Nöropatik Ağrıda Gerçekleşen Değişimler
Ağrı duyusu için özel reseptör bulunmaz. Subepider-
mal serbest sinir sonlanması tarafından algılanır. Bu
reseptörler yüksek şiddetteki mekanik, termal, kimya-
sal stimuluslara karşı hassastır. Reseptör fonksiyo-
nu; mekanik, termal ve kimyasal enerjiyi elektriksel
sinyallere dönüştürüp uyarının primer afferent lifler
yoluyla ilgili alanlarla buluşmasını sağlamaktır. Üst
merkezlere iletilip öznel deneyimlerle ağrı algısının
gerçekleşmesi gerekmektedir (47).
Elbette her bir reseptör çap ve kalınlıktaki farklılığı ile
sinir iletimlerin hızlarını etkileyerek medulla spinalis
iletim yollarında farklılık oluşturacaktır. Duyu iletimin-
den sorumlu lifler başlıca 4 gruba ayrılır: grup I lifler
(Aα) kalın bir myelin tabakası (12-22 mm) ve hızlı bir
iletime (70-120 m/sn) sahiptir. Kas iğcikleri ve golgi
tendon organından çıkan afferent uyaranları taşırlar.
Grup II lifler (Aβ) daha ince myelinli (6-12 mm) ve bi-
raz daha yavaş bir iletim hızına (35-75 m/sn) sahip
olup yüzeyel dokunma duyusunu algılayan Meissner
reseptörleri ile bağlantılı ve aktivasyon eşikleri düşük-
tür. Grup III lifler (Aδ) ise oldukça ince bir myelinli ta-
bakası (1-5mm) ile kaplı, düşük iletim hızına (4-30 m/
sn) sahip liflerdir. Aktivasyon eşikleri daha yüksektir,
hem termal hem de mekanik uyaranlara yanıt verirler.
Grup IV lifler (C) en küçük çaplı (0.3-1.5 mm) mye-
linsiz lifler olup en düşük iletim hızına (0.4-2 m/sn)
sahiptir. C lifleri aktivasyon eşiği en yüksek olan lifler-
dir ve bu yüzden seçici olarak nosiseptif ya da ağrılı
uyaranları saptarlar. Grup III ve Grup IV liflerine ortak
olarak nosiseptörler ya da ağrılı lifler adı verilir (4, 48)
(Tablo 2).
C lifleri deriden gelen tüm afferentlerin % 60- 90’ını
oluştururlar ve 2 gruba ayrılırlar. Tip I- C lifleri SP
(Substans P) ve CGRP gibi peptidler içerirler. Tip-I
liflere peptiderjik C lifleri de denir. Fibroblastlar ve
Schwann hücreleri gibi değişik yapılardan salgılanan
NGF (Nevre Growth Factor)‘nın bağlandığı Trk A (tyro-
sine kinase A) reseptörleri taşırlar. Bu liflerden salgıla-
nan peptidler, istirahat halindeki çevrede veya perifer-
de bulunan mast hücrelerinden histamin, serotonin,
sitokinler ve proteazlar salınmasına yol açar. Histamin
salınması o bölgede iltihabi olayların belirtilerinden
olan kızarıklık, ödem ve hiperalzeji gibi lokal enfla-
masyona neden olur. Ayrıca diğer enflamatuar hüc-
reler lezyon bölgesinde toplanmaya ve içerikleri olan
mediyatörleri salgılamaya başlar. Tip- II C lifleri ise SP
ya da CGRP gibi peptidler taşımadıkları için non-pep-
tiderjik C lifleri adını taşırlar. Schwann hücrelerinde
üretilen GDNF (glial-derived neurotrophic factor )’nin
bağlandığı Trk-RET (tyosine kinase- rearranged in
transfection) reseptörü yanı sıra ATP’nin bağlandı-
ğı purinerjik reseptörlerden biri olan P2X3 reseptörü
taşırlar. İntradermal ATP’nin de kütanöz C-liflerini du-
yarlı hale getirdiği bildirilmiştir. ATP’nin somatosenso-
riyel sistemler üzerindeki bu etkileri, P2X3 reseptörle-
rinin, yoğun bir şekilde gözden geçirildiği gibi, birçok
kas iskelet sistemi ve nöropatik ağrı modelinde artmış
nosiseptif davranışlara katkıda bulunduğu önemli bir
kanıtın parçasını oluşturur. Tip-II C liflerine ait DRG
nöronlarının santral uzantıları ise arka boynuzdaki la-
mina II’nin iç tabakalarında bulunan internöronlar ile
bağlantı yaparlar. Bu tip C liflerinin ise kapı-kontrolü
ile ağrı iletiminin arka boynuzdaki modülasyonundan
sorumlu oldukları düşünülmektedir (37, 45, 48-50).
Nosiseptörler; sodyum, potasyum ve kalsiyum gibi
iyon kanalları yanı sıra aside duyarlı kanallar (ASIC),
bradikinin ve adrenoreseptörler ile TRPV reseptörleri
gibi bir takım reseptörler taşırlar. Burada çalışan re-
215
t
Dostları ilə paylaş: |