1
KISA ÜRÜN B LG S
1. BEŞER TIBB ÜRÜNÜN ADI
DUOFER kapsül
2 . KAL TAT F VE KANT TAT F B LEŞ M
Etkin madde:
Her bir kapsül içeriği;
Ferro Glisin Sülfat Kompleksi 283,8 mg ( 50 mg Fe
+2
’ye eşdeğer)
Yardımcı maddeler:
Sunset sarısı E 110 0,244 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.
3 . FARMASÖT K FORM
Kapsül
Oranj gövdeli, opak oranj kapsül başlığı olan, gri – kahverengi enterik kaplı pelletler içeren
sert kapsüller.
4. KL N K ÖZELL KLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Yetişkinlerde ve 6 yaş ve üstündeki (vücut ağırlığı 20 kg. ve üstü olan) çocuklarda
•
Anemi gelişip gelişmemesine bakılmaksızın gizli ve açık-belirgin demir eksikliğinde
•
Özellikle çocuklukta, gebelik ve laktasyon döneminde, diyetle düşük demir alımı olan
kişilerde, akut ve kronik kan kaybında görülen demir eksikliği anemisinde
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi :
Yetişkinlerde ve 6 yaşın üstündeki vücut ağırlığı en az 20 kg. olan çocuklarda günde 1 kapsül
alınır.
Belirgin demir eksikliğinde yetişkin ve 15 yaşından büyük gençlerde veya 50 kg’dan fazla
vücut ağırlığı olan gençlerde doktor tavsiyesine göre doz günde 3 - 4 kapsüle çıkarılabilir.
Günlük 5 mg Fe
+2
/kg doz aşılmamalıdır.
2
Hemoglobin değerleri normale döndükten sonra (aneminin şiddetine bağlı olarak genellikle ilk
10 hafta içinde ) serum ferritin değerlerine bakılarak vücut demir depoları yenileninceye kadar
oral demir tedavisine devam edilmesi gerekir. Bu süre 3-6 ay sürebilir.
Uygulama şekli:
Kapsüller yeterli miktarda su ile çiğnenmeden yutulmalıdır. Kapsüller, sabah aç karnına
(kahvaltıdan yaklaşık 1 saat önce), yemeklerden yaklaşık 2 saat önce ya da sonra alınmalıdır.
Yutma problemi olduğunda ya da bir kapsülün yutulması istenmiyorsa, kapsül içeriği kapsül
olmadan da alınabilir. Kapsül iki elle çekmek suretiyle açılarak içeriği bir kaşığa boşaltılır.
Kapsül içeriğinin alımından sonra yeterli ölçüde su içilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler :
Böbrek/Karaciğ er yetmezliğ i
Karaciğer fonksiyonunda bozukluk görülen hastalarda ve alkolizm sorunu bulunan hastalarda
dikkatli kullanılmalıdır.
Ş
iddetli böbrek hastalığına bağlı eritropoietin eksikliği durumunda, DUOFER, eritropoietin
ile birlikte verilmelidir.
Pediyatrik popülasyon
DUOFER, 6 yaş altındaki çocuklarda kontrendikedir (bkz. 4.3).
Geriyatrik popülasyon
Geriyatrik hastalarda herhangi bir doz değişikliği gerekmemektedir.
4.3. Kontrendikasyonlar
•
Etkin maddeye veya ilacın içerdiği yardımcı maddelere karşı hassasiyeti olan
kişilerde,
•
Özafagal striktür,
•
Herediter hemokromatoz (tip 1-4)
•
Sekonder hemosideroz (demir birikimi bulguları olan kronik hemoliz, talasemi ve
diğer hemoglobinopatiler)
•
Demir kullanım bozuklukları (ör. sideroblastik anemiler, kurşun anemisi)
•
Tekrarlayan kan nakillerinde,
•
6 yaşın altındaki çocuklarda (20 kg vücut ağırlığının altında)
3
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
•
Mevcut gastrointestinal hastalığı olan (örn inflamatuvar barsak hastalığı, intestinal
striktür, divertikül, gastrit, mide ve barsak ülserleri) hastalarda dikkatli
kullanılmalıdır.
•
Ağır bir böbrek rahatsızlığına bağlı ikincil eritropoietin yetersizliğinde DUOFER’in
eritropoietin ile birlikte alınması gerekir.
•
DUOFER’in farmasötik yapısı nedeniyle midede çözünme engellendiğinden hasta
uyumu yüksektir. (bkz 5.2)
•
Eritropoetin gerektiren kronik böbrek hastalığı olan hastalarda, oral alınan demir
emilimi kötü olduğundan demir intravenöz olarak verilmelidir
•
Özellikle; demir eksikliği yahut anemisi açıklanamayan yaşı ilerlemiş insanlarda
öncelikle demir eksikliği nedeninin yahut hemoraji kaynağının araştırılması
gerekmektedir.
•
Yüksek dozda alınması özellikle çocuklarda zehirlenmelere yol açar.
•
Demir preparatları ile tedavi sırasında dişlerde renk değişimi görülebilir. DUOFER
barsakta açıldığı için böyle bir etki beklenmez. Tıbbi ürünün kullanımının sona
ermesinin ardından, bu renk değişimi ya kendiliğinden geçer ya da diş macunu veya
sodyum bikarbonat (yemek sodası) ile fırçalama veya profesyonel olarak dişlerin
temizletilmesi sayesinde uzaklaştırılır.
•
Bu tıbbi ürün 0,244 mg sunset sarısı (E 110) içerir. Alerjik reaksiyonlara sebep
olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Demir tuzlarının intravenöz kullanımı
ntravenöz demir kullanımı, oral yolla demir kullanımı ile eş zamanlı olursa hipotansiyona,
hatta transferin doygunluğuna bağlı olan demirin hızlı salımı nedeniyle bayılmaya bile neden
olabilir. Bu nedenle kombinasyon önerilmez.
Doksisiklin:
Demir tuzlarının oral yoldan kullanımı, doksisiklin’in enterohepatik sirkülasyonunu ve
emilimini engeller. Bu kombinasyondan kaçınılmalıdır.
4
Aşağıdaki kombinasyonlar doz ayarlaması gerektirebilir:
Demir şelatlama ile pek çok ilacın absorpsiyonunu inhibe eder. Bu nedenle aşağıda bahsedilen
ilaçlarla DUOFER alımı arasında mümkün olduğunca uzun bir aralık bırakılmalıdır.
Fluorokinolonlar
Demir tuzları fluorokinolonlar ile birlikte kullanıldığında, emilimin sonucu belirgin derecede
hasar görür. Norfloksasin, levofloksasin, siprofloksasin, gatifloksasin ve ofloksasin emilimi
demir tarafından %30 ve %90 arasında engellenir. Fluorokinolonlar, DUOFER’ den en az 2
saat önce veya en az 4 saat sonra verilmelidir.
Metildopa (L-form):
Demir glisin sülfat metildopa ile eşzamanlı veya 1 saat önce veya 2 saat önce verildiğinde,
metildopanın biyoyararlanımı sırasıyla %83, %55 ve %42 oranında azalır. Bu bileşiklerin
kullanımı arasında yeterince uzun bir zaman olmalıdır.
Tiroid hormonları:
Birlikte verildiğinde tiroksin emilimi demir tarafından engellenir, bu da tedavinin sonucunu
etkileyebilir. Bu bileşenlerin kullanımı arasında en az 2 saat olmalıdır.
Tetrasiklinler:
Oral olarak birlikte kullanıldığında, demir tuzları tetrasiklinlerin emilimini engeller.
Doksisiklinden farklı olarak, DUOFER
’
in tetrasiklinler ile kullanımı arasında, en az 3 saat
fark olmalıdır.
Penisilamin:
Penisilamin emilimi, demir ile şelat oluşturabildiğinden azaltılmıştır. Penisilamin, DUOFER
’
den en az 2 saat önce uygulanmalıdır.
Bifosfonatlar:
Demir içeren tıbbi ürünler bifosfanat bileşikleri ile in vitro olarak bileşik oluştururlar. Demir
tuzları bifosfanatlar ile birlikte kullanıldıklarında, bifosfanat emilimi bozulur. Bu tıbbi
ürünlerin kullanımlarının arasında en az 2 saat olmalıdır.
5
Levodopa:
Sağlıklı gönüllülerde eş zamanlı demir sülfat ve levodopa kullanımıyla, levodopanın
biyoyararlanımı %50 azalmıştır. Ayrıca carbidopa’nın da biyoyararlanımı %75 azalmıştır. Bu
bileşenlerin kullanımları arasında olabildiğince uzun bir süre olmalıdır.
Nonsteroidal antienflamatuvar ajanlar
Demir tuzları ile nonsteroidal antienflamatuarların birlikte alımı gastrointestinal mukozanın
iritasyonunu şiddetlendirebilir.
Proton Pompa nhibitörleri
Proton pompa inhibitörleri demir emilimini azaltabilir ve bu yüzden doz ayarlaması ya da
intravenöz demir gerekebilir. Bu konuda klinik çalışma bulunmamaktadır.
Antiasitler:
Oksit, hidroksit içeren antiasitler veya magnezyum, alüminyum, kalsiyum tuzları demir tuzları
ile şelat oluştururlar. Bu bileşen gruplarının kullanımları arasında mümkün olduğunca zaman
olmalıdır. Antiasit ve demir kullanımı arasında en az 2 saat süre olmalıdır.
Kalsiyum:
Demir ve kalsiyumun eş zamanlı kullanımı demir emilimini azaltır. DUOFER kalsiyum
içeren yiyecek ve içeceklerle birlikte alınmamalıdır.
DUOFER
’
in biyoyararlanımı yiyecek, süt, kahve ve çay içerisindeki demir kompleks ajanları
(fosfatlar, fitatlar ve oksalatlar) ile düşmektedir. Bu bileşik grupları ile demir alınması
arasındaki aralık minimum 2 saat olmalıdır.
Diğ erleri:
Ağız yoluyla demir alımında gayta renginde koyulaşma görülebilir, ancak bu gizli bir mide-
barsak-kanamasına dayanmamaktadır. Gaytada gizli kan testleri (Guajak Testi) hatalı olarak
pozitif sonuç verebilir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel Tavsiye
Gebelik Kategorisi: A
6
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
DUOFER’in çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar ve doğum kontrolü üzerine
olumsuz bir etkisi yoktur.
Gebelik dönemi:
DUOFER gebelikte, lohusalıkta ve laktasyon döneminde organizmanın artan gereksimlerini
tam ve doğal şekilde karşılayan bir ilaç olduğundan bu dönemlerde hekimin önerdiği şekilde
düzenli olarak kullanımı gerekmektedir.
yi yönetilmiş epidemiyolojik çalışmalar DUOFER’ in gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni
doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir.
DUOFER gebelik döneminde kullanılabilir.
Laktasyon dönemi:
Emzirilen çocuk üzerinde herhangi bir etki öngörülmemektedir. DUOFER emzirme
döneminde kullanılabilir.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Demir (II)-glisin-sülfat-kompleksinin klinik kullanımında üreme yeteneği ve fertilite üzerine
etkisi olması olası değildir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerine olumsuz bir etkisi yoktur.
4.8. stenmeyen etkiler
Rapor edilen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecesine göre listelenmiştir.
stenmeyen etkiler sıklıklarına göre; çok yaygın (≥1/10); yaygın ≥1/100 ila < 1/10); yaygın
olmayan (≥1/1000, ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000) veya
“bilinmeyen” (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) şeklinde tanımlanmıştır.
Gastrointestinal hastalıkları:
Yaygın: Karın bölgesinde rahatsızlık, kabızlık, diyare, bulantı, kusma, midede yanma, koyu
renkli dışkı.
Seyrek: Diş renginde değişim. (Bkz. Bölüm 4.4)
Bilinmeyen: Karın ağrısı, üst karın ağrısı
7
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Seyrek: Ciltte hassasiyet reaksiyonları (örneğin; ürtiker, ekzantem, döküntü)
Ş
üpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem
taşımaktadır. Raporlanma yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli izlenmesine olanak
sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. ( www.titck.gov.tr; e-
posta: tufam@titck.gov.tr; tel : 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımı belirtileri
20 mg Fe
+2
/kg vücut ağırlığı dozu entoksikasyon olgularını beraberinde getirebilir. 60 mg
Fe
+2
/kg vücut ağırlığı ve üzerinde alınan dozlarda ağır toksik etkiler görülebilir. 200 ile 400
mg Fe
+2
/kg vücut ağırlığı arası dozlarda ise müdahale edilmediği takdirde ölüm ile sonuçlanır.
Küçük çocuklarda 400 mg Fe
+2
gibi bir doz bile hayati tehlike yaratabilir.
Demir zehirlenmesi aşamalar halinde gerçekleşebilir. lk aşamada, yani ilacın ağız yoluyla
alınmasından sonra ilk 30 dakika ile 5 saat arasında, huzursuzluk, mide ağrıları, mide
bulantısı, kusma ve ishal gibi belirtiler görülebilir. Gayta çaysı bir şekilde siyah bir renkte
olabilir ve kusmuk kan içerebilir. Şok, metabolik asidoz ve koma gelişebilir. Çoğunlukla
sonrasında görünüşte bir rahatlama aşaması olabilir ve bu aşama 24 saate kadar devam
edebilir. Sonrasında ise yine ishal, şok ve asidoz tekrarlayabilir. Konvülziyonlar, Cheyne-
Stoke şeklinde solunum, koma ve akciğer ödemi sonrasında durum ölümle sonuçlanabilir.
Doz aşımı durumunda tedavi önlemleri
Spesifik antidot olarak deferoksamin (Desferal
®
) kullanılır.
5. FARMAKOLOJ K ÖZELL KLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antianemik preparatlar
ATC Kodu: B03AA01
8
nsan vücudu, 3 ile 5 g demir içerir, çoğunluğu hemoglobine bağlı ( %70) ve değişik hem ve
non hem demir enzimlerine (%11) ve depo demiri olarak ferritin ve hemosiderin ( %19)
ş
eklinde bulunur.
Günlük fizyolojik demir kaybı 0.6-1.5 mg.dır ve genellikle besinlerle alınan demirin
absorbsiyonu ile belirlenir. Demir eksikliği düodenumdan demir emiliminin artmasına yol
açar. Ancak ciddi demir kayıpları ( Örn. kronik kan kaybı), artmış demir ihtiyacı ( hamilelik ,
büyüme dönemi) sıklıkla besinlerle alınan demir ile karşılanamaz. Ayrıca dengesiz vegeteryan
ve düşük kalorili diyet de demir eksikliğine yol açabilir. Demir eksikliği çoğunlukla halsizlik,
konsantrasyon eksikliği ve solukluk gibi tipik, demir eksikliğinin derecesinden bağımsız
kişiden kişiye değişen ölçüde gelişen semptomlara yol açar.
Demir eksikliği aşamalı olarak gelişir . Vücutta depolanan demir önce kullanılır. Depolar
tükendikten sonra(serum ferritin azalması), haematopoiesis
azalır (hemoglobin
konsantrasyonu düşer) . yi biyoyararlanımlı demir (II) -glisin- sülfat kompleksi daha büyük
miktarlarda verildiğinde var olan bir açık düzeltilebilir. Hemoglobin değeri demir tedavisi
sırasında normalleşen ilk parametredir. Demir depoları tedavinin devamı sırasında yenilenir.
nsan vücudu; erkeklerde 50 mg Fe
+2
/kg vücut ağırlığı ve kadınlarda 38 mg Fe
+2
/kg vücut
ağırlığı oranında demir içerir. Demir eksikliği, kanama, gıda demirinin yetersiz alımı, emilimi
veya kullanımı gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Yüksek biyoyararlanıma sahip demir
(II)-glisin-sülfat-kompleksi demir eksikliğini giderir.
Etki mekanizması
Glisin ile kompleks oluşturmuş demir, ince barsakta duodenum ve proksimal jejenumda
mukozal epitelyum hücrelerinden emilir. Burada non-hem gıda kaynaklarından gelen demir,
daha çözünür ferröz demire(Fe
+2
)indirgenir ve hem demirle birlikte hücre metabolizmasına
katılır. Demir ferrik(Fe
+3
) forma okside olarak hücre içi taşıyıcı moleküle bağlanır. Hücresel
taşıyıcı demirin bir kısmını mitokondriye, bir kısmını ferritin şeklinde depolanmak üzere
apoferritine, bir kısmını dolaşımdaki taşıyıcı molekül transferrini oluşturmak üzere
apotransferrine taşır. ntestinal mukoza hücrelerinde ferritin, alınan demirin ne kadarının
emileceğini belirler. Tüm apoferritinler demirle bağlandığında, barsak lümeninden demir
emilmez ve feçesle atılır.
9
Demir, kırmızı kan hücrelerinde, hemoglobinin protein olmayan kısmı olan hem molekülü ile
birlikte bulunur. Bu nedenle, demir hücrelerin solunumu ve metabolizması için yaşamsal
değeri olan oksijenin ana taşıyıcısıdır. Demir, kas dokusunda myoglobinin yapısında da
bulunur.
Demir, hücrelerde glikozun oksidasyonu ile enerji üretilen enzim sistemlerinde yaşamsal
öneme sahiptir. Örneğin, yüksek enerjili ATP bağlarını üreten elektron transport sistemlerinin
bir parçası olan sitokrom bileşiklerinin yapısına katılır.
Büyüme sırasında pozitif demir dengesi gereklidir. Yeni doğanlarda sadece karaciğerde az bir
miktar demir depolanmıştır. Emzirilen bebekler sütten bir miktar demir alırlar. Demir,
büyümenin devamlılığı ve özellikle kızlarda adet dönemi için gerekli demir rezervlerinin
oluşturulması için gereklidir. Gebelik sırasında, genişleyen kan hacmi nedeniyle artan kırmızı
kan hücreleri ve fetüsün karaciğerinde depolanacak demir ihtiyacı nedeniyle kadının demir
ihtiyacı oldukça artar. Ayrıca, doğum sırasındaki kan kaybı da ilave demir ihtiyacı doğurur.
5.2 Farmakokinetik özellikler
Genel özellikler
Emilim:
Kapsül kabuğu, midede çözünür. Pelletler, duodenuma salınıncaya kadar sağlam kalmaktadır.
Burada, etken madde olan demir glisin sülfat hızla salınmaktadır. Glisin ile kompleks
oluşturmuş demir, duodenum ve proksimal jejenumda mukozal epitelyum hücrelerinden özel
bir taşıyıcıya bağlı olarak emilir.
Biyoyararlanım:
Demir depoları azalmış hastalarda, sulu demir sülfat çözeltisi referans olarak alındığında bağıl
biyoyararlanım oranı %95’tir. Bu oran, %15’lik demir II absorpsiyonuna tekabül eder.
Dağılım:
Demir duodenumun ve ince barsağın mukozal epitelyum hücrelerine özel bir taşıyıcı sistem
ile alınır; mukozal ferritin olarak depo edilir veya doğrudan plazmaya transfer edilir.
10
Biyotransformasyon:
Esas olarak aminoasitlerle kompleks oluşturan demir, başta duodenum ve onu takiben
proksimal jejunum olmak üzere, ince bağırsağın mukozal epitelyal hücreleri içine taşınır.
Burada daha çözünebilir feröz forma (Fe2+) indirgenmiş heme dışı besin kaynaklarından
gelen daha fazla miktarda demir derhal ferrik forma (Fe3+) oksidize edilir ve böylece zaten
hazır durumda olan heme demire birlikte hücre metabolizmasına girer. Absorbe eden hücrede
demir dağılımının ve transferinin kontrolü çeşitli alıcı maddeler yoluyla gerçekleşir. Demirin
yanında refakatçi bulunmadan vücutta dolaşmasına asla izin verilmez. lk olarak artık tümü
ferrik formda olan demir bir ilk intraselüler taşıyıcı molekül tarafından bağlanır ve bu molekül
hücrenin metabolik gereksinimleri için demirin bir kısmını mitokondriye götürür. Ardından
ilk hücresel taşıyıcı demirin kalanını kişinin o sıradaki demir ihtiyacına bağlı şekilde olağan
reseptörlerine ve taşıyıcılarına belirli oranlarda dağıtır: (1) apoferritin, hücrenin özel protein
reseptörüdür ve demirle kombinasyon oluşturarak hemen tutunan madde epitelyal ferritini
oluşturur; (2) apotransferrin, kanın özel protein reseptörüdür ve demirle kombinasyon
oluşturarak dolaşımdaki taşıyıcı madde olan serum transferrini oluşturur. ntestinal mukoza
hücrelerinde halihazırda mevcut olan ferritinin miktarı sindirilen demir içinden absorbe edilen
ve reddedilen miktarları etkiler. Mevcut tüm apoferritin demire bağlanarak ferritin oluşturmuş
olduğu takdirde bağlanma bölgelerine ulaşan ilave tüm demir reddedilir ve ardından bağırsak
lümenine geri döndürülerek eliminasyon için feçese atılır. .
Eliminasyon:
Demirin eliminasyonu feçesten olmaktadır.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Akut toksisite:
Fe
+2
tuzları
Fareler LD
50
:
Tek doz oral uygulamadan sonra 300-900 mg/kg vücut ağırlığı
Sıçanlar LD
50
:
Tek doz oral uygulamadan sonra 300 ilâ >2000 mg/kg vücut ağırlığı
Kronik toksisite:
Fe
+2
tuzlarının hayvanlardaki kronik toksisitesi ile ilgili belirli çalışmalar, açıkça
bildirilmemiştir. nsanlarda zehirlenme semptomları, 20 mg Fe
+2
/kg vücut ağırlığı kadar
düşük dozajlardan sonra görünebilir. 60 mg Fe
+2
/kg vücut ağırlığı ve üstü dozajlarda şiddetli
11
toksik etkiler beklenmelidir. 200 - 400 mg Fe
+2
/kg vücut ağırlığı dozajlarında oluşan
zehirlenmeler, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilmektedir.
Mutajenite
n vivo memeli hücrelerinde demirin olası mutajenik etkisine ilişkin herhangi bir belirti
bulunmamaktadır
Karsinojenite
DUOFER’in klinik kullanım koşulları altında mutajenik ve karsinojenik potansiyeli yoktur.
6. FARMASÖT K ÖZELL KLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Askorbik asit
Mikrokristalin selüloz
Hipromellose
Hidroksipropilselüloz
Metakrilik asit – etil akrilat kopolimeri
Asetil trietil sitrat
Talk
Sunset sarısı E 110
Titanyum dioksit E 171
Jelatin
6.2. Geçimsizlikler
Bakınız bölüm 4.5.
6.3. Raf ömrü
Raf ömrü 60 aydır.
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliğ i ve içeriğ i
30, 60, 90 kapsüllük PVC/Alu blister ambalajlarda ve karton kutuda bulunmaktadır.
12
6.6. Beş eri Tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğ er özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler yada atık materyaller ‘Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği’ ve
‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelikleri’ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAH B
ADEKA laç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Necipbey Cad. No.88 55020 – SAMSUN
Tel: (0362) 431 60 45-46
Fax:(0362) 431 96 72
8 . RUHSAT NUMARASI
-
9. LK RUHSAT TAR H / RUHSAT YEN LEME TAR H
lk ruhsat tarihi: -
Ruhsat yenileme tarihi:
10 . KÜB’ÜN YEN LEME TAR H
-
Dostları ilə paylaş: |