“Vücutta kontrol altına alınması zor iki duygu vardır. Aşk ve ağrı”



Yüklə 445 b.
tarix21.04.2017
ölçüsü445 b.
#14875



“Vücutta kontrol altına alınması zor iki duygu vardır. Aşk ve ağrı”

  • “Vücutta kontrol altına alınması zor iki duygu vardır. Aşk ve ağrı”

  • David B. Morris; The Culture of Pain, 1991



    • Kuvvetli bir doku harabiyetine bağlı olan yada olmayan, insanın geçmişte edindiği, subjektif, primitif protektif deneyimleri ile ilgili sensoryal ve emosyonel bir duygudur
    • Ağrı ve ağrılı olaylar, hekime başvuru nedenleri arasında hemen ilk sırayı alan yakınmalardır
    • Analjezik ve steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar ( NSAİİ ) antibiyotiklerden sonra en sık reçete edilen ilaçlardandır


  • Ağrının algılanmasını gerçekleştiren özel oluşumlar olan NOSİSEPTÖR’ lerin, hasara uğramış inflamasyonlu bölgede lokal olarak salınan mediyatörler (ALGESİKLER ) tarafından uyarılması ile AĞRI DUYUSU algılanır



Dokudan salınanlar

  • Dokudan salınanlar

  • Serotonin, Histamin, Lökotrienler

  • Prostaglandinler

  • Plazmadan salınanlar

  • Kininler

  • Sinir uçlarından salınanlar

  • Substans P





Daima nosiseptif nitelikte, neden olan lezyon ile ağrı arasında zaman, yer ve şiddet bakımından yakın ilişkili olup, başlangıcı genellikle 6 aydan kısa süreli olma özelliklerini taşır

    • Daima nosiseptif nitelikte, neden olan lezyon ile ağrı arasında zaman, yer ve şiddet bakımından yakın ilişkili olup, başlangıcı genellikle 6 aydan kısa süreli olma özelliklerini taşır


Doku hasarından sonra oluşan, ayları aşan

  • Doku hasarından sonra oluşan, ayları aşan

  • süreleri ile devamlılık gösteren (genellikle > 6 ay), hasta tarafından ağrının yeri karakteri ve zamanı ile ilgili yeterli bilgi verilemeyen ağrıdır



İlaçların oral formları seçilmelidir

    • İlaçların oral formları seçilmelidir
    • Analjezik ilaç dozu hastaya göre düzenlenmelidir
    • Uykusuzluk etkin bir şekilde tedavi edilmelidir
    • Tedavinin neden olduğu yan etkiler tedavi edilmelidir


Gerektiğinde hastalara adjuvant (yardımcı) ilaç verilmelidir

      • Gerektiğinde hastalara adjuvant (yardımcı) ilaç verilmelidir
      • Hastanın takibi dikkatle ve sürekli olarak yapılmalı hastanın doktoru ile diyaloğu sürdürmesine olanak tanınmalıdır


Hastada anksiyete oluşmaz

      • Hastada anksiyete oluşmaz
      • Günlük ilaç gereksinimi minimal olur
      • Yan etki ve tolerans görülme riski en aza iner




Farmakolojik Yöntemler

      • Farmakolojik Yöntemler
      • Sinir Blokları
      • Sensoryal Stimülasyon Yöntemleri
      • Fizik Tedavi Yöntemleri
      • Termokoagülasyon Yöntemleri
      • Psikolojik Rehabilitasyon
      • Cerrahi Girişimler


NON-OPİOİD ANALJEZİKLER

      • NON-OPİOİD ANALJEZİKLER
      • OPİOİD ANALJEZİKLER
      • ANTİDEPRESAN VE SEDATİFLER
      • ANTİKONVÜLSANLAR
      • ANTİHİSTAMİNİKLER




  • 1860’ da salisilik asit tanımlanmış, ilk Aspirin tableti 1898’ de sentezlenmiştir

  • 1971’ de Dr John Wyane ilk siklooksijenaz enzimini tanımlamıştır

  • 1976’ da prostoglandin endoperoksit sentetaz (siklooksijenaz = COX) enzimi elde edilmiş, böylece NSAİİ’ ın etki mekanizmaları, yan etkileri ve güvenlik profili üzerine olan çalışmalar hızlanmıştır



Bu konuda son gelişme 1990’ ların başında COX’ un tek bir molekül olmadığı ve birden fazla izomerinin farklı işlevlerinin olduğunun gösterilmesi olmuştur

  • Bu konuda son gelişme 1990’ ların başında COX’ un tek bir molekül olmadığı ve birden fazla izomerinin farklı işlevlerinin olduğunun gösterilmesi olmuştur

  • Bununla birlikte son zamanlarda NSAİİ’ ların santral nosiseptif etkilerinin olduğu gösterilmiştir

  • İnsan dokusu DNA’sında COX-1 1991’de, COX-2 1992’de tanımlanmıştır   

  • Sıçan dokusundaki bir çalışmada,  değişik organlarda COX-1 ve COX-2 mRNA’nın değişik seviyelerde etkili olduğu gösterilmiştir

  • (Funk ve ark. 1991,  Hla ve Neilson 1992)



Bu grup ilaçlara kısaca antiinflamatuar analjezikler de denir

  • Bu grup ilaçlara kısaca antiinflamatuar analjezikler de denir

  • Klasik NSAİİ’ lar genel anlamda analjezik, antipiretik, antiinflamatuar etkileri nedeniyle kullanılmaktadırlar

  • Bu gruptaki ilaçların antiinflamatuar etkinliği steroid yapılı glukokortikoid ilaçlara göre zayıftır



Ancak ilaç bağımlılığı yapmadıklarından ve uyuşukluk, bilinç bulanıklığı oluşturmadıklarından ağrılı hastalarda tercihen kullanılırlar

  • Ancak ilaç bağımlılığı yapmadıklarından ve uyuşukluk, bilinç bulanıklığı oluşturmadıklarından ağrılı hastalarda tercihen kullanılırlar

  • Analjezik etkileri de güçlü analjezikler olan ancak antiinflamatuar etkisi olmayan narkotik analjeziklere göre genellikle zayıftır



Özellikle artrit, osteoartrit ve benzeri romatizmal hastalıklar gibi genellikle inflamasyona bağlı ve uzun süre analjezik ilaç verilmesi gereken ağrılı hastalıklarda yararlıdırlar

  • Özellikle artrit, osteoartrit ve benzeri romatizmal hastalıklar gibi genellikle inflamasyona bağlı ve uzun süre analjezik ilaç verilmesi gereken ağrılı hastalıklarda yararlıdırlar

  • Bağımlılık yapmamaları, antiinflamatuar etkilerinin bulunması ve etkilerine karşı tolerans oluşmaması bu gruptaki ilaçların terapötik değerini artırır





1. Salisilatlar: Asetil salisililk asit, Salisilik asit, Sodyum salisilat, Metil salisilat, Diflunisal

  • 1. Salisilatlar: Asetil salisililk asit, Salisilik asit, Sodyum salisilat, Metil salisilat, Diflunisal

  • 2. Paraaminofenol Türevleri: Asetaminofen (parasetamol)

  • 3. Pirazolon Türevleri: Aminopirin, Propifenazon, Metamizol sodyum, Fenilbutazon, Oksifenbutazon

  • 4. Profenler (fenilpropiyonik asid türevleri): İbuprofen, Naproksen, Fenbufen, Tiaprofenik asit, Ketoprofen, Fenoprofen kalsiyum

  • 5. Fenilasetik asit türevleri: Diklofenak sodyum, Nabumeton, Fenklofenak



6. İndolasetik asit türevleri: İndometazin, Asemetazin, Tolmetin, Ketorolak, Trometamol, Sulindak,

  • 6. İndolasetik asit türevleri: İndometazin, Asemetazin, Tolmetin, Ketorolak, Trometamol, Sulindak,

  • 7. Fenamik asit türevleri: Mefenemik asit, Flufenamik asit, Etofenamat

  • 8. Oksikamlar: Piroksikam, Tenoksikam ,Meloksikam, Prokuazon, Azapropazon, Lornoksikam

  • 9. COX-2 İnhibitörleri: Selekoksib, Rofekoksib, Valdekoksib, Nimesulid, Meloksikam, Etodolak



Uzun yarı ömürlü olanlar (10-12 saat)

  • Uzun yarı ömürlü olanlar (10-12 saat)

  • 1. Azopropazon

  • 2. Diflunisal

  • 3. Perbufen

  • 4. Nabumeton

  • 5. Naproksen

  • 6. Oksaprazosin

  • 7. Fenilbutazon

  • 8. Piroksikam



  • Bu ilaçların antiinflamatuar, analjezik ve antipiretik etkilerinin organizmada siklooksijenaz enziminin (COX) inhibisyonu sonucu prostaglandin sentezinin azalmasından kaynaklandığı kabul edilmektedir



COX enziminin 3 şekli bulunmaktadır

  • COX enziminin 3 şekli bulunmaktadır

  • COX-1, COX-2 ve COX-3

  • COX-1 enzimi trombositler de dahil olmak üzere

  • organizmadaki birçok dokuda sentezlenmektedir

  • COX-2 enzimi doku hasarının olduğu alanda aktive olmaları sonucu inflamasyon yapan hücreler (PMNL, monositler, makrofajlar, fibroblast) tarafından sentezlenmektedir

  • COX-3 enzimi ise sadece SSS de bulunmaktadır











Çoğu NSAİİ’ lar zayıf asidiktirler ve pKa’ ları 3-5 aralığındadır

  • Çoğu NSAİİ’ lar zayıf asidiktirler ve pKa’ ları 3-5 aralığındadır

  • Mide ve bağırsak mukozasından iyi emilirler

  • Plazma proteinlerine çok yüksek oranda bağlanırlar (tipik olarak > % 95)

  • Genellikle albümine bağlanarak taşınırlar böylece dağılım hacimleri yaklaşık olarak plazma hacmine çok yakın değerdedir



Çoğu NSAİİ’ lar karaciğerde oksidasyon ve konjugasyon ile inaktif metabolitlerine metabolize olurlar

  • Çoğu NSAİİ’ lar karaciğerde oksidasyon ve konjugasyon ile inaktif metabolitlerine metabolize olurlar

  • İdrarla atılırlar

  • Bazı hastalıklarda terapötik dozda dahi vücutta birikim oluşabilir





NSAİİ’ lar analjezik olarak opioidlerden daha zayıf etkilidirler

  • NSAİİ’ lar analjezik olarak opioidlerden daha zayıf etkilidirler

  • SSS de solunum depresyonu, bağımlılık gibi etkileri daha azdır

  • Ağrıda sensoriyal duyuyu inhibe etmezler

  • Kronik ve somatik ağrılar NSAİİ’ lar tarafından daha iyi kontrol edilirler



Baş ağrısı, sırt ağrısı, diş ağrısı, dismenore, yumuşak doku zedelenmesi ve postoperatif ağrılar, kemik metastazına bağlı kemik ve eklem ağrısında kullanılabilirler

  • Baş ağrısı, sırt ağrısı, diş ağrısı, dismenore, yumuşak doku zedelenmesi ve postoperatif ağrılar, kemik metastazına bağlı kemik ve eklem ağrısında kullanılabilirler

  • Kısa süreli analjezik etki için: Aspirin, parasetamol, ibuprofen

  • Uzun etki süreli ve daha güçlü analjezik etki için: naproksen, piroksikam, diflunisal



NSAİİ’ lar ateşi düşürürler fakat sirkadiyen ritmi ve egzersize bağlı vücut ısısındaki artışı engellemezler

  • NSAİİ’ lar ateşi düşürürler fakat sirkadiyen ritmi ve egzersize bağlı vücut ısısındaki artışı engellemezler

  • 12 yaşından küçüklerde viral enfeksiyonlarda aspirin veya diğer salisiliklerin kullanılması Reye’s Sendromu’na neden olabilir



Osteoartrit, RA ve diğer kas iskelet sistemi hastalıklarında kullanılabilirler

  • Osteoartrit, RA ve diğer kas iskelet sistemi hastalıklarında kullanılabilirler

  • Sadece semptomatik tedavi sağlarlar, prognozu etkilemezler ve doku patolojisinde değişiklik yapmazlar





NSAİİ’ ların en sık yan etkileri GİS üzerinedir

  • NSAİİ’ ların en sık yan etkileri GİS üzerinedir

  • Anoreksiya, bulantı-kusma, diyare, dispepsi, karın ağrısı en sık görülen semptomlardır

  • Bu semptomlar gastrit veya ülseri olan hastalarda %15-30 daha sık görülmektedir

  • H. pylori, alkol kullanımı, steroid kullanımı riski arttırmaktadır



  • COX-1 selektif ilaçlar prostoglandinleri inhibe ederek (öz. PGI2 ve PGE2) GİS mukozasının korunma mekanizmasını bozarlar ayrıca lokal irritasyona bağlı ülser oluşumuna neden olurlar

  • COX-2 selektif ilaçlarda bu yan etkiler daha az görülmektedir





Hipertansiyon

  • Hipertansiyon

  • MI

  • Yapılan bir çalışmada TXA2’ nin KVS üzerine yaptığı olumsuz etkileri PGI2’ nin azaltarak tromboz riskini düşürdüğü görülmüştür



  • Selektif COX-2 inhibitörleri PGI2 yi inhibe ederken Tromboksan inhibisyonu yapmazlar

  • Bu nedenle Selektif COX-2 inhibisyonu yapan NSAİİ kullanan hastalarda MI ve SVO riskinde rölatif bir artış olur



Su ve tuz tutulumuna bağlı doku ödemi

  • Su ve tuz tutulumuna bağlı doku ödemi

  • Akut tübüler nekroz

  • İnterstisyel nefrit

  • ABY

  • Nefrotik sendrom

  • Hipertansiyon

  • Hiperkalemi



Renal fonksiyonu ve kan basıncı normal olan hastalarda NSAİİ’ lar minimal yan etkiye sahipken KKY, Siroz, KBY li hastalarda bu yan etkilerin insidansı artmaktadır

  • Renal fonksiyonu ve kan basıncı normal olan hastalarda NSAİİ’ lar minimal yan etkiye sahipken KKY, Siroz, KBY li hastalarda bu yan etkilerin insidansı artmaktadır

  • Analjezik nefropati; yavaş seyir gösteren, renal tüplerde konsantrasyon yeteneğinin azaldığı, steril piyürinin görüldüğü bir hastalıktır

  • Yüksek dozda ve kombine NSAİİ kullanımında risk artmaktadır



Baş ağrısı

  • Baş ağrısı

  • Baş dönmesi

  • Konfüzyon

  • Depresyon

  • Hiperventilasyon ( salisilatlar )



Agranülositoz

  • Agranülositoz

  • Hemolitik anemi

  • Trombositopeni

  • Pansitopeni

  • Trombosit fonksiyon bozukluğu



  • Astım

  • Vazomotor rinit

  • Anjiyoödem

  • Ürtiker



  • Sağlıklı bir erişkinde aspirine bağlı gelişebilecek anaflaktik reaksiyon oranı % 1 iken, nazal polip, astım, kronik ürtikeri olanlarda bu oran % 10-25 tir

  • Aspirin duyarlılığı olanlarda çapraz duyarlılıktan dolayı diğer NSAİİ’ lar da kontrendikedir



Gastrointestinal yan etkilerinin insidansı ve kanama riski, beraber kullanılan diğer NSAİİ, antikoagülan, heparin kullanımı ve alkol alınmasıyla artar

  • Gastrointestinal yan etkilerinin insidansı ve kanama riski, beraber kullanılan diğer NSAİİ, antikoagülan, heparin kullanımı ve alkol alınmasıyla artar

  • NSAİİ kullanımıyla; lityum, metotreksat, valproik asit ve siklosporinin serum düzeyleri ve toksisiteleri artar



Beta-adrenerjik blokerlerin antihipertansif etkileri azalır

  • Beta-adrenerjik blokerlerin antihipertansif etkileri azalır

  • Loop-diüretiklerinin prostoglandinler aracılığıyla gerçekleşen natriüretik etkileri azalır



Periferik nosiseptörlerin aktivasyonunu ve sensitizasyonunu azaltırlar

  • Periferik nosiseptörlerin aktivasyonunu ve sensitizasyonunu azaltırlar

  • İnflamatuar yanıtı azaltırlar

  • Bağımlılık yapmazlar

  • Opiyoidlerle sinerjizm gösterirler

  • Multimodal analjezinin bir parçası olabilirler

  • Preempitif analjezide kullanılabilirler

  • Respiratuvar depresyona yol açmazlar



Bulantı ve kusmaya az neden olurlar

  • Bulantı ve kusmaya az neden olurlar

  • Uzun etkilidirler

  • Bazı ağrılarda opiyoidlere üstündürler

  • Pupiller değişikliğe neden olmazlar

  • Kognitif fonksiyonlarda bozulma ve sedasyona neden olmazlar

  • Suistimal oranları düşüktür

  • Barsak ve mesane fonksiyonlarını etkilemezler





Bu grubun tüm üyeleri salisilik asid türevleridir

  • Bu grubun tüm üyeleri salisilik asid türevleridir

  • 1. Asetil salisilik asit

  • 2. Sodyum salisilat: Salisilik asidin Na tuzudur

  • 3. Metilsalisilat: Sadece topikal uygulamalarda antiseptik, fungustatik olarak kullanılmaktadır

  • 4. Salsalat

  • 5. Diflunisal: Bu grubun en yeni üyesidir. Analjezik ve antiinflamatuvar etkisi aspirine göre 10 kat daha fazladır.



İnce barsaklardan hızlı ve tam olarak absorbe olur

  • İnce barsaklardan hızlı ve tam olarak absorbe olur

  • Yarılanma süresi (15-20 dak) kısadır

  • Hızla aktif metaboliti salisilik aside dönüşür

  • Albumin’e yüksek oranda bağlanır (%80-90)

  • Bütün vücut dokularına ve sıvılarına dağılır (anne sütü, fetal dokular ve SSS dahil).

  • Aspirin ve metabolitleri böbrekler ile atılır. Salisilik asidin böbreklerden atılımı büyük oranda idrar pH’ sına bağlıdır



3 terapotik doz aralığına sahiptir

  • 3 terapotik doz aralığına sahiptir

  • 1. < 300 mg/gün  trombosit agregasyonunu inhibe ederek kanama zamanını uzatır

  • 2. 300-2400 mg/gün  antipiretik ve analjezik etki

  • 3. 2400-4000 mg/gün  antiinflamatuar etki



Antiinflamatuar etkisinin dışında kullanıldığı durumlar

  • Antiinflamatuar etkisinin dışında kullanıldığı durumlar

  • Dismenorede

  • Antiplatelet etkisi nedeniyle yüksek riskli hastalarda myokard enfarktüsü, inme ve mortaliteyi azaltmada

  • Bypass ameliyatlarından sonra koroner damarların açık kalmasını sağlamak ve venöz tromboemboli riskini azaltmada



Antiinflamatuar etkisinin dışında kullanıldığı durumlar

  • Antiinflamatuar etkisinin dışında kullanıldığı durumlar

  • Epidemiyolojik çalışmalar düzenli ve sürekli olarak

  • aspirin kullanımının kolon ve rektum kanser riskini

  • azalttığını göstermiştir

  • Aspirin radyasyonun neden olduğu diyare tedavisinde kullanılmaktadır

  • Alzheimer hastalığının gelişimini önlemektedir



Aspirin (düşük doz < 160 mg) ve NSAİİ;

  • Aspirin (düşük doz < 160 mg) ve NSAİİ;

  • Spinal anestezi için kontrendikasyon yoktur

  • Spinal hematom gelişimi yönünden nadir de olsa olgu sunumları bulunduğundan dikkatli olunması önerilmektedir

  • COX 2 spesifik inhibitörler ( Celecoxib, Rofecoxib) spinal, epidural uygulamalar için kontrendikasyon oluşturmaz



Analjezik, antipiretik etkisi vardır

  • Analjezik, antipiretik etkisi vardır

  • Antiinflamatuar etkisi yoktur

  • Karaciğerde metabolize olur

  • Yarılanma süresi 2-4 saattir

  • Zayıf COX 1-2 inhibitörüdür

  • Serebral kortekste COX 3 inhibisyonu da yapar



Toksik dozlarından (150-160 mg/kg-gün) sonra bulantı ve kusma görülür

  • Toksik dozlarından (150-160 mg/kg-gün) sonra bulantı ve kusma görülür

  • Hepatotoksik etkisi N-asetil-p-benzokinonimin’den kaynaklanmaktadır

  • Erken dönemde glutatyon düzeyini artırmak için N-asetilsistein (oral yada i.v.) yada konjügasyon reaksiyonunu arttırmak için metiyonin verilmesi karaciğer hasarını önleyebilir



Günlük dozu

  • Günlük dozu

  • yetişkinlerde maksimum 4gr PO,İV

  • çocuklarda 125-250 mg PO (6 yaş altı)

  • 250-500 mg PO (6-12 yaş)

  • 15 mg/kg İV (33-50 kg )

  • 20-40 mg/kg Rektal



  • Aminopirin

  • Propifenazon

  • Metamizol sodyum

  • Fenilbutazon

  • Oksifenbutazon



  • COX 3 inhibisyonu yaparak etki gösterir

  • İrreversibl agranülositoza ve anaflaktik şoka neden olabildiği için birçok ülkede kullanımı yasaklanmıştır

  • Hızlı enjeksiyonlarda şiddetli hipotansiyona neden olabilir



Günlük dozu;

  • Günlük dozu;

  • yetişkinlerde 3 x 0.5-1 gr PO

  • çocuklarda 25-150 mg PO



İbuprofen

  • İbuprofen

  • Naproksen

  • Fenbufen

  • Tiaprofenik asit

  • Ketoprofen

  • Fenoprofen kalsiyum



  • % 99 oranında plazma proteinlerine bağlanır

  • Plazma yarılanma ömrü 2 saattir

  • Ductus arteriosus’ un kapanması için kullanılabilir

  • MI riskini attırır

  • Günlük dozu;

  • yetişkinlerde 1200 mg PO

  • çocuklarda 40 mg/kg PO



%99 oranında proteinlere bağlanır

  • %99 oranında proteinlere bağlanır

  • Plazma yarılanma ömrü 14 saattir

  • Plasentadan geçer

  • Yan etkilerinin görülme sıklığı indometazine benzer

  • Günlük dozu yetişkinlerde 1500 mg PO

  • çocuklarda 15mg/kg PO



  • Diklofenak sodyum

  • Nabumeton

  • Fenklofenak



Analjezik, antiinflamatuar ve antipiretiktir

  • Analjezik, antiinflamatuar ve antipiretiktir

  • Etki gücü diğer birçok NSAİİ’tan daha fazladır

  • Oftalmik solusyonları katarakt ameliyatı sonrası postoperatif inflamasyonun tedavisinde kullanılır

  • Biyoyararlanımı %30-70’ dir

  • CYP3A4 ve CYP2C9 ile metobolizma olur



Günlük dozu

  • Günlük dozu

  • Yetişkinlerde 75-150 mg

  • Çocuklarda 1-3 mg/kg (7 yaş üstü )



İndometazin

  • İndometazin

  • Asemetazin

  • Tolmetin

  • Ketorolak

  • Trometamol

  • Sulindak



Analjezik, antiinflamatuar ve antipiretiktir

  • Analjezik, antiinflamatuar ve antipiretiktir

  • Relatif selektif COX 1 inhibitörüdür

  • PMNL’ lerin motilitesini ve mukopolisakkaritlerin sentezini inhibe eder

  • GİS den absorbe olur

  • Antihipertansif ilaçların etkisini antagonize eder



AS, OA, Akut gut, Bartters sendromu ve Hodgkin hastalıgının tedavisinde

  • AS, OA, Akut gut, Bartters sendromu ve Hodgkin hastalıgının tedavisinde

  • Preterm doğumda gebelik kontraksiyonunu baskılamak için tokolitik ajan olarak

  • Neonatallerde ductus arteriosus açıklığında %79-91 etkilidir



  • Böbrek yetersizliği, enterokolit, peptik ülser, trombositemi, hiperbiluribinemi, psikiyatrik hastalar, parkinson, epilepsi ve hamilelerde kontrendikedir

  • Korneada opasiteye ve retina bozukluklarına neden olabilir



  • Ön ilaçtır, aktif sülfür türevine dönüşür

  • Familyal intestinal polipozisi baskılar ve Gİ kanser oluşumunu engeller

  • Böbrek fonksiyonunu etkilemez

  • Günlük dozu 400 mg PO



Mefenamik asit

  • Mefenamik asit

  • Flufenamik asit

  • Etofenamat



COX ve PLA2 inhibisyonu yapar

  • COX ve PLA2 inhibisyonu yapar

  • Oral antikoagülanlarla etkileşir

  • Günlük 1500 mg PO



Piroksikam

  • Piroksikam

  • Tenoksikam

  • Meloksikam

  • Lornoksikam

  • Prokuazon

  • Azapropazon



Antienflamatuar, analjezik, antipiretik ve antiromatizmal etkilidir

  • Antienflamatuar, analjezik, antipiretik ve antiromatizmal etkilidir

  • Oral uygulamadan sonra sindirim kanalından değişmeden emilir

  • Gastrotoksik etkisi çok düşüktür

  • Tok karnına ya da antasitlerle birlikte alınınınca absorpsiyon oranı değişmez

  • Parenteral ve oral uygulamalardan sonraki farmakokinetiği benzerdir



% 100 biyoyararlığı, yaklaşık % 99 luk kan proteinlerine bağlanma oranı vardır

  • % 100 biyoyararlığı, yaklaşık % 99 luk kan proteinlerine bağlanma oranı vardır

  • Düşük sistemik klirens ve eliminasyon yarılanma süresine ( 70 saat ) sahiptir

  • Uzun süreli kullanımlarda vücutta birikim yapmaz

  • İlaç etkileşimi çok düşük

  • Günlük 20-40mg PO, İV



Günde tek doz kullanılabilir

  • Günde tek doz kullanılabilir

  • Yarılanma ömrü 50 saattir

  • % 99 oranında plazma proteinlerine bağlanır

  • Günlük 20-40 mg PO



Rölatif COX 2 selektiftir

  • Rölatif COX 2 selektiftir

  • COX2 selektif ürünler içinde en uzun yarılanma ömrüne sahip olanıdır

  • GİS yan etki insidansı diğer oksikamlara oranla daha düşüktür

  • Günlük dozu 15mg aşmamalıdır



Koksibler ( selektif )

  • Koksibler ( selektif )

  • -Selekoksib -Rofekoksib -Valdekoksib

  • Nimesulid

  • Meloksikam ( rölatif selektif )

  • Etodolak



Selektif COX2 inhibitörleridir

  • Selektif COX2 inhibitörleridir

  • GİS’de belirgin yan etki oluşturmazlar

  • Trombosit agregasyonunu etkilemezler

  • Kardiyovasküler trombotik etkilidirler

  • MI ve inme riskinde artışa neden olurlar

  • Ciddi KVS hastalıklarında kontrendikedirler



  • Absorbsiyonu yiyeceklerle azalır

  • Yarılanma ömrü 11 saattir

  • Plazma proteinlerine kuvvetli bağlanır

  • CYP2C9 tarafından metabolize edilir



  • 12.5- 50 mg dozunda iyi absorbe olur, doz artışı absorbsiyonunu azaltır

  • Yarılanma ömrü 17 saattir

  • Sitozolik KC enzimleri CYP3A4 tarafından barsak duvarında metabolize olur



  • CYP3A4- CYP2C9 tarafından metabolize edilir

  • Yarılanma ömrü 7-8 saattir



Zayıf bir PG sentez inhibitörüdür

  • Zayıf bir PG sentez inhibitörüdür

  • Rölatif selektif COX-2 inhibitörüdür

  • Lökosit fonksiyonunu inhibe eder

  • Aspirin ve diğer NSAİİ’ lara hipersensivitesi olanlarda tercih edilirler

  • PO 2 X 100 mg tb



Farklı NSAİİ’ lara bireysel cevaplarda büyük farklılıklar olabilir

  • Farklı NSAİİ’ lara bireysel cevaplarda büyük farklılıklar olabilir

  • Bireysel yanıtı değerlendirmek için tedaviye düşük dozlarda başlanmalıdır

  • İlacın etkisini görmek için genellikle bir hafta yeterlidir

  • Eğer hasta kullanılan NSAİİ’ tan yarar görmezse başka bir gruba geçilmelidir



Sürekli birden fazla NSAİİ kombinasyonundan kaçınılmalıdır

  • Sürekli birden fazla NSAİİ kombinasyonundan kaçınılmalıdır

  • Hamilelerde NSAİİ lardan kaçınılmalıdır, zorunlu kalınırsa parasetamol tercih edilmelidir

  • Çocuklarda aspirin kullanımında Reye sendromu açısından dikkatli olunmalıdır



Düşük dozlarda aspirin kullanımıyla bile santral ve periferik bloklarda hematom artabilmektedir

  • Düşük dozlarda aspirin kullanımıyla bile santral ve periferik bloklarda hematom artabilmektedir

  • 77 yaşında bayan hastada 50 mg aspirin kullanımı sonrası spontan epidural spinal hematom oluştuğu bildirilmiştir

  • Kanama diatez testlerinin normal olması aspirin kullanan hastalarda kanamanın olmayacağını göstermez, mutlaka rejyonal anestezi yapılması gereken hastalarda kanama zamanına bakılmalıdır

  • Singapore Med J. 2008 Dec;49(12):e353-5



PG'ler palatin bölgenin normal gelişiminde önemli rol oynadıklarından bazı NSAİİ lar bu bölgede teratojenik etki gösterirler. Bu grubun içerisinde sulindak sıklıkla yarık damağa yol açarken, indometazin grubunun etkisiz olduğu gösterilmiştir

  • PG'ler palatin bölgenin normal gelişiminde önemli rol oynadıklarından bazı NSAİİ lar bu bölgede teratojenik etki gösterirler. Bu grubun içerisinde sulindak sıklıkla yarık damağa yol açarken, indometazin grubunun etkisiz olduğu gösterilmiştir



Anesthesiology Clinics 25 (2007) 761–774

  • Anesthesiology Clinics 25 (2007) 761–774

  • Klinik anesteziyoloji G.Edward Morgan, Maged S.Mikhail, Michael J.Murray 2008

  • FitzGerald GA. Coxibs and cardiovascular disease. N Engl J Med 2004;351:1709–11

  • GATA Anesteziyoloji ve Reaminasyon ders notları 2008

  • Çukurova Anesteziyoloji ve Reaminasyon ders notları 2009

  • DEÜTF Farmakoloji ders notları 2008

  • N. Süleyman Özyalçın İstanbul Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji AD, Algoloji Bilim Dalı 2006

  • Rostom A, Dube C, Wells G, et al. Prevention of NSAID-induced gastroduodenal ulcers. Cochrane Database Syst Rev 2002;4:CD002296.





Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin