlanndan istifade
edilir. Compton efekti atomun elektron mın
tıkasına (bulutuna) giren ışının, zayıf bağlı
elektronlara, dışarıya doğru bir hareket im-
pulsu vermesinden ileri gelir. Bu esnada y ışı
nı enerjisi perioda katılır, frenlenir ve duru
ma göre, daha düşük bir enerji ve daha bü
yük bir dalgaboyu ile geri verilir. Compton
efekti sert y ışmlannda (0,5 MeV üstünde)
vukubulur. Yumuşak y ışınlan ise buna mu
kabil foto efekt hasıl ederler, yani elektron
RADYOAKTİF İZOTOPLAR ve MADENCİLİKTE KULLANILMALARI 321
SEKİL.5 AKSEDEN IŞINLARLA YAPILAN ÖLÇMELERDE
ESASLAR
bulutu tarafından absorbe edilirler ve bu es
nada bir foto elektron serbest kalır.
Neutron yaylalarda, akseden ışınlarla
yapılan ölçmeler için teklif edilmiştir. Yalnız
nazaridikkate alınacak nokta hızlı neutronla-
rın müteakib radyoaktif reaksiyonlara sebeb
olması ve yavaş neutronlarmda çekirdek de
ğişmelerini intaç ettirmesidir. Bu çekirdek
değişmelerinde ise ekseriya y ışınları meyda
na gelir.
Neutronlarm y ışınlarının meydana gel
mesine sebeb olması, su miktarı tayini için
bir imkân vermektedir. Burada yine ölçül
mek istenen y ışınları olduğu için, ölçme ale
ti olarak bir sintilasyon-sayıcısı veya Geiger-
Müller cihazı kullanılır, neutron yayıcı ve
alet, jçinde su miktarı tayin edilecek madde
ye daldırılan bir boruda bulunur. Ameliye
H
1
in neutron alarak H
2
ye intikalinde, Y ışın
larının açığa çıkmasına istinat eder. H
1
tara
fından neutron yakalanması tesir çapının
yüksek oluşundan (35 barn 1 barn = 10—
24
cm
2
) diğer elementlere nazaran bariz şekilde
yüksektir.
Bu ölçme usulünün, ince kömürde su
miktarı tayini için nedereceye kadar kifayet
ettiği henüz belli değildir. Fakat sondajlarda
taşların rutubetinin ölçülmesinde, veya son
daj esnasında taşlar tarafından alman su
miktarının kontrolunda, iyi neticeler vermiş
tir.
Bu usulle tabaka' kalınlığı ölçmelerinde
ise, ölçme aleti olarak daha ziyade sintillas-
yon sayıcıları daha uygundur. Zira bunları
akseden ışınların şiddetine göre ayarlamak
mümkündür ve kalınlık nekadar fazla ise,
akseden ışınların şiddeti okadar fazla olur
(Şekil: 6) Sondaj deliklerinde yapılan bu tip
ölçmelerin, madencilik bakımından enteresan
neticeler getirmesi, beklenmektedir.
Jeolojik tetkiklerden, bir sondaj deliği
ne sevkedilmiş bir Y yayınl ayıcısının akseden
ışınlarının, tabakaların kesafeti ile orantılı
olduğu bilinmektedir. Bu usul madenciliğe
tatbik edilince, yine akseden ışınlar vasıtası
ile tabakaların durumu ve kesafetleri hakkın
da bir fikir edinilir. Tecrübeler, bu ölçmeler
le, yalnız aralanmış ve katı tabakalar arasın
daki boşluklarınım tefrik edilebileceğini,
yoksa aynı zamanda akseden ışınların şidde
tinden minorolojik özelliklerin de tesbit edi
lip edilmiyeceğini gösterecektir. Tabaka taz
yikleri ve gaz intişarı tetkiklerinde de, akse
den ışınlar, bilhassa aynı yerde zaman ara
lıkları ile tekrar edilerek yapılan ölçmelerle
çok yardım sağlamaktadır.
Burda, akseden ışınların, sondaj deliği
nin çapı ile de münasebeti olduğunu zikret
mek lâzımdır, bu sebeble ancak aynı şartlar
altında elde edilen neticeler birbiri ile muka
yese edilebilir. Sondaj deliğinin çapının de
ğişmesinden dolayı ileri gelen oynamaların,
ölçme kısmı ile, aktif madde arasındaki me
safeyi değiştirerek gidermek tecrübe edil
mektedir.
MADDE KALINLIĞI
ŞEKİL. 6 AKSEDEN IŞINLARLA YAPILAN
ÖLÇMELERDE.MADDE KALINLIĞI
VE İMPULS SAYISI ARASINDAKİ
BAĞLANTI
Şimdiye kadar anlatılan mahfuz bulunan
radyoaktif preparatlarin tatbikatına ait ol
muştur. Halbuki birçok hallerde, radyoaktif
maddeyi katı, sıvı veya gaz halinde diğer
maddelere karıştırmak ve bir ölçme aleti ile
zamana veya mekana nazaran, gerikâlan râd-
322
Dr. Müh. H. ERKAN
Bazı Radyoaktif Maddelerin Radyoaktiviteleri ve Biyolojik
Tesirleri
Y = Sene
Gün
yoaktiviteyi ölçmek dalıar iyi ve gayeyi müs-
telzimdir.
Meselâ madencilik bakımından, biriken
veya toprak tarafından alman: suların, taba
kalar içinde takib ettiği yolun tesbiti birçok
hallerde mühimdir. Bunun için radyoaktif
maddeler, kullanılabilir, yalnız radyoaktivi
tenin kullanılması, yine boyalarla netice alı-
namıyan (meselâ asitli sular) hallerde olma
lıdır.
Radyoaktif maddelerin, su akıntılarının
tetkik ve tesbitinde kullanılması, artık bilinen
birşeydir. Radyoaktivitenin gerek ufki gerek
şakuli yayılışını tekkikle, akıntılar kolayca ve
muvaffakiyetle istikamet ve sürat bakımın
dan tesbit edilmektedir.
Madenciliğin mevcut olduğu her memle
kette hergün daha fazla ehemmiyet kazanan
bir mevzu, tozla mücadeledir. Bu mevzuda
çalışmalarda da radyoaktivite büyük yardım
imkânları sağlıyacak gibi . görünmektedir.
Meselâ radyoaktif bir gazle (CH
3
Br
83
) muh
telif şekillerdeki galerilerde, ciğerler için teh
likeli olan tozun (5 u. den küçük) toz kayna
ğından itibaren yayılışı tetkik edilmiş, bunun
hava suretile değil (0,7 ilâ 6,1 m/s süratler
arasında) galerinin kesiti ile bağıntılı olduğu
tesbit edilmiştir. Tozla mücadelede, mücade
lenin değerlendirilmesinde de, radyoaktif ele
mentler faydalı olmakta ve obtik aletlerin
hatalarından dolayı doğru kaydedilemiyen
ölçmelerin tashihine yardım etmektedir. Me
selâ Tynddloskopla; su püskürtmek sureti ile
yapılan mücadelede, su zerreleri toz taneleri
olarak ölçülür ve toz miktarı hakiki değerin
den fazla bulunur. Şayet filitrasyonla numu-
nealmak tercih edilirse bu taktirde ölçme
mikroskopla yapılacaktır ve Rutin-usulle ya
pılan ölçmelerde ancak 1 p. den biraz daha
küçük tozlar tesbit edilebilir, halbuki Silikoz-
lu ciğerler 0,2 ile 0,4 u. arasındaki zerreleri ih
tiva etmektedir. Bu taneler tyndallaskopta
ölçülürse de mikroskopta tanınamazlar ve
tyndaloskopla bulunan değere nazaran, mik
roskopla yapılan tayinler daha düşük kıymet
ler verir. Bu müşkülleri kaldırmak için bir
tecrübe tozu 1 u. nün altına öğütülmüş bir
radyoaktif preparatla karıştırılır ve mücade
lenin muvaffakiyet derecesi ya izale edilen
tozda veya havada kalan tozda radyoaktivi
tenin ölçülmesi ile değerlendirilir. Bu husus
ta dikkat edilmesi icab eden, çalışanlara za
rar vermemesi için, radyoaktif maddenin su
da çözünmeyen ve yarılanma müddeti müm
kün olduğu kadar kısa bir madde olmasıdır.
Radyoaktif maddelerden, aynı şekilde toz
süzgeçlerinin süzme kabiliyetlerinin tesbiti-
ne de intikal edilmekte, süzülecek radyoaktif
tozun, aktivitesi ile süzgeç tarafından tutulan
tozun gösterdiği radyo aktivite birbiri ile
mukayese edilmektedir.
Ocaklara verilen hava ve bunların kont-
rolunda da bilhassa gaz halindeki radyoaktif
maddelerden istifade edilmektedir. Bu hava
landırma mevzuu madencilikte bilindiği gibi
hâla müstesna bir mevzu olarak yer işgal
etmekte, kaide-ve kanunların daha fâzla ta-
RADYOAKTİF İZOTOPLAR ve MADENCİLİKTE KULLANILMALARI 323
nınarak bunların pratikte tatbikine mümkün
olduğu kadar çalışılmaktadır. Radyoaktivi
te kaçak havanın işletmede kontrolünü sağ
lamış ve her ayrı kaçağın tesbitini ve ortala
ma süratinin tayinini temin etmiştir.
Metan intişarı kontrollarmda da radyoak
tif maddeler kullanılmaktadır. Su tayininde
anlatıldığı gibi, hidrogenin neutron yakalama
özelliğinden istifade edilerek, doğrudan doğ
ruya metan miktarını gösteren radyoaktif
cihazların inkişafına çalışılmaktadır. Yine
radyoaktiviteden, zeminin gazlere karşı ge
çirgenliğini tesbitte istifade edilmekte, mese
lâ bir sondaj deliğine radyoaktif bir gaz ve
rilmekte, ve diğer sondaj deliğinden gaz emil
mektedir. Emme yapılan delikte gazm neza-
man aktif olduğu, ne şiddette aktif- olduğu ve
nekadar zaman aktif olduğu, hatta zaman fa
sılaları ile kontrol edilerek, elde edilen neti
celer, gerek zemin mekaniği, gerek metanla
mücadele ve metan kazanma bakımından
çok iyi kıymetlendirilmektedir.
Bir çok sahada, çok fazla ve süratle tat
bik imkânı bulan, radyo aktif maddeler ve
ölçmeler, maden işletmesinde bazı zorlukla
ra uğruyorsa da görülüyorki kısa zamanda
tatbik sahaları bulmuş ve kıymetli değerlen
dirmelere yardımcı olmuştur. Bilhassa açık
işletmelerde işletme kontrolünün mükemmel-
ieşmesi bakımından istifade edilen radyo ak-
tiviteden, ocaklarda, ocak emniyetini arttır
ma bakımından yapılan tecrübelerde istifa
de edilmektedir. Her iki yönde de daha bir
çok imkân ve tatbikat radyoaktif maddeler
ve ölçmeler şüphesizki bulacaktır. Yalnız ya
zının başında işaret edildiği gibi, biyolojik
zararları herzaman göz önünde tutulmalı,
radyoaktivitenin kullanılmasının mutlaka
lüzumlu olup olmadığını araştırmak unutul
mamalıdır.
MEHAZLARDAN MUHIM BAZILARI
Ullch - Jost : Kurzes iehrbuch der Physiksîischen Chemie
(1956).
Soner, E. : Radio, isotops Course Middle East Technical
University (1960).
Flügge, G. : Grundsâzliches über radioaktivite Isotope Glückauf
(1957).
Hanle, W.
Künstiiche Radioaktîvîtat (1952)
Be^thold, R. : Dîe Anwendung radioakttver isotope in der
Technik. Atomprax. (1956).
Dostları ilə paylaş: |