Serebral Lateralizasyon



Yüklə 264,44 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix05.04.2020
ölçüsü264,44 Kb.
#30770
VTD 7 3 120 125


 

Pençe


 

 

Van Tıp Dergisi: 7 (3): 120-125, 2000 



Serebral Lateralizasyon 

Sadrettin Pençe* 

 

Özet: Serebral lateralizasyon, serebral hemisferlerin bir takım spesifik nörolojik fonksiyonların 

kazanılması, icrası ve kontrolünde gösterdikleri farklı yeteneklerdir. Serebral lateralizasyon, yüksek 

serebral fonksiyonlar ve bunların bozukluklarının  anlaşılması için gerekli bilimsel yaklaşımın temelini 

oluşturur. 

Serebral dominans bazı nörolojik fonksiyonların performansı ve kontrolünde beyin hemisferlerinin diğerine 

baskınlığını ifade eder. İnsanda verbal fonksiyonlar sol hemisferde uzaysal fonksiyonlar ise sağ hemisferde 

daha dominanttır

.  

Anahtar Kelimeler: Serebral dominans, serebral lateralizasyon  

İnsandaki serebral ve periferal duyusal motor 

asimetriler yüzyıldan fazladır kognitif sinir 

biliminin esas konusudur. Serebral lateralizasyon 

beynin sağ ve sol hemisferleri arasında anatomik 

ve fonksiyonel farklılaşma olarak tarif edilir. Bu 

gün asimetri teorileri üç ana fikirde birleşir. 

Birincisi, asimetrilerin özel yetenekler için 

hemisferden birinin diğerine genel bir 

baskınlığının olduğu görüşüdür. Örneğin sol 

hemisfer sözel  fonksiyonlarla ilgili iken, sağ  

hemisferin visual veya görsel fonksiyonlar için 

özelleştiği görülür. İkincisi, asimetriler karşı taraf 

hemisfer üzerinde dikkate dayanan etkiyi ihtiva 

ederler. Örneğin bir çok sözel fonksiyon için 

üstünlük sağ görme alanında iken; diğer  bir çok 

görsel fonksiyon için sol görme alanındadır. 

Üçüncüsü, her ne kadar  hemisferlerden biri özel 

bir davranış sahası için genel olarak dominant 

olabilir ise de spesifik bir  işlem için her iki 

hemisfer birlikte katkıda bulunabilirler. Örneğin, 

bir  şeyi görmeden onunla ilgili kesin bilgileri 

algılama  ve ölçüme ait bilgiler sol hemisfer  

tarafından alınır. Böyle hemisferik fonksiyonel 

asimetriler genel bir hesaplama kriteri olabilir. 

Bazı kuşlar ve maymunlar spesifik iletişim 

davranışları için sol hemisferde bulunan tek bir 

merkeze sahiptirler. Sıçanlar insandaki 

asimetrilerin genel temelini anlamaya yönelik 

araştırma için faydalı bir çalışma gurubudur. 

Sıçanlar, insanlara biyolojik olarak ne kuşlar 

kadar uzak ve ne de maymunlar kadar yakındır 

(1). 

 Galaburda ve arkadaşları, talamusun lateral 



posterior nükleusunun solda daha geniş olduğunu 

buldular (2). 

 

Van Tıp Dergisi, Cilt:7, Sayı: 3, Temmuz/2000 



120 

*Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, 

Erzurum  

Yazışma adresi: Dr. Sadrettin Pençe 

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, 

Erzurum 

 

Buna karşın primer işitme korteksine projekte 



olan medial genikulat nukleusun sağda daha geniş 

olduğu görüldü. Bu anatomik asimetri sol 

talamusun sözel işlevlerde dominant olduğunu 

düşündürür. Bilim adamları asimetrik kalıtımın 

altında, bizzat genetik varyasyonların 

bulunabileceğini ifade etmektedirler. Bu bir nevi 

asimetri piyangosudur. Genetik varyasyonlar 

laterilizasyonun derecesini etkileyebilir. 

  Sağ elimizi sol beyin, sol elimizi de sağ beyin 

yönetmektedir. O halde sağlaklarda sol beyin; 

solaklarda ise sağ beyin baskındır. Bu nedenle, 

solaklarda sol elin sağ ele göre üstün becerisinin 

sağ beyne; sağlaklarda  sağ elin sol ele göre üstün 

becerisinin sol beyne bağlı olduğu rahatlıkla 

söylenebilir. Tan, yukarıdaki saptamaların aksine 

solaklarda nonverbal zeka ile sağ el becerisi 

arasında doğru ilişki buldu. Bazı insanlar solak 

olduğu halde sol el becerileri ile nonverbal 

zekaları arasında bir ilişki yoktur (3). Bu bize 

solaklarda sol beyin hemisferinin nonverbal 

zekayı doğrudan etkilediğini gösteriyor. Tan, 

solaklarda sağ eldeki motor öğrenme yeteneğinin 

de nonverbal zeka ile ilgili olduğunu; sol el motor 

öğrenme yeteneğinin ise bu tür zeka ile ilgili 

olmadığını buldu. Bu bulgular solaklarda sol 

beynin nonverbal zeka için bir indeks 

olabileceğini gösterir. Solaklarda sol beyin 

bilinçsel işlevler yönünden plastik özellikler 

göstermektedir. Sağ beynin ise böyle bir işlevi 

yoktur (4)  

 

 

Geschwind ve Behan’a göre, erkeklik 



hormonu olan testesteron sol beyni baskı altına 

almakta ve bu da solaklığa yol açmaktadır. Ancak 

ailede solaklık yani kalıtsal faktörler bu ilişkiyi 

etkiler. Çünkü ailede solaklık sağ elin becerisinin 

ve sağ el tercihinin daha düşük olmasına neden 

olmaktadır. Hormonal etkenlerin daha çok 

kalıtsal temeldeki yapılanma üzerinde etkili 

olduğu  sonucu çıkmaktadır (5). 

Serebral lateralizasyon, serebral hemisferin bir 

takım spesifik nörolojik fonksiyonların 

kazanılması, icrası ve kontrolünde gösterdiği 

 


 

 

Serabral Lateralilzasyon



 

 

farklı    yeteneklerdir.



   

Serebral lateralizasyon 

yüksek serebral fonksiyonlar ve bunların 

bozukluklarının  anlaşılması için gerekli bilimsel 

yaklaşımın temelini oluşturur (6). 

Broca afazilerin beynin bir hemisferindeki 

sınırlı bir bölgenin lezyonu sonucu olduğunu 

bildirdi. Broca’nın orijinal serisinde afaziye 

neden olan lezyon daima sol hemisferdeydi. Bu 

bulgu ve öğrenilmiş karmaşık yeteneklerin beynin 

bir yarısında bulunması serebral dominans 

kavramını doğurdu. Bu kavram bir hemisferin 

belirli bir işlevden ağırlıklı olarak sorumlu 

olmasıdır. Vakaların hepsinde lezyonun solda 

olması, Broca’ya insan populasyonunda sağ 

ellilik ile konuşma merkezi arasında ilişki 

kurdurttu. Sağlaklarda sol hemisfer ve solaklarda 

da sağ hemisfer düşünüldü. Ayrıca kompleks 

aktivitelerde de sol hemisferin rolü olduğu kanısı 

hakimdi. Önceleri insan beyninde hemisferlerin 

belirgin bir asimetri göstermediği düşünülürken, 

daha sonra Broca’nın bulgularıyla uyumlu 

anatomik asimetriler tanımlandı.  İnsanda verbal 

fonksiyonlar sol hemisfer uzaysal fonksiyonlar 

sağ hemisferde daha dominanttır. Serebral 

dominans bazı nörolojik fonksiyonların 

performansı ve kontrolünde beyin hemisferlerinin 

diğerine baskınlığını ifade eder. Asimetri 

hemisferlerin gelişim hızında da gözlenmiştir. 

Kortikal katlanma sağ  hemisferde daha erken 

oluşur. Heschl girusu sağda daha erken belirir. 

Sağ taraf en az iki hafta önde olabilir. Sol 

hemisferdeki dil bölgeleri daha yavaş gelişir, 

daha büyük bir hacme ulaşması ve daha kompleks 

olması için bir avantaj kazandırır. Bu uzun 

gelişim süresi aynı zamanda bu bölgeleri 

gelişimsel hatalar açısından daha duyarlı yapar. 

Gelişimsel dislekside, 16. ve 20. fötal haftalarda 

oluşan sol hemisfer malformasyonları 

saptanmıştır (7).  

Kolb ve arkadaşları, erişkin sıçanların sağ 

hemisferlerinin sol hemisferlerinden daha ağır 

olduğunu; sağ hemisferin soldan daha uzun, 

yüksek ve geniş olduğunu; kedi ve tavşan sağ 

hemisferlerinin soldan daha geniş ve yüksek 

olduğunu fakat uzunluk yönünden farklı 

olmadığını buldular (8). 

Crichton – Browne, insanların çoğunda sağ 

hemisferin soldan ağır olduğunu gösterdi (9).

 

 



Primatlarda beyin asimetrisi ile ilgili ilk rapor 

1892 yılında Cunningham tarafından hazırlandı. 

Bu çalışma insana ait anatomik asimetrileride  

tanımlamaktadır. Cunningham şempanze, 

orangutan ve babun beyinlerinde silvian fissürde 

asimetriler bulunduğunu gösterdi. Bunlardaki 

asimetriler insan beyinindekine benziyordu. 

Fissürlerden biri daha kısa, yanlara doğru eğimli 

diğeri ise daha uzun ve düzdü (10).  1921’de 

Fisher 24 şempanze beyni ile yaptığı  çalışmada  

hayvanların % 50 sinde sol, %17 sinde sağ 

silviyan fissürün daha uzun ve daha düz 

 

olduğunu gördü (11). (Benzer oranlar  Komshian 



ve Benson, LeMay ve Geschwind tarafından 

bulundu). Tan ve Çalışkan köpeklerde sol 

silviyan fissürün sağ silviyan fissürden uzun 

olduğunu gösterdiler (12). Gyden Stolpe 

gorillerde yaptığı çalışmada yüzün sağ tarafının 

soldan daha baskın olduğunu, sağ taraftaki 

dişlerin daha yıpranmış olduğunu buldu. Bu da 

yüzün sağındaki kas-iskelet yapıların daha çok 

kullanıldığını ve o tarafta hipertrofi 

oluşturduğunu ifade eder. Sherman ve Galaburda 

sıçanlarda neokorteksin sağa doğru daha geniş 

olduğunu, buna karşılık motor korteksin simetrik 

olduğunu gösterdiler (13).  

İnsandaki el asimetrisine paralel olarak 

 

beyninde de yapısal asimetriler bulunur. Bunun 



en basit örneği insan beyninin sağ hemisferinin 

soldan daha ağır olmasıdır. Bu bakımdan insan 

beyni tek ve eşsiz olarak kabul edilir (9). Tan ve 

arkadaşları yaptıkları çalışmada pençe tercihi 

belirlenen köpeklerde sağ beynin sol beyinden 

daha ağır olduğunu istatistiksel olarak 

gösterdiler. Ağırlık bulgusuna ek olarak 

köpeklerde insanda olduğu gibi sağ beyin 

uzunluk ve yüksekliğinin soldan fazla  olduğunu  

belirledi. Köpeklerde olduğu gibi kedi, sıçan, fare 

ve tavşanlarda da böyle asimetriler vardır (12).

  

Yakovlev ve arkadaşları sağ elle ilgili alfa 



motor nöronlara gelen piramidal lif sayısının sol 

elle ilgili alfa motor nöronlara gelen piramidal lif 

sayısından daha fazla olduğunu belirlediler (14).

  

Sağ beynin soldan neden daha ağır olduğu 



henüz açıklanabilmiş değildir. Sağ beyin 

mülkiyet davranışı ile ilgilidir. Aynı zamanda sağ 

beyin emosyonel durumlar içinde önemlidir. 

İnsanda kavga eden kavgadan kaçmayı yeğleyen 

ya da daha çok öfkelendiren sağ beyindir. 

Konuşmadan daha önemli olduğu anlaşılan yaşam 

kavgasından dolayı sağ beyin soldan daha önce 

gelişebilir. Sağ beyin üstünlüğü  bağışıklık 

mekanizmalarının  gelişimini yavaşlatır. 

Nonverbal zeka sağlaklarda sağ beynin işlevidir. 

O halde, sağlaklığın az gelişmiş olduğu kişilerde, 

sağ beyin daha iyi gelişmiş olduğundan nonverbal 

zeka da daha ileri düzeydedir. Sağlaklığın iyi 

geliştiği kişilerde ise verbal zeka; yani sol beynin 

iyi gelişmiş olması kaçınılmazdır (15).

  

Ailede solak olanların daha az sağlak olmaları 



bize el tercihinin kalıtımla ilgili olduğunu 

gösterir. El tercihi  beynin asimetrik yapısını  

yansıttığından beynin asimetrisi de kalıtsal olarak 

yapılanıyor demektir. Elbette ki beynin 

asimetrisinde başka çevresel etkenler de vardır. 

Beynin bilinçsel işlevlerinin sadece her iki beyin 

 Van Tıp Dergisi, Cilt:7, Sayı:3,Temmuz/2000 

121 


 

Pençe


 

 

hemisferinin gelişimi ile ilgili olmayacağı açıktır. 



Beynin iki yarımküresi, fakat bir bilinci vardır. 

Bu iki beyin hemisferi birbirine sinir lifleri ile 

bağlıdır. Birinin yaptığından diğeri anında 

bilgilenir.  O halde yüksek zekalı kişilerde aynı 

zamanda sağ ve sol beyinler arasındaki 

iletişimlerde mükemmeldir (16). Kortikal, 

subkortikal yapılarda çeşitli transmiterler 

asimetrik olarak bulunur. Oke ve arkadaşları, 

postmortem olarak incelemelerde talamusta 

norepinefrin düzeyindeki asimetriyi gösterdiler. 

Sol pulvinar bölge daha fazla norepinefrin 

içerirken, sağ taraftaki ventrobazal kompleks bu 

maddeden daha zengin bulundu (17). 

Galaburda ve arkadaşları  bilgisayarlı beyin 

tomografisi ile yaptıkları çalışmalarda sağlak 

insanların çoğunda frontal lobun sağ tarafının 

sola göre daha geniş, oksipital lobun sol tarafının 

ise sağa göre daha geniş olduğunu tespit  ettiler 

(18). 

Hormonların beyni nasıl etkiledikleri henüz 



bilinmemektedir. Geschwind ve Behan, oksipital 

sulkus ve gyrusların sağ hemisferde soldan daha 

erken belirdiğini saptadılar. Geschwind'e göre 

testesteron hormonu sol hemisfer üzerine 

depresan etkiye sahiptir. Bu hormon fetal hayatta 

sol hemisfer büyümesini geciktirmekte ve 

dominansın sağ hemisfere kaymasına sebep 

olmaktadır (5).

 

Başka bir  hipoteze göre 



testesteron beyini iki mekanizma ile 

etkilemektedir. Beyinde testesterona karşı 

duyarlılığın ve aktivasyon duyarlılığının artışı 

muhtemelen doğumdan önceki beyin gelişmesi 

esnasında meydana gelmekte ve bebek beyni belli 

bir yönde kalıtsal yapıya uygun olarak 

programlanmaktadır. Ergenlik dönemindeki 

hormonlar ise testesterona duyarlılığı artmış olan 

beyni aktive ederek davranışları etkilemektedir. 

Eğer kalıtsal faktörler yoksa kanda bulunan 

testesteron beyindeki testesteron reseptörleri  ile 

etkileşemez. Buna karşın erkek ya da dişi 

beyininin doğumdan önce testesterona karşı 

duyarlılığı artar. Ergenlik döneminde verilen 

testesteron motor asimetriyi etkiler (19). 

Başka bir hipotez olarak doğumdan önceki 

testesteron düzeyi ergenlik dönemindeki 

testesteron düzeyi ile yakın ilişki gösterir. Buna 

uygun olarak genç erkeklerde ölçülen testesteron 

seviyelerinin verbal zeka ile birlikte arttığı 

bulundu. Ayrıca ergenlik dönemine geç giren 

erkek ve kızlarda konuşma merkezleri ergenlik 

dönemine erken giren erkek ve kızlara göre daha 

asimetrik olarak gelişmekte ve buna bağlı olarak 

nonverbal zeka daha üstün olmaktadır. Dişi yada  

dişileştirilmiş beyinler motor sistemde testesteron 

reseptör aktivitesi için uygundur. Doğumdan önce 

testesteron verilen sıçanlarda yeni doğan dişilerde 

kuyruk duruşu sağa kaymakta, erkeklerde bu 

görülmemektedir. O halde sadece dişi beyni  

testesteron etkilerine karşı daha duyarlıdır. Bu 

çalışmanın sonuçları testesteronun sağlaklığın 

derecesinin belirlenmesi yönünden önemli bir 

hormon olduğunu; bu etkinin ise kalıtsal olarak 

programlanmış olan, özellikle dişi yada dişisel 

beyinde kendini gösterdiği açık olarak 

anlaşılmaktadır (20-22). 

Kadın beyni konuşma fonksiyonları yönünden 

erkek beynine göre daha simetrik olduğu; bugün 

artık araştırıcılarının büyük çoğunluğunun kabul 

ettiği kanıtlamış bir gerçektir (23) .

 

Previc, 



insanda serebral lateralizasyonun fetusun 

intrauterin hayattaki pozisyonu ile ilgili; kulak ve 

vestibulumun asimetrik gelişmesine bağlı olarak 

ortaya çıktığını savunmaktadır (24).

        

 

Hemisferler arasındaki yapısal değişiklik, 



serebral  dominansın  nedeni  olabilir. 

Hemisferler arasındaki yapısal asimetriler insan 

beyninde bulunur. İşitsel bölgelerdeki silviyan 

fissürün asimetrileri fetuste de bulunur. Silviyan 

asimetri neanderthal insanda ve bazı hayvanlarda 

da bulunur. Fonksiyon yönünden sağ - sol 

farklılığı olabilir. Frontal ve oksipital loplarda ve 

lateral ventriküllerdeki asimetriler el tercihi ile 

ilgilidir. Anatomik asimetriler insan becerilerinin 

kazanılan verbal işlevi, rahatsızlıklardan iyileşme 

çocuk öğrenme özürleri, orta yaştaki bazı 

nörolojik hastalıklardan iyileşme ve primatlardaki 

davranışsal lateralizasyon için bir kanıtı 

açıklamaya yardımcı olabilirler (25). 

Son 25 yılda belli serebral fonksiyonlar için 

gerekli  unilateral ön etkilere olan ilgi hızla arttı. 

Bir çok davranışların karşı taraftan yerine 

getirildiği düşünülmektedir. Verbal fonksiyonlar, 

el tercihi, müzik yetenekleri görsel ve uzaysal 

yetenekler, dikkat ve duygu hepsi üstünlük 

derecelerinin birinci derecede önemli olduğu 

etkiler olarak ortaya çıkar.  İnsan biyolojisindeki 

serebral üstünlüğün başlıca önemine rağmen onun 

asıl mekanizmaları  yıllarca önemsiz kaldı. 

Anatomik asimetri konusunda çoğu araştırmacılar 

iki hemisferin yapısındaki farklılıkları 

araştırdılar. Genellikle dominansın ya ince 

anatomik farklılıkları yada belli bir yapısal temeli 

olmayan fizyolojik asimetrileri yansıttığı 

sanılmaktaydı. Bazıları yinede onun sadece 

öğrenmeye bağlı olduğuna inanıyordu. Bununla 

birlikte dikkate değer bir değişiklik meydana 

geldi.  Şimdi insan beyninin tipik olarak boyut 

bakımından her iki tarafta da farklı olan bölgeler 

içerdiği kabul edilmektedir. Bu farklılıklar 

genelde dikkate değer bir büyüklüktedir. 

Ölümden sonraki asimetrilerin çoğu çıplak gözle 

gözlenebilir.  İnsan serebral korteksinin beden 

konfigürasyonundaki en iyi tanımlanan 

Van Tıp Dergisi, Cilt:7, Sayı: 3, Temmuz/2000 

122 


 

 

Serabral Lateralilzasyon



 

 

asimetriler temporal lobun üst yüzeyinde ortaya 



çıkar. Pfeifer, Heschl'in gyrusu ile silviyan 

fossanın posterior kenarı arasındaki kortikal 

bölge olan planum temporaledeki asimetrileri 

tanımladı. Geschwind ve Levitsky 100 adet 

yetişkin beyinde bu bölge ile ilgili bir çalışmada; 

çıplak gözle görerek planumda ki asimetrilerin 

varlığını teyit etti. Planumun; beyinlerin % 

65'inde sol taraftakinden daha büyük, % 24'ünde 

eşit, % 11'inde sağ taraftakinden daha büyük 

olduğunu buldu. Wada, planum asimetrisinin 

fetusta ve yeni doğanda var olduğunu gösteren ilk 

bilim adamıdır. Chidooling ve Gilles gebeliğin 

üçüncü haftasında bile gözlenebileceğini 

gösterdiler. Kertesz ve Geschwind, piramitlerin 

decussasion yapılarında asimetriler buldu. Sol 

piramidin decussasionu sağ piramiddekine göre 

daha yüksekti. Her iki piramidde de kesişen lifler 

genellikle spinal korddaki kol ve el bölgelerine 

gittiklerinden bireyin el tercihi ile decussasion 

yapısı arasında bir bağlantı kurmaya çalışıldı 

(25). 

İnsanda spinal motor asimetri araştırmaları 



olarak, supraspinal merkezlerin etkisinin dışında 

ayrıca bir spinal motor asimetrisi bulunduğu ilk 

olarak Tan  tarafından gösterildi. Gastroknemius-

soleus sinirinin, sağ ve sol tarafta uyarılması ile 

elde edilen Hoffmann refleksine ait toparlanma 

eğrileri ile yapılan çalışmalarda; sağlaklarda, sol 

toparlanma eğrisinin sağa, solaklarda, sağ 

toparlanma eğrisinin sola göre daha yüksekte 

seyrettiği, ambidekster  grupta ise her iki taraftaki  

spinalizasyondan sonra ilk iki gurupta 

dominansın değişmediği, son grupta ise sağ veya 

sol dominansın oluştuğu gösterildi (26).

  

Gur Sağ hemisferin hafifçe soldan daha uzun ve 



ağır olduğunu, buna karşılık solda gri cevherin 

beyaz cevhere oranının daha fazla olduğunu 

belirledi (27). 

Kolb ve arkadaşları Frontal operkulumun 

 

sağda ve solda farklı bir şekilde organize 



olduğunu, beyinin yüzeyinde görülebilir alan, 

sağda 1/3 kadar daha büyükken, bu bölgede 

sulkusun derinliklerine gömülü alan solda daha 

geniş olduğunu buldular. Bu asimetri  frontal 

operkulumun işlevsel asimetrisini yansıtır. 

Muhtemelen sol taraf dilde gramer üretimine 

katılırken, sağ taraf sesin tonunu etkilemektedir. 

Yine Kolb ve arkadaşları sağ hemisferin daha 

fazla öne doğru uzandığını, sol hemisferin ise 

daha fazla arkaya doğru uzandığını buldular. 

Lateral ventriküllerin oksipital bölgede  lateral 

boynuzlarının  5 kat daha uzun olduğunu gördüler 

(28).   

 Yapılan histolojik çalışmalar Broca alanındaki 

hücrelerin diğer alanlardakilere göre daha fazla 

dallandığını gösterdi. Dallanmanın derecesi veya 

şekli önemlidir, çünkü dentritik ağaçta her dal, 

bölgesel olarak dereceli potansiyellerin 

yükseltilmesi veya baskılanmasını sağlar. Daha 

fazla dentritik dal, hücrenin son aktivitesiyle 

ilişkili olarak daha fazla gelişmeye izin verdiğini 

gösterir. Scheibel, Broca alanındaki dentritik 

ağacın doğumdan sonraki birkaç yıl içinde 

şekillendiğini ve sağ tarafın daha erken 

olgunlaştığını bildirdi (28). 

Juhn Wada 1960'ta beyin ile ilgili operasyon 

öncesi verbal işlevlerin hangi hemisfere lateralize 

olduğunu belirlemeye yönelik teknik geliştirdi. 

Hastaya karotid arterinden sodyum amobarbital 

adı verilen kısa süreli anestezik madde enjekte 

edilerek bir hemisfer birkaç dakika için anestezi 

altına alınır. Bu esnada hastanın karşı taraftaki 

kolu kucağına düşer ve eğer o hemisfer verbal 

işlevlerden sorumlu ise, hasta kısa bir süre 

konuşma yeteneğini kayıp eder. Daha sonra aynı 

işlem karşı hemisfer için tekrarlanır. Yapılan 

testlerde sağlaklarda %90 gibi yüksek oranda 

verbal işlevlerin sol hemisfere lateralize olduğu; 

sağlak olmayanlarda ise, yine sol hemisferin sağ 

hemisfere göre daha yüksek oranda verbal 

işlevlerden sorumlu olduğu, her iki hemisferin 

veya sağ hemisferin sorumlu olma oranının 

sağlaklarda belirgin şekilde arttığı görüldü. 

Böylece, Bolca'nın solaklarda verbal işlevlerin 

lateralizasyonunun sağlaklardakinin aynı hayali 

olduğu tezi çürütülmüş oldu (28). 

Her iki hemisferde konuşmanın bulunması 

verbal işlevlerin simetrik bir duplikasyonu 

anlamına gelmektedir. Örneğin bir hemisfere 

enjeksiyon haftanın günlerinin isimlendirilmesini 

bozarken, diğer hemisfere enjeksiyon seri bir 

şekilde haftanın günlerini söylemesini bozar. 

WADA testi ile yapılan bir çalışma sol beyinde 

erken dönem beyin hasarı olan solaklarda sağ 

beyin  konuşması varken, lezyon olmayanlarda 

sol beyin konuşmasının hakim olduğunu 

göstermiştir. Mishkin ve Forgays sağ elli 

bireylerde İngilizce kelimlerin sağ görme alanına 

sunulduğunda, sol görme alanına sunulmasına 

göre daha iyi tanındığını söylediler. Bu çıkarım 

sağ ve sol hemisferler tarafından yürütülen 

işlemler arasındaki farklılıkların, iki hemisferin 

algısal işlemlerdeki farklılığına dayanması nedeni 

ile çok önemliydi. Kelimeler ve harfler için sağ 

görme alanı avantajı bulunurken, yüz ve diğer 

görsel-uzaysal uyaranlar için sol görme alanının 

avantajlı olduğu bulundu. Konuşmanın üretimi ve 

tetkiki kısa aralıklarla analiz gerektirir. Bu fikrin 

gelişmesi, uyaran özel olsun veya olmasın sol 

hemisferin zaman boyutunda ayırım kapasitesine 

sahip olduğu fikrini destekler. Buna karşılık sağ 

hemisferin daha büyük ayırımlar için özelleştiği 

ileri sürüldü. Sergent, sağ hemisferin yüz 

 Van Tıp Dergisi, Cilt:7, Sayı:3,Temmuz/2000 

123 


 

Pençe


 

 

tanımada daha uzun olduğunu, çünkü uyaran 



olarak büyük özelliklerinin tanınmasında daha 

önemli olduğu bildirildi. Sağ hemisferin diffüz 

organizasyonu uzaysal yetenekler için bir 

avantajdır, uzaysal analiz enformasyonun değişik 

tiplerinin tek bir özelikte bütünleştirilmesini 

gerektirir. Verbal özelikler aynı özellikte 

bütünleştirilemezler fakat tekil üniteler halinde 

korunurlar. Her iki hemisferin farklı  işlevlerine 

ilişkin temel fikirler hemisferin iki ayrı  işlem 

modunu temsil ettiği fikrini getirmiştir. Sol 

hemisfer uyaranları ardıl inputlar olarak analiz 

eder ve ilgili detayları sözel işaretle soyutlayarak 

mantıksal ve analitik olarak işler, bir bilgisayar 

tarzında çalışır. Sağ hemisfer ise bir sentizayzer 

gibi çalışır ve tüm uyaranların konfigürasyonu ile 

ilgilidir.  

Hemisferler bir süreç içinde anatomik ve 

hücresel düzeyde farklılaşmışlardır. Bu 

farklılıklar bir hemisfere göreceli olarak zaman 

boyutunda, diğer hemisfere uzaysal boyutta 

analiz yeteneği kazandırmıştır. Bu nedenle 

insanda, karmaşık ve ardışık hareketlerin 

kontrolü sol hemisfere ve bütünsel-uzaysal 

işlevlerin kontrolü sağ hemisfere lateralize 

olmuştur. Zamanla gelişen verbal işlevler, sol 

hemisferin getirdiği avantajlar nedeni ile sol 

tarafa yerleşme eğilimi göstermiştir. Bir bireyin 

yaşamında, genetik olarak kodlu bir evrimsel 

süreç yaşanmaktadır. Doğum öncesi ve bebeklik 

döneminde iki hemisfer anatomik ve histolojik 

olarak farklılaşmaktadır. Birey konuşmaya 

başladığında verbal yetenekler, konuşmanın 

algılanmasından üretilmesine kadar birçok 

avantaj sağlayan sol hemisfere kaymaktadır. 

İnsan davranışları, bu iki ayrı  işlem kapasitesine 

ve yeteneğine sahip nöral yapının işlevlerinin 

bütünleştirilmesi ile belirlenmektedir.  

Cerebral Lateralization 

Abstract: Cerebral lateralization is the different 

capability of cerebral hemispheres in performance

control and acquire of some specific neurologic 

functions. Cerebral lateralization is the base of the 

scientific approach requiring for understanding of 

high cerebral functions and their disabilities. 

Cerebral dominance is explained as the dominance of 

one cerebral hemisphere in performance and control 

of some neurologic functions.Verbal functions are 

more dominant in left hemisphere and spatial 

functions in right hemisphere in humans.

  

Key Words: Cerebral dominance, cerebral 

lateralization 

 

 



 

 

Kaynaklar 

1.  Nicholas P, La Mendola A: Peripheral and 

cerebral asymetries in the rat. Science   278:  31-

34, 1997.  

2.  Galaburda A, Sherman G, Gescwind N: Cerebral 

lateralization: historical note on animal studies. In 

Glıck S D ed. Cerebral lateralization in non 

human species. New York: Academik press ınc,   

1985 pp: 1-10. 

3.  Tan Ü,  Akgün A, Telatar  M: Relationships 

among nonverbal intelligence, hand speed, and 

serum testosterone level in left-handed male 

subjects  Int J Neurosci 71: 21-28, 1993. 

4.  Tan Ü. Motor stability in visuomotor control of 

repetitive hand movements and  its differential 

cerebral control in right - handed subjects.  Int J 

Neurosci  65: 103-116, 1992.  

5. Geschwind N, Behan P: Left-handednes: 

association with immune disease, migraine and 

developmental  learning disorder. Proc Natl Acad  

Sci  79: 5097-5100, 1982. 

6.  Tan Ü, Çalışkan S. Allometry and asymmetry in 

the dog brain: right hemisphere is heavier 

regardless of paw preference.  Inf J Neurosci  35: 

189-194, 1987. 

7. Geschwind N, Galaburda A M: Cerebral 

lateralization biological mechanisms. Ass. and 

pathology.part I. Arch Neurol  42: 428-459, 1985.  

8.  Kolb B, Sutherland R J, Nonneman A J, Wisham I 

Q. Asymmetry in the cerebral hemispheres of the 

rat, mouse, rabbit and cat. The right hemisphere is 

longer. Exp Neurol  78: 348-359,  1982. 

9.  Crichton-Browne J: On the weight of the brain 

and its component parts in the insane. Brain  2: 

42-67, 1880.  

10. Cunningham D J: Contribution to the surface 

anatomy of the cerebral hemispheres. Dublin: 

Royal Irish Academy  97-133, 1892.  

11. Cunningham D J: Right-handedness and left-

brainedness.J.of the Royal Antropological 

Institute of Great Britain and Ireland 1902; 32: 

273-296. 

12.  Tan Ü, Çalışkan S. Asymmetries in the cerebral 

dimensions and fissures of the dogs.Int  J 

Neurosci 32: 943-952, 1987. 

13.  Sherman G F, Galaburda A M. Asymmetries in 

anatomy and pathology in the rodent brain. In 

Stanley DG ed. Cerebral lateralization non-human 

species. NewYork: Academic press,: 51-87, 1984.  

14.  Yakovlev P I. A proposed definition of limbic 

system. In Hockman G H ed. Lymbic system. 

London: Springfield III,: 1972, pp: 65-87.  

15.  Fcysenck H S. The theory of intelligence and the 

psychophysiology of cognition. In R.J. sternberg 

ed.  Advances in the physiology of human 

intelligence. Lawrence New Jersey: Erlbaum 

 

Hillsdale,:1986, pp: 196-217.                



16.  Cole J. Paw preferences in cats related to hand 

preferences in animals and men. J Comp Physiol  

48: 1239-1247, 1955. 

Van Tıp Dergisi, Cilt:7, Sayı: 3, Temmuz/2000 

124 


 

 

Serabral Lateralilzasyon



 

 

17. Oke A, Keller R, Mefford I. Lateralization of 



norepinephrine in human thalamus. Science  200: 

1411-1433,1978. 

18.  Galaburda A M, LeMay M, Kemper T L. Right-

left asymmetries in the brain. Science  199: 852-

856,1978. 

19.  Tan Ü, Akgün A. There is a direct relationship 

between non verbal intelligence and serum 

testosterone level in young  men.  Int J Neurosci  

60: 211-220, 1992. 

20.  Tan Ü. Testosteron  and  hand skill in right - 

handed men and women  Int J Neurosci  53: 179-

189, 1990. 

21. Tan Ü. Testosterone and hand performance in 

right handed young adults. Int J Neurosci  54: 

267-276, 1990. 

22.  Tan  Ü. Testosterone and nonverbal intelligence in 

right handed men and women. Int J Neurosci 154: 

267-282, 1990. 

23.  Tan Ü. Relationship of testosterone and nonverbal 

intelligence to hand preference and hand skill in 

right- handed young adults. Int J Neurosci  54: 

283-290, 1990. 

24. Previc F H. A general theory  concerning the 

prenatal origins of cerebral lateralization in 

human. Psychol Rev   98: 299-334, 1991. 

25. Galaburda A M, LeMay M, Kemper T L, 

Geschwind N. Right-left asymetries in the brain. 

Science  199 (4331): 852-856, 1978.  

26. Tan Ü. Left-right differences in the hoffman 

reflex recovery curve associated with handedness 

in normal subjects. Int  J Neurosci  3: 75-78, 

1985. 


27.  Gur R C. Asymmetries in normal brain anatomy 

and physioloğy are ubiquitous systematic and 

relate to sex differences and aging effects on 

cognitive performance. 4

th

 laterality and 



psychopathology conference, programme and 

abstracts June 26:19-21, 1997. 

28.  Kolb B, Whishaw I Q. Fundamentals of  human 

neuropsychology, 4

th

 edition, W H freeman and 



and company, New York, 1996.    

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 Van Tıp Dergisi, Cilt:7, Sayı:3,Temmuz/2000 



125 

Yüklə 264,44 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin