A'dan Z'ye Felsefe



Yüklə 1,64 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə50/77
tarix20.01.2022
ölçüsü1,64 Mb.
#51440
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   77
A\'dan Z\'ye Felsefe - Alexander Moseley ( PDFDrive )

MATERYALİZM (MADDECİLİK)
Materyalistler dünyanın tamamının doğasının maddi ya da
fiziksel olduğuna inanırlar. Başka şekilde söylenirse, ruhlar
veya gayri maddi varlıklar ancak bizim hayal gücümüzün
âleminde var olabilir. Bu âlem bile fizikseldir. Bu, evrenin
temel doğasına ilişkin metafizik bir teoridir. Düalistler,
formların ya da görünmez güçlerin gayri maddi ya da ideal
dünyası ile maddenin ya da fizikselliğin dünyasını birbirinden
ayırırlar. İdealistlerin dünyanın maddiliğini reddettikleri gibi,
materyalistler de dünyanın gayri maddiliğini yadsırlar. Her
ikisi de dünyanın iki biçiminin birlikte var olabileceğini
reddetmiş olur.
İlk materyalistler dünyayı fiziksel görünüşler aracılığıyla izah
etmeye çalışırken dört unsura (toprak, rüzgâr, ateş, su) veya
Çinlilerde beş unsura (bunlara tahta eklenir)
ayırıyorlardı. Bütün canlı ve cansız varlıkların bu temel
unsurların ya bir bileşimi ile ya da bir tekinden oluştuğu
söyleniyordu. Tarihsel olarak, evrenin bu temel unsurlar
aracılığıyla betimlenmesi dürüstler tarafından da kabul
edilmişti. Ama onlar bir de ruhun ve Tanrının içinde
yaşayabileceği bir gayri maddi dünyanın varlığını
vazediyorlardı. İlk bilimciler, dünyanın nasıl işlediği
konusunda daha fazla şey öğrenme şevki içinde, dinsel
otoritelerle karşı karşıya gelmemek için bu teoriyi genellikle
kabul ediyorlardı. Özellikle altın, gümüş ve cıva, aynen ateş
gibi başka bir şeye indirgenemez göründüğünden, 17. yüzyıl


teorisyenleri eski or-todoksiye karşı unsurların sayısının
arttırılmasını kabul ettiler. Bu bakış açısı, başka iyi bilinen
bileşiklerin çözünmesi (örneğin havanın oksijen ve nitrojene)
ile de doğrulanıyordu.
Ne var ki, materyalist bakış açısını gerekçelendirmek için
kullanılan evrenin kimyasal açıklaması, aynı anda, fiziğin
görünmez güçlerinin açıklanması dolayısıyla bir darbe
yiyordu. Nevvton’un yerçekimi yasası uzak mesafede
bulunan bir nesne üzerinde bir çekim gücünün varlığını
olanaklı kılıyordu; Fara-day’in elektrik üzerine yaptığı
çalışma, yine uzun mesafeler üzerinden etki yapan
elektromanyetik çekimi kullanıyordu; daha yakın dönemde,
parçacık fizikçileri bir elektronun yukarıda veya aşağıda
olabileceği ve, önemli bir mesafeden de olsa, bir kendi
etrafında dönme inversiyonu uygulandığında, arada
görünürde hiçbir fiziksel bağ olmadığı halde, öteki elektronun
eşanlı olarak buna göre uyarlandığı yolundaki Paul i dışlama
ilkesini kanıtlamışlardır. Nihayet, uzay-zaman fiziksel midir?
Einstein’ın teorisi uzay-zamanın hem kütle hem de hız
tarafından bükülebi-leceğini söyler. Peki ama bükülen nedir?
Uzayda bir matris hayal edelim. Burada nesneler zaman
içinde var olurlar. Einstein’ın teorisi, bir nesnenin kendi
dolaysız çevresini bükülmeye uğratacağım, bunun da
yerçekimi dalgalanmaları yaratacağını ileri sürüyordu. Uzay-
zamanm gayri maddiliği fiziksel nesneler tarafından etkilenir.
Bu da bizi, eğer nesneler gerçekten maddi ise, materyalist
teze geri getirir, İdealist teorisyenler dünyanın gayri
maddiliğini vazederler. Bu argüman, Dr. Samuel Johnson’ın
ünlü taşa tekme atışı tarafından derhal ama ancak görünürde
çürütülür. Kuantum fiziği ise bizi Çinlilerin Wu Li adını


verdiği şeye geri döndürmüştür. Wu Li evrenin işleyişini,
yaşayan enerji temelinde açıklar. Bu enerji fiziksel olmayan
bir şeydir ama fiziksellik ifade eder. Örneğin, elektronlar o
kadar miniciktir ki bazılarına göre kendilerini fiziksellikten
çekerler. Bunlar enerjinin sarmalanmış biçimleridir. Fizikçiler
minicik parçacıkların ontolojik statüsünü tartışmaktadır.
Bazen belirli görüşler ortodoks görüş haline gelmekte, sonra
yeni açıklamaların gücünün etkisiyle yeni Ortodoksluklar
doğmaktadır. Felsefeci, bu tartışmaların
gerisinde, idealistlerin, düalistlerin ve materyalistlerin
vizyonlarının karmaşık gerçekliğini kendi özgül anlayışlarına
indirgeme çabasını sezer.
Materyalistler genellikle ateizm iması dolayısıyla ateş altında
kalmışlardır. Bu suçlama örneğin Thomas Hobbes’a
yapılmıştı. Ancak, her ne kadar çoğu teolog Tanrı’nın ruh
olduğunu kabul etme eğilimi içinde olsa da, bu zorunlu
değildir. Eğer evren fizikselse, bundan Tanrının da fiziksel
olduğu sonucu çıkar. O zaman Tanrı’nın teşhis edilmesi teorik
olarak olanaklı hale gelir. Tabii bu nereye bakmalı, ne aramalı
gibi epistemolojik soruları doğurur. Bu yüzdendir ki çoğu
teolog gayri maddi ve dolayısıyla ampirik olarak teşhis
edilemeyecek bir ilahi varlığı vazeder.

Yüklə 1,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin