AORT STENOZU
Giriş : sol ventrikül çıkımında değişik seviyede gerçekleşebilecek obstrüksiyon olarak
kabul edilir.
Aort darlığı veya stenozu endüstriyel ülkede valvuler kardiopatilerde sıkça
görülmeltedir. ECO cardiografik incelemenin yaygınlaşması sonucu 65 yaşından itibaren %2
oranında görülmektedir.
Cerrahi serilerde; aort stenozu valvulopati nedeniyle opere edilenlerin %40’ını
oluşturmaktadır.bunun nedeni akut eklem romatizmasında gerilmeye rağmen yaşlılarda
indikasyonun genişlemesine bağlıdır. Erkeklerde 3/2 ile 4/3 görülmesine karşın, kadınlarda
yaşla birlikte artmaktadır.
ETYOLOJİ
DEJENERATİV HASTALIKLAR (MÖNCKEBERG) HASTALIĞI:
Aort lezyonu (valve) ile yaş arasında doğumdan bir ilişki mevcuttur. Kapakçıklar
kalınlaşma veya kalsifikasyon mevcuttur. Bunlar stenozun başlangıcını oluşturur. %50’si 70
yaşından sonra %80’i 80 yaşından sonra görülmektedir. % 25’i 65 yaşından sonra görülür.
Arteryosklerözün aort stenozunda orjin oluştuğuna dair bir çok kanıt mevcuttur.
- Aort valve dejenerativ hastalığında, erkek, sigara , hipertansiyon, LDL yükselmesi ve
lipoprotein (a)’nın artması
Bicuspid Aorta (Konjenital) : % 20-50 olgudan sonucudur. Bu sıklık 70 yaşından az olanlarda
genel populasyonda ise olguların %1-2’sini oluşturur, trubulans akım volvlerde hızlı bir
dejenerasyona yol açar.
Akut Eklem Romatizması: gelişmiş ülkelerde bu etyoloji gittikçe azalıyor % 10’dan azdır.
Genel olarak aort-stenozunda 10-25% olarak kabul görmektedir.
-
Hasta Yaşı: Yaşlı hastalarda çok görülür
-
Diğer Nedenler :
-
Paget Hastalığı : 4 misli daha fazladır.
-
Kronik Renal Yetmezlik : Kalsiyum depoları oluşur
-
Ksantömatoz Tenidinal Hiperkolesterlemi familyal yoğun arterior depoları oluşur.
Patolojik Anatomi :
-
Dejeneratif Aort Stenozu : histıolojik olarak subendotelial kalınlaşma söz konusudur.
Valvler kalınlaşır sertleşir. Yavaş yavaş kalsifikasyonlar oluşur. Komissünlere doğru
ilerler, kalsifikasyonlar fibrin ülserleri ile kaplanır
-
Bicuspid- Konjenital: Genellikle posterior ve arterior kasplardan oluşur. Bir raphe ile
ayrılır.koroner ofrisler bu raphe her iki tarafında yani stenoz posterior valvde
kalsifikasyon ve raphın kalınlaşma ve kalsiyum depolaşması oluşur.
Bazen : Bicuspid farklıdır. İki yarım valv vardır. Sağ ve sol yarım valv şeklindedir.
Bicuspid aortada annulus diğer vakalarda çok daha büyüktür.
-
Ramatizmal Stenoz
Komissülerde romatizmal füzyon oluşmasında sorumludur. Kalsifikasyonlar komissürlere
ve kadar yayılır. Daha sonra fibrin ve platetetlerle kaplanır ve stenozu agrave ederler.
EKSTRA VALVULER LEZYONLAR: Aorta asendan sağ kenarına doğru bir dilatasyon
gösterir. Stenozun oluşturduğu trubulans akım nedeniyledir.
Bu asimetrik dilatasyon asimetrik duvar fıajilitenine yol açar bazı vakalarda anevrizmaya
yol açar. stenozun kalp kaviteninde oluşturduğu değişiklikler sol ventrikülde konsantrik
bir hipertrofi oluşur.
-
Kalbin ağırlığı; 500-700 gram artar hatta 1000 gramı aşabilir duvar kalınlığının birkaç
santimetre artmasına karşı ventrikül çapları azalır. İntervertriküler semptum; bu
hipertrofiye katılır, bombeleşir (sağ ventriküle doğru)
-
Kardiyomegali daha ziyade romatizmal ve bicuspid arginli stenozlarda önemlidir.
Dejeneratif orginli olanlarda fazla görülür. Bununla birlikte ciddi bir stenoza rağmen
kalp ağırlığı normal olabilir. Sol ventrikül sol atrium ve apekste trombüs olabilir.
-
Koronerler :Koronerlerin çapı artar ancak yaşla birlikte koronerlerin atheom ile
tıkanma insidansı artar ofrisleri kalsifikasyon ile daralabilir. Koronerlerin calsifik
emboli ile tıkanma oranı %8’dir.
FİZYOPATOLOJİ
Ciddi bir veya sıkı bir aort stenozunu oluşması için aort kapak alanının 0,75 cm karenin
altına düşmeyi veya vücut yüzeyinin 0,5 cm kare/m kare veya normal olanın (3 cm kare)
dörtte birine düşmesi kritik sol ventrikül ejeksiyonunu gösterir. Orta derece bir stenozda;
Aort açılım alanına 0,7 cm kare – 1,5 cm karedir.
AORT STENOZUNUN HEMODİNAMİK SONUÇLARI
-
ortalama aort basıncı uzun müddet normal değerlerini korur
-
Kalp debisi ejeksiyon peryodunun artması sonucu muhafaza edilir. (normali 15-18
saniye) ejeksiyon peryodu 25s/min ye kodu artar. Ejeksiyon süresi artmıştır.
-
Ejeksiyon hızı 6-7m/sye kadar ulaşır
MYOKARD İSKEMİSİ ve KORONER SİRKÜLASYON
Koroner stenoz olsun olmasın anginal ağrı müşterek semptomdur. Myokardın
oksijeneasyon koşulları bozulmuştur.
-
Myokard Kitlesinin Artması; oksijen gereksinimini artırır
-
Myokard Perfüzyonu; sol ventrikül hipertrofisi sonucu sıkıntıya gider. Subendokardit
iskemi sonucu kalbin kontraktılite fonksiyonunda bozukluk sonucu myokardial fibrozis
oluşur.
-
HEMODİNAMİK DEĞİŞİKLİKLERİN SEBEP OLDUĞU SONUÇLAR
-
Hemodinamik Değişiklik: Syncop angor, dispne gibi eforda oluşan semptomlarından
sonuçlanır. Kalp debisi istirahatte normaldir. Eforda yeteri kadar artmaz
KLİNİK BELİRTİLERİ
Anginal Ağrı : Cerrahi Aort stenozozlarının üçte ikisinde anginalağrı görülür. Üçte bir
olguda ise ilk semptom olarak ortaya çıkar. Ağrı median retrosternal olup koroner
hastalığında olduğu gibidir. Tipik olarak effor esnasında veya yürüyüşle ortaya çıkar. Üçte
bir olguda spontandır. Bu ağrı koroner lezyon dışında; fonksiyonel koroner yetmezliğine
bağlıdır. %20-50 olguda angioda anlamlı bir koroner lezyon saptanmıştır. Nadir olgularda
ise kalsiyum embolisi görülmüştür.
Senkop; cerrahi hastaların yarısından az olgularda görülmüş (yayınlanan serilerde %15)
tipik olarak eforlar ortaya çıkar, önce göğüs ağrısı, ardışık ağrı-sencop aort darlığının
kanıtı da genellikle total bir bilinç kaybı vardır. Kısa sürelidir. Daha nadir olgularda senkop
spontan veya uzun sürelidir. Senkoptan sona Lipothmies veya görme bozukluklarında
yerini alırlar.
Senkop Sebepler : Ek seriye serebral anoksiye bağlıdır. Sistemik basıncın düşmesi,
sistemik arteryel vazodlatasyona yol açmasına rağmen kardiak debi ile kompanse
edilmemesi sonucudur.
Daha az olgularda ise; efordan ziyade spontan olarak belirtilmektedir. Ritim
bozukluğu iletim bozuklukları, ventriküller fibrilasyon, atrial fibrilasyon, paroksistit atrio
ventriküler blok sonucudur.
-
Efor Dispnesi: cerrahi seriler %35-40 bildirmektedir. Üçte bir olguda başlangıç
semptomudur.
FİZİK MUAYENE
Nabız: Nabız küçük veya yavaştır. Yavaş yavaş yükselir (pulsus parvuset ettardus.)
genellikle arteryel basınç düşüktür. Nabız normalde olabilir. Arteryel yatağı rijit olan yaşlı
kişilerde veya yetmezliğin birlikte olan olgularda artmıştır.
Apeks : Yerdeğiştirmiştir. Aşağıya ve sola doğru yerdeğiştirmiştir. Yetmezlik olgularda
yaygındır.
Sistolik Fremıssement : Sternum sol kenarı boyunca sistematik olarak hasta yatarken,
oturur posizyonda, kuvvetli ekspirasyon esnasında aranmalıdır.
Oskultasyon Bulgular : sistolik sufl dinlenme bulgusudur; birinci sesten başlayıp ikinci
arter önce biten maximum ejeksiyon sufludur. Tipik olgularda, sufl yoğun serttir ve kulağı
tırmalayıcıdır. Sağ 2. interkostalde maximumdur. Boyuna (damarlara) çevreye doğru
yayılır.
Oskultasyon bulgularının varyasyon göstermesi sıktır. Sufl sternumun sol kenarı
boyunca aort odağından fazla duyulabilir. Bu odakların ikisinde birden de duyulabilir.
Mitral yetmezliği birlikte olabilir.
E:K.G
: Elektrodaki değişiklikler stenozun derecesine bağlıdır. Septumu infiltre eden
fibrocalciumların ileti sistemindeki oluşturdukları muhtemel bozukluklara bağlıdır.
(hipertansiyon, koroner hastalık, mitralvalvulopati gibi) cerrahiye giden stenoz olguların
ciddi olmasına rağmen % 10-15’ine E.K.G. normal bulunmuştur.
En Sık Anomaliler : Sol ventrikül hipertrafis ST segment değişiklikleri; sol prelondiallerde
T inversiyonu değişiklikleri sol ventrikül hipertrofisi ve organik veya sonksiyonel koroner
yetmezliğinin kanıtıdır.
Sol Atrial Hipertrofi: Ciddi aort stenozu olguların %80’inde görülür (V1’de predominant
ve geçilmiş Pdalgaların negativitesi) atrial fibrilasyon %6 olguda blok %10 olguda görünür.
Bu durum daha ziyade mitral annulus kalsifikasyonu ile birlikte olan olgularda görülür.
Radyolojik olarak ilerlemiş olgularda kardio-torasik oranda artma, sol ventrikül
dilatasyonu, hipertrofisi görülür. 50 yaşından sonraki olgularda annulus kalsifikasyonu
görülür. Aorta assendanın proximal kısmı genellikle dilatedir.
ECHOCARDİOGRAFİ: Lezyonu açık şekilde belirler stenozu transvalvuler durumunu
belirler.
Sol ve sağ ventrikül (kalp) kateterizasyonu Dopler sayesinde koroner angio
endikasyonu dışında son derece nadirdir. Bazı ekipler klinik ve ekografik veriler arasında
diskordans durumlarında başvurmaktadırlar.
KORONER ANGİO : Angioda başlıca endikasyon cerrahi öncesi koronerlerin durumu
verifiye etmeye yarar.
Gradientlerin belirlenmesi? Sol ventrikül kateterizasyonu retrogracel arteryel yol ile;
yapılır. Sol ventrikül ile aort gradientinin mevcudiyeti diogronozu gösterir.
Sol ventrikül sistolik basıncı; normal veya düşmüştür. Aortik ejeksiyon süresi ise
artmıştır. Sol ventrikül angiografisi sol ventrikül volümu ve foksiyonu ve kalp kitlerinin
durumunu belirler. Bununla birlikte çok sıkı aort darlığı ve sol kalp yetmezliği olanlarda
risk oluşturur. Bu durumlarda diğer non invaziv metodlara (ultran ve izotopik) başvurulur.
Koroner angionun başlıca endikasyonu çok sıkı aort stenozlarında koronerlerin durumunu
cerrahi öncesi vavifiye etmeye yarar.
Son zamanlarda bazı ekipler. Torasik aortalarda (transözofagial ECHO) arteryö-
sklerotik plakların görülmeyişini, aort stenozlu hastalarda yaşlı bile olsalar, anlamlı bir
koroner darlığın olmayışının delili olduğunu belirtmektedirler.
Pratikte ; göğüs ağrısının mevcudiyeti andesedanında koroner bir rahatsızlık veya
arteriyosklerotik risk faktörlerinin bulunması sol ventrikül fonksiyonlarının bozulması
angio endikasyonunu gerektirir. Yine avrupada 50 yaş üstündeki erkek ve 40 yaş
üstündeki kadınlara Amerika Birleşik Devleti’nde 35> erkekler ve menopozdan >sonraki
kadınlara yapılır.
Angiografi kateter yapmaksızın yapılıyorsa çok az bir risk taşır.
IRM
: bununla fizyolojik ve patolojik myokard hipertransifisini ayırt etmeye yarar.
KLİNİK FORMLARI
AORT HASTALIĞI : Anlamlı bir stenoz ve 2-4 derece regunjitasyonla birlikte bulunması
aort hastalığı olarak adlandırılır. Romatizmal etyoloji pür stenozundan iki defa daha fazla
aort hastalığı görülür. Klinik belirtiler çift valvuler defoyu gösterir. Oskultasyonda
periferik belirtiler aort darlığında sıktır. Post-operativ seyir darlık veya yetmezlikle
birbirine yakındır. Geç veya erken ölümler myokard disfonksiyonuna bağlı olarak yükselir.
Hipertansiyon Form : Aort stenozununu arteryel hipertansiyon maske edilebilir.
Hemodinamik ve stetoacustik belirtileri tutulabilir. Yaşlı şaşkınlarda (75 yaş ve üstü)
opere edilen bu şahısların % 30’una yakında hipertansiyon saptanmıştır. Hipertansiyon
favorizan bir faktör olarak aortik valve dejenerasyonuna yol açar. Ayrıca koroner
arteryosklerözda bir risk faktörüdür.
Yaşlı Şahıslar Formu: yaşlı şahıslarda atherömatöz arteryel lezyonlar sıktır. Asendant
aorta kalsifikasyonu karotis stenozu (%10-15) alt ekstremite arteryö-patileri (%10-20
olguda) koroner hastalık ile birlikte anlamlı koroner daralmalar (%50 olguda)
-
Ekstra Kardiak Patolojisi; diabet, hipertansiyon, solunum yetmezliği, renal yetmezlik
(%20) nerofizik bozukluklar
TEDAVİ METODLARI
Medikal bir tedavi metodu yoktur. Yetmezlik durumunda alışılmış tedavi (diüretik, dijital,
vazodlatatör) dikkatlice kullanılmalıdır. Çünkü nitratlar, ciddi hipotansiyona yol açabilir.
Semptomatik Aort stenozunda süratle cerrahiye geçilmektedir.
-
Perkütan Valvulopasti; cerrahiye kontrendikasyon olduğu durumlarda sadece
başvurulur. Uygun olmayan durumlarda operasyon için zaman kazanılır.
-
Ultrasyon ile Dekalsifikasyon : E.C.C altında sigmoidleme morbilite kazandırmak
valvulalanını iyileştirmede kullanılır. Hastanın izlenmesi aort stnozu sıklığını araştırmış
bazı vakalarda cuspidlerin retraksiyonuna bağlıolarak ciddi yetmezlikler görülebilir.
-
Açık Valvulotomi : kalsifikasyon gelişmemiş çocuk ve adultlerde uygulanır. Palyatif bir
metoddur operasyon riski zayıftır. Çoğu olgularda stenozu derecesini azaltır.
-
Valvul Replasmanı : Kalsifik stenozlarda en etkili yöntem yaşlı hastalarda 70 veya 75
yaşından sonra biolojik kapaklar kullanılır. Antikuagulan önerilmez bu yaşlarda zayıf
bir dejenerans riski vardır.
Mekanik kapak kullanılmış ise (INR: international normalizel ratio) 2-3 arasında
tutulmaya çalışır şayet, Sol Atrıum Dilatasyonu Ve Trombo – Emboli Riski mevcut ise;
INR 3-4,5 arasında tutulur arteryel hastalık eşlik ediyorsa 80-100 mg aspirin ilave
edilmesi tavsiye edilmektedir.
SONUÇLAR :
- Operasyon Mortalitesi : Operasyon mortalitesini %2-5 arasında olmakla birlikte %5
civarındadır. Bu oranlar koroner hastalığı bulunmadığı ve ekstra kardiak bir hastalığın
olmadığı durumlar içindir.
Genellikle ölüm nedeni, kalp yetmezliği düşük debi infaktüs, aritmilerdir.
Operasyon riskini belirleyici başlıca faktör. Operasyon zamanı, yaş ve valvulopatinin
steyci, birlikte olan bir koroner hastalığa bağlıdır.
-
Operasyon Zamanları : 1980-1985’ten beri reanimasyondaki ilerlemeler,
endikasyondaki
genişmeler,
myokardın
korumasının
sağlanması
sonuçları
iyileştirilmiştir. Çünkü 1965-1986 yılları arasında mortalite operasyonu % 20 olarak
verilmiştir.
-
Yaş : Yaşın etkisi erken operasyon riski için çok belirleyicidir. 75 yaş > % 7,5 olarak
mortalite belirtilmektedir.
-
Kardiopati : sol kalp ve konjuntiv kalp yetmezliği operasyon riskinde çok önemli bir
faktördür. Kardiak yetmezlikte operasyon riski yoğun bir şekilde arter sol kalp
yetmezliği başlıca rol oynar ve ölüm nedenidir.
-
EF : Diğer taraftan önemli rol oynamaktadır. %45 veya altında ise operasyonu
proğnozu iyi değildir. Çünkü sol ventrikül, sistol,k ve diastolik fonksiyon bozukluğunun
kanıtıdır.
-
En İyi Sonuçlar : Fonksiyonel kapasitesi , klas I ve II ve kapak komplikasyonları
olmayanlardır. 5 yıllık survi % 70-85’dir. On yıllık survi % 66-70, 15 yıllık, % 40-50’dir.
OPERASYON ENDİKASYONLARI
Ciddi aort stenozu olan hastalar cerrahiye adaydır.
-
Konjenital sıkı aort stenozları, nonkalsifiye olan, regunjitasyon veya rejunjitasyonsuz
hafif vaka’lardır. Açık valvulotomye
-
Kalsifiye aort stenozlarında, ilk düşünülen replasmandır.
-
SEMPTOMATİK HATALIKLARDA ENDİKASYON
-
Valvulreplasmano semptomatik hastalarda ve bu semptomlar aort stenozuna bağlı
ise endikedir. Cerrahi erkenden yapılmalıdır. Semptomlar başlar başlamaz ki bunlar;
dispneanginal ağrı, senkopdur. Operasyon endikasyonu geniş tutulmalıdır. Kalp
yetmezliğinde cerrahiden sonra çok sayıda olguda iyileşme görülür. Toleransın en az
olduğu durum aort kapak alanın 0,75 1 cm kare ye düşer.
-
Yaş ; 75 yaşın üzerinde semptomatik hastalarda uygulamalıdır.
-
Bununla birlikte cerrahi kararı bir çok faktöre bağlıdır.
-
Semptomların açık şekilde aort stenozuna bağlı olduğu belirtilmelidir. Birlikte bulunan
patolojiler ortaya konmaları ile birlikte olan myokard infaktüsü bir kontrendikasyon
değildir. Enfaktüs sınırlı ve ciddi bir sol ventrikül fonksiyonuna neden olmamış ise
birlikte operasyon riski artar.
-
Orta derecede aort stenozu ile birlikte koroner hastalık bulunan durumlar by-passe
gerektiğinde replasman yapılmalıdır. İkinci bir müdahalenin ayrıca riski yüksektir.
-
Ciddi karotis stenozu mevcut ise abdominal aortada ektazi alt ekstremitede
anteryopatif ile birlikte ise müdahale edilmelidir. Yaşlı şahıslarda solunum yetmezliği
olması ciddi bir kontrendikasyondur. (maksmal exppiratuar volümü 2. saniyedeki
miktarın 1 litrenin altında olması kan gazlarındaki bozukluklar) renal yetmezlik,
prostat patolojileri. Post-operatuar komplikasyonların orjinini oluşturur. Nöro-fizik
durumu, aktivasyon derecesi kararda belirleyici unsurdur.
-
Sonuç Olarak : Cerrahi kontendikasyon nadirdir. Bazen kardiaktır. (yaygın myokard
infaktüsü, by-pass olanağını veremiyor ise çoğu kez, solunum yetmezliği, ciddi renal
yetmezlik alzheimer hastalığı serebral ciddi sekel bırakmış ise , ilerlemiş ve afazi gibi,
bu tip hastalarda pürkütane balon valvuloplastiye başvurulur.
Dostları ilə paylaş: |